Emsal Mahkeme Kararı Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/517 E. 2022/455 K. 03.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ANKARA
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2020/517 Esas
KARAR NO : 2022/455
DAVA : Menfi Tespit (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/04/2015
KARAR TARİHİ : 03/06/2022
KARAR YAZIM TARİHİ :

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasında Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 31. Hukuk Dairesi’nin 24.09.2020 tarih, 2020/20 Esas, 2020/17 Karar sayılı ilamı sonrasında yapılan açık yargılaması sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirket ile davalı şirket arasında KDV hariç 140.000,00 TL bedelli sözleşme imzalandığını sözleşme kapsamındaki işe ilişkin davalı yanın uğrayabileceği olası zararları karşılığı olmak üzere davacı şirketin borçlu sıfatı ile şirket yetkilisi diğer davacının kefil sıfatı ile imzaladığı 04/08/2012 tanzim bila vade tarihli 16.520,00 TL bedelli bononun teminat senedi olarak davalıya verildiğini senedi 31/03/2015 vade tarihi sonradan yazılmak sureti ile davacılar aleyhine Ankara …İrca Müdürlüğünün… esas sayılı takibe konulduğunu davalının …yev nolu ihtarnamesinde 10.000,00 TL cezai şart ödenmesi aksi takdirde sözleşmenin fes edileceği teminatların irat kaydedileceğinin belirtildiğini davalının davacı şirketin sözleşme kapsamında sağlamayı taahhüt ettiği malzemelerin hepsini eksiksiz teslim almasına rağmen haksız bir şekilde sözleşmeyi fes ettiğini teminat senedini icraya koyduğunu ve cezai şart talep ettiğini belirterek takibe konu senet nedeni ile davacıların borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının üslendiği işe ilişkin davalının uğrayabileceği olası zararların karşılığı olmak üzere davacının borçlu davacı şirket yetkilisinin kefil sıfatı ile imzaladığı 16.500,00 TL’lik senedin davalı şirkete verildiğini taraflar arasındaki sözleşmenin 5. Maddesi gereği taşeron işin tesliminden ve işin peşinatı işverence ödenmesine müteakip binalar sistem kurmaya hazır olması halinde en geç 15 gün içerisinde işi bitirip çalışır vaziyette teslim eder yükümlülüğü davacının ihlal ettiğini … marka hemşire çağrı sisteminin devreye alınabilmesi için 1 adet konsültasyon cihazı 3 adet hemşire çağrı bilgisayarı …anteni ve … cihazlarının davacı yüklenici tarafından gönderilmediği tespit edildiğinden hemşire çağrı sistemi devreye alınamadığının gerek … teknik servis arıza bakım ve malzeme teslim formu gerekse de saha çalışanlarınca 23/03/2015 tarihli tutanakla subut bulduğunu davacı yanın dökümü verilen ekipmanları zamanında inşaat alanına getirmeyerek hemşire çağrı sistemini çalışır vaziyette ve zamanında eksiksiz teslim etmeyerek sözleşme şartlarına aykırı davranarak iş programında gecikme yaşanmasına sebebiyet verdiğinden ihtarname ile cezai şartın ödenmesini istendiğini ihtarnamenin bila tebliğ olduğunu başka bir firma olan … iletişimden 4.800,00 TL ile hemşire çağrı cihazlarının satın alındığını uğranılan zararın tanzimi ve sözleşmede ön görülen cezai şartın tahsili amacı ile teminat senedinin tahsili için takip yapıldığının belirterek davanın reddini talep etmiştir

DELİLLER VE GEREKÇE :
İstinaf bozma öncesi talimat yolu ile elektrik elektronik mühendisi bilirkişiden alınan raporda özetle; “Dava konusu cihazların seri numaraları belli olmadığı için bahse konu cihazların hangi firma tarafından kurulumu yapıldığı tespit edilememiştir. Ancak yapılan görüşme ve araştırmalar sonucunda … Bilişim firmasının yüklenici … Gayrimenkul Yatırım İnş. San. Tic. Ltd. Şti. adına cihaz ve ekipmanları getirdiği ve bahse konu cihazları hastane personellerinden … ve Dr. … ya teslim ederek formları düzenlemişlerdir. Mevcut cihazlar … Bilişim firması tarafından yüklenici … Gayrimenkul Yatırım İnş. San. Tic. Ltd. Şti. adına yapıldığı kanaati hâsıl olmuştur.” şeklinde görüş bildirmiştir.
İstinaf bozma öncesi mali müşavir bilirkişi tarafından yapılan inceleme sonucu düzenlenen raporda özetle ” davacı ticari defterlerinin açılış ve kapanış onaylarının zamanında ve usulünce yapılmış olduğu davacı defterlerinde davacının davalıya 6 seferde toplam KDV dahil 165.200,57 TL’lik fatura kestiğini buna karşılık davalıdan 3 seferde çekle toplam 148.680,57 TL’lik tahsilat yaptığı bunların sonucunda davacı defterine göre davalıdan 16.520,00 TL alacaklı olduğu dava konusu senede dair defterlerde bir kaydın mevcut olmadığı, davalı ticari defterlerinin açılış ve kapanış onaylarının zamanında ve usulünce yapılmış olduğu davalı defterlerinde davacıdan 6 seferde toplam KDV dahil 165.200,57 TL’lik fatura ile mal alındığı buna karşılık 3 seferde çekle toplam 148.680,57 TL’lik ödeme yapıldığı bunların sonucunda davalı defterlerine göre davacıya 16.520,00 TL borçlu olduğunun tespit edildiğini dava konusu senede dair defterlerde bir kaydın mevcut olmadığı, davalının davacının kestiği ve sözleşme bedelinin tamamını kapsayan (140.000,00 TL + KDV) faturaları defterlerinde davacının alacağına kaydederek sözleşme tutarında teslimi kayıtları ile kabul etmiş göründüğü davalının eksik malzemelere dair … firmasından kesilen faturayı kendi defterlerinde dahi davacının borcuna kaydetmemiş olduğu senet dışında davacının davalıdan 16.520,00 TL’lik alacağının mevcut olduğu” ifade edilmiştir.
Mahkememizce bilirkişi heyetinden alınan 04/04/2022 tarihli raporda özetle: “Taraflar arasında imzalanan sözleşme, 09.07.2014 tarihli fatura ve sevk irsaliyesi ve 01.04.2015 tarihli fatura karşılaştırıldığında; “Çağrı Cihazı Pager”in eksik olduğu, 3 adedinin bedeli olan 3.609,74 TL’nin davalı yanca talep edilebileceği, Sözleşmenin ayakta tutulduğu dikkate alındığında, sözleşmenin 5.2. maddesi çerçevesinde davalı yanca cezai şart talep edilemeyeceği, Tarafların ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi neticesinde davacının 16.520,00 TL alacağının bulunduğu, Davacının eksik cihazlardan kaynaklanan borcunun 3.609,74 TL olduğunun kabul edilebileceği, Davalı işverenin defterlerinde 16.520,00 TL borcu bulunduğu, eksik malzemeden kaynaklı ise 3.609,74 TL alacağı bulunduğundan, sonuçta (16.520,00 TL – 3.609,74 TL =) 12.910,26 TL borcu bulunduğu, Dolayısı ile davacının Ankara …İcra Müdürlüğü’nün… takibinde borçlu bulunmadığı” şeklinde görüş bildirmişlerdir.
Tanık … mahkememizce alınan beyanında; “Ben davalı … … Ltd. Şti’den ayrılalı 5-6 yıl olmuştur ben orada vasıfsiz işçi idim, bazende şirketten çeşitli işler için yerlere gönderiliyordum bana göstermiş olduğunuz 23/03/2015 tarihli tutanak içeriğini hatırlamıyorum tunakta bahsi geçen cihaz isimlerini bilmiyorum ancak tutanaktaki imza benim imzama benziyor, tanıklık ücreti talebim yoktur” dedi.
Talimat yolu ile alınan tanık … beyanında; “Tarafları tanımam, davacı veya davalı şirkette çalışmadım, ben son iki yıldır sütlaççıyım, ben … inşaat nezdinde 2014-2015 yılları arasında Hacıbektaş ilçesinde bulunan Entegre Hastanesinde çalışmıştım, o zamanlar sıhhi tesisat işi ile uğraşıyordum, benim bahsedilen ürünleri teslim alacak bir yetkim yoktu, … ana firmanın makine mühendisiydi, … ve …’u tanımam, bahsedilen teslimata ilişkin bir bilgim yoktur, benim bildiğim …’un çalıştığı firma esas işi teslim alan firmadır, onların yaptığı işlerin eksik olup olmadığını ben bilemem, zaten ben bu işleri bilmiyorum ve bu firmayla bir ilgim yoktur, herhangi bir tutanakta imzam olduğunu da hatırlamıyorum, benim bilgi ve görgüm bundan ibarettir, tanıklık ücreti talebim yoktur” dedi.
Dava eser sözleşmesinden kaynaklanmakta olup, sözleşme nedeniyle verilen bonodan dolayı borçlu olunmadığının tespitine ilişkindir, davacılar taşeron ve bonoda kefil sıfatında olan taşeron temsilcisi, davalı ise yüklenicidir.
Mahkememizce 29.11.2017 tarih, 2015/902 Esas, 2017/798 Karar sayılı ilam ile verilen hükmün davalı vekilince istinaf edilmesi üzerine istinaf davasını inceleyen Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 31. Hukuk Dairesi’nin 24.09.2020 tarih, 2020/20 Esas, 2020/17 Karar sayılı ilamı ile;
“…Davacı şirket, davalının üstlendiği Nevşehir ili Hacıbektaş İlçesi Hastanesi İnşaat İşinin yangın ihbar, seslendirme, uydu sistemi, telefon santrali, hemşire çağrı sistemi ve DATA sistemi işlerini yapmayı taahhüt etmiş ve yapacağı işin teminatı olmak üzere söz konu bonoyu davalıya vermiştir. Bononun teminat bonosu olduğu hususunda taraflar arasında bir uyuşmazlık yoktur. Uyuşmazlık teminat bonosunun tahsil şartlarının oluşup oluşmadığı husussunda toplanmaktadır. Taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 3. maddesinde işin 140.000,00 TL bedel ile yapılacağı, bu fiyata KDV’nin dahil olmadığı, 5. maddesinde taşeronun işverenin işi kendisine tutanakla teslim etmesinden ve peşinatın ödenmesine müteakip binalar sistem kurmaya hazır olması halinde, en geç 15 gün içerisinde işi bitirip çalışır vaziyette teslim edeceği, 6. maddesinde teslimatın taşeron tarafından yapılmasından sonra meydana gelecek teknik her türlü arıza ve sorunları 2 yıl süre ile taşeronun gidereceği hükme bağlanmıştır. Davalı şirket, davacı şirkete gönderdiği 24/03/2015 tarihli, Ankara 24. Noterliğinin ihtarnamesinde, ihtarnamenin tebliğinden itibaren 3 gün içerisinde eksik ekipmanların yapım sahasına getirilerek sistemin devreye alınmasını, sistemi eksiksiz tam ve çalışır vaziyette teslim etmesini aksi halde sözleşmenin feshedilerek teminatın irad kaydedileceği sözleşmeden kaynaklı her türlü zararın ve cezai şartın tazmini için yasal yollara başvurulacağını bildirmiştir. Söz konusu ihtarname davacı şirketin sözleşmede bildirdiği adresine tebliğe çıkartılmış ancak tebliğ edilememiştir. İhtarnamenin davacı şirkete tebliğ edilememesi ve ihtarname içeriğinde belirtildiği şekilde sözleşmenin feshine ilişkin ayrıca bir ihtarname gönderilmemesi nedeniyle Dairemizce sözleşmenin ayakta olduğu kabul edilmiştir. 23/03/2015 tarihli … yetkili teknik servis formu ile sistemin devreye alınması için gerekli bir adet konsultasyon cihazı, 3 adet çağrı bilgisayarı, transmiter anteni ve pager cihazlarının bulunmadığı tespit edilmiştir. 23/03/2015 tarihli tutanak ile sistemin devreye alınması için … yetkili teknik servisinin çağrılması sonucunda 1 adet konsultasyon cihazı, 3 adet hemşire çağrı bilgisayarı, transmiter anteni ve pager cihazlarının yüklenici tarafından gönderilmediği bu nedenle hemşire çağrı sisteminin devreye alınamadığı tespit edilmiş olup tutanak makina mühendisi …, Şantiye personelleri … ve … tarafından imza altına alınmıştır. Dosya arasındaki 07/04/2014 tarihli sevk irsaliyesinde söz konusu sistemin devreye alınması için gönderilen malzemeler belirtilmiştir. Sevk irsaliyesini … isimli bir şahıs teslim almıştır. Somut uyuşmazlık yukarıda yapılan açıklamalar çerçevesinde değerlendirildiğinde, taraflar arasındaki sözleşmenin 5. maddesinde taşeronun işi bitirdiğinde bir tutanak ile sistemi çalışır bir vaziyette işverene teslim edeceği öngörülmesine rağmen yukarıda bahsedilen teknik servis formu, tutanak ve sevk irsaliyesi içeriklerine göre söz konusu sistemin devreye alınması için gerekli olan cihazlardan bir kısmının davacı taşeron tarafından temin edilmemiş ve sistem çalışır bir vaziyette teslim edilmemiştir. Bu itibarla ilk derece mahkemesince 23/03/2015 tarihli tutanakta ismi geçen makine mühendisi …, Şantiye personelleri … ve … ile sevk irsaliyesinde ismi geçen … isimli şahıslar söz konusu belgelerin HMK. 202. maddesi doğrultusunda delil başlangıcı olduğu gözetilerek bu belgeler hususunda tanık sıfatıyla dinlenilmesi, sonra gerektiğinde elektronik mühendisi bir bilirkişiden rapor alınmak suretiyle davacı şirketin eksik teslim ettiği cihazlar olup olmadığı, var ise bunların nelerden ibaret olduğu ve bunların bedellerinin teslim tarihi itibari ile belirlenmesi, yapılacak araştırma sonucunda eksik işler tespit edilmesi halinde eksik işler bedeli ve cezai şart miktarı yönünden teminat bonosunun tahsil şartlarının oluşup oluşmadığı oluşmuş ise, hangi miktar için oluştuğu hususunun tespit edilmesi ve sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi Dairemizce doğru bulunmamıştır. Açıklanan nedenlerle eksik inceleme ve değerlendirmeyle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmadığından davalı vekilinin istinaf başvurusunun esası incelenmeksizin kabulüne, mahkeme kararının HMK’nın 353/1-a.6 maddesi gereğince kaldırılmasına, dosyanın Dairemiz kararına uygun şekilde incelenip karara bağlanması için kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir…” şeklindeki ilam ile mahkememiz kararı kaldırılmasına karar verilmiştir.
Tüm dosya kapsamının bir bütün halinde incelenmesinde; davacı taşeron, ile davalı yüklenici arasında 2014 tarihli sözleşme ile Nevşehir İli Hacıbektaş İlçesi 25 Yataklı Entegre Hastanesi ile Altyapı ve Düzenlenmesi İkmal İnşaatı İşi’ne ilişkin 140.000,00 TL +KDV üzerinden anahtar teslim eser sözleşmesi akdedildiği, sözleşmenin 7. Maddesinde taşeronun sözleşme şartlarına aykırı davranması halinde zamanında malzeme temini gerçekleşmediğinde ve işverenin iş programında gecikme yaşattığı taktirde 10.000,00 TL cezai şart ödeyeceği, teminat olarak 16.520,00 TL bedelli 04.08.2014 keşide tarihli, 31.03.2015 vadeli bono verildiği, yüklenici temsilcisininde bonoda kefil sıfatından olduğu, davalı yüklenici tarafından davacıya …yevmiye nolu ihtarnamesi ile ihtarnamenin tebliğinden itibaren 3 gün içerisinde sözleşmenin 5. Maddesi gereği 10.000,00 TL cezai şart bedelini ödenmesi ayrıca eksik iş kalemleri olan hemşire çağrı sisteminin devreye alınması aksi taktide teminatın irat kaydedilerek sözleşmenin feshedileceğinin ihtar edildiği uyuşmazlık konusu değildir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık taşeron tarafından sözleşmedeki edimin eksik ifa edilip edilmediği, teminat olarak verilen bonodan dolayı eksik iş ve cezai şart bedelinin mahsup edilip edilmeyeceği noktalarında toplanmaktadır.
Mahkememizce Ankara Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesi’nin 24.09.2020 tarih, 2020/20 Esas, 2020/17 Karar sayılı ilamı sonrasında kaldırma kararına uygun olarak işin eksik olarak ifa edildiğine ilişkin tutulan 23.03.2015 tarihli tutanak mümzilerinin davalı yan tarafından bildirilen adreslerinde tanık olarak dinlenilmesine karar verilmiş olup, tanık … teslimata ilişkin bilgisi olmadığını, tanık Abdülbaki Aras vasıfsız işçi olduğunu ve tutanağı hatırlamadığını beyan etmiş olup, tanık …’a ise davalı vekilince bildirilen adresin yetersiz olması nedeniyle beyanı alınamamıştır.
Türk Medeni Kanunu’nun 6. ve 6100 sayılı HMK ‘nın 190. maddeleri uyarınca taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispat etme külfeti altında olup, sözleşme fesih ya da başka bir nedenle ortadan kaldırılmadıkça, sözleşme kapsamında kalan işlerin, o sözleşmenin yüklenicisi tarafından yapıldığı kabul edilmesi gerekir, bu adi karine niteliğindeki olgunun aksinin iş sahibi tarafından kanıtlanması gerekmekte olup, dosya kapsamında davalı tarafından yaptırılmış delil tespiti veya davacı kabulü bulunmamaktadır yine 3. kişilerden her zaman temin edilebilecek olan fatura ve sair belgeler ile de işin eksik olarak ifa edildiği ispat edilemez. Mahkememizce davalı tarafından dayanılan 23.03.2015 tarihli tutanak mümzileri dinlenilmiş olup, dinlenen tutanak mümzilerinin dosya kapsamındaki iş ile ilgili uzmanlıklarının bulunmadığı ve tutanak içeriğinden ise haberdar olmadıkları anlaşılmıştır işin ise -eksik teslim edildiği davalı yan tarafından iddia edilse de- teslim edildiği taraf beyanları ile sabittir. Bu nedenler ile mahkememizce işin davacı taşeron tarafından eksik olarak teslim edildiğinin davalı yan tarafından ispat edilemediği kabul edilerek davanın kabulüne karar verilmiş olup aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kabulü ile Ankara …İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takibe konu 04/08/2014 keşide tarihli 31/03/2015 vadeli 16.520,00 TL bedelli bono nedeni ile davacıların davalıya borçlu bulunmadığının tespitine
2-Takibin kötü niyetle yapıldığı kanıtlanamadığından davacıların kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
3-Alınması gereken 1.134,13TL harçtan peşin alınan 283,54 TL harcın mahsubu ile 850,59TL harcın davalıdan tahsiline ve hazineye gelir kaydına,
4-Davacılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihindeki AAÜT’ne göre 5.100,00 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
5-Davacı tarafça yatırılan 27,70 TL başvuru harcı, 283,54 TL peşin harç, 206,30 TL keşif harcı, 543,25 TL tebligat ve müzekkere gideri ile, 3.900,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 4.960,79 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına,
7-Sarfedilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin ve e-duruşma sistemi üzerinden davalı vekilinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren yasal 2 haftalık sürede mahkememize müracaat ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf başvuru yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 03/06/2022

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.