Emsal Mahkeme Kararı Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/513 E. 2021/203 K. 23.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
T.C.
ANKARA
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS SAYISI : 2020/513
KARAR SAYISI : 2021/203

DAVA : Mülkiyet (Tespit İstemli)
DAVA TARİHİ : 30/10/2020
KARAR TARİHİ : 23/03/2021
Mahkememizde görülmekte olan Mülkiyet (Tespit İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkili şirkete ait …Mahallesi katı atık alanı ….ANKARA adresinde fermantasyon bölümünde bulunan … marka C350 HX4 2008 model forklift tipi iş makinasının 14/07/2010 tarihli fatura ile davalı firmadan ikinci el olarak satın alındığını bu iş makinelerinin müvekkili adına tescilinin yapılabilmesi için müvekkili şirkete ait olduğunun tespit edilmesi gerektiğini bu nedenle iş makinasının müvekkili şirkete ait olduğunun tespitine keşif yapılmak sureti ile karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davalı makinenin müvekkili şirketten satın alındığına dair faturaların mevcut olduğunu makinanın mülkiyetinin tespiti için böyle bir dava açılmasına ve müvekkilinin davalı olarak gösterilmesinde hukuki yarar olmadığını satılmış ve alıcısına teslim edilmiş olan makinada alım satım akdinin tamamlandığı, müvekkili yönünden tüm yükümlülüklerin yerine getirildiği bu nedenle ihtilaf olmayan dava hakkında dava açılmasında hukuki yarar bulunmadığını bildirerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
GEREKÇE:
Dava, konu makinenin mülkiyetinin kendisine ait olduğunun tespiti isteğine ilişkindir.

Davalı savunmasında aracın alım satıma konu edilerek davacı zilyetliğinde bulunduğunu, bu durumun bir tespiti gerekmediği gibi söz konusu makinenin müvekkiline yönelttiği bu tespit isteğinde bir hukuki yararının da bulunmadığını, kendilerinin bir aksi beyan veya iddialarının da bulunmadığını bildirerek davanın reddini istemektedir.
Makinenin hukuk önünde mülkiyetinin kendisine ait olduğunun tespiti isteğinde aynı zamanda tescil talebinin de olduğunun kabulü gerekir.
Nitekim taşınır araç türü makine veya tescile tabi bir malın mülkiyetinin aidiyetinin belirlenebilmesi için yasa koyucu 2918 sayılı Karayolları Trafik Yasası’nın 20/d ve Karayolları Trafik Yönetmeliği’nin 29/d-2 maddesinde iş makinelerinin tescilinin Ticaret ve Sanayi Odasına yapılacağı, Karayolları Trafik Yönetmeliği’nin 30/a ve 36. maddesinde ise satış ve devir işlemleri ile tescil işleminde izlenecek yöntemin gösterilerek, satış ve devir işleminin noterlerce yapılacağı ve trafik tescil belgesinin esas alınacağı belirtmiştir.
Kaldı ki bu tescil talebinin de içerisinde bulunduğu bu tür davalar hasımsız olarak açılamayacağı gibi vergisel yükümlülüklerin de yerine getirilebilmesi yönünde davanın araç satışını yapan firma ve var ise üretici firma ile ilgili yer Mal Müdürlüğü hasım gösterilerek açılması, husumetin eksik olan bu taraflara da yöneltilmesi zorunludur. Aksi halde talebe dayalı eksik ve yetersiz hasımla yargılama yapılamaz. (Yargıtay 4. HD 2017/1035 Esas, 2017/2715 Karar, 2016/1356 Esas, 2016/7675 Karar) 6100 sayılı HMK’nın 114/1-d maddesi gereğince (çekişmeli yargı işlerinde) taraf teşkili dava şartı olup, HMK’nın 115. maddesinin 1. 2. ve 3. fıkrasında açıklanan dava şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediğinin resen araştırılması gerekir.
Açıklanan nedenlerle, davacının iş bu davada mülkiyetin tespiti istemli yalnızca davalıya yönelttiği istemde hukuki menfaat bulunmadığı gibi hukuk mahkemelerinde hasım tamamlama prosedürü veya davaya dahil müessesesi olmadığından davanın usul yönünden reddine karar verilmesi gerekmiştir.
Davalı vekili her ne kadar mahkememiz gerekçesi ile uyumlu davanın reddi talebinde bulunmuş ve davanın usul yönünden reddine ilişkin hüküm tesis edilmiş ise de davalıya yöneltilen davada esasa girilemediğinden ve davalının gerçekte hasım gösterilmesinin gerekliliğine göre usule ilişkin bu karar nedeni ile davalı lehine vekalet ücreti takdir edilmemesi uygun görülmüştür.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
Davanın usul yönünden reddine,
Bu karar nedeniyle alınması gereken 59,30 TL harçtan peşin alınan 54,40 TL’nin indirilmesiyle eksik 4,90 TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir yazılmasına,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
Taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Sarfedilmeyen avansın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı davalı yanın yokluğunda HMK’nun 345.m. gereğince kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde İstinaf başvuru yolu açık olmak üzere yapılan yargılama sonunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 23/03/2021

Katip … Hakim …
E-İmzalı E-İmzalı