Emsal Mahkeme Kararı Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/501 E. 2021/344 K. 03.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARARIDIR

ESAS NO : 2020/501 Esas
KARAR NO : 2021/344

DAVA : Genel kurul kararı iptali, özel denetçi atanması
DAVA TARİHİ : 23/10/2020
KARAR TARİHİ : 03/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan Genel kurul kararı iptali, özel denetçi atanması davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Şirket yönetim kurulu başkanı vefat ettiğinden 22.08.2020 tarihinde toplanıldığını, ancak talepleri doğrultusunda 26.09.2020 tarihine ertelenen olağanüstü genel kurul toplantısının yapıldığını, davacının toplantıda alınan tüm kararlara olumsuz oy kullandığı gibi muhalefetlerini de tutanağa geçirttiğini, davalı şirket hakim ortağının davacının kardeşi olduğu gibi eski yönetim kurulu başkanınında tarafların babaları olduğunu, …’in hakim ortak olmasını sağlayan hisselerinin dayanağı hukuki işlemlerin geçersiz olduğunu, murisin vefatı üzerine mirasçılar arasında husumetin devam etmekte olup hakim ortağın tüm kararlarının ticari salihlerle iyi niyet kurallarıyla bağdaşacak şekilde alınmadığını, hakim ortağın şirkete verdiği zararların yıllardır gizlenmeye çalışıldığını, 26.09.2020 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısında faaliyet raporu ve finansal tabloların sonuçlarının şaibeli olup gerçeği yansıtmadığını, yıllık faaliyet raporu denetçi raporu gibi belgelerin şirket merkezinde bulundurulmadığı gibi toplantıda talep edilmesine rağmen davacının bilgi edinme hakkının ihlal edildiğini belirterek TTK 438. maddesi uyarınca şirkete özel denetçi atanması ve 26.09.2020 tarihli genel kurul kararlarının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davalı şirketin 20 yıla aşkın süredir muris … tarafından yönetilmekte olduğunu, 2012 yılından sonra murisin tek başına yönetim kurulunda görev aldığını, yönetimle ilgili tüm sorumlulukların kendisine ait olduğunu, tüm ortakların şirketteki paylarının nasıl edindiklerinin resmi kayıtlarda açıkça belli olduğunu, genel kurulda yönetime başkaca aday çıkmadığını, nizalı genel kurulda zorunlu olması nedeniyle yönetim organının seçiminin yapıldığını, tek aday olan şirket ortaklarından …’in seçildiğini, alınan kararlarda yasa, ana sözleşme ve iyi niyet kaidelerine aykırılık bulunmadığını, genel kurulda görüşülen mali tabloların değerlendirildiği dönemde şirketin tek yetkilisinin tarafların ortak murisi … olduğunu, genel kurulda görüşülen mali tablolar ve belgelerin tüm ortaklarca incelendiğini, zaten şirketin kira geliri haricinde gelir getirici bir faaliyeti bulunmadığını, genel kuruldan önce finansal tablolar, yıllık faaliyet raporu, denetleme raporlarının şirket merkezinde incelemeye hazır bulundurulduğu gibi gündeme ilişkin belge ekinde davacıda dahil ortaklara gönderildiğini, niza konusu genel kurulun yönetim kurulu üyeliğinin boşalması nedeniyle yapıldığını, murisin vefat anında şirkette %0,47 oranında hissesi olduğunu, paya bağlı oyların genel kurulda alınan kararların hiç bir surette etkilemediğini, özel denetçi atanması talebine ilişkin TTK 438. maddesinde açıklanan koşulların oluşmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Taraf delilleri toplanmış Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğünden davalı şirketin 26.09.2020 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısına ilişkin gündem, hazirun cetveli ve toplantı tutanağı ile şirketin sicil özeti ekinde sicil dosyası örneği getirtilmiştir.
Ankara … ATM’nin ….karar sayılı dosyasının celbi ile incelenmesinde davacı … tarafından davalı … Gazetecilik San. Tic. A.Ş hakkında genel kurulu çağrıya izin talebi ile açılan davanın yargılaması sonucunda davanın kabulü ile TKK 410/2 maddesi gereğince belirtilen gündem maddeleri ile olağanüstü genel kurul toplantısının yapılması hususunda çağrı için davacıya izin verilmesine ve çağrı kararının yerine getirilmesi için mali müşavir …’ın kayyum atanmasına kesin olmak üzere karar verilmiş olduğu görülmüştür.
Tüm dosya kapsamı ile davalı şirketin ticari defter kayıt ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş, nitelikli hesaplamalar uzmanı ve mali müşavir tarafından yapılan inceleme sonucu düzenlenen raporda özetle; ” 2016-2017-2018-2019 yılı faaliyet raporlarında yer alan tutarların yasal defter kayıtlarında yer alan tutarlar ile uyumlu olduğu ve tutarların birbirini doğruladığı, ilgili dönem hesap bakiyelerinin yasal defter kayıtlan ile uyumlu olduğu, hesap bakiyelerinin aynı tutarlar üzerinden bilanço ve gelir tablosuna aktanldığı, aktarılan tutarların sonuç hesapları ile uyumlu olduğu ve tutarların birbirini doğruladığı, yasal defter kayıtlarının mali tabloları teyit ettiği görüldüğü, yasal defter kayıtlarına göre davalı şirket mali tablolarının gerçeği yansıttığı, davalı şirket 26.09.2020 tarihli olağanüstü genel kurul toplantı tutanakları ekinde yer alan faaliyet raporlarında yer alan verilerin yasal defter kayıtları ve şirket mali tabloları ile uyumlu olduğu ve tutarların birbirini doğruladığı, oy çoğunluğuna sahip olan hissedarlara yönetim kurulu üyesini seçebileceği kabulü altında bu kararın kanun veya esas sözleşme hükümlerine aykırılık oluşturduğuna ilişkin bir hususa rastlanmadığı, dosya kapsamındaki belgeler nazara alındığında davacının bilgi alma ve inceleme hakkının ihlâli durumunda bu hakkının kullanılamamasına ilişkin olarak TTK’nun 437. maddesinin 5. fıkrasında öngörülen usule başvurmadığı, toplamda 242.000 adet şirket payından 2 payın … mirasçıları tarafından elbirliğiyle veya tereke temsilcisi vasıtasıyla yönetilmesi gerekir iken, bu paylar küsuratlı şekilde mirasçılara intikal ettirilerek paya bağlı haklar davacının da aralarında olduğu mirasçılar tarafından münferiden kullanıldığı, bir diğer ifade ile terekeye ait payların (… mirasçılarının elbirliği ile malik olduğu 2 payın) davaya konu genel kurulda kanuna uygun şekilde temsil edilemediği, davacının bilgi alma veya inceleme hakkını daha önce kullanıp kullanmadığı ve özel denetimin belirli olaylara hasredilip hasredilmediği hususunda değerlendirmenin mahkemeye ait olduğu, şirketin varlıklarının borçlarını karşıladığı ve borca batık olmadığı tespit edildiği, şirket veya pay sahiplerinin esas sözleşme ihlal edilerek zarara uğratıldığına yönelik somut bir olguya rastlanılmadığı, TTK m.439 gereğince kanunun veya esas sözleşmenin ihlal edilerek şirketi veya pay sahiplerini zarara uğratılıp uğratılmadığı, dolayısıyla özel denetimin bu koşulunun oluşup oluşmadığına yönelik incelemelerde şirketin kendi mülkiyeti olan fabrika binasından elde ettiği kira geliri dışında gelirinin bulunmadığı, şirketin kamu, mali müşavir, personel ve şirket ortağı…. dışında …’in ortağı/yöneticisi olduğu … Makine Dişli San. ve Tic. A.Ş.’ye 57.000,00 TL borcunun bulunduğu, 31.12.2019 tarihli kaydi değer bilançosuna göre şirketin reel özvarlığı 1.769.591,04 TL, varlıklar/borçlar = %5,22 olduğu, şirket varlıklarının borçları karşıladığı ve borca batık olmadığı tespit edildiği, şirket veya pay sahiplerinin esas sözleşme ihlal edilerek zarara uğratıldığına yönelik somut bir olguya rastlanılmadığı” ifade edilmiştir.
Dava; davalı şirketin 26.09.2020 tarihinde yapılan olağanüstü genel kurul toplantısında alınan kararların iptali ve davalı şirkete özel denetçi atanması talebine ilişkindir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun TTK 445. maddesinde 446. maddede belirtilen kişilerin kanun veya esas sözleşme hükümlerine ve özellikle dürüstlük kuralına aykırı olan genel kurul kararları aleyhine karar tarihinden itibaren üç ay içinde şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinde iptal davası açabilecekleri, aynı yasanın 446. maddesinde toplantıda hazır bulunup da karara olumsuz oy veren ve bu muhalefetini tutanağa geçirten toplantıda hazır bulunsun veya bulunmasın olumsuz oy kullanmış olsun ya da olmasın çağrının usulüne göre yapılmadığını, gündemin gereği gibi ilan edilmediğini, genel kurula katılma yetkisi bulunmayan kişilerin veya temsilcilerinin toplantıya katılıp oy kullandıklarını, genel kurula katılmasına ve oy kullanmasına haksız olarak izin verilmediğini ve yukarıda sayılan aykırılıkların genel kurul kararlarının alınmasında etkili olduğunu ileri süren pay sahipleri, yönetim kurulu, kararların yerine getirilmesi, kişisel sorumluluğuna sebep olacaksa yönetim kurulu üyelerinden her birinin iptal davası açabileceği, Türk Ticaret Kanununun 447. maddesinde ise de genel kurulun özellikle pay sahibinin genel kurula katılma asgari oy dava ve kanundan kaynaklanan vazgeçilemez nitelikteki haklarının sınırlandıran veya ortadan kaldıran pay sahibinin bilgi alma inceleme ve denetleme haklarını kanunen izin verilen ölçü dışında sınırlandıran anonim şirketin temel yapısını bozan veya sermayenin korunması hükümlerine aykırı olan kararların batıl olduğu düzenlenmiştir.
Ankara … ATM …. karar sayılı ilam ile verilen yetkiye istinaden yapılan davalı şirketin 26.09.2020 tarihli olağanüstü genel kurul toplantı tutanağı ve hazirun cetvelinin tetkikinde şirketin toplam sermayesine tekabül eden 242000 adet hissenin 241962 adedinin toplantıda asaleten ve vekaleten temsil edildiğinin belirtildiği, davacının vekili tarafından alınan kararlara muhalefet edilerek olumsuz oy kullanıldığı, bu kapsamda TTK 446/1 maddesinde ön görülen alınan karara yönelik muhalefetin tutanağa geçirilmesine ilişkin yasal koşulun gerçekleştiği, işbu davanın yasal 3 aylık hak düşürücü sürede açılmış olduğu tespit edilmiştir.
Davalı şirketin hissedarı ve yönetim kurulu başkanı …’in 14.04.2020 vefat tarihi itibariyle davalı şirketin sermayesine tekabül eden 242000 hisseden; 1142 hissesinin muris …’e, 123435 hissenin …’e, 117385 hissenin …’e, 35 hissenin ….’a, 1,50 hissenin ….’a, 1,50 hissenin ise…’a ait olduğu, davalı vekilince sunulan yıllık faaliyet raporu belge içerisinden anlaşılmıştır.
Davalı şirkette 1142 hissesi bulunan …’in veraset ilamının tetkikinde 14.04.2020 tarihinde vefatı üzerine geride mirasçı olarak 1/4’er pay ile …., …, …. ve …’e bıraktığı görülmüş, davalı vekilinin 08.04.2020 tarihli dilekçesinde mirasçılar arasında taksim sözleşmesi yapılmadığı ve miras şirketine temsilci atanmamış olduğu bildirilmiştir.
Anonim şirketlerde hissedarın ölümü halinde payların limited şirketlerde olduğu gibi kendiliğinden mirasçılara intikali söz konusu olmayıp bunun için öncelikle miras taksim sözleşmesinin yapılması veya yazılı taksim sözleşmesine eşdeğer bir halin varlığının kanıtlanması gerekir.
Somut uyuşmazlıkta … mirasçıları arasında şirket hisselerine yönelik taksim sözleşmesi yapılmadığı gibi genel kurul tarihi itibariyle miras şirketine mümessil tayinininde söz konusu olmadığı, miras payları esas alınarak hazırlanan hazirun cetveli miras taksim sözleşmesi olarak kabul edilemeyeceğinden bu durumda murisin şirket hissesi üzerinde tüm mirasçıların el birliği mülkiyetinin devam ettiğinin kabulü ile murisin 1142 adet hissenin toplantıda usulüne uygun temsil edilmediği ve keza şirkette üç pay sahibi 2012’de vefat eden muris ….’ın 2 mirasçısına 1,50’şer pay şeklinde buçuklu pay olarak hazirun cetvelinde gösterilen murise ait 3 payında usulüne uygun taksim ve temlik sözleşmesi yapılığına yönelik dosya kapsamına iddia ve ispat vasıtası sunulmadığından toplantı ve karar nisapları değerlendirilirken toplam 1145 adet hissenin hariç tutulması gerekmiş bu kapsamda genel kurul toplantısında …’a ait … pay ve …’e ait …. payın katılımı ile …. paya sahip …’in kabul oyu ile kararların alınmış olduğu anlaşıldığından alınan kararlarda toplantı ve karar nisaplarına aykırılık bulunmadığı tespit edilmiştir.
Öte yandan yapılan bilirkişi incelemesinde 2016-2017-2018-2019 yılı faaliyet raporlarında yer alan tutarların yasal defter kayıtlarındaki tutarlar ile uyumlu olduğu ve birbirini doğruladığı hesap bakiyelerinin aynı tutarlar üzeriden bilanço ve gelir tablosuna aktarıldığı, aktarılan tutarların sonuç hesapları ile uyumlu olduğu, faaliyet raporlarında yer alan verilerin yasal defter kayıtları ve mali tablolar ile uyumlu olduğu, yasal defter kayıtlarının mali tabloları teyit ettiği ve mali tabloların gerçeği yansıttığı tespit edilmiş olmakla vefat eden yönetim kurulu başkanının ibrası ile bilanço ve kar zarar cetvellerinin ibrası kararlarında kanun, ana sözleşme ve iyi niyet kurallarına bir aykırılığın bulunmadığı, keza yönetim kurulu başkanının vefatı nedeniyle organsız kalan şirkete oy çoğunluğuna sahip hissedarın yönetim kuruluna seçimine ilişkin nisaplara uygun olarak alınan kararın iptaline yönelik koşulların oluşmadığı mahkememizce kabul edilmiş, TTK 418 ve 421. maddeleri kapsamında dava konusu edilen kararların toplantı ve karar nisaplarına uygun olarak alındığı, TTK 447. maddesinde ön görülen butlan sebeplerinin gerçekleşmediği TTK 445 maddesine dayalı iptal koşullarının da oluşmadığı anlaşılmakla yerinde görülmeyen genel kurul kararlarının iptaline ilişkin davanın reddi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Davacının bir diğer talebi TTK 438 ve devamı maddeleri kapsamında davalı şirkete özel denetçi atanması talebine ilişkin olup öncelikle TTK 438. maddesinde öngörülen prosedürün ve şartların yerine getirilip getirilmediğinin incelenmesi gerekmektedir.
TTK 438. maddesi kapsamında özel denetçi atanması talebinin ön koşullarından biri bilgi alma ve inceleme hakkının daha önceden kullanılmış olmasıdır. Davacı yan bilgi alma ve inceleme hakkının kullandırılmadığını iddia etmiş ise de bu ön koşulun yerine gelmesi açısından pay sahibi olarak TTK 437/5 maddesi kapsamında bu yöndeki talebinin reddedilmesi halinde mahkemeden talepte bulanabilecek olup davacının bu yönde dava hakkını kullandığına dair bir iddia da bulunmadığı gibi bir ispat vasıtası sunmadığı anlaşılmakla TTK 438 maddesinde sözü edilen ön koşulun yerine getirilmediği kanaatine varılmıştır.
Ayrıca özel denetçi atanması talebinin mahkemeden istenebilmesi için öncelikle TTK 438/1 maddesi uyarınca genel kurulda belirli olayların özel denetimle açıklığa kavuşturulmasının istenilmesi gerekir. Somut olayda bu koşulunda bulunmadığı görülmüştür. Zira davacının yönetim kurulunun ibrasına ilişkin 4. gündem maddesine muhalefet şerhinde detay nizam, faaliyet raporları, bilançolar, pay devirleri, sözleşmeler, banka hesap hareketlerini talep etmesine karşın kendisine dönüş olmadığını, bu nedenle özel bir denetim yapılmasını talep ettiğini ifade etmiş olup bu talepte belirli olaylara hasredilme hali söz konusu olmadığı gibi yapılan bilirkişi incelemesinde de mali tabloların gerçeği yansıtmakta olduğu hususu tespit edilmiştir. Öte yandan genel kurul kararı olmadın mahkemeden özel denetçi atanmasını talep etmek mümkün değildir. Bu kapsamda lehte veya alehte bir genel kurul kararı mahkemeden özel denetçi seçilmesi isteminin bir ön koşuludur. Davacı tarafından özel denetime ilişkin genel kurula sunulmuş ve belirli olaylara hasredilmiş bir önerinin bulunmadığı bu kapsamda genel kurul tarafından TTK 439/1 maddesinde öngörülen gelen kurul tarafından özel denetim isteminin reddi koşulunun somut olayla gerçekleşmediği anlaşılmakla davacı yanın yasal koşulları oluşmayan özel denetçi tayini talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının 26.09.2020 tarihli genel kurul kararlarının iptali talebi ile davalı şirkete özel denetçi atanması taleplerinin reddine,
2-Alınması gereken 59,30 TL harçtan peşin yatırılan 54,40 TL’nin mahsubu ile bakiye 4,90 TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden 4.080,00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından sarfedilen yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren yasal 2 haftalık sürede mahkememize müracaat ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf başvuru yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 03/06/2021
Gerekçeli kararın yazıldığı tarih: 14.06.2021

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …