Emsal Mahkeme Kararı Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/493 E. 2022/325 K. 19.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/493 Esas – 2022/325
T.C.
ANKARA
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/493 Esas
KARAR NO : 2022/325

DAVA : Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali)
DAVA TARİHİ : 21/10/2020
KARAR TARİHİ : 19/04/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 25/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekilinin mahkememize sunduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirkete ait …. numaralı kredi kartının … numaralı ek kartının da içinde bulunduğu kart hamiline ait cüzdan ve dolayısıyla kart 18/08/2019 tarihinde kaybolduğunu, hemen ertesi gün 19/08/2019 tarihinde … Bankası müşteri temsilcisinin aranarak kartın kaybedildiğini, iptal edilmesi gerektiğinin bildirildiğini, bunun üzerine banka tarafından … numaralı ek kartın iptal edildiğinin söylendiğini, ” ….” numaralı yeni bir ek kart çıkartıldığını ve kart hamilinin bu yeni kartı Seyranbağları/ANKARA şubesinden teslim alıp kullanmaya başladığını, müvekkili şirket adına yeni bir ek kart çıkartılıp teslim edildiği için ve müvekkili şirket yetkilisine de eski ek kartın kapandığına dair bilgi verildiği için kart hamili tarafından yeni ek kartın kullanımına devam edildiğini, ancak daha sonra iptal edilmesi gereken ek kartın üzerinden alışveriş yapıldığının fark edildiğini, 13/04/2020 tarihinde müvekkili şirket yetkilisi tarafından mail yolu ile 2019 yılının Aralık, 2020 yılının Ocak, Şubat ve Mart aylarında gerçekleşen harcamalara itiraz edildiğini, sonuç alınamayınca Ankara …İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası üzerinden takip başlatılmış ise de 05/08/2020 tarihinde itiraz sebebiyle durdurulmasına karar verildiğini, davalı itirazlarının haksız olarak ve takibi sürüncemede bırakmak amacıyla yapıldığını bildirerek, kredi kartından usulsüz işlemlerle tahsil edilen paranın iadesi talebiyle açılmış olan icra takibine borçlu banka tarafından yapılan haksız ve usulsüz itirazın iptaline, asıl alacak üzerinden takip tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte takibin devamına, borçlu tarafından kötü niyetli olarak yapılan itiraz sebebiyle %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmolunmasına karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
CEVAP: Davalı vekilinin mahkememize sunduğu cevap dilekçesinde özetle; müvekkili bankada 85077997 müşteri numaralı davacıya ait olan … nolu kredi kartı fiziki basımı gerçekleşmeyen kurum kartı olduğunu, bu karta bağlı …nolu kartın 16.03.2020 tarihinde saat 17:50’de, … nolu ek kartın 14.01.2020 tarihinde saat 13:29’da kullanıma kapatıldığını, davacı tarafından müvekkili bankaya iletilen itiraz dilekçesinde yer alan işlemlerin ise internet ortamında güvenli alışveriş hizmetini veren işyerinde, güvenli e-ticaret şifresi kullanılarak gerçekleştirildiğinin ve başarıyla tamamlandığının tespit edildiğini, davacı tarafından iş bu davaya konu edilen kredi kartı harcamalarına ilişkin davacı firma tarafından müvekkili bankaya bildirilen güncel GSM numarasına harcamaya ilişkin mesaj gönderilerek tek kullanımlık e-ticaret şifresi gönderildiğini, davacı firmanın müvekkili banka kayıtlarında yer alan cep telefonuna güvenli alışveriş için gönderilen şifre ile yapılan harcamalar neticesinde harcamaların davacının haberi dışında yapıldığını beyan etmesinin gerçeklikten ve iyi niyet kurallarından uzak olduğunu, dava konusu olayda kredi kartından yapılan harcamaların davacı firmanın müvekkili bankada kayıtlı güncel GSM numarasına gönderilen güvenlik şifresi ile yapılmış olması nedeni ile söz konusu durumda müvekkili bankanın kusurundan da bahsedilemeyeceğini, müvekkil banka adına başlatılan icra takibi haksız olduğundan müvekkil bankanın itirazı konusunda herhangi bir kötü niyetinden de bahsedilemeyeceğini, her durumda müvekkili banka aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilemeyeceğini, aksine bankalarının lehine icra tazminatına hükmedilmesinin gerektiğini, bildirerek, davacı tarafından açılan iş bu itirazın iptali davasının ve talep edilen icra inkar tazminatının reddine, müvekkili banka aleyhine takip başlatan ve akabinde iş bu davanın açılmasına sebebiyet veren davacı aleyhine %’20 den aşağı olmamak üzere icra tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmişlerdir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Taraflarca dayanılan tüm deliller toplanmış, davanın dayanağı Ankara …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası celp edilmiş, davalı banka kayıtları üzerinde yerinde inceleme yapılmak suretiyle uzman bankacı bilirkişi aracılığıyla bilirkişi raporu alınmıştır.
Davaya dayanak olan Ankara …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının yapılan incelemesinde özetle; davacı tarafından davalı aleyhine “toplam 25.787,40 TL tutarlı, kredi kartından usulsüz işlemlerle çekilen para iadesi” açıklaması ile 25.787,40 TL asıl alacak, 1.409,48 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 27.196,88 TL üzerinden başlatılan ilamsız icra takibinin davalının itirazı üzerine 05/08/2020 tarihinde durdurulduğu anlaşılmıştır.
Bankacı bilirkişi tarafından düzenlenen 03/11/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davalı bankanın özen yükümlülüğünü yerine getirerek davacının kredi kartı kaybı ihbarı sonrasında müşterinin mevcut bütün kartlarının iptali gerektiği halde kredi kartlarını iptal etmediği, dosya kapsamında kart hamili olarak kartın hukuka aykırı kullanımının davacının ağır ihmaline veya kastı ile gerçekleştiğinin ispat edilemediği gibi kayıt kart ile yapılan harcamalarda davacının ekonomik menfaatine olduğunun da ispat edilemediği, davacının davalının Seyranbağları Şubesi’ndeki hesaplarından 5472 … 9366 nolu kart için 14.012,40 TL’nin ödendiği sonucuna varıldığından bildirimin yapıldığı saatten önceki yirmidört saat içinde gerçekleşen hukuka aykırı kullanımdan doğan zararlardan yüzelli TL dışında meydana gelen zarardan davalı bankanın sorumlu olduğu sonucuna varıldığı yönünde kanaat bildirilmiş olup davalı vekilinin sair banka kayıtlarını içerir ekleri ile birlikte sunduğu bilirkişi raporuna itiraz dilekçesini takiben davalı banka kayıtlarında yeniden inceleme yapılmasını teminen aynı bilirkişiden ek rapor alınmış, düzenlenen 22/02/2022 tarihli ek raporda özetle; davacının 9366 nolu kredi kartını zilyetliğinde bulundurduğu, kaybetmediği, ses kaydı CD’sinin davalı tarafından dosyaya kök rapordan sonra sunulduğu, kredi kartından yapılan harcamaların güvenli e-ticaret şifresi kullanılarak (3D Secure) gerçekleştirildiği, davalı tarafından dosyaya kök rapordan sonra sunduğu, dolayısıyla rıza dışı harcamalar iddiasının yerinde olmadığı, davacının kendisi tarafından söz konusu harcamaların yapıldığı, davalıdan talep edilebilir bir miktar olmadığı yönünde kanaat bildirilmiştir. Davacı tarafından ek rapora karşı, esasa yönelik hususlar yanında dosyaya sunulan yeni bilgi ve belgelere icazetinin bulunmadığı, savunmanın genişletilmesi yasağı kapsamında olup 6100 sayılı HMK’ya aykırı olduğu yönleriyle itiraz edilmiş ise de, davalı vekilince cevap dilekçesinde diğer delilleri yanında banka kayıtlarına da dayanıldığı, sunulan delillerin cevap dilekçesindeki savunma sebepleri ile örtüştüğü ve 6100 sayılı HMK’nın 145. maddesi de nazara alınarak davacı vekilinin bilirkişi raporuna karşı bu minvaldeki itirazlarına itibar edilmemiş, esasa yönelik beyan ve itirazların ise hukuki değerlendirme ile aşılabileceği değerlendirilerek yeni bir rapor alınmasına gerek duyulmamış, gerekçeli ve denetime elverişli olmakla 22/02/2022 tarihli ek bilirkişi raporunun hükme esas alınması uygun bulunmuştur.
Tüm dosya kapsamı, kayıt ve belgeler ile gerekçeli ve denetime açık olmakla hükme esas alınmasına karar verilen bilirkişi raporu birlikte değerlendirilerek; her ne kadar davacı tarafından 9366 ile biten kredi kartının 18/08/2019 tarihinde kaybolması sebebiyle iptalini talep etmesine rağmen davalı banka tarafından iptal edilmemesi sebebiyle bilgisi dışında gerçekleşen 25.787,40 TL tutarlı şüpheli işlemler dolayısıyla zarara uğradığına dayanılarak eldeki dava ikame edilmiş ise de; davacı tarafından davaya konu edilen şüpheli işlemlerin 07/01/2020 tarihi ile 16/03/2020 tarihleri arasında gerçekleştirildiği, davalı banka kayıtları üzerinde yapılan teknik inceleme neticesinde davacı tarafından iptali istenen ve dava konusu şüpheli işlemlerin yapıldığı bildirilen, sonu 9366 ile biten kredi kartının özellikle davacı şirket yetkilisi ile davalı banka arasında yapılan 31/01/2020 ve 16/03/2020 tarihinde yapılan telefon görüşmelerine göre davacı şirket uhdesinde bulunduğunun anlaşıldığı, bunun yanında davacı tarafından şüpheli işlem olarak bildirilen tüm harcamaların davacı tarafından kredi kartı teslim belgesi ile bildirilen GSM numarasına davalı bankaca belirlenen tek kullanımlık şifrenin SMS yoluyla gönderilmesi suretiyle, diğer bir anlatımla 3D Secure olarak anılan güvenlik sistemi ile gerçekleştirildiği, yine davacı tarafından bu sırada nakit avans işlemleri de yapıldığı anlaşılmakla, davaya konu edilen işlemlerin davacının bilgisi dışında gerçekleştirildiğinin kabulüne olanak bulunmadığı sonuç ve kanaatine varılarak davacı tarafından ispat olunamayan davanın reddi gerekmiştir. Davalının kötü niyet tazminatı istemine gelince; İİK’nın 67/II. fıkra hükmü gereğince icra takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklının, reddolunan meblağın %20’sinden az olmamak üzere uygun bir tazminata mahkum edileceği düzenlenmiş olup, tüm dosya kapsamına göre uhdesinde bulunduğu anlaşılan kredi kartı ile bilgisi dahilinde olduğu tespit edilen harcamalar dolayısıyla davaya konu takibin ikamesinde haksız ve kötü niyetli olduğu kanaatine varılan davacı aleyhine reddolunan miktarın %20’si olan 5.157,48 TL tutarında kötü niyet tazminatının davacıdan alınarak davalıya ödenmesine karar verilerek son tahlilde aşağıdaki şekilde hüküm kurulması gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davanın reddine,
2- 5.157,48 TL kötü niyet tazminatının davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
3- Alınması gereken 80,70 TL harcın peşin alınan 328,48 TL harçtan mahsubu ile bakiye 247,78‬ TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4- Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT uyarınca 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-6325 sayılı yasanın 18/A maddesi gereği Adalet Bakanlığı tarafından karşılanan ve yargılama giderinden sayılan Arabuluculuk Ücret Tarifesinde belirtilen arabuluculuk ücreti karşılığı olan 1.320,00 TL arabulucu ücretinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
6- Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
7- Sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren yasal 2 haftalık sürede mahkememize müracaat ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf başvuru yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı.