Emsal Mahkeme Kararı Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/459 E. 2022/156 K. 25.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/459 Esas – 2022/156
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ANKARA
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2020/459 Esas
KARAR NO : 2022/156

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 07/10/2020
KARAR TARİHİ : 25/02/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 22/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
ASIL DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 28.05.2018 tarihinde sürücü … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı tır ile Sivas İli Pınarbaşı istikametinden Şarkışla İlçesine doğru seyir halinde iken, davacı … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı araca arkadan çarpması neticesinde çift taraflı yaralamalı trafik kazası meydana geldiğini, olayla ilgili olarak Şarkışla Cumhuriyet Başsavcılığı … soruşturma sayılı dosya kapsamında Karayolları Genel Müdürlüğü Trafik Fen Heyetinden alınan 14.09.2018 tarihli rapora göre: Kazanın meydana gelmesinde … plaka sayılı tır sürücüsünün asli ve tam kusurlu olduğunu, davacının kusursuz olduğununun tespit edildiğini belirterek şimdilik 360.000,00 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
ASIL DAVADA CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı şirketin ancak sigortalısının kusuru oranında sorumlu olduğunu, davalı şirket nezdinde sigortalı aracın kusuru bulunmadığını, kusur oranının tespiti bakımından dosyanın İstanbul Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’ne gönderilmesi gerektiğini, Maluliyet oranının tespiti için dosyanın İstanbul Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Dairesi’ne sevk edilmesi gerektiğini, 26.04.2016 tarihinde yürürlüğe giren ve Karayolları Trafik Kanunu’nda yapılan değişiklik ile hesaplamanın zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartlarında öngörülen usul ve esaslara göre yapılacağının açıkça belirtildiğini, Zorunlu Mali Sorumluluk Genel Şartları hükmü uyarınca da tazminat hesaplamasında kullanılması gereken yaşam tablosu TRH 2010 ve hesaplamada esas alınması gereken teknik faizin |1,8 olarak düzenlendiğini, işbu nedenle tazminat hesaplanmasında bu tablonun kullanılmasını ve teknik faizin | 1,8 olarak esas alınmasını talep ettiklerini belirterek davanın reddine hükmedilmesini talep etmiştir.
BİRLEŞEN DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 28/05/2018 tarihinde sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı tır ile Sivas ili Pınarbaşı istikametinden Şarkışla istikametinde seyir halinde iken aracına çarptığını çift taraflı oluşan trafik kazasında … plakalı aracın asli ve tam kusurlu olduğunu kusursuz müvekkilinin felç olması nedeniyle mevcut yaralanmadan kaynaklı sürekli bakıma muhtaç kaldığını karşı araç sigortacısı davalı sigortaya başvuruya rağmen taleplerinin kabul edilmediğini ve ara buluculuk faaliyetinden sonuç alınamadığını bildirerek Ankara 13. Asliye ticaret mahkemesinin bu konuda açılan geçici ve sürekli işgöremezliğe dair tazminat davasını 2020/459 esas sayılı dava dosyasında görülmekte olduğunu açıklamış ve iş bu dava dosyasının bu dava dosyası ile birleştirilmesine karar verilerek fazlaya ilişkin hakların saklı kalmak kaydıyla 28/05/2018 tarihli trafik kazası neticesi müvekkilinin yaşam boyu bakıcı gideri zararı yönünden şimdilik 1.000,00 TL’nin kaza tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
BİRLEŞEN DAVADA CEVAP: davacıya 44.346,46 TL ödeme yapıldığını beyanla asıl davadaki savunmalarını tekrarlamıştır.

DELİLLER VE GEREKÇE :
Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığından alınan 16/03/2021 tarihli raporda özetle; davacının 28/05/2018 tarihli yaralanması neticesinde Özürlülük Ölçütü Sınıflandırılması ve Özürlülere verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki Yönetmelik hükümlerine göre kişinin özür oranının %96 olduğu, Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerine ve Maluliyet Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerine göre vücut genel çalışma gücünden %100 oranında kaybettiği kanaatinde olduğumuz” şeklinde görüş bildirmiştir.
Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığından alınan 12/08/2021 tarihli ek raporda özetle; davacının 28/05/2018 tarihli yaralanması neticesinde Maluliyet Tespit İşlemleri Yönetmeliğinin 12. maddesine göre devamlı surette başka birinin bakımına muhtaç olduğu” şeklinde görüş bildirmiştir.
Mahkememizce kusur ve aktüer bilirkişiden alınan 10/02/2022 tarihli raporda özetle; “kusur yönünden davalı … Sigorta Şirketine Sigortalı … plaka sayılı araç sürücüsü …’nın 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu Madde 47 ve Karayolları Trafik Yönetmeliği 95-d) maddesinde, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu Madde 52 ve bağlı Karayolları Trafik Yönetmeliğinin 101-b, c) maddelerinde, 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu Madde 56/c ve bağlı Karayolları Trafik Yönetmeliğinin 107. Maddesinde belirtilen trafik kurallarını ihlal ederek, Trafik kazalarında sürücülerin asli kusurlu sayıldığı hallerin belirtildiği 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu Madde 84/h)“ARKADAN ÇARPMA” asli kusurunu işlediğinden, dava konusu yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazasında aslı ve tam (%100) kusurlu olduğu, Davacı, … plaka sayılı araç sürücüsü …’ın, 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanununda ve Yönetmeliğinde belirtilen herhangi bir Trafik Kuralını ihlal etmediği anlaşılmış olup, dava konusu yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazasında kusursuz olduğu, tazminat hesabı yönünden davacının (asıl davada davanın sürekli iş görmezlik tazminatına hasredilmesi ve Ankara Üniversitesi Adli Tıp raporunda bu konuda bir süre belirtilmemesi nedeniyle) geçici iş görmezlik tazminatı hesaplanmadığı) Davacının sürekli iş görmezlik tazminatının, maluliyetinin %100 kabul edilmesi halinde 1.844.825,21-TL, %96 Kabul edilmesi halinde 1.771.032,21-TL olarak hesaplandığı, Davacının sürekli bakıcı gideri zararının (birleşen dava) 2.179.098,60-TL olarak hesaplandığı, Dosya içerisinde poliçe örneği olmadığından poliçe limiti ve kloz yönünden bir değerlendirme yapılamadığı” şeklinde görüş bildirmiştir.

Asıl ve birleşen dava trafik kazasından kaynaklanan tazminat talebine ilişkindir.
Asıl davada davacı kaza tarihi olan 28.05.2018 tarihinde dava dışı sürücü …’nın sevk ve idaresindeki davalı sigorta şirketi tarafından zorunlu … plakalı tır ile davacının sevk ve idaresindeki … plakalı aracın kaza yapması neticesinde davacının omurgasında meydana gelen hasar nedeniyle bel altı felç olduğunu, kazada davacıya izafe edilebilecek kusur bulunmadığını beyanla 360.000,00 TL tazminatın davalıdan tahsilini talep etmiş, daha sonraki beyanı ile asıl davadaki talebinin sürekli iş göremezlik tazminatına yönelik olduğunu açıklamış, davalı ise özetle dava konusu olaya ilişkin olarak Sigorta Tahkim Komisyonu’nda yargılama yapıldığını, zorunlu başvuru şartının yerine getirilmediğini, davalıya usulüne uygun şekilde başvuru yapılmadığını, alacağın zamanaşımına uğradığını, kaza ile sakatlık arasındaki illiyet bağı kurulamadığı, maluliyet durumuna ve kusura itiraz ettikleri, hatır taşıması definde bulunduklarını beyanla davanın reddini savunmuştur.
Birleşen davada ise davacı davacının sürekli bakıma muhtaç olduğunu beyanla 1.000,00 TL belirsiz alacak davası olarak talepte bulunmuş, bedel arttırım dilekçesi ile talebini 360.000,00 TL ‘ye yükseltmiştir.
Kazaya karışan … plakalı aracın davalı sigorta şirketince 01.02.2018-2019 tarihleri arasında karayolları motorlu araçlar zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi ile sigortalandığı anlaşılmıştır.
Sigorta Tahkim Komisyonu’na yazılan yazı cevabından anlaşılacağı üzere, davalı nezdinde 01.02.2018-2019 vadeli Karayolları Motorlu Araçlar ZMM Poliçesi ile sigortalı olan … plakalı araç ile … plakalı aracın 28.05.2018 tarihinde karıştığı trafik kazası sonucu davacının sürekli iş göremezlik ve bakıcı gideri tazminatı talebiyle başvurusu sonrasında Sigorta Hakem Heyetince 20.04.2020 tarih ve 2020/24568 Karar sayılı ilamı ile verilen hükmün davalı sigorta şirketi tarafından itiraz edilmesi üzerine İtiraz Hakem Heyeti’nin 17.09.2020 tarih 2020/İHK-12806 Karar sayılı ilamı ile başvuru sahibince hakem heyeti tarafından kendisine verilen süre içerisinde maluliyet raporunu sunamadığı gerekçesiyle Sigorta Hakem Heyeti kararının kaldırılmasına, dosyanın esası hakkında hüküm kurulmasına yer olmadığına ve başvuru sahibi olan davacının yetkili mahkemede dava açmakta muhtariyetine karar verildiği anlaşılmıştır.
Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı Başkanlığı’ndan alınan 16.03.2021 tarihli maluliyet raporunda, kaza tarihinde yürürlükte olan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Olan Sağlık Kurulları Hakkındaki Yönetmelik hükümleri gereğince %96 oranıdna malul olduğu, yine alınan 12.08.2021 tarihli raporda ise yaşam boyu bakıcı ihtiyacı içerisinde olduğuna yönelik rapor sunulmuştur.
Asıl ve birleşen dava dosyası kapsamında dosya kapsamının incelenmesinde; meydana gelen trafik kazası neticesinde davacının %96 oranında malul kaldığı ve alınan ek rapordan da anlaşılacağı üzere yaşam boyu bakıcı giderine ihtiyaç duyacağı, kusurun değerlendirilmesinde ise, her ne kadar kazaya ilişkin olarak Şarkışla Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından alınan 04.11.2018 tarihli kusur raporunda davacı asli kusurlu sigortalı araç sürücüsü ise kusursuz olarak değerlendirilmiş ise de, kovuşturma aşamasında Şarkışla Asliye Ceza Mahkemesi’nce İstanbul Teknik Üniversitesi Ulaştırma ve Anabilim Dalı öğretim görevlisi …’den alınan 13.05.2019 tarihli raporda davacının meydana gelen kazada kusursuz olduğuna dair rapor ile mahkememizce alınan kusur raporunun uyumlu olduğu anlaşıldığından meydana gelen kazada davacı kusursuz olarak kabul edilmiştir. Yine hükme esas alınan 10.02.2022 tarihli heyet raporunda davacının %96 oranında malul kabul edilmesi ve TRH 2010 tablosunun esas alınması durumunda sürekli iş göremezlik tazminatının asgari ücret ile hesaplanması ile 1.771.032,21 TL bakıcı gideri tazminatının ise 2.179.098,60 TL olarak tespit edildiği, celp edilen poliçede ise davalı poliçe üst limitinin her iki alacak kalemi yönünden de 360.000,00’şer TL ile sınırlı olduğu anlaşılarak asıl ve birleşen dava yönünden poliçe limiti dikkate alınarak sonuca gidilmiş, her ne kadar asıl ve birleşen davalı tarafından poliçe kapsamında davacıya 44.346,46 TL ödeme yapıldığı belirtilmiş ise de ödemenin ispatlanamadığı, anlaşılmakla değer arttırım dilekçesi de gözetilerek asıl ve birleşen dava yönünden davanın kabulüne karar verilmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Asıl davada; davanın kabulü ile 360.000,00 TL sürekli iş göremezlik tazminatının temerrüt tarihi olan 19/09/2019 tarihinden işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline,
2-Birleşen mahkememizin 2021/283 esas sayılı davada; davanın kabulü ile 360.000,00 TL bakıcı gideri tazminatının temerrüt tarihi olan 12/05/2021 tarihinden işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline,
3-Asıl davada alınması gereken 24.591,60 TL harçtan peşin alınan 1.229,58 TL,harcın mahsubu ile bakiye 23.362,2 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Birleşen davada alınması gereken 24.591,60 TL harçtan peşin alınan 59,30 TL harç ile ıslah ile yatırılan 1.227,00 harcın toplamı 1.286,30 TL mahsubu ile bakiye 24.305,30 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
5-Asıl davada 6325 sayılı yasanın 18/A maddesi gereği Adalet Bakanlığı tarafından karşılanan ve yargılama giderinden sayılan Arabuluculuk Ücret Tarifesinde belirtilen arabuluculuk ücreti karşılığı olan 1.320,00 TL arabulucu ücretinin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
6-Birleşen davada 6325 sayılı yasanın 18/A maddesi gereği Adalet Bakanlığı tarafından karşılanan ve yargılama giderinden sayılan Arabuluculuk Ücret Tarifesinde belirtilen arabuluculuk ücreti karşılığı olan 1.320,00 TL arabulucu ücretinin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
7-Davacı tarafından başlangıçta yatırılın asıl davada 54,40 TL başvurma harcı, 1.229,58 TL peşin harç, 1.227,00 TL tamamlama harcı, birleşen davada 59,30 TL başvurma harcı, 59,30 TL peşin harç olmak üzere toplam 2.629,58 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Asıl ve birleşen davada davacı tarafından yapılan 250,85 TL tebligat ve müzekkere gideri, 1.600,00 TL bilirkişi ücreti, 327,00 TL adli tıp masrafı olmak üzere toplam 2.177,85 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Asıl davada davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen miktar yönünden karar tarihindeki AAÜT uyarınca 33.650,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
10-Birleşen davada davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen miktar yönünden karar tarihindeki AAÜT uyarınca 33.650,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
11-Davalı tarafından sarfedilen yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
12-Sarfedilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran taraflara iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren yasal 2 haftalık sürede mahkememize müracaat ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf başvuru yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 25/02/2022