Emsal Mahkeme Kararı Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/426 E. 2021/212 K. 24.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/426 Esas – 2021/212
T.C.
ANKARA
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/426 Esas
KARAR NO : 2021/212

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/09/2020
KARAR TARİHİ : 24/03/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 13/04/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;

DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davala arasında yıllardır süren ticari iş yapıldığını, bu ticaret gereğince davalı tarafından sipariş verildiğini ve müvekkili de siparişleri hazırlayarak davalıya teslim ettiğini, müvekkili davalıya olan yükümlerini eksiksiz yerine getirdiğini, fakat davalı ödeme yükümünü yerine getirmediğini, müvekkilinin iş bu ticaretten 19.03.2020 tarihli cari hesabına göre toplam 65.201,93 TL alacağı bulunduğunu, bu alacağın tahsili için taraflarına … Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile davalı aleyhine cari hesap alacağı dayanak belgesi ile icra takibine geçildiğini, davalı icra takibine haksız olarak müvekkilinin dosya alacaklısına herhangi bir borcu olmadığı sebebi ile itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, davalı burada alacağı sürüncemede bırakmak, geç ödeme amacı güttüğünü, daha sonra taraflarına ticari dava şartı olan arabuluculuk yoluna gidildiğini ve arabuluculuk sonunda da anlaşmama tutanağı tutulduğunu, müvekkili ile davalı arasında yapılan sözleşmeye ve ayrıca faturalarda belirtilen faiz şartına göre müvekkilinin alacak için aylık %5 faiz alacağı bulunduğunu, davalıya tüm faturalar teslim edildiğini, davalı fatura içeriğine itiraz ettiğini, icra takibine konu asıl alacağa iş bu sebeplerden dolayı aylık %5 faiz işletildiğini belirterek … Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına yapılan itirazın asıl alacak ve faiz yönünden iptaline, davalı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin otel işletmesi olduğunu, davacı şirket ile buklet ürünlerinin (şampuan, sabun vs.) temini için anlaştıklarını, davacının dava dilekçesinde de belirttiği üzere müvekkili şirketin davacı şirket ile uzun senelere varan bir çalışması olduğunu, bu zamana kadar müvekkili şirketin hiç bir zaman ödemelerini geciktirmediğini ve davacı şirket ile uyuşmazlığa düşmediğini, ancak pandemi süreci sebebiyle müvekkil borcunun 42.000 TL’si için ödeme güçlüğü çektiğini, ödeme güçlüğü çektiğini davacı şirketin yetkililerine durumu belirttiğini, ödeme için süre talep ettiklerini, davacı da müvekkilinin talebini kabul ettiğini, müvekkili için pandemi sürecinden sonra (mart ayında) 7-8 ay ödemeyi ertelediğini belirttiğini, davacı şirket ödemeyi ertelemesine rağmen müvekkili şirkete icra takibi gönderdiğini, sözleşmelerin yazılı olma şartı bulunmadığını, davacı tarafın müvekkilinin borcunu pandemi sürecinden sonra 7-8 ay süre ile ertelediğini söylemiş olması, bu süre zarfında müvekkil aleyhine icra takibinde bulunamayacağı konusunda sözlü olarak sözleşme yapmış olduğu anlamına geldiğini belirterek davanın reddini istemiştir.

GEREKÇE:
Dava, cari hesap alacağının tahsili için yapılan icra takibine vaki itirazın iptali talebine ilişkindir.
Davacı vekili, aralarındaki ticari ilişki nedeniyle davalı tarafından sipariş edilen ürünlerin teslim edildiğini, bedelinin ödenmediğini, cari hesap alacağına dayanılarak yapılan icra takibine itiraz edildiğini ileri sürerek eldeki davayı açmıştır. Davalı vekili, borcun 42.000,00TL si için ödeme güçlüğü çekildiğini,7-8 ay erteleme sözü verilmesine rağmen takip yapıldığını, kalan miktar için ürünlerin zamanında getirilmemesi ve borcun gereği gibi ifa edilmemesi nedeniyle ödeme yapılmadığını savunarak davanın reddini istemiştir. … İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyası celp edilmiş; 65.201,93 TL asıl alacak için takip yapıldığı davalının itiraz ettiği görülmüştür. Taraf vekillerince anlaştıkları ve protokol düzenledikleri bildirildiğinden HMK 315 maddesi uyarınca aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM:
Anlaşma sebebi ile esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
Talep gibi yargılama gideri ve vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
Alınması gereken 59,30 TL harcın peşin alınan 891,03 TL harçtan düşümü ile fazla kalan 831,73 TL harcın davacıya iadesine,
6325 sayılı yasanın 18/A maddesi gereği Adalet Bakanlığı tarafından karşılanan ve yargılama giderinden sayılan Arabuluculuk Ücret Tarifesinde belirtilen iki taraf için iki saatlik ücret tutarı karşılığı olan 1.320,00-TL arabulucu ücretinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından yatırılan başvurma harcının üzerinde bırakılmasına,
Talep halinde artan avansın iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta süre içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu usulen tefhim kılındı. 24/03/2021