Emsal Mahkeme Kararı Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/423 E. 2021/96 K. 16.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
T.C.
ANKARA
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS SAYISI : 2020/423
KARAR SAYISI : 2021/96

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/09/2020
KARAR TARİHİ : 16/02/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, 22/10/2006 tarihinde dava dışı sürücü … yönetimindeki … plakalı araç ile yaya … ‘ye çarparak vefatına neden olduğunu, davacı … ‘nın eşini, … ise babasını kaybettiğini, büyük zorluk yaşadığını, aracın davalı … nezdinde sigortalı bulunduğunu bu nedenle ZMMS kapsamında davacı … için şimdilik 50,00 TL, Oğuzhan için şimdilik 50,00 TL olmak üzere destek zararının kaza tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir .
CEVAP:
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle, davacıların başvuru koşulunu usulüne uygun yerine getirmediklerini bu nedenle usulden reddine karar verilmesini, davanın zamanaşımına uğradığını, 2006 tarihinde meydana gelen kaza nedeniyle zamanaşımı süresinin tamamlandığını, ZMMS kapsamında sorumluluğun sigortanın kusuru oranında manevi tazminat hariç olmak üzere hesaplanabileceğini, davacıların destek olgusunu kanıtlaması gerektiğini, davacı … ‘ın 25 yaşında olup destek zararı talep edemeyeceğini, davacı gelirinin resmi olarak kanıtlanması gerektiği ve müvekkilinin limit ile sınırlı tazmin zorunluluğu olup avans faizine karar verilemeyeceğini bildirmiş, davanın reddini istemiştir .
GEREKÇE:
Dava, destek zararının tazmini isteğine ilişkindir.
Davacı vekili 16/02/2021 günlü duruşma sırasında karşılıklı olarak sulh olunduğunu, zararlarının karşılandığını, davadan vekalet ücreti ve masraf talep etmediklerini bildirmiş beyanını imzalamıştır.
Davalı vekili ise karşılıklı olarak sulh ve ibranamenin varlığını bildirerek 07/12/2020 tarihli sulh ve ibraname tutanağını dosyaya sunmuş kendilerinin de vekalet ücreti ve yargılama gideri taleplerinin olmadığını beyan ettiği görülmüştür.
Mahkememizce taraf vekillerinin açık beyanları ve sulh protokolü gereğince konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekmiştir.
Yanlar arasındaki 07/12/2020 tarihli sulh protokolünde açıkça “işbu tazminat davası nedeniyle davalı … şirketine ve onun sigortalısına karşı herhangi bir itiraz , defi ve her ne nam altında olursa olsun bir talep hak alacak ” isteğinde bulunulamayacağı açıklanmış olmakla tümüyle ibra edilen davalı’nın durumu değerlendirildiğinde arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
Konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına ,
Bu karar nedeniyle alınması gerekli 27,20 TL harcın peşin alınan 54,40 TL ‘den mahsubu ile artan 27,20 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine ,
Taraflar lehine veya aleyhine vekalet ücreti ve yargılama gideri takdirine yer olmadığına,
Sarf edilmeyen avansın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
6325 sayılı yasanın 18/A maddesi gereği Adalet Bakanlığı tarafından karşılanan ve yargılama giderinden sayılan Arabuluculuk Ücret Tarifesinde belirtilen arabuluculuk ücreti karşılığı olan 1.320,00-TL arabulucu ücretinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda HMK 345 madde hükmü gereğince kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde istinaf başvuru yolu açık olmak üzere yapılan yargılama sonunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 16/02/2021

Katip …

¸

Hakim …

¸