Emsal Mahkeme Kararı Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/416 E. 2021/22 K. 20.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/416 Esas – 2021/22
T.C.
ANKARA
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/416 Esas
KARAR NO : 2021/22

DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/09/2020
KARAR TARİHİ : 20/01/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 15/02/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;

DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin … Elektrik Dağıtım A.Ş. elektrik hizmetlerinin özelleştirilmesi amacıyla 4046 sayılı Özelleştirme Kanunu hükümleri uyarınca kamu tüzel kişiliğinin nevi değiştirilmesi yolu ile kurulduğunu, müvekkili şirketin … Elektrik Dağıtım A.Ş. ayrı bir tüzel kişiliği ve sermayesi olan tamamen özel hukuk hükümlerine tabi bir ticari şirket olduğunu, özleştirme işlemleri gereği, … Dağıtım A.Ş. mülkiyetinde bulunan dağıtım sistemlerinin işletme hakkı, kurulan müvekkil şirkete 24.07.2006 tarihli İşletme Hakkı Devri Sözleşmesi ile devredildiğini, Özelleştirmeye ilişkin yaklaşık yedi yılda tamamlanmış olduğunu, …’ın hisselerinin tamamı Özelleştirme Yüksek Kurulunun 10.05.2013 tarih ve 2013/82 sayılı kararı uyarınca ve 28.06.2013 tarihli Hisse Satış Sözleşmesi ile … Enerji Yatırım Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketine satıldığını, bu tarihe kadar ilgili bölgedeki dağıtım faaliyetleri …’ın hisselerinin tamamını sahibi olan …’ın kontrolünde yürütüldüğünü, dağıtım faaliyetlerinin davalı … tarafından yürütüldüğü 1980’li yıllarda dava dışı ….’in maliki olduğu …parsel numaralı taşınmaza …’ın kamulaştırmasız el atması nedeniyle müvekkili şirkete karşı, 28.07.2015 tarihinde … Asliye Hukuk Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası ile kamulaştırmasız el atmadan kaynaklı tazminat davası açıldığını, anılan dava mahkemenin 28.07.2015 tarih ve … Kar sayılı kararı ile sonuçlandığını, karar müvekkil şirket tarafından temyiz edildiğini, yerel mahkeme kararının onanarak kesinleştiğini, … Asliye Hukuk Mahkemesinin … Esas sayılı ilamı uyarınca ilamlı icra takibi başlatıldığını, müvekkili şirket tarafından 26.01.2018 tarihinde toplam 3.688,31 TL … İcra Dairesi hesabına zaruri olarak ödendiğini belirterek fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydı ile davalarının kabulüne, ödenmek zorunda kalınan fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydı ile toplam 3.688,31 TL’nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; elektrik dağıtım şirketlerinin özelleştirilmesi sürecine ilişkin olarak; 4628 sayılı Kanunla, enerji sektöründeki özelleştirmelerin 4046 sayılı Kanun hükümleri çerçevesinde Özelleştirme İdaresi Başkanlığı tarafından gerçekleştirileceği hükmü getirildiğini, Yüksek Planlama Kurulunun 17.03.2004 tarih 2004/3 sayılı kararı ile kabul edilen Elektrik Enerjisi Reformu ve Özelleştirme Stratejisi Belgesi çerçevesinde … 02.04.2004 tarih 2004/22 sayılı Özelleştirme Yüksek Kurulu kararı ile özelleştirme kapsam ve programına alındığını, davacı şirketin de dahil olduğu 20 şirketin Türkiye’deki dağıtım bölgelerindeki dağıtım lisansına sahip olarak 01.03.2005 tarihi itibariyle sermayesinin tamamı müvekkili kuruma ait olmakla birlikte müvekkil kurumdan ayrı birer tüzel kişiliğe sahip olarak faaliyet göstermeye başlandığını, davacı … EDAŞ da elektrik dağıtım lisansına sahip olan … Genel Müdürlüğünden ayrı ayrı tüzel kişiliğe sahip bir anonim şirket olduğunu, ihale şartnamesi, hisse satış sözleşmeleri ve işletme hakkı devir sözleşmelerine ilişkin olarak; … ile Elektrik Dağıtım A.Ş. arasında 24.07.2006 tarihinde imzalanan ve halen yürürlükte olan İşletme Hakkı Devir Sözleşmesinin Diğer Hususlar başlıklı 18.6. maddesinde; şirketin yürürlükteki mevzuata göre kurulmuş ve faaliyetlerini yürüten bir anonim şirket olduğunu, …’ın ayrı ve bağımsız bir tüzel kişiliğinin bulunduğunu, … hisselerinin kamuya ait olmasının başka bir kamu kurum veya kuruluşunun fiillerinin …’ın hiçbir şekilde sorumlu tutulamayacağını bu kararlar gerekçe gösterilerek …’tan talepte bulunulamayacağını, genel olarak Türkiye Cumhuriyeti Devleti de dahil olmak üzere herhangi bir kamu kurum veya kuruluşlarının iş ve işleminden …’ın sorumlu tutulamayacağını, bu sözleşmeye dayanarak Türkiye Cumhuriyeti Devleti de dahil olmak üzere başkaca bir kamu kurum veya kuruluşundan talepte bulunulamayacağını, …’ın belirli iş ve işlemlerinin idari yargının denetimine tabi olmasından ve bunun sonucu idari yargıda verilecek bir yürütmeyi durdurma veya iptal kararı neticesinde …’ın sözleşmeden doğan yükümlülüklerini hiç veya gereği gibi yerine getirememesinden, bu sözleşmenin veya sözleşmenin dayanağını oluşturan herhangi bir işlemin yürütülmesinin durdurulması veya iptalinden dolayı herhangi bir sorumluluğu bulunmadığını, …’tan masraf, zarar veya herhangi bir isim altında hiçbir talepte bulunmayacağını gayrikabili rücu veya kayıtsız şartsız olarak beyan kabul ve taahhüt eder hükümlerine yer verildiğini, Hisse Satış Sözleşmesinin Alıcının Taahhütleri başlıklı 9. Maddesinde; Alıcı basiretli bir tacir gibi davranmak suretiyle şirket ile ilgili gerekli gördüğü her türlü teknik, hukuki, finansal, vergisel ve diğer bütün incelemeleri yaparak ve şirketin sözleşme tarihi itibariyle mevcut ve fiziki durumunu bilerek hisseleri devir ve telim aldığını, şirket hakkında kendisine verilen bilgilerin gerçek durumu yansıtmadığını veya benzer iddiaları ileri sürmeyeceğini, hisselerdin devrinin gerçekleşmesinin ardından, ayıba veya zapta karşı tekeffül hükümleri başta olmak üzere yürürlükteki mevzuat kapsamında herhangi bir fiili veya hukuki nedene dayanarak, idariden veya …’dan talepte bulunmayacağını kabul ve taahhüt eder maddesi olduğunu, rücu davasına konu mahkeme kararında bahsi geçen alacağın davacı şirket tarafından talep edilmesi mümkün olmadığını, davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte davacının ödenmesini talep ettiği miktarın hangi alacak kalemleri olduğu taraflarınca bilinmediğini, bir an için dosya sorumluluğunun …’ta olduğu varsayılsa dahi icra masraf ve giderlerinden sorumluluğu olmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.

GEREKÇE:
Dava, kesinleşen mahkeme kararı gereği icrada ödenmek zorunda kalınan alacağın rücuen tahsili talebine ilişkindir.
Davacı vekili, davalı ile aralarında düzenlenen İHDS gereği 24.7.2006 tarihinde işletme Hakkı Devir Sözleşmesinin imzalandığını,özelleştirme Yüksek Kurulu Kararı ile 28.6.2013 tarihli Hisse satış sözleşmesi ile … hisselerinin tamamının davacıya satıldığını, İHDS 7.maddesinde dağıtım faaliyetinin … tarafından yürütüldüğü dönemdeki her türlü iş ve işlemlerden sorumluluğun … a ait olduğunun,3.kişilerce ileri sürülecek taleplerin muhatabının … olduğunun kararlaştırıldığını , dağıtım faaliyetinin … ta olduğu dönemde başlayan kamulaştırmasız el atma nedeniyle … Asliye Hukuk Mahkemesinin … sayılı dosyasında kesinleşen kararı ile … İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyasında 26.1.2018 tarihinde ödemek durumunda kalınan bedelin tahsilinin gerektiğini ileri sürerek eldeki davayı açmıştır.Davalı vekili,derdestlik, zamanaşımı itirazları ile Hisse Satış sözleşmesi 9. maddesi gereği davacının sözleşme tarihi itibarı ile mevcut durumu bilerek hisseleri satın alması nedeniyle talepte bulunamayacağını ve kamulaştırmasız el atmanın hangi tarihte olduğunun bilinmediğini savunmuştur.Davanın 10 yıllık zamanaşmına tabi olduğu gözetilerek davalının zamanaşımı ile sair itirazları yerinde görülmemiştir. 24.7.2006 tarihli İHDS ve 28.62013 tarihli Hisse satış Sözleşmesi ,… İcra Müdürlüğünün …. sayılı dosyası, … Asliye Hukuk Mahkemesinin … sayılı kesinleşmiş karar suretleri incelenmiş, kamulaştırmasız el atmanın 1990 lı yıllarda başladığı kesinleşen mahkeme kararı ile saptanmış olup, bunun sözleşmelerden çok önce olduğu, İHDS 7. maddesi uyarınca sorumluluğun davalıda olduğu, Hisse Satış sözleşmesinde “Alıcının taahhütleri başlıklı 9.4.maddesi “uyarınca önceki döneme ilişkin İHDS hükümleri saklı kalmak kaydıyla sözleşmenin düzenlendiği ve davalı şirketin sorumlu olduğunun kararlaştırılmış olduğu,hal böyleolunca davacının davalı adına yaptığı ödemeyi isteyebileceği gözetilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM:
Kamulaştırmasız el atım tarihinin kesinleşen … Asliye Hukuk Mahkemesinin … sayılı dosyasında 1990’lı yıllarda el atıldığı tespit edildiğinden İHDS sözleşmesi 7. Maddesi uyarınca ve 28.06.2013 tarihli hisse devir sözleşmesinin 9/4 maddesi uyarınca İHDS hükümleri saklı tutulduğundan davanın kabulüne, 3.688,31 TL’nin 26.01.2018 ödeme tarihinden avans faizi ile davalıdan tahsiline,
Alınması gereken 251,94 TL harçtan peşin alınan 62,99 TL harcın düşümü ile eksik kalan 188,95 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından yatırılan toplam 117,39 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6325 sayılı yasanın 18/A maddesi gereği Adalet Bakanlığı tarafından karşılanan ve yargılama giderinden sayılan Arabuluculuk Ücret Tarifesinde belirtilen iki taraf için iki saatlik ücret tutarı karşılığı olan 1.320,00-TL arabulucu ücretinin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesince belirlenen 3.688,31 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan toplam 79,00 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Talep halinde artan avansın iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, kesin olmak üzere verilen karar açıkça okundu usulen tefhim kılındı. 20/01/2021