Emsal Mahkeme Kararı Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/410 E. 2021/311 K. 26.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA

T.C.
ANKARA
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS SAYISI : 2020/410
KARAR SAYISI : 2021/311

DAVA : İstirdat (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/09/2020
KARAR TARİHİ : 25/05/2021
Mahkememizde görülmekte olan İstirdat (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkili şirket tarafından 31/03/2021 vade 25.000,00 TL bedelli ve 02/05/2021 vade 25.000,00 TL bedelli çeklerin istirdadını talep ettiği, müvekkilinin restoran işleticisi davalının ise reçellik külah üreticisi olduğunu, tarafların Kasım 2019 da malların fiyatı sabitlenerek sipariş verildiğini ve tesliminin kararlaştırıldığını, bu tarihte davalıya üç adet avans çeki gönderildiğini, buna rağmen müvekkile teslim edilmesi gereken ürünün teslim edilmediği gibi müvekkilinin çek bedellerini ödemek durumunda kaldığını, her ne kadar Ankara .. A.T.M’nin … sayılı değişik iş dosyasında bu yönde tedbir talep edilmiş ise de olumlu karar tesis edilmediğini, pandemi nedeniyle kullanılması yasaklanan mallara ait çek bedellerinin müvekkiline iadesi gerektiğini, uyarlama talebinin de davacı tarafça kabul edilmediğini ve malların hazır olduğu ve 31/03/2020 tarihine kadar teslim alınmasının bildirildiğini, pandeminin yok sayıldığını, coronavirüs ile mücadele çerçevesinde reçellik külahların açık büfe de kullanımının yasaklandığını, bu nedenle külahın kullanılmasının imkansız hale geldiği için çeklerin bedelsiz kaldığının kabulü gerektiğini, bu nedenle müvekkili tarafından davalıya verilen 31/03/2020 vade tarihli ve 02/05/2020 vade tarihli 25.000,00’er TL bedelli iki adet çekin ödeme günlerinden itibaren işletilecek avans faizi ile birlikte müvekkiline iadesine karar verilmesi istenilmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, Davanın yetkisiz mahkemede açıldığını müvekkilinin ikamet yeri Bafra olup davada Bafra Asliye Hukuk (Ticaret) mahkemelerinin yetkili bulunduğunu, esasa ilişkin …. İmalatı adlı iş yerini işlettiğini, davacıya özel imal edilen külah ve alınan çeklere karşılık 4862 koli üretim yapıldığını ve 31/03/2021 tarihine kadar teslimi konusunda anlaşıldığını, teslim edilen ürünler karşılığında davalı yanın ödemesi gereken 24.384,00 TL olup ilk çek bedeli 29/02/2020 vadeli 20.000,00 TL’lik çek olup ürün bedellerine karşılık yapılan ödemenin yetersiz olduğunu, davacının iddia ettiği parti mal için dahi 4.384,24 TL müvekkilinin davacıdan alacağı bulunduğunu, kaldı ki üretimin yapıldığı, çekin üçüncü kişi elinde bulunduğu, ürünlerin hazırlanıp depoda bekletildiği, ürünlerin önceden sipariş ile verilmesi usul gereği olup aksi halde ürünlerin çek tarihlerine ürünün yetiştirilmesinin mümkün bulunmadığı, davacı tarafça ürünlerin zamanında alınmamasının pandemi gerekçesi ile çeklerin iadesinin istenilmesini kötüniyetli bir itiraz olduğu bildirilmiş, davacının davasının reddine %20 kötü niyet tazminatına karar verilmesi istenilmiştir.
GEREKÇE:
Dava, alıcının temerrüdü nedeniyle avans olarak verildiği iddia edilen çek ve bedellerinin istirdatı isteğine ilişkindir.
Davalı şirketin ticaret sicil adresinin Bafra olduğu sicil özetinden anlaşılmıştır.
Mahkememizce hernekadar dava dilekçesinde taleplerin açıklanış şekli dikkate alınarak başlangıçta davacının bir kısım alacağının tahsili isteği olarak değerlendirilmiş ve mahkememizin davayı görmekte yetkili bulunduğu sonuca varılmış ise de ilerleyen aşamada davacının talebinin öncelikle temerrüde düşmediği iddiasına dayalı boçlu olmadığının tespiti ile çek istidatı isteği niteliğinde bulunduğu anlaşılmış, ön inceleme sırasında yetki itirazının reddine dair oluşturulan ara kararının yanılgıya dayalı bulunduğu anlaşılarak derhal ara kararından rücu edilmiştir.
Gerek HMK’da gerekse 6102 sayılı TTK’da çek istirdadı davalarında yetkili mahkemeye ilişkin özel bir düzenleme yer almamakta ve menfi tespit talebinde ise genel yetkili mahkemenin yetkili olacağı açıktır.
Bu durumda açılan davanın HMK’nın 6. maddesi uyarınca genel yetkili mahkeme olan, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir.
Davalı vekilince süresinde ve usulüne uygun biçimde yetki itirazında bulunulmuş olmasına göre, davalı şirketin merkezinin “Bafra” olması karşısında mahkememizce yetkisizlik kararı verilmesi gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1-Mahkememizin 1 nolu celse 5 nolu ara kararından rücuu edilmesine,
2-Davalı vekilinin yasal süresi içerisinde usulüne uygun yetki itirazının kabulü ile mahkememizin yetkisizliği nedeniyle dava dilekçesinin usulden reddine,
HMK 20. maddesi uyarınca kararın kesinleşmesini müteakip yasal 2 haftalık sürede talep edilmesi halinde dosyanın yetkili Bafra Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine,
HMK 331/2 maddesi uyarınca yargılama giderlerinin görevli ve yetkili mahkemece hüküm altına alınmasına,
Süresinde dosyanın yetkili mahkemeye gönderilmesi talep edilmediği takdirde ve talep halinde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verilerek yargılama giderlerinin hüküm altına alınmasına,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı yanın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren yasal 2 haftalık sürede mahkememize müracaat ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf başvuru yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 25/05/2021

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı