Emsal Mahkeme Kararı Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/382 E. 2022/503 K. 14.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/382 Esas
KARAR NO : 2022/503
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/10/2016
KARAR TARİHİ : 14/06/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 29/07/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin otobüs ile yolcu taşıma işini icra ettiğini, … Otomotiv… Tur. Nak. Taş. San ve Tic. Ltd. Şti’ni kurduğunu, şirket ve elde ettiği kazançlarda ailesi ve kardeşlerinin veya üçüncü kişilerin hiçbir katkısının bulunmadığını, 2010 yılında iki kişi ile kurulma zorunluluğu olduğundan arkadaşı … ile anılan limited şirketi kurup bu kişinin kağıt üzerinde ikinci kişi olarak gösterildiğini, bu kişinin kötüniyetli olduğunu sezince şirketteki hissesini eşi … …’e devrettiğini, bu arada …’ün şirket adına kayıtlı olan … plakalı aracı 2013 yılının 7. Ayında davalı …’e bedelsiz olarak noterde sattığını, bu satıştan kendisinin daha sonra haberdar olduğunu, …’in bu hileli işlem içerisinde yer aldığını, … plakalı aracın satışının kurtarabilmesi için Batıkent Ankara’daki konutlarını (600.000,00 TL değerinde) davalı ikiz kardeşi … lehine 127.500,00 TL değerinde bedelsiz olarak ipotek ettirdiğini ve otobüsü geri aldığını, ancak davalı …’in otobüs bedeline karşılık sayılmak üzere ipotek almasına rağmen ayrıca 80.010,50 TL tutarında fatura kesip icra takibine giriştiğini,bu haksızlığın Ankara Emniyet büro amirliğinde ikrar edildiğini, Ankara …İcra Müdürlüğünün … sayılı takip dosyasındaki borcun haberi olmadan kesinleştiğini, Ankara 13.İcra Hukuk Mahkemesi’nde tebliğin geçersiz olduğuna dair açılan davanın halen Yargıtay’da bulunduğunu, bütün araçlarına haciz konulduğunu, 3 adet aracının otoparka çekildiğini ve psikolojik travma yaşadığını, evin satışı için Ankara …İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyasında icra takibine girişildiğini bildirmiş, öncelikle Ankara …İcra Müdürlüğünün … sayılı takip dosyasında takibin durdurulmasını, araçlar üzerindeki hacizlerin kaldırılmasını takip dosyası nedeniyle borçlu olmadığının tespitine ve takibin iptaline karar verilmesini ve davalı aleyhine tazminata karar verilmesini istemiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının kötüniyetli olduğunu, davanın zamanaşımına uğradığını, aracın bedelsiz olarak satın alındığı iddiasının gerçek dışı olduğunu, satış bedeli olarak ödenen paranın dekont ve faturasının ekte sunulduğunu, ipoteğin sadece … plakalı araç için olmayıp … plakalı araca … tarafından zarar verildiği için ve satış nedeniyle yapılmak zorunda kalındığını, aksine müvekkilinin … plakalı yolcu otobüsünün yüksek faizli kredilerini ve vergilerini ödemek zorunda kaldığını, …’in kendisine satılan … plakalı aracı geri istediğini, bu talep nedeniyle eşi üzerine kayıtlı olan ev üzerine ipotek vermeyi kabul ettiğini, bedelin ödenmediğinin kayıtlarda görüldüğünü, … plakalı aracın … Ltd. Şti ‘ne devrinin yapıldığını, kesilen faturadan haberleri olmadığı iddiasının doğru olmadığını, diğer araçlar ile ilgili haciz işlemleri yapıldığı ifadesinin doğru olmadığını, Ankara …İcra müdürlüğünün … sayılı takip dosyasının taraflarının farklı bulunduğunu, eşi … … üzerindeki taşınmazın … Bankası tarafından ipotek nedeniyle Ankara …İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyasında ipoteğin paraya çevrilmesi suretiyle satışının yapıldığını ve bu satıştan müvekkilin evi satın aldığını ve tekrar kardeşine devir ettiğini buna rağmen kardeşinin iyiniyetli davranmadığını, yaptığı sahtecilik işlemlerinden kaynaklı halen aleyhinde Ankara …Asliye Ceza Mahkemesinde özel belgede sahtecilik ve dolandırıcılıktan ve gerçeğe aykırı fatura düzenlemekten açılan davanın derdest bulunduğunu açıklamış ve davacının tüm taleplerinin reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, faturaya dayalı alacağın tahsili için yapılan icra takibi nedeniyle borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Taraflarca dayanılan tüm deliller toplanmış, eldeki davaya dayanak olan Ankara …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyası sureti celp edilerek dosyamız arasına alınmış, taraflar arasındaki sözleşmeler ve ekleri ile dekontlar, tapu kayıtları dosyaya kazandırılmış, taraflarca bildirilen ….Esas sayılı dosya suretleri getirtilerek incelenmiş, dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Eldeki menfi tespit davasının dayanağı olan Ankara …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasının yapılan incelemesinde özetle; 01/06/2015 tarihinde davalı alacaklı … tarafından davacı borçlu … ….Ltd.Şti aleyhine 80.010,50 TL’nin … plakalı araçtan kaynaklı alacak şeklindeki açıklama ile tahsili için yapılan ilamsız icra takibinde, ödeme emrinin davalı şirkete tebliğini takiben takibin kesinleştiği, ancak yapılan tebliğin usulüne uygun olmadığı nedeniyle davacı borçlu tarafından Ankara 13. İcra Hukuk Mahkemesinde … esas sayılı davanın açıldığı, bu talep ile ilgili olarak sonuçta Ankara 13. İcra Hukuk Mahkemesinin … sayılı kararıyla şikayetin reddine karar verildiği belirlenmiştir.
Mahkememizce verilen davanın usulden reddine dair 15/10/2019 tarih ve 2016/770 Esas, 2019/738 Karar sayılı karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Ankara BAM 22. HD. tarafından verilen 03/07/2020 tarih ve 2020/256 Esas, 2020/776 Karar sayılı ilamı ile; “Dosya incelendiğinde mahkemece davacı tarafa bilirkişi incelemesi için gerekli ücret ve giderleri yatırması konusunda 18/06/2019 tarihli duruşmada HMK 124/2. Maddesine dayanarak kesin süre verildiği, davacının kesin süreye rağmen bilirkişi giderini yatırmadığından bahisle davanın usul yönünden reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. HMK 324. Maddesinin …Fıkrasında delil için gerekli olan avansın eksik olması halinde verilen kesin süre içerisinde tarafça yatırılması gerektiği aksi halde bu delilin sunulmasından vazgeçilmiş sayılacağı açıkça düzenlenmektedir. Somut olayda bilirkişi incelemesi için gerekli olan gider HMK 324. Maddesi anlamında delil avansıdır. Dolayısıyla söz konusu ücret yatırılmadığı için dava bu delil olmaksızın karara bağlanması gerekmektedir (Yargıtay HGK 2017/12-1141 E 2017/641 K ve 05/04/2017T. Sayılı ve benzer kararları).” gerekçesi ile kaldırılmıştır.
Mahkememizce, tüm dosya kapsamı, kayıt ve belgeler, Ankara BAM 22. HD. tarafından verilen 03/07/2020 tarih ve 2020/256 Esas, 2020/776 Karar sayılı kaldırma ilamı çerçevesinde bir bütün olarak yeniden ele alındığında;
Eldeki davaya dayanak olan Ankara …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasında talep edilen alacağın konusunu oluşturan … plakalı araca ilişkin ….yemiye numaralı araç satış sözleşmesinin yapılan incelemesinde; davalının satıcı, davacının alıcı olduğu, taraflarca KDV dahil 80.000,00 TL bedel ile … plakalı aracın satışı konusunda anlaşmaya varıldığı, davalı satıcının “aracı alıcıya halihazır durumu ile satarak bedelini tamamen aldığını ve aracı teslim ettiğini” beyanla, davacı alıcının da “aracı halihazır durumu ile görüp beğenerek ve bedelin tamamen ödeyerek teslim aldığını” beyanla sözleşmeyi imzaladıkları anlaşılmıştır. Mezkur satış işleminden önce ise, Ankara 2. Noterliği’nin 23/09/2013 tarih ve 03958 yevmiye numaralı sözleşmesi ile yine … plakalı aracın, 80.000,00 TL bedel ile, davacı tarafından davalıya satıldığı, satış bedelinin de davalı tarafından banka kanalıyla davacıya ödendiği dosyaya mübrez bilgi ve belgelerden anlaşılmaktadır.
Kural olarak; 6100 sayılı HMK’nın 204/II. maddesi gereğince resmi senetlerden sayılan noter senetleri, aksi ispatlanıncaya kadar kesin delil sayılırlar. Her ne kadar ….yemiye numaralı araç satış sözleşmesinin davalı satıcının “aracı alıcıya halihazır durumu ile satarak bedelini tamamen aldığını ve aracı teslim ettiğini” ifade ettiği anlaşılmakta ise de; gerek davacı tarafından iddianın ileri sürülüş şekli, gerekse davalının savunmaları bir bütün halinde değerlendirildiğinde; davacı şirket tarafından davalıya ödeme yapılmadığı, davacı şirketin ortağı olan …’in eşi … … üzerine kayıtlı taşınmaz üzerinde davalı lehine ipotek tesisi şartına bağlı olarak sözü edilen aracın devredildiği anlaşılmaktadır. O halde ….yemiye numaralı araç satış sözleşmesinin aksi, tarafların kabulü ile ispat olunduğundan, HMK’nın 204/II. fıkrası gereğince davacı lehine kesin delil olarak kabulüne olanak bulunmamaktadır. Bu nedenle de aksi yöndeki 18/11/2021 havale tarihli bilirkişi raporuna itibar edilmemiştir. Bu durumda; davacı şirket tarafından, ortağı …’in eşi olan … …’e ait taşınmaz üzerinde davalı lehine ipotek tesis edilmesinin, satış bedelinin ifası olarak kabul edilip edilmeyeceğinin değerlendirilmesi gerekmektedir.
…. yevmiye numaralı ipotek resmi senedinin incelenmesinden; … … adına kayıtlı …nolu mesken üzerinde, … …’in …’den aldığı 127.500,00 TL bedel karşılığı denilmek suretiyle, … lehine 2. derecede bila faiz, 28/02/2014 süre ile ipotek tesis edildiği anlaşılmıştır. Tapu kayıtlarının incelenmesinden, …derecede ise dava dışı … Bankası A.Ş. lehine ipotek tesis edildiği görülmüştür. İfanın edime uygun olması prensibi gereğince kural olarak borçlu neyi borçlanmış ise onu ifa etmek zorundadır. Buna karşılık tarafların anlaşarak, borçlanılan edimden başka bir şeyle ifanın gerçekleşmesini kabul etmelerine engel yoktur. İfa sırasında tarafların anlaşması ile, borçlanılan edimden başka bir şeyle borcun ifası da mümkündür. Öğretide, “ifa yerini tutan eda” olarak tanımlanan bu durumda borç derhal sona erer. Asıl edimi hedef tutan bir şeyle ifa, “ifaya yönelik eda” halinde ise, borçlu alacaklıya borcun ifasını sağlamak üzere bir şey vermekte ve alacaklının bunu paraya çevirmek suretiyle alacağını elde etmesi hususunda taraflar anlaşmaktadırlar. İfa yerini tutan eda ile borç derhal sona erdiği halde; ifaya yönelik edada borcun sona ermesi, verilen şeyin paraya çevrilmesi suretiyle alacaklının elde ettiği para ile tatmin edildiği oranda gerçekleşir (bkz. Kemal Oğuzman / Turgut Öz, Borçlar Hukuku Genel Hükümler, C.1., …bs., İstanbul, 2018, s. 274 vd.). Tüm bu ilkeler ışığında; davalı lehine Yenimahalle Tapu Müdürlüğü’nün 11/11/2013 tarih ve 5883 yevmiye numarası ile tesis edilen ipoteğin, davaya konu araç satış sözleşmesi bakımından “ifaya yönelik eda” niteliğinde olduğunun ve davacının da ancak ipoteğin paraya çevrilmesi suretiyle davalının alacağını elde etmesi halinde araç satış bedeline ilişkin edimini ifa etmiş olacağının kabulü gerekmektedir.
Davaya konu aracın satış bedelinin tahsiline yönelik olarak davacı tarafından, davalı lehine tesis edilen ipoteğin paraya çevrildiği, davalının ipotek tesis edilen daireyi satın aldığı, müvekkilinin daireden tahliye ettirildiği, araç bedelinin ipotek ile alındığı iddia edilmiş; davalı tarafından ise ipoteğin, Ankara …İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyasından paraya çevrildiği, bu dosyanın alacaklısının davalı olmayıp dava dışı … Bankası A.Ş. olduğu, davalının ihaleye girerek daireyi satın aldığı, davalıya ödeme yapılmadığı bildirilmiştir. Ankara …İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyasının yapılan incelemesinde; alacaklının dava dışı … Bankası A.Ş. olduğu, borçluların dava dışı … ile … … olduğu, yapılan takip neticesinde, ipotek konusu taşınmazın, sözü edilen takibin tarafı olmayan davalı …’e 23/06/2014 tarihinde 300.000,00 TL bedel karşılığında satıldığı, yapılan satış neticesinde 13.605,56 TL bakiye alacak kalmış ise de alacaklı vekilince sunulan 26/05/2015 tarihli haricen tahsil beyanı üzerine takip dosyanın işlemden kaldırıldığı; dolayısıyla ipotek konusu taşınmazın dava dışı … Bankası A.Ş.’nin alacağı nedeniyle para çevrildiği, bu kapsamda taşınmazın davalı … tarafından 300.000,00 TL ödenmek suretiyle satın alındığı ve ipoteğin paraya çevrilmesi neticesinde davalı …’e ödeme yapılmadığı anlaşılmıştır.
Sonuç olarak tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; eldeki menfi tespit davasının dayanağı olan icra takibine konu araç satışı nedeniyle davacı tarafından davalıya ödeme yapılmadığının kabulü ile açıklanan gerekçelerle haklılığı kanıtlanamayan davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulması gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davanın REDDİNE;
2- Alınması gereken 80,70 TL harcın peşin alınan toplam 1.366,38 TL harçtan mahsubu ile fazla yatırılan 1.285,68‬ TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3- Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına,
4- Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihindeki AAÜT uyarınca 11.201,37 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5- Sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair taraf vekillenin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren yasal 2 haftalık sürede mahkememize müracaat ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf başvuru yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı.
14/06/2022

Katip …
¸

Hakim …
¸