Emsal Mahkeme Kararı Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/373 E. 2022/554 K. 28.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/373 Esas
KARAR NO : 2022/554

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/08/2020
KARAR TARİHİ : …/06/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 26/07/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili tarafından davalıya mal satıldığı ve teslim edildiği, icra takibine konu edilen 38.556,78 TL miktarlı faturanın 26.800,35 TL kadar olan bakiyesinin ödenmediği, bu nedenle Ankara …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığı, ancak takibin davalının haksız itirazı neticesinde durdurulduğu bildirilerek, itirazın iptali ile davalının %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; takibe konu faturaların İskenderun Deniz Üs Komutanlığı Şehit Er Remzi İlboğa Kışlası KFGS modernizasyonu malzemeli işçilik işinin yüklenici …’ya alt taşeronluk yapan davalı tarafından alınan malzemeler ile Silifke Devlet Hastanesi kapalı devre kamera sisteminin revizyonu yapımı işinde yüklenici davalı tarafından üstlenilen işlerin yapımı için kullanılan malzemelerin alınması ile ilgili olduğunu, davacının ürünleri ayıplı olmasına rağmen ürünleri iade almadığını ve hatalı ürünleri değiştirmediğini, davacı tarafından sadece bir kısım ürünlerin iade alındığını, kalanı alınmayarak müvekkilinin zarara uğratıldığını, ürünlerin iade alınmak üzere bekletildiğini, bu bakımdan yapılan icra takibinin hukuka aykırı olduğunu bildirerek davanın reddini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Mahkememizce taraflarca dayanılan deliller dosyaya kazandırılmış, Ankara …İcra Müdürlüğünün … sayılı takip dosyası celp edilmiş, dosya mali müşavir ve nitelikli hesaplamalar uzmanı bilirkişilere tevdi edilerek taraflarca sunulan ticari defter ve kayıtlar ile tüm dosya kapsamında bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Davanın dayanağı olan Ankara …İcra Müdürlüğünün … sayılı takip dosyasının yapılan incelemesinde özetle; davacı tarafından “21/05/2019 tarihli fatura bakiye alacağı, iade faturası sonrasında bakiye alacak 26.800,35 TL” açıklamasıyla 26.800,35 TL asıl alacak, 1.431,00 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam ….231,35 TL alacak üzerinden 06/09/2019 tarihinde başlatılan icra takibinin, davalının itirazı üzerine durduğu anlaşılmıştır.
Mali müşavir ve nitelikli hesaplamalar uzmanı bilirkişiler tarafından düzenlenen kök raporda özetle; davacının ticari defterlerinin TTK’nın 64 vd. maddelerine göre kanuni şartları taşıdığı, davalı tarafından ticari defter ve kayıtlarının ibraz edilmediğinden inceleme yapılamadığı, davacı ticari defterleri üzerinde 2019 yılında davacı tarafından davalı adına düzenlenen 21/05/2019 tarih ve A-764864 seri numaralı 38.556,35 TL tutarlı faturanın kayıtlarda yer aldığı, söz konusu fatura öncesinde davalı tarafından 11/04/2019 tarihinde 6.134,00 TL ödeme yapıldığı, davacı ticari defterleri üzerinde davalıdan 32.422,35 TL alacağının bulunduğu, Ankara …İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyasının celbi halinde inceleme yapılabileceği şeklinde kanaat bildirilmiş; aynı bilirkişiler tarafından sunulan ek raporda ise özetle; dosyaya kazandırılan eldeki davaya esas icra takip dosyasının da incelenmesi neticesinde davacının 21/05/2019 tarihli fatura bakiye alacağının 26.800,35 TL olduğu yönünde kanaat bildirilmiştir. Bilirkişi raporları usulüne uygun olarak taraflara tebliğ edilmiş; taraflarca bilirkişi raporuna süresinde itirazda bulunulmamıştır. HMK’nın 281/I. fıkrasında belirtilen bilirkişi raporuna itiraz süresi, hak düşürücü süre olup hak düşürücü süre içinde rapora itiraz edilmezse diğer taraf için usuli kazanılmış hak doğacaktır (Emsal: Yargıtay 22. HD., …/03/2018 tarih ve 2015-2018/8095 sayılı ilamı). Buna göre, bilirkişi raporunda yapılan tespitler davacı ile birlikte davalı yönünden de kesinleşmiş olmakla, gerekçeli ve denetime elverişli ek bilirkişi raporunun hükme esas alınmasına karar verilmiştir.
Dava, tacirler arasındaki satım sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Tüm dosya kapsamı, kayıt ve belgeler ile usul ve yasaya uygun olarak alınan denetlenebilir ek bilirkişi raporu birlikte değerlendirilerek; taraflar arasında yazılı bir sözleşme bulunmamakla beraber davacı tarafından davalıya sair malzemelerin satımı konusunda anlaşmaya varıldığına ve malın teslim edildiğine dair uyuşmazlık bulunmadığı, davalı tarafından bir kısım malların ayıplı veya hatalı olduğu iddia olunmuş ise de TTK’nın 23. maddesine uygun olarak süresinde ayıp ihbarında bulunulduğunun ispat olunamadığı, bunun yanında davalı tarafından mahkememizce verilen kesin süreye rağmen ticari defter ve kayıtlarının da bilirkişi incelemesine hazır edilmeyip ticari defter ve kayıtların ibrazından kaçınıldığı, buna göre HMK’nın 222/3. maddesi hükmünce davacının ticari defter ve kayıtlarının kendi lehine kesin delil niteliğini haiz bulunacağı, davalı tarafından ticari defter ve kayıtların aksinin yazılı kesin delillerle ispat olunamadığı, neticeten davacının ticari satım ilişkisinden kaynaklı olarak düzenlenen takibe konu fatura dolayısıyla 26.800,35 TL bakiye alacağının bulunduğu ve davalı şirket tarafından ödenmediği sonucuna varılarak; davalının Ankara …İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına vaki itirazının, davacı tarafından işlemiş faiz de talep edilmiş ise davalıyı takipten önce usulüne uygun olarak temerrüde düşürdüğü kanıtlanamadığından, 26.800,35 TL asıl alacak üzerinden iptali ile takibin aynı koşullarda devamına karar vermek gerekmiştir. Davacının icra inkar tazminatı istemine gelince; itirazın iptâli davasında İcra İflas Kanunu’nun 67/II maddesi hükmünce borçlunun icra inkâr tazminatı ile sorumlu tutulabilmesi için alacağın likit ve borçlunun itirazının da haksız olması gerekir. Mevcut hukuki durum karşısında davalının takibe itirazının haklı olmadığı ve takibe konu alacağın muayyen ve likit nitelikte bulunduğu değerlendirilmekle davacı lehine asıl alacağın %20’si üzerinden hesaplanan 5.360,07 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılarak, son tahlilde aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜ ile,
1- Davalının Ankara … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takibe itirazının 26.800,35 TL asıl alacak için iptali ile takibin bu miktar üzerinden ve takip tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile birlikte devamına,
2- Hükmolunan asıl alacağın %20’si olan 5.360,07 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine
3- Alınması gereken 1.830,73 TL harçtan peşin alınan 340,94 TL’nin mahsubu ile bakiye 1.489,79‬ TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4- Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihindeki AAÜT’ne göre hesaplanan 5.100,00 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5- Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihindeki AAÜT’ne göre 1.431,00‬ TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6- Davacı tarafından başlangıçta yatırılan 54,40 TL başvurma harcı, 340,97 TL peşin harç olmak üzere toplam 395,37 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7- Davacı tarafından yapılan 107,5 TL tebligat gideri ve 2.700,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.807,5 TL yargılama giderinden kabul ve red oranlarına göre 2.665,19 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiyenin davacı üzerinde bırakılmasına,
8- 6325 sayılı yasanın 18/A maddesi ve Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi gereğince 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin 1.253,09 TL’sinin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına, 66,90 TL’sinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
9- Davalı tarafından sarfedilen yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
10- Sarfedilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,

Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren yasal 2 haftalık sürede mahkememize müracaat ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf başvuru yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. …/06/2022

Katip …
E-imzalı

Hakim …
E-imzalı