Emsal Mahkeme Kararı Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/365 E. 2021/339 K. 26.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/365 Esas – 2021/339
T.C.
ANKARA
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/365 Esas
KARAR NO : 2021/339

DAVA : Tasarrufun İptali (İİK 277 ve Devamı)
DAVA TARİHİ : 25/09/2020
KARAR TARİHİ : 26/05/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 25/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tasarrufun İptali (İİK 277 ve Devamı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı ….bankası A.Ş. … Şubesi ile dava dışı … Sistem Bil. Tek. Sav. San. ve Tic. A.Ş. arasında 31.12.2015 tarihli 500.000 TL bedelli genel kredi sözleşmesi imzalandığını, davalılardan … genel kredi sözleşmesini 31.22.2015 tarihinde müşterek müteselsil kefil sıfatı ile imzalandığını, müvekkil davacı da mülkiyeti kendisine ait olan …. numaralı bağımsız bölümde bulunan taşınmaz üzerinden, belirttikleri genel kredi sözleşmesi kapsamında 17.06.2016 tarihinde 1.000 TL bedelle davalı banka adına ipotek verdiğini, genel kredi sözleşmesi kapsamında kullanılan kredilerin kredi borçlarını tarafından zamanında ödenmemesi üzerine davalı banka ödenmemiş kredi alacağının tahsili amacıyla, ferileri ile birlikte toplam 267.956,67 TL alacağın tahsili için Asıl borçlu 1-… Sistem San. ve Tic. A.Ş. ve müşterek müteselsil kefiller olan 2-…, 3-…, 4-… İnş. Yat. Turz. İşl. ve Tic. A.Ş., 5-… aleyhinde … Müdürlüğünün … sayılı dosyasında ilamsız icra takibi başlatıldığını, bununla birlikte davalı banka … Müdürlüğünün … sayılı dosyasında aynı alacağın tahsili amacıyla müvekkili davacı tarafından verilmiş olan ipoteğin paraya çevrilmesi istemi ile tahsilde tekerrür olmaması kaydıyla, ipoteğin paraya çevrilmesi istemi ile Asıl borçlu 1-… Sistem San. Ve Tic. A.Ş. ve lehine ipotek veren davacı 2-… aleyhinde icra takibi başlatıldığını, takibe konu edilen banka alacağına karşılık olarak değişik tarih ve tutarlarda toplam müşterek-müteselsil kefil sıfatı ile 112.000 TL davalı … tarafından 3. Kişi sıfatı ile 50.000 TL davalı … tarafından müşterek-müteselsil kefil sıfatı ile 4.000 TL … tarafından, İpotek konusu gayrimenkul sahibi sıfatı ile 18.165 TL ise müvekkil davacı … tarafından ödeme yapıldığını, davalı … Bankası alacağını tahsil etmiş olduğundan her iki icra dosyasını haricen tahsil bildirimi ile kapattığını, davalı bankanın alacağı ödenmiş olmakla birlikte, müvekkil davacı tarafından verilmiş olan ipoteğin yasa gereği müşterek müteselsil kefilleri kapsamaması nedeni ile 19.02.2020 tarihinde Ankara ….. Noterliği ile keşide edilmiş olan … yevmiye sayılı ihtarname ile ipoteğin fekki talep edilmişse de bu ihtarlarına davalı banka tarafından herhangi bir yanıt verilmediğini, banka alacağının ödenmesi ile birlikte davalı banka icra dosyalarını kapattığını, müvekkili davacı tarafından davalı banka lehine verilmiş olan ipotek TMK 596 maddesi ve TMK 116 maddesi gereğince temlik talebinde buluna müşterek müteselsil kefil ve üçüncü kişiyi kapsamamasına rağmen davalı banka Ankara …. Noterliğince keşide edilmiş olan 26.07.2020 tarih ve … yevmiye sayılı temlikname ile alacağını ödeme miktarları oranında, müvekkil davacı tarafından davalı banka lehine verilmiş ipotek ile birlikte davalı … ve …’ye temlik ettiğini, davalı banka tarafından temlik edilmiş olan banka alacağı için müvekkil davacı tarafından verilmiş olan ipoteğin aşağıda ayrıntısı ile açıklayacakları nedenlerden dolayı temlik alacaklısı olan davalı müşterek müteselsil kefile ve davalı üçüncü kişi …’ye temliki yasaya aykırı olduğunu, taraflar arasında keşide edilen temlik tasarrufunun bu kamından iptale gerektiğini belirterek fazlaya ilişkin zarar talep hakları saklı tutulması kaydıyla, davalılar arasında akdedilmiş olan 26.06.2020 tarihli ve … yevmiye nolu temlik sözleşmesi ile davalılar arasında yapılan tasarruf işleminin müvekkil davacı bakımından iptaline, telafisi imkansız zararlara uğranılmaması adına müvekkil davacı bakımından açıkça yasaya aykırı olan 26.06.2020 tarihli ve ….yevmiye nolu temlik sözleşmesinin müvekkil davacı bakımından icraya konu edilmemesi için mahkemece uygun görülecek bir teminat mukabilinde ihtiyati tedbir kararı verilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalılara tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP:
Davalı … Bankası A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; esasa ilişkin olarak; banka ile dava dışı asıl borçlu … Sistem Bilişim Teknoloji ve Savunma Sanayi Ticaret A.Ş. ile müşterek borçlu ve müteselsil kefiller …, …, … … ve … İnşaat Yatırım Turizm İşletme ve Ticaret A.Ş. arasında 31.12.2015 tarihinde Genel Kredi Sözleşmesi imzalandığını, davacı … tarafından kredi teminatı olarak …..konut” 17.06.2016 tarihinde 1.000.000 TL ipotek değeri üzerinden ipotek verildiğini, kredi sözleşmesi gereği taksitlerin ödenmemesi sebebiyle çekilen iharname gereğince de ödeme yapılamaması sebebiyle bankalarınca tahsilde tekerrüre yer verilmemesi kaydıyla … Müdürlüğünün … dosyası ile ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı icra takibi, … Müdürlüğünün … dosyası ve ilamsız icra takibi başlatıldığını, bir kısım müşterek borçlu ve müteselsil kefiller ile üçüncü kişi tarafından alacağın temlik alınması talebiyle, bankalarınca ise temlik verilmesinin değerlendirilmesi kaydıyla, bir kısım ödemelerin bankalarına yapıldığını, buna ilişkin ödeme ayrıntılarının … Bankası A.Ş. … Şubesinden sorulmasının talep ettiklerini, borca mahsuben yapılan ödemeler ve bankalarınca da faiz indirimi uygulanması neticesinde dosya alacağı tamamen tahsil edildiğini, bankalarının ve davalılardan … ve … arasında alacak temlik sözleşmesi imzalandığını, bankalarınca icra dosyalarına alacağın tahsil edildiğine ilişkin bildirim yapılmış ve ayrıca dosyaya üçüncü kişi tarafından ödeme yapıldığını, dosyanın temlik verilmesinin değerlendirildiği bildirilerek hiçbir haczin kaldırılmaması, temlikname gereği işlem yapılması talep edildiğini, davacının kötü niyetli olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.

Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili asıl dosya olan … Ticaret Mahkemesinin …. Esas sayılı dosyasında davalı olarak yer almakta iken iş bu dosya ile birleştirme kararı verildiğini, iş bu dilekçe aslında asıl dosya yönünden olacağını, çünkü birleşen dosyada müvekkil ile alakalı bir durum olduğunu, öncelikle asıl davaya konu temlikname iptal edilip yerine bir temlikname düzenlendiğini, asıl davanın konusuz kaldığını, konusuz kalan davanın reddini talep ettiklerini, davacının kesin hükümsüzlük iddiasını ve kanunun emredici hükümlerine aykırılık iddiasını kabul etmediklerini, her ne kadar asıl davaya konu temlikname iptal edilmiş olsa da; müvekkiline atfedilen kötü niyet ve muvazaa iddiasını da kabul etmediklerini belirterek davanın reddini istemiştir.
Davalılar … ve … vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkiller davacının da ipotek veren sıfatıyla yer aldığı diğer davalı … Bankasına ait olan kredi sözleşmesine ait alacağı … 112.000 TL, … 50.000 TL olmak üzere temlik aldığını, davacının iddiaları TBK 27 kesin hükümsüz olduğunu, TBK 127/2 borçlunun alacaklıya ihbar yükümlülüğü ve TBK 596/2 maddesi gereği kefilin ancak kefalet anında var olan teminatlara başvurabileceği düzenlenmelerine istinaden temliknamelerin iptalini talep ettiklerini, iş bu iddialara müvekkilleri ilgilendiren kısımlar ile ilgili olarak birleşen dava yönünden cevap verileceğini, her ne kadar müvekkillerden … iptal edilen eski 26.07.2020 tarihli temliknamede de taraf olsa da söz konusu temlikname iptal edilip hukuki hayattan çıkarıldığı için açılan esas davanın konusuz kaldığını belirterek davanın reddini istemiştir.

GEREKÇE:
Asıl ve Birleşen dava; davalılar arasında yapılan Temlik sözleşmeleri ile Tasarruf İşleminin davacı bakımından iptali talebine ilişkindir.
Davacı vekili, davalı … bankası ile dava dışı … sistem Bil.Tek. Sav. San.ve Tic. A.Ş arasında 31.12.2015 tarihli 500.000,00 TL bedelli Genel Kredi sözleşmesi imzalandığını,…’in müşterek ve müteselsil kefil olduğunu, davacının kendisine ait …. nolu bağımsız bölümü 17.6.2016 tarihinde 1.000.000 TL bedelle davalı banka adına ipotek verdiğini, şirket alacağı için … müdürlüğünün …. sayılı dosyası ile asıl alacak ve kefiller aleyhine takip yapıldığını, ayrıca … Müdürlüğünün … sayılı dosyası ile İpoteğin paraya çevrilmesi için takip yapıldığını, borca karşılık kefil …’in 112.000,OO TL, 3. kişi … ‘nin 50.000,00 TL, kefil … ‘un 4.000,00 TL ve ipotek nedeniyle davacının 18.165,00 TL ödeme yaparak icra dosyasının haricen tahsil ile kapatıldığını,bankanın alacağı ödenmiş olmasına rağmen Ankara ….. Noterliğinin 26.7.2020 tarihli Temliknamesi ile banka lehine verilen ipotek ile birlikte yapılan ödemenin kefil … ile 3. kişi … ‘ye temlik edildiğini, yapılan temlikin TBK 596/2 maddesi ile TBK 127/2 maddesine aykırı olması nedeniyle Temlik Sözleşmesi ile davalılar arasında yapılan Tasarruf İşleminin davacı yönünden iptalini, Birleşen … Ticaret Mahkemesinin …. sayılı dosyasında 7.9.2020 tarihli 2. Temlik Sözleşmesi ile …’e Temlik edilen 112.000,00 Tl nin … ‘e temlik edildiğini ileri sürerek yapılan 2.Temlikin TBK 596/2 maddesi ile TBK 127/2 maddesine aykırı olması nedeniyle 2. Temlik Sözleşmesi ile davalılar arasında yapılan Tasarruf İşleminin davacı yönünden iptalini, talep etmiştir. Davalı … Bankası vekili; Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğunu, Bankanın alacağını tahsil ettiğini, kredi sözleşmesinden kaynaklanan borcun kapandığını, verilen Temlikten bankanın sorumlu tutulamayacağını, faiz indirimi yapılarak dosya alacağının tamamının kefil ile 3. kişiden tahsil edildiğini ve diğer davalılarla Temlik sözleşmesi imzalandığını, dosyaya icra alacağının haricen tahsil edildiğinin bildirildiğini ancak ödemeleri için Temlik Sözleşmesinin değerlendirildiği bildirilerek hiç bir haczin kaldırılmamamsı ve temlikname uyarınca işlem yapılmasının talep edildiğini , yapılan işlemin yasaya uygun olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir. Dava Ticari Kredi sözleşmesinden kaynaklandığından davalının görev itirazının reddine karar verilmiştir.Davalı … Bankası ile … vekillerince ilk Temlikname iptal edilip 2. bir Temlikname düzenlendiği için asıl davanın konusunun kalmadığını ileri sürülmüştür..Asıl borçlu ile davalı banka arasında yapılan 31.12.2015 tarihli kredi sözleşmesi ile 17.6.2016 tarihli ipotek sözleşmeleri,resmi senteler, tapu kayıtları, ihtarnameler, 26.6.2020 tarihli ve 7.9.2020 tarihli temlik sözleşmeleri , … müdürlüğünün … ve … sayılı dosyaları celp edilmiştir. 31.12.2015 Tarihli kredi sözleşmesinde …,…,… … İnş. A.Ş , kefil konumundadırlar. Davacının bu sözleşmeye kefaleti bulunmamamktadır. Davacı 15.6.2016 tarihinde ipotek vermiş, 17.6 2016 tarihinde sözleşmeyi taşınmazın maliki olarak imzalamıştır. İpotek asıl borçlu … Sistem Bilişim .. AŞ lehine verilmiştir. TBK 596/ 2 maddesi uyarınca kefalet anında var olan ve asıl borçlu tarafından bu alacak için verilen rehin haklarına halef olunabileceği ve borcu ödeyen kefilin TBK 587/2 maddesi uyarınca asıl borçlu ve kefillere rücu hakkının olduğu gibi TBK 127/2 maddesi uyarınca alacaklıya ancak borçlu tarafından ifadan önce bildirimde bulunulması halinde halef olabileceği yasal düzenlemeleri mevcuttur. İpotek borçlu lehine verildiği ve borcun ödenmesi nedeniyle bankanın var olmayan bir alacak için temlik sözleşmesi yaptığı görülmüştür. Davalı banka; 26.6. 2020 tarihli Temlik sözleşmesi ile kefil … ‘e 112.000,00 TL, 3. kişi …’ye 50.000,00 TL nin banka lehine verilen ipotek alacağı dahil olmak üzere temlik edildiğine ilişkin Temlik Sözlşemesi düzenlemesine rağmen 7.9.2020 tarihli Alacağın Temlik sözleşmesi ile yeniden … bankası ile kefil … ‘e temlik edilen 112.000,00 TL nin bu kez 3. kişi … ‘e temlik edildiğine ilişkin sözleşmelerin düzenlenmiş olduğu görülmüştür. Dosyada bilirkişi incelemesi de yaptırılmış, bankanın alacağını tahsil etmesine rağmen var olmayan alacağı için Temlik Sözleşmesi düzenlediği ve bunun yasal olmadığına ilişkin görüş bildirildiği görülmüştür. Davalı Banka vekili; faiz indirimi yapılarak borcun ödenmesi karşılığı alacağın temlikinde anlaşıldığını ve borcun bu nedenle kefil ve dava dışı 3. kişilerce ödendiğini ve düzenlenen Temliknamenin yasal olduğunu, temliknamelerin Sözleşme hükmümnde olup taraflarca yeniden düzenlenmesinin mümkün olduğunu savunmuştur.Davacı ipotek alacağının asıl borçlu şirket için kredi sözleşmesinden sonra verildiğini , borcun ödendiğini ipotekli alacağının temlik edilmesinin mümkün olmadığını ileri sürmüştür. Eldeki davada öncelikle davalı Banka vekilince cevap dilekçesinde kabul edildiği gibi asıl borcun ödendiği sabit olup, bankanın var olmayan bir alacak için Temlik Sözleşmesi düzenlediği sabittir.Bankanın davalı taraflarca yaptığı anlaşma davacıyı bağlayıcı nitelikte değildir. Diğer yandan ipoteğin sözleşmeden sonra düzenlenmesi nedeniyle kefalet anında anında var olmadığından kefillerin halefiyet durumu söz konusu değildir. İpotek bizzat borçlu tarafından verilmediği için TBK 127 /2 maddesinin de uygulama olanağı yoktur. Üstelik davacı kredi sözleşmesinin kefili konumunda da değildir. Ayrıca herne kadar 2. Temlikname ile İlk temliknamenin geçerli olmadığı ve asıl davanın konusunun kalmadığı ileri sürül müş ise de; dava tarihindeki koşullar itibarı ile davanın değerlendirilmesi söz konusu olup … yönünden 50.000,00 TL lik temlikin geçerliliğini koruduğu , asıl davanın konusuz kalma durumunun söz konusu olmayıp asıl davanın görülmesinde hukuki yararın bulunduğu, Temliknamelerin davacı yönünden yasal geçerliliğinin olmadığı gözetilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM:
1-Asıl Davanın Kabulüne; Ankara …. Noterliğince düzenlenen 26.06.2020 tarihli 10.538 nolu temlik sözleşmesi ile davalılar arasında yapılan tasarruf işleminin davacı … yönünden iptaline,
Alınması gereken 11.066,22 TL harçtan peşin alınan 2.766,56 TL harcın mahsubu ile eksik kalan 8.299,66 TL harcın davalılardan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından yatırılan toplam 2.820,96 TL harcın davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı taraf kendisini vekille temsil ettiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesince belirlenen 19.340,00 TL nispi vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan toplam 2.061,40 TL yargılama giderinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,

2-Birleşen Ankara …. Asl. Tic. Mah. …. Esas sayılı dosyasında davalılar arasında düzenlenen Ankara 32. Noterliğinin 16047 nolu 07.09.2020 tarihli temlik sözleşmesi ile davalılar arasında yapılan tasarruf işleminin davacı … yönünden iptaline,
Alınması gereken 11.066,22 TL harçtan peşin alınan 2.766,56 TL harcın mahsubu ile eksik kalan 8.299,66 TL harcın davalılardan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından yatırılan toplam 2.820,96 TL harcın davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı taraf kendisini vekille temsil ettiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesince belirlenen 19.340,00 TL nispi vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
Yargılama giderleri asıl davada hesaplandığından ayrıca hesaplanmasına yer olmadığına,
Talep halinde artan avansın iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, diğer davalıların yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta süre içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu usulen tefhim kılındı. 26/05/2021