Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ANKARA
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/343 Esas
KARAR NO : 2023/530
DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/08/2020
KARAR TARİHİ : 18/07/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 19/07/2023
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … plakalı, mavi renkli, … model …Şase ve … Motor no’lu araç, davacı müvekkili şirketi tarafından 25/11/2019 tarihinde … yetkili servisi …San. ve Tic. A.Ş.’den teslim alındığını, 29/11/2019 tarihinde araç seyir halindeyken yağ göstergesi yanıp söndüğünü, bunun üzerine iletişim kurulan davalı … San. ve Tic. A.Ş. yetkilisince aracın 30/11/2019 günü getirtilmesi için randevu verildiğini ve müvekkili randevuya gidemeden aracın yolda kaldığını, takiben … Yol Yardım aranarak müracaat edildiğini ve …’nın çekicisi ile aracın …San. ve Tic, A.Ş. servisine çekildiğini, araçta herhangi bir darbe veya hasar olmadığı, söz konusu arızanın üretim hatası olduğunun … San, ve Tic. A.Ş, yetkilisi tarafından da kabul edildiğini, söz konusu arızanın 30/11/2019 tarihinde… iş emri numarası ile yetkili servis tarafından kayda alındığını, araçta yapılacak işlemlere dair yazılı belge istenmiş ise de aracın motorunun sökülmesi gerektiğinin, yazılı belge verilemeyeceğinin bildirildiğini, müvekkili tarafından aracın misli ile değiştirilmesi ve süreç sonuna kadar muadil araç talep edilmiş ise de talebin kabul edilmediğini, …. . sayılı dosyasından alınan raporda aracın motor bloğunda yağ sızıntısı olduğunun tespit edildiğini, arızanın giderilmesi için motorun tamamen sökülerek parçalara ayrılmasının gerektiğinin bildirildiğini, aracın kabul edilemeyecek düzeyde ayıplı olduğunu belirterek, davaya konu aracın gizli ayıplı olduğunun mahkemece kabulü ile davaya konu aracın sadece 4 gün kullanıldığı da göz önüne alınarak, söz konusu aracın aynı model ve özellikteki ayıpsız yeni misliyle değiştirilmesine ve değişimden kaynaklanabilecek her türlü masrafın davalılardan tahsiline karar verilmesine, mahkemece söz konusu aracın ayıpsız misli ile değişiminin mümkün olmadığına kanaat getirilmesi halinde, araçtaki mevcut arızanın ücretsiz onarımına ve bu onarımdan dolayı ve araçtaki arızadan kaynaklanan mahkemece tespiti ile belirlenecek değer kaybı miktarının, arızanın bildirildiği tarih olan 29/11/2019 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesine, mahkemece yapılacak yargılama giderleri, tespit dosyası masrafı ve vekalet ücretinin de davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı …A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; davada ayıp ihbarı için hak düşürücü sürenin geçtiğini, taraflarınca itiraza uğrayan rapora göre hak talebinde bulunulmasının mümkün olmadığını, davacının süresinde ayıp ihbarında bulunmadığını, davacının taleplerinin hakkaniyete uygun olmadığını, somut olayda ayının önemli olması unsurunun gerçekleşmediğini, davacının beyanının aksine dava konusu aracın ayıpsız şekilde tüm ayar ve kontrolleri yapılarak davacıya teslim edildiğini, bu hususunun davacının imzalı araç teslim formu ile sabit olduğunu, arızanın üretimden kaynaklı olmadığını, kullanıcı ihmalinden kaynaklı olduğunu, delil tespit raporunda da arızanın kaynağının net şekilde belirtilmediğini, arızanın dış etken, kullanıcı kaynaklı olduğunu, aracın misli ile değişiminde imkansızlık olduğunu, misli ile değişime karar verilecek ise de araçta oluşan değer kaybının da müvekkiline ödenmesi gerektiğini, davacının alacak ve faiz talebinin de dayanağının olmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.
Davalı …. vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin üretici firma olması sebebiyle davanın pasif husumet yokluğundan reddi gerektiğini, davacının ayıpsız misli ile değişim talebinin dayanağının olmadığını, davacının ayıpsız misli ile değişim talebi ile ücretsiz onarım ve değişim taleplerini mevzuata aykırı olarak birlikte kullandığını, ayıp ihbarı için hak düşürücü sürenin geçtiğini, yokluğunda yapılan delil tespitinin kabulüne olanak olmadığını, araçta üretim kaynaklı sorun olmadığını, her durumda hasarın basit onarım ile giderilebileceğini, aracın misli ile değişim talebinin imkansız olduğunu, aracın üretilmediğini, ikame araç talebinin yerinde olmadığını, araçtaki değer kaybının da müvekkiline ödenmesi gerektiğini belirterek davanın reddini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Taraflarca dayanılan deliller toplanmış, servis kayıtları, …. . sayılı dosyası celp edilmiş, keşif yapılmış, bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
…. sayılı dosyasından alınan bilirkişi raporunda özetle; “motorda yatak vuruntu sesi bulunduğu, bunun sebebinin genellikle pistonların, yağ segmanlarının ve supap lastiklerinin aşınmasından/zarar görmüş olmasından kaynaklandığı, dava konus aracın motor bloğunda mevcut yağ sızıntısı göz önüne alındığında aracın yağsız kaldığı için motorun zarar görmüş olduğu, bu şekilde kullanılmasının uygun olmadığı, motor sökülüp parçalandıktan sonra reftifiye yapılması, pistonlar, yağ segmanları, subaplar vb. kontrol edilerek sorunun çözülmesi gerektiği … motorun aşınma ve yağ eksiltme emarelerini teknik olarak göstermekte olduğu, motor bloğunda yağ sızıntısı/sızıntıları ve karter muhafazasında yağ birikintisi bulunduğu…” yönünde kanaat bildirilmiştir.
Mahkememizce araç üzerinde yapılan keşif sonrasında düzenlenen 16/03/2022 tarihli bilirkişi heyet raporunda özetle; “…dosyada yer alan mevcut bilgi ve belgeler doğrultusunda yapılan incelemelerde; davacı tarafından satın alınan bu aracın satın alındıktan sonra 1.500 KM yaptıktan sonra aracın motorunda oluşan yağ kaçagından dolayı motor yağı azaldığı ve motorun kendini korumaya alarak stop ettiği, … araçta oluşan yağ kaçağı kullanıcı kaynaklı olmayıp, imalat kaynaklı gizli ayıp olduğu … somut olayda motorda yaşanan arıza, sıradan vatandaş bir yana, otomotiv konusunda uzman bir kişinin dahi basit muayenesi ile fark edebileceği bir ayıp olmayıp, ancak kullanım sırasında zamanla çıkabilecek/çıkan bir ayıp olup, gizli ayıp niteliğinde olduğu…” yönünde, 23/05/2023 tarihli bilirkişi ek raporunda ise; “…kök raporda içten yanmalı motorların çalışma prensibi ve olası yağ eksiltme nedenleri kısaca teknik olarak izah edilmiş olup, yapılmış olan bu tespitlerin aracın km’ sinden kaynaklı olmayıp, aracın motorunun fabrikasyon olarak montajı sırasında pistonlar üzerine takılan segmanların olması gereken açılarda montaj yapılmamasından kaynaklı olarak davaya konu yağ eksiltme ayıbının meydana gelebileceği…” yönünde görüş bildirilmiş, tarafların kök ve ek rapora yönelik beyan ve itirazları da nazara alınarak oluşturulan bir diğer bilirkişi heyetince düzenlenen 02/03/2023 tarihli bilirkişi raporunda ise özetle; “…somut olayda; satın alındıktan sonra henüz 1564 km’de bulunan aracın motorunda oluşan yağ kaçağından dolayı motorun arızalandığı, motorun kendisini korumaya alarak stop ettiği, buna bağlı devam eden vutunu sesi ve arızanın kullanım hatasından kaynaklanmadığı, kullanım ile birlikte ortaya çıkmasıyla imalat ve üretimden kaynaklı gizli ayıp olduğu, … her ne kadar motor yağ eksilmesi sonucu kendisini korumaya alarak stop etmiş ise de, egzozda çıkan mavimsi duman ve aracın vuruntulu çalışması motor yatağında ve parçalarda bir deformasyon olduğunu gösterdiğini, … hasarın motorun komple değiştirilmesi ile giderilebileceği…” yönünde kanat bildirilmiş, 25/05/2023 tarihli bilirkişi ek raporunda ise tarafların rapora karşı beyan ve itirazları ayrı ayrı değerlendirilmiş ve bilirkişi heyetince görüş değiştirilmediği açıklanmıştır.
Dava, ticari satımdan kaynaklanan satım konusu aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesi talebine ilişkin olup konuya dair 6102 sayılı TTK’nin 23. maddesinin atfıyla 6098 sayılı TBK’nın 219. maddesi, “…Satıcı, alıcıya karşı herhangi bir surette bildirdiği niteliklerin satılanda bulunmaması sebebiyle sorumlu olduğu gibi, nitelik veya niteliği etkileyen niceliğine aykırı olan, kullanım amacı bakımından değerini ve alıcının ondan beklediği faydaları ortadan kaldıran veya önemli ölçüde azaltan maddi, hukuki ya da ekonomik ayıpların bulunmasından da sorumlu olur. Satıcı, bu ayıpların varlığını bilmese bile onlardan sorumludur.” hükmünü haiz olup TBK 227. maddesinde ise, “…Satıcının satılanın ayıplarından sorumlu olduğu hâllerde alıcı, aşağıdaki seçimlik haklardan birini kullanabilir: 1. Satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme. 2. Satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinde indirim isteme. 3. Aşırı bir masrafı gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme. 4. İmkân varsa, satılanın ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesini isteme. Alıcının genel hükümlere göre tazminat isteme hakkı saklıdır. Satıcı, alıcıya aynı malın ayıpsız bir benzerini hemen vererek ve uğradığı zararın tamamını gidererek seçimlik haklarını kullanmasını önleyebilir. Alıcının, sözleşmeden dönme hakkını kullanması hâlinde, durum bunu haklı göstermiyorsa hâkim, satılanın onarılmasına veya satış bedelinin indirilmesine karar verebilir. Satılanın değerindeki eksiklik satış bedeline çok yakın ise alıcı, ancak sözleşmeden dönme veya satılanın ayıpsız bir benzeriyle değiştirilmesini isteme haklarından birini kullanabilir…” denilmektedir.
Bu bağlamda tüm dosya kapsamı bir bütün halinde incelendiğinde; somut olayda, davacının davalı ….’nin üreticisi olduğu … marka … plakalı aracı davalı …San. ve Tic. A.Ş.’den 25/11/2019 tarihinde satın aldığı ve aracın, kullanım sırasında yağ göstergesinin uyarı vermesi üzerine davacı tarafından yapılan arıza bildirimini takiben 30/11/2019 tarihinde tarihinde çekici yardımıyla davalı şirket yetkili servisine teslim edildiği, mahkememizce araç üzerinde yapılan keşif ve takiben düzenlenen bilirkişi raporlarından anlaşılacağı üzere araçtaki arızanın üretim ve imalat sürecinden kaynaklı olup ancak kullanımla ortaya çıkabilecek mahiyette gizli ayıp niteliğini haiz olduğu, kullanıcı hatasından kaynaklandığına dair teknik bir tespitin söz konusu olmadığı ve aracın motorunun komple değiştirilmesi ile giderilebileceği anlaşılmış olup davalı şirketten sıfır kilometrede alınan ve ancak 4 gün kullanılabilen aracın motorunun sökülmesini ve değişimini gerektirir şekilde ayıplı olması sebebiyle, davacının bu ayıba katlanma yükümlülüğünün bulunmadığı, mevcut durumda niteliği itibarıyla ayıbın, satım sözleşmesine konu aracın davacının araca duyduğu güvenin sarsılmasına neden olup araçtan beklediği faydayı sağlamasına engel olacağının tabii bulunduğu ve son tahlilde davacının satım konusu aracın ayıpsız misliyle değiştirilmesine ilişkin talebinin hakkaniyete uygun olduğu ve yasal şartlarının oluştuğu anlaşılmakla davanın kabulüne karar verilerek aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kabulü ile dava konusu … marka, … şase numaralı … plakalı aracın davalılar tarafından aynı vasıf ve nitelikte ayıpsız bir başka araç ile misli ile değişimine,
2-Alınması gereken 12.092,71 TL harçtan peşin alınan 3.023,18 TL’nin mahsubu ile bakiye 9.069,53 TL harcın davalılardan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-6325 sayılı yasanın 18/A maddesi gereği … tarafından karşılanan ve yargılama giderinden sayılan Arabuluculuk Ücret Tarifesinde belirtilen arabuluculuk ücreti karşılığı olan 1.360,00 TL arabulucu ücretinin davalılardan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
4-Davacı tarafından başlangıçta yatırılan 54,40 TL başvurma harcı, 3.023,18TL peşin harç, 571,90 TL keşif harcı olmak üzere toplam 3.649,48 TL’nin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 221,00 TL tebligat ve posta gideri, 250,00 TL keşif aracı gideri, 6.000,00 TL bilirkişi ücreti, 1.732,20 TL delil tespit gideri olmak üzere toplam 8.203,20 TL olan yargılama giderinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihindeki AAÜT uyarınca 27.554,05 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalılar tarafından sarfedilen yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
8-Sarfedilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıranlara iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren yasal 2 haftalık sürede mahkememize müracaat ile …. Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf başvuru yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 18/07/2023
Katip …
E-imzalı
Hakim …
E-imzalı