Emsal Mahkeme Kararı Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/33 E. 2023/555 K. 19.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ANKARA
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/513 Esas
KARAR NO : 2023/734

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – … …
VEKİLİ : Av. … – ….
DAVALI : 1- … – … …
VEKİLİ : Av. … – ….
DAVALI : 2- … – … …

DAVA : Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/08/2018
KARAR TARİHİ : 07/11/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 04/12/2023
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin dava dışı kişiler ile akdetmiş olduğu düzenleme şeklindeki taşınmaz satış vaadi ve arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca devam eden inşaatı için, davalı şirket ile akdetmiş olduğu 13/11/2017 tarihli malzeme (beton) satış sözleşmesi kapsamında davalı şirket tarafından müvekkillerine teslimi taahhüt edilen 660 m3 C/20 hazır betonun taahhüt edilen miktarda ve sürede teslim edilmediğini, sözleşme bedeli karşılığı olarak 15/11/2017 tarihinde müvekkiline ait … plakalı … model … marka aracın …. Noterliğinin 15/11/2017 tarih ve … yevmiye numaralı araç satış sözleşmesi ile davalı şirketin tek ortağı olan …’nın oğlu …’ya satışının gerçekleştiğini ve tesliminin sağlandığını, davalı şirket tarafından sözleşme hükümlerine uyulmadığı ve beton teslimine ilişkin edimlerin yerine getirilmediğini, ihtarname ile 13/11/2017 tarihli malzeme satış sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiğinin bildirildiğini ve sözleşme gereği ve bedeli karşılığı olarak satışı ve teslimi sağlanan … plakalı aracın müvekkiline iadesinin istendiğini, ancak iadenin yapılmadığını belirterek, …. Noterliğinin 15/11/2017 tarih … yevmiye numaralı araç satış sözleşmesinin iptaline ve davacı müvekkili adına tesciline, mümkün olmaması halinde aracın dava tarihindeki değerinin işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalılara dava dilekçesi usulüne uygun olarak tebliğ edildiği ancak yasal süresi içerisinde cevap dilekçesi sunmadıkları anlaşılmış; davalı … … vekilinin sonradan sunduğu beyan dilekçesinde ise davacı ile müvekkili arasında mal alım satımına ilişkin bir sözleşme olmadığından pasif husumet yokluğu nedeniyle davanın usulden reddi gerektiği, diğer davalı ile davacı arasındaki sözleşmede de imzanın şirket yetkilisine ait olmadığından imza incelmesi yapılması gerektiği, aracın bedelinin peşin olarak davacıya ödendiği resmi noter evrakı ile sabit olup, davacının aynı delil kuvvetine dayalı dosyaya bir delil sunmadığı savunularak davanın reddinin talep edildiği görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Uyuşmazlık, satım sözleşmesinden kaynaklanmakla olup dava, satım bedeli olarak devredildiği belirtilen otomobile ilişkin olarak noterde düzenlenen satım sözleşmesinin iptali ile otomobilin davacı adına tesciline, mümkün olmaz ise bedelinin iadesi talebine ilişkindir.
Taraflarca dayanılan tüm deliller toplanmış, davaya konu … plakalı araca ilişkin trafik tescil bilgileri, tramer kayıtları, tarafların BA/BS formları, ticaret sicil dosyaları getirtilmiş, mali müşavir ve makine mühendisi bilirkişiler aracılığıyla bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Mali müşavir bilirkişi tarafından sunulan 08/09/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle; “…Davacı şirket kaydına göre, davalı yan sözleşme konusu dönemde davalı yana 07.05.2017 tarih … nolu 2.596,00-TL’lik hazır beton faturası düzenlerniş okluğu, davacı yarıca anılar fatura bedelinin19.05.2017 tarihinde ödendiği ve hesap bakiyesinin -0- TL olduğu, davacı şirket ticari defterlerinde, davaya konu edilmiş olan araç bedeli ile ilgili herhangi bir kaydın mevcut olmadığı tespit edildiğinden, davacının davalı şirketten ve diğer davalı gerçek kişiden alacaklı olup olmadığı hususunda her hangi bir değerlendirme yapılabilmesinin mümkün olamayacağı…” yönünde kanaat bildirildiği görülmüştür.
Davacı tarafından dayanılan, dosyaya mübrez 13/11/2017 tarihli satış sözleşmesinin incelenmesinden; davacının alıcı, davalı şirketin satıcı sıfatını haiz olduğu, sözleşmenin konusunun 660 m3 C/20 hazır betonun m3 birim fiyatı 128,7878 TL’den KDV dâhil 85.000,00-TL karşılığı satımını teşkil ettiği, sözleşmede yer alan açıklamalar kısmının, “Protokol tutarı olan 85.000 TL’ye istinaden … model … plakalı … araç alınmıştır. Araç çarşamba günü teslim alınacaktır. 660 m3’den sonraki betonlar güncel fiyat üzerinden 120-150 vade çekler alınacaktır.” şerhini içerdiği görülmüştür. Takiben, …. Noterliği’nin 15/11/2017 tarih ve … yevmiye numaralı araç satış sözleşmesi ile, davacı ile davalı şirket arasında satım bedeli olarak kabul edildiği bildirilen … plakalı otomobilin, …’ya devredildiği anlaşılmıştır.
Davacı tarafından söz konusu sözleşmeye dayanılmakla beraber, davalı şirket tarafından davaya cevap dilekçesi sunulmamıştır. Bu nedenle mezkur sözleşme metinleri bakımından davalı şirket nezdinde 6100 sayılı HMK md. 170/1. gereğince yetkilisinin isticvabına karar verilmiş ve bu kapsamında celp olunan ticaret sicil kayıtlarından davalı şirket yetkilisi olduğu anlaşılan …’ya usulüne uygun meşruhatlı davetiye gönderilmiş ise de davalı şirket yetkilisinin duruşmada hazır bulunmadığı, bir mazeret de bildirmediği anlaşılmıştır. Mevcut hukuki durum karşısında; 6100 sayılı HMK’nın 171/2. madde hükmü gereğince davacı tarafından dayanılan malzeme satış sözleşmesindeki imzaya ve içeriğine davalı şirket tarafından itiraz edilmediğinin, somut olarak, 13/11/2017 tarihli satım sözleşmesi kapsamında davacı ile davalı şirket arasında akdi ilişkinin kurulduğunun ve davaya konu … plakalı otomobilin de bu sözleşme dolayısıyla satım bedeli olarak kabul edilip davacı ile davalı şirket arasında varılan mutabakat gereğince diğer davalıya devredildiğinin kabulü gerekmiştir.
Bu kabule göre; taraflarca sunulan ticari defter ve kayıtlar ile onun dayanağı BA/BS formları kapsamında yapılan inceleme sonunda, davalı şirket tarafından sözleşme konusu malzemenin davacıya teslim edildiğine dair bir kaydın bulunmadığı, davalı şirket tarafından da bedeli … plakalı otomobilin devri suretiyle alınan satım konusu malın davacıya teslim edildiğinin iddia edilmediği ve sunulan delillerle de ispat olunmadığı anlaşılmıştır. Buna göre davacı tarafından devredilen … plakalı otomobilin davacıya iadesinin gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Ne var ki; davaya konu … plakalı otomobilin, mahkememizce celp edilen trafik tescil kayıtlarının incelenmesinden, yapılan devriler neticesinde 24/01/2020 tarihi itibariyle dava dışı … adına kayıtlı olduğu anlaşılmıştır. Davacı tarafından dava dışı …’ın kötüniyetli malik olduğu iddia ve ispat olunmadığından uyuşmazlık konusu otomobilin davacı adına tesciline karar verilmesine imkan bulunmadığı sonuç ve kanaatine varılmış, bu nedenle mahkememizce, davacının terditli talebi olan uyuşmazlık konusu otomobilin dava tarihindeki bedelinin tahsili isteminin değerlendirilmesi gerekmiştir. Bu bağlamda, adı geçen … plakalı … model, … model otomobilin dava tarihindeki rayiç bedelinin tespiti gerektiğinden dosyanın makine mühendisi bilirkişiye tevdii gerekmiş, makine mühendisi bilirkişi tarafından düzenlenen 12/05/2023 tarihli bilirkişi raporunda, davaya konu otomobilin dava tarihinde 83.000,00 TL bedelle alım/satımının yapılabileceği yönünde kanaat bildirilmiştir. Mahkememizce, dosya kapsamına uygun, gerekçeli ve denetime elverişli olduğu değerlendirilen bilirkişi raporunun hükme esas alınması uygun bulunmuş ve son tahlilde; 83.000,00 TL’nin, davacının talebi ile bağlı kalınarak, dava tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile birlikte davalı … San. ve Tic. A.Ş.’den tahsili ile davacıya ödenmesine, diğer davalı … …’nın ise aracın önceki maliki olup davacı ile davalı şirket arasındaki satım sözleşmesine dayalı akdi ilişkinin tarafı olmamasına göre satım bedelinin iadesi bakımından bu davalıya husumet yöneltilmesi mümkün olmadığından, diğer davalı … …’ya karşı ikame edilen davanın reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile;
(a) 83.000,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile birlikte davalı … San. ve Tic. A.Ş.’den tahsili ile davacıya ödenmesine,
(b) Diğer davalı … …’ya karşı ikame edilen davanın reddine,
2-Alınması gereken 5.669,73 TL harçtan peşin alınan 1.550,66 TL’nin mahsubu ile bakiye 4.119,07‬ TL harcın davalı … San. ve Tic. A.Ş.’den alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından başlangıçta yatırılan 35,90 TL başvurma harcı, 1.550,66 TL peşin harç olmak üzere toplam 1.586,56‬ TL’nin davalı … San. ve Tic. A.Ş.’den alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 1.701,30 TL tebligat ve müzekkere gideri, 1.640,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 3.285,75 TL olan yargılama giderinin davalı … San. ve Tic. A.Ş.’den alınarak alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihindeki AAÜT uyarınca 17.900,00 TL vekalet ücretinin davalı … San. ve Tic. A.Ş.’den alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı … … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihindeki AAÜT uyarınca 17.900,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı … …’ya verilmesine,
7-Davalılar tarafından sarfedilen yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
8-Sarfedilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran taraflara iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren yasal 2 haftalık sürede mahkememize müracaat ile …. Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf başvuru yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı.
07/11/2023

Katip …
¸

Hakim …
¸