Emsal Mahkeme Kararı Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/310 E. 2022/283 K. 05.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/310 Esas – 2022/283
T.C.
ANKARA
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/310 Esas
KARAR NO : 2022/283

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 22/07/2020
KARAR TARİHİ : 05/04/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 25/05/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekilinin mahkememize sunduğu dava dilekçesinde özetle; 13/01/2020 tarihinde … sevk idaresindeki … plakalı aracın tek taraflı olarak kaza yapması neticesinde araçta yolcu olan müvekkili Ali Muhammed’in ağır yaralandığını, araçta yolcu olduğu için kusura katılımı bulunmadığını, kaza sonucu Ankara Şehir Hastanesine kaldırıldığını, burada çeşitli ameliyatlar olduğunu, onca tedavi ve ameliyat olmasına rağmen eski sağlığına kavuşamadığını, kazaya kusuru ile sebebiyet veren … plakalı aracın ZMSS poliçesinin 83887438 poliçe numarası ile davalı tarafından düzenlendiğini, poliçenin kaza tarihi itibariyle sakatlama ve ölüm tazminatının 390.000,00 TL olduğunu, davalıya yapılan başvuruya rağmen ödeme yapılmadığını bildirerek, şimdilik; 100,00 TL bakıcı gideri, 900,00 TL geçici iş göremezlik tazminatı, 5.000,00 TL daimi iş göremezlik tazminatının sigortaya başvuru tarihinden 8 gün sonrasından itibaren avans faizi işletilmek suretiyle tahsilini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekilinin mahkememize sunduğu cevap dilekçesinde özetle; davacının usulüne uygun olarak başvuruda bulunmaması sebebiyle dava şartının yerine getirilmediğini, 13/01/2020 tarihli kazayı gerçekleştirdiği belirtilen … plakalı aracın, 83887438 poliçe numarası ile müvekkili şirket tarafından ZMSS kapsamında sigortalandığını, sorumluluğun sigortalı araç sürücüsünün kusur oranı ve poliçe limiti ile sınırlı olarak yalnızca davacının sürekli maluliyetine ilişkin olup davacının geçici iş göremezlik ve bakıcı gideri tazminatı taleplerine karşı müvekkilinin herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını, olayda hatır taşımasının söz konusu olduğunu, müvekkilinin ancak yasal faizden sorumlu olabileceğini bildirerek davanın reddini istemiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE: Deliller toplanmış, davacının sosyal ekonomik durumuna ilişkin araştırma yaptırılmış, Bala Cumhuriyet Başsavcılığı 2020/34 Soruşturma sayılı dosya sureti, poliçe, hasar dosyası, SGK kayıtları, trafik kazası tespit tutanakları, ilgili hastanelerden celbedilmiş tedavi evrakları dosya kapsamına alınmış olup incelenmelerinde; … plakalı aracın davalı sigorta şirketine 06/05/2019-2020 tarihlerini kapsar şekilde sigortalı araç olduğu, kaza tarihi itibariyle poliçe teminatının kaza tarihi itibarıyla 410.000,00 TL olduğu, davalı sigorta şirketine 25/02/2020 tarihinde başvuruda bulunulduğu ve gerçek zararın tespitine yarar belge bulunmadığı gerekçesiyle ödeme yapılmadığı, SGK tarafından davacıya herhangi bir gelir bağlanmadığı ve ödeme yapılmadığı, araç sürücüsü ile davacının da aralarında bulunduğu yolcular arasında Konya ilinden İstanbul iline gitmek üzere ücret karşılığı anlaşmaya varılması üzerine taşındıkları, soruşturma dosyası kapsamında davacının ve dava dışı araçta bulunan diğer yolcuların mağdur, dava dışı sürücünün şüpheli olarak yer aldığı, soruşturmanın kovuşturmaya yer olmadığına dair karar üzerine sona erdiği anlaşılmıştır.
Davacının maluliyetinin bulunup bulunmadığı ve var ise geçici ve daimi iş göremez kalınan sürenin ve bakıcı ihtiyacı bulunup bulunmadığının tespitine dair düzenlenen Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp ABD Başkanlığı’nın 03/03/2021 tarihli raporda, Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik uyarınca davacının 12 ay süre ile iş göremezlik halinde kaldığı, vücut genel çalışma gücünden %64 oranında kaybettiği ve 3 ay süre ile başkasının yardımına ihtiyaç duyduğu şeklinde görüş ve kanaat belirtilmiştir.
Adli trafik uzmanı bilirkişi tarafından düzenlenen 22/09/2021 tarihli bilirkişi raporunda; davacı yolcunun 9 kişilik araçta toplam 13 yolcuyla birlikte seyahat etmesine bağlı kendi cismani zararının oluşumunda istihap haddinin aşılmış olması nedeniyle müterafik kusurunun olduğu, davalıya sigortalı araç sürücüsünün kazanın oluşumunda %100 kusurlu olduğu yönünde kanaat bildirilmiştir.
Aktüerya hesabı yönünden dosya bilirkişiye tevdi edilmiş ve düzenlenen 03/02/2022 tarihli raporda özetle; davacının dava konusu olay nedeniyle uğramış olduğu net maddi tazminatın geçici iş göremezlik bakımından 28.191,08 TL, sürekli iş göremezlik bakımından 1.452.239,34 TL olmak üzere toplam 1.480.430,41 TL olduğu ancak poliçe limitinin 410.000,00 TL olduğu, bakıcı gideri tazminatının 8.829,00 TL brüt, 6.974,10 TL net olduğu şeklinde kanaat bildirilmiştir.
Dava; davalı sigorta şirketine Zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta poliçesi kapsamında sigortalı araç içerisinde yolcu olarak bulunan davacının meydana gelen tek taraflı trafik kazasındaki yaralanması nedeniyle sigorta şirketinden geçici iş göremezlik, daimi iş göremezlik ve bakıcı gideri tazminatı istemine ilişkindir.

Tüm dosya kapsamı, deliller, adli tıp ve bilirkişi raporları birlikte değerlendirildiğinde, davalıya sigortalı dava dışı …’nin sevk ve idaresindeki araçta yolcu olarak bulunan davacının meydana gelen tek taraflı trafik kazasında yaralandığı, davacıya SGK tarafından da ödeme yapılmadığı ve kazanç bildirimi yapılmadığı nazara alınarak asgari ücret üzerinden yapılan hesaplama neticesinde düzenlenen bilirkişi raporunun da denetime elverişli ve hükme esas alınabilir olduğu kabul edilmek suretiyle davacının raporda tespit edildiği ve ıslah dilekçesinde belirtildiği şekli ile geçici iş göremezlik, daimi iş göremezlik ve bakıcı gideri zararının bulunduğu kanaatine varılmıştır. Ancak davacının istihap haddinin aşıldığı araçta yolculuk yapmak suretiyle zararın oluşmasında davacının da müterafik kusurunun bulunduğunun kabulü gerekmiştir. Ne var ki, davalı yan hatır taşıması yapıldığı yönünde de iddialarda bulunmuş ise de, bu iddialarını ispat edememesi ve olayda hatır taşımasının da bulunmadığının mahkememizce değerlendirilmiş olması nedeniyle davalının bu yöndeki savunmalarına itibar edilmemiştir. Sonuç olarak; davacının dava ve ıslah dilekçesi ile talep ettiği 900,00 TL geçici iş göremezlik, 409.000,00 TL daimi iş göremezlik ve 100 TL bakıcı giderine yönelik her bir tazminat kalemine %20 müterafik kusur indirimi yapılmak sureti ile belirlenen tazminat miktarları esas alınarak davanın kısmen kabulü ile fazlaya ilişkin istemine reddine dair karar vermek gerekmiştir. Bunun yanında yasadan kaynaklanan takdiri indiriminden dolayı reddedilen tazminat miktarına ilişkin davalı yararına vekalet ücreti takdir edilmesine yer olmadığı sonuç ve kanaatine varılmış (Emsal: Y. 17. HD.’nin 16/10/2019 tarih ve 2016-19606/9485 sayılı ilamı, Yargıtay 9. HD.’nin 01/07/2020 tarih ve 2016-19586/6902 sayılı ilamı), temerrüt tarihinin de 09/03/2020 olarak tespiti ile temerrüt tarihinden itibaren avans faizi üzerinden hüküm kurulması suretiyle aşağıdaki şekilde karar hüküm edilmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile; 327.200,00 TL daimi maluliyet tazminatı, 720,00 TL geçici maluliyet tazminatı, 80 TL bakıcı gideri olmak üzere toplam 328.000,00 TL maddi tazminatı (poliçe teminat limiti ile sorumlu olmak kaydıyla) 09/03/2020 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya dair istemin reddine,
2- Alınması gereken 22.405,68‬ TL harçtan peşin alınan 54,40, ıslah dilekçesi ile yatırılan 1.380,00 TL harcın toplamı olan 1.434,4 TL’nin mahsubu ile bakiye 2.379,26‬ TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3- Davacı tarafından başlangıçta yatırılan 54,40 TL başvurma harcı, 54,40 TL peşin harç ve 1.380,00 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 1.488,8‬0 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4- Davacı tarafından yapılan 68,5 TL tebligat ve müzekkere gideri, 1.400,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.468,5 TL olan yargılama giderinden davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5- Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen miktar yönünden karar tarihindeki AAÜT uyarınca 31.410,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6- 6325 sayılı yasanın 18/A maddesi ve Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi gereğince 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
7- Davalı tarafından sarfedilen yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
8- Sarfedilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran taraflara iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren yasal 2 haftalık sürede mahkememize müracaat ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf başvuru yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 05/04/2022