Emsal Mahkeme Kararı Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/295 E. 2021/191 K. 17.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/295 Esas
KARAR NO : 2021/191

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/07/2020
KARAR TARİHİ : 17/03/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 12/04/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;

DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile borçla arasında ticari bir ilişki söz konusu olduğunu, ancak borçlu tarafından müvekkili şirkete fatura bedelleri ödenmemesi üzerine taraflar arasında ticari ilişki sona erdiğini, müvekkili şirket tarafından borçluya faturaları düzenlendikten sonra borçlu tarafından müvekkili şirkete ödemeler yapıldığını, ancak cari hesap ekstresinde anlaşılacağı üzere borçlu ödemelerini eksik yaptığını cari hesap ekstresinden görüleceği üzere 6.000 TL asıl alacak müvekkili şirkete borçlu olduğunu, cari hesap ekstresindeki borç bakiyesi olan 6.000,00 TL alacaklarının tahsili için 16.02.2018 tarihinde … Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile ilamsız takibe geçildiğini, davalı borçlunun 02.03.2018 tarihinde icra takibi ile talep olunan borcun tamamına ve fer’ilerine itiraz ederek kendilerinin müvekkili şirkete herhangi bir borcu bulunmadığının beyanı ile takibi durdurduklarını, itiraz edilen icra takibi borçluya kesilen faturalar ve cari hesaba dayanmakta olup yapılan ödenen/ödenmeyen faturaların müvekkili şirketin ticari defter ve kayıtlarında sabit olduğunu, alacağın varlığı ve ulaştığı meblağı ticari defter ve kayıtları üzerine yapılacak bilirkişi incelemesi neticesi sabit olacağını, davalı borçlunun kötü niyetli olarak icra takibine itiraz ettiklerini, müvekkili şirketin ticari defter, faturalar ve banka hesap kayıtları üzerinde yapılacak bilirkişi incelemesi neticesinde davalarının haklılığının ortaya çıkacağını belirterek, borçlunun icra takibine yaptığı itirazın iptaline, borçlunun takip konusu borca takip dosyasında belirtilen faiziyle ödemeye ve takip konusu alacağa %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; usule ilişkin olarak kabul anlamına gelmemek koşuluyla, talep edilen alacağın zamanaşımına uğramış olduğunu, dava yoluyla talep edilmesinin mümkün olmadığını, esas yönünden, dosyaya sunulan faturaların taraflarına hiç gönderilmediğini müvekkilinin bilgisi dışında düzenlendiğini, müvekkiline ait kaşe/imza faturalarda bulunmadığını, bu nedenle ilgili fatura ve faturaların içeriğinin taraflarınca kabul edilmesinin mümkün olmadığını, içeriği kabul etmelerinin sonucu olarak fatura içeriğinde adı geçen ürünün de taraflarına verildiğini kabul etmelerinin mümkün olmadığını, teslim hususunun ispatı davacı yanın üzerinde olduğunu, taraflar arasında sözleşmesel ilişki olmadığını, faturaların müvekkiline sunulmadığından ilgili belgeler fatura fonksiyonununa haiz olmadığını, davacı tarafından sunulan irsaliyeli faturalarda telim alanın imzası bulunmadığını, faturaya itiraz prosedürü işletilmeden haksız olarak ödenmediği iddia edilen tutarın icra takibine konu edildiğini, müvekkilinin davacıdan herhangi bir sözleşmesel hizmet almadığını, bu sebeple aralarında herhangi bir borç ilişkisi olmadığını belirterek kötü niyetli olarak haksız ve hukuka aykırı olarak açılan davanın önce usulden, kabul görmemesi halinde esastan reddine, davacı tarafından haksız ve kötü niyetli olarak başlatılan icra takibi ve açılan dava nedeniyle İİK 67/II maddesi gereğince %20’den aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

GEREKÇE:
Dava, cari hesap alacağının tahsili için yapılan icra takibine vaki itirazın iptali talebine ilişkindir.
Davacı vekili, davalı şirket ile aralarındaki ticari ilişki nedeniyle oluşan cari hesap alacağının ödenmediğini, tahsili için yapılan icra takibine itiraz edildiğini ileri sürerek eldeki davayı açmıştır. Davalı vekili süresinde cevap vermemiştir. … müdürlüğünün … sayılı dosyası celp edilmiş,cari hesap alacağına dayanılarak 6.000,00 TL asıl alacak için takip yapıldığı,davalının borca itiraz ettiği görülmüştür. Taraflara ticari defterlerinin bulunduğu yerin iki haftalık kesin sürede bildirilmesi aksi taktirde ibrazdan kaçınmış sayılacağı ihtaratının yapıldığı, davacının süresi içinde bildirimde bulunduğu, davacı defterleri üzerinde yaptırılan bilirkişi incelemesinde defterlerin tastiklerinin yapıldığı, davacı lehine delil olma özelliğinin olduğu, davacı defterlerinde dava konusu 6.000,00 TL lik alacak kaydının bulunduğu görülmüş ; davalı defterlerini ibrazdan kaçınmış sayılacağından davacı defter incelemesindeki kayıtlara itibar edilmesinin gerekli olduğu , davalı tarafça 1 yıllık hak düşürücü süreden sonra davanın açıldığı ileri sürülmüş olduğundan ilgili tebliğ belgesi celp edilmiş, itirazın 25.3.2019 tarihinde tebliğ olduğu, Arabuluculuğa baş vuru tarihinin 23.3.2020 olup , zamananşımının kesilmesi nedeni ile 1 yıllık hakdüşürücü sürenin dolmadığı gözetilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM:
Davanın kabulüne, … Müd.’nün … sayılı dosyasında 6.000 TL’ye yönelik itirazın iptaline, alacak likit ve muayyen olduğundan alacağın %20’si 1.200 TL inkâr tazminatının davalıdan tahsiline,
Alınması gereken 409,86 TL harçtan peşin alınan 72,47 TL harcın düşümü ile eksik kalan 337,39 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
6325 sayılı yasanın 18/A maddesi gereği Adalet Bakanlığı tarafından karşılanan ve yargılama giderinden sayılan Arabuluculuk Ücret Tarifesinde belirtilen iki taraf için iki saatlik ücret tutarı karşılığı olan 1.320,00-TL arabulucu ücretinin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından yatırılan toplam 126,87 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı taraf kendisini vekille temsil ettiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesince belirlenen 4.080,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan toplam 731,00 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Talep halinde artan avansın iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta süre içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu usulen tefhim kılındı. 17/03/2021

Katip …

Hakim …