Emsal Mahkeme Kararı Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/274 E. 2022/149 K. 23.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/274 Esas – 2022/149
T.C.
ANKARA
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/274 Esas
KARAR NO : 2022/149

DAVA : Sigorta (Yangın Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 06/07/2020
KARAR TARİHİ : 23/02/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 17/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan Sigorta (Yangın Sigortası Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;

DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 21.07.2016 ve 15.10.2016 tarihlerinde Şanlıurfa İli Eyyübiye İlçesi Yenice Mevki Düzenli Çöp Depolama Sahası sınırları içerisinde meydana gelen yangınlar ve buna bağlı çöp göçükleri sebebiyle sahadan alınması gereken gaz miktarlarında ciddi düşüşler yaşandığını bu da üretilebilecek enerji miktarına direkt olarak yansıdığını, öngörülen üretim miktarı aylık yaklaşık 2.000.000 kwh iken bu üretimler gerçekleştirilemediğini ancak saha kendini toparladıktan ve gereken düzenlemeler yapıldıktan sonra bu rakamlara ulaşılabildiğini, şirket yetkililerinin yapmış olduğu hesaba göre şirketin 505.298,65 $ civarında bir zarara uğradığının tespit edildiğini, iş bu sebeple zararlarının tazmini için … Sigorta A.Ş.’ye 06.06.2017 tarihinde zararın tespit edilmesi ve giderilmesi amacıyla başvuru yapıldığını sigorta şirketi ekspertiz görevlendirilerek tespit yaptırıldığını, yapılan tespit sonucunda ekspertiz şirketinin zararının 227.429,43 $ olarak tespit edildiğini, taraflarınca 20.02.2018 tarihinde zararın tazmini sigorta şirketinden talep edildiğini, 20.03.2018 tarihinde davalı şirket taleplerine konu zararın teminat dışı olduğunu sebep göstererek reddedildiğini, alacak miktarı yönünden davalı ile aralarında anlaşmazlık söz konusu olduğunu, karşı tarafın verdiği bilgi veya tahkikat sonucu alacağın miktarı veya değerinin tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda davacı, iddianın genişletilmesi yasağına tabi olmaksızın davanın başında belirtilmiş olduğu talebini artırabileceğini, sigorta şirketinin sorumsuluğu iddiası mesnetsiz ve hukuka aykırı olduğunu, Türk Ticaret Kanununun 1409.maddesinde de belirtildiği üzere sigortacı, sözleşmede öngörülen rizikonun gerçekleşmesinden doğan zararlardan veya bedelden sorumlu olduğunu, sözleşmede öngörülen rizikolardan herhangi birinin veya bazılarının sigorta teminatı dışında kaldığını ispat yükü sigortacıda olduğunu belirterek müvekkilinin kâr kaybının değerinin tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda arttırılmak üzere asgari 1.000 TL manevi tazminatın, başvuru tarihi olan 20.02.2018 tarihinden itibaren mevduata uygulanan en yüksek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; usule ilişkin olarak, öncelikle davanın zamanaşımına uğradığını, davacının aktif dava ehliyeti bulunmadığından huzurdaki davanın reddi gerektiğini, davacının alacak isteminin belirsiz alacak davası koşullarını taşımadığından davanın hukuksal yarar yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiğini, davacının somutlaştırma külfetini yerine getirmemiş olduğundan ve bu nedenle dava dilekçesi usule uygun hazırlanmadığından dava dilekçesinin usulden reddini talep ettiklerini, esasa ilişkin olarak, davacı yanıt talepleri poliçe teminatı kapsamı dışında olduğunu, sigortacının kar kaybı sigortası kapsamında ödeme yapılmasının ön koşulu, yangın sigorta sözleşmesinin teminat altına aldığı risklerin gerçekleşmesi sonucu hasara uğraması olduğunu, sigortalı firmaya ait yangın sigorta poliçesi incelendiğinde, yanan çöplerin sigortalı olmadığı tespiti ile söz konusu hasarın yangın sigortası kapsamında değerlendirilmesinin mümkün olmadığını, dolayısıyla kâr kaybı talebinin de teminat kapsamında değerlendirilemeyeceğini, dolayısıyla dava konusu edilen hasar taraflar arasındaki mün’akid poliçe özel ve genel şartları uyarınca açıkça teminat kapsamı dışında olduğunu, sigortalı davacı hasarın ardından üzerine düşen yükümlülüklere de riayet etmemiş olduğu da açık olduğunu, müvekkili şirketin temerrüde düşmediğini, davacının faiz talepleri de taraflarından kabul edilemez nitelikte olduğunu belirterek davanın usul ve esastan reddine karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE:
Dava; sigorta sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili talebine ilişkindir.
Davacı vekili; işleteni davacı olan elektrik üretimi sağlayan fabrika için İşyerinin Güvencesi Yangın Sigorta Poliçesi ile Kar kaybı Sigorta poliçesinin yapıldığını, Şanlıurfa Eyyübiye İlçesi Yenice mevkiindeki Düzenli Çöp Depolama sahasında 21.7.2016 ve 15.10.2016 tarihlerinde çıkan yangınlar ve çöp göçükleri sebebi ile sahadan alınması gereken gaz miktarında düşüşler yaşandığını bunun üretilecek enerji miktarına yansıdığını, enerji miktarındaki düşüşler nedeniyle uğradıkları zararın tazminini talep ettiklerini ancak davalı sigorta şirketince teminat dışı olduğu gerekçesi ile kabul edilmediğini ileri sürerek zarar bedelinin tazmini için eldeki davayı açmıştır. Davalı vekili, 2 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğunu, poliçelerede … Şanlıurfa şubesinin Dain-i Mürtehin şerhinin bulunduğunu, aktif husumetin olmadığını, belirsiz alacak davasının açılamayacağını, yanan çöplerin davacı firmaya ait olmadığını ve poliçelerde Emtia Teminatının bulunmadığını, kar kaybı talebinin teminat dışı olduğunu savunarak davanın reddini dilemiştir. Hasar dosya ve poliçesi, Yangın ile ilgili tutanak ve belgeler celp edilmiş, davacı tarafça keşif talebinde bulunulmuş ise de, 4 yılı aşkın süre sonrasında mahallinde keşif yapılmasında hukuki yararın bulunmadığı, davalının teminat dışı olduğunu bildirim tarihi ile Arabuluculuğa başvuru tarihi gözetildiğinde zamanaşımının dolmadığı, Dain-i Mürtehin sahibi Fibabank tarafından Davacının dava açmasına muvafakat edildiği görülmüş, uzman bilirkişi heyetinden rapor alınmıştır.
Toplanan deliller ve tüm dosya münderecatından 21.7.2016 ve 15.10.2016 tarihlerinde iki ayrı yangın olayının olduğu, şirkete bildirimin ilkinde 11 ay, ikincisinde 8 ay sonra olup zayiatın tespitinin mümkün olmadığı gibi, yaklaşık 15 dönümlük bir alanın yangından etkilendiği ancak yanan şeyin sahibinin raporda Büyükşehir Belediyesi olarak göründüğü, davacıya ait iki adet poliçenin olduğu, İşyerinizin Güvencesi Yangın Sigortasında Poliçe adresindeki işletmede “Yangın, Yıldırım ve infilak sonucu Bina, makine teçhizatı ve demirbaşlarda meydana gelecek zararların” Yangın Poliçesi genel Şartları ve poliçe özel şartları kapsamında teminat altına alındığı, poliçede “Emtia Teminatının” bulunmadığı; Kar Kaybı Sigortası poliçesinde “Yangın, Yıldırım ve infilak sonucu kar kaybı” Yangın Poliçesi Genel şartları ile yangına bağlı kar kaybının sigortası genel şartları kapsamında teminat altına alındığı, kar kaybına sebep olan emteanın yangın poliçesi teminatına alınmadığı, A4. Teminat Dışında kalan Haller 4.1. maddesi uyarınca yanan çöplerden kaynaklanan zararın teminat altına alınmamış hallerden meydana gelen kar kaybı niteliğinde olup teminat dışı kalması nedeniyle davacının zarar talebinde bulunamayacağı gözetilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM:
Davanın reddine,
Alınması gereken 80,70 TL harçtan peşin alınan 54,40 TL harcın düşümü ile eksik kalan 26,30 TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
6325 sayılı yasanın 18/A maddesi gereği Adalet Bakanlığı tarafından karşılanan ve yargılama giderinden sayılan Arabuluculuk Ücret Tarifesinde belirtilen iki taraf için iki saatlik ücret tutarı karşılığı olan 1.320,00-TL arabulucu ücretinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davalı taraf kendisini vekille temsil ettiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesince belirlenen 1.000 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Davalı tarafından yapılan masraf olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
Talep halinde davacının artan avansının iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta süre içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu usulen tefhim kılındı. 23/02/2022