Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/272 Esas – 2022/915
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ANKARA
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/272 Esas
KARAR NO : 2022/915
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/07/2020
KARAR TARİHİ : 20/12/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 19/01/2023
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinden özetle; davacı şirket ile davalı şirket arasındaki ticari ilişkiler sonucunda; davacıdan mal almak amacıyla davalıya 04/07/2019 tarihinde 17.920,00 TL havale yapıldığını, ancak davalı tarafından davacıya taraflar arasındaki anlaşmaya aykırı olarak herhangi bir mal gönderilmediğini, taraflar arasındaki cari ilişki dolayısı ile davacının davalıya 5.251,00 TL borcu bulunduğundan bu borç düşülerek kalan 12.669,00 TL’lik kısmın istirdatı amacıyla … İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyasından icra takibi başlatıldığını, ancak davalı vekilinin ödeme emrine 21/10/2019 tarihli dilekçe ile itiraz ettiğini, davalı tarafından yapılan itirazların haksız olup takibin devamının gerektiğini, takibe konu alacağın likit olup herhangi bir şekilde yargılamayı gerektirmediğini bu nedenle alacağın %20’sinden aşağı olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiğini belirterek davanın kabulü ile davalının … İcra Müdürlüğü’nün … sayılı takip dosyasındaki itirazının iptaline, davalı aleyhine alacağın %20’sinden az olmayacak şekilde icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalıya dava dilekçesi tebliğ edilmiş cevap verilmediği anlaşılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, fatura alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptaline ilişkindir.
Mahkememizce taraflarca dayanılan deliller dosyaya kazandırılmış, davalı yönünden tacir araştırması yapılarak neticesinde tacir niteliğini haiz olduğu anlaşılmış, banka kayıtları, uyuşmazlık dönemine ilişkin taraflara ait BA/BS formları celp edilmiş, davanın dayanağı olan … İcra Müdürlüğünün … sayılı takip dosyası celp edilmiş, dosya mahkememizce mali müşavir bilirkişiye tevdi edilerek taraflarca sunulan ticari defter ve kayıtlar ile tüm dosya kapsamında bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Davanın dayanağı olan … İcra Müdürlüğünün … sayılı takip dosyasının yapılan incelemesinde özetle; davacı tarafından “04/07/2019 tarihli banka havalesi karşılığında faturaya konu malların teslim edilmemesi sebebiyle bakiye 12.669,00-TL’nin istirdatı” açıklamasıyla 12.669,00-TL toplam alacak üzerinden başlatılan ilamsız icra takibinin davalının itirazı üzerine durdurulduğu görülmüştür.
Tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapılması bakımından ticari defter ve kayıtlarını mahkememize sunmak üzere taraflara verilen kesin süreyi takiben davacı tarafından gerekli bildirimler yapılmış ise de, usulüne uygun olarak verilen kesin süreye rağmen davalı tarafından ticari defter ve kayıtları sunulmamış, bulunduğu yer de bildirilmemiş, mahkememizce … Asliye Hukuk Mahkemesi’ne yazılan talimat ile de incelenmesi mümkün olmamıştır. Mevcut hukuki durum karşısında; davalı tarafından ticari defter ve kayıtlarının ibrazından kaçınılmakla HMK’nın 222. maddesi gereği davacının usulüne uygun tutulan ticari defterlerindeki kayıtların davacı lehine delil teşkil edebileceği hukuki sonucuna ulaşılmış olup mahkememizce mali müşavir bilirkişiden alınan bila tarihli raporda özetle; faturaların davacı şirket yasal defterlerine yasal sürelerinde usulüne uygun şekilde kayıt edildiği, davacı şirketin almış olduğu 20.160,00 TL tutarındaki mal bedellerine karşılık olarak davalıya 32.829,00 TL tutarında ödeme yapıldığı, bahse konu ödeme belgeleri arasında yer alan 22/06/2019 keşide tarihli Z9135039 sıra nolu 8.189,00 TL bedelli çekin 24/06/2019 tarihinde davalı Sabit Köseoğlu tarafından tahsil edildiği, yapılan ödemelerin teslimi yapılan mal bedellerinden ve cari hesap borcundan mahsubu sonrasında davacı şirket tarafından davalıya 12.669,90 TL fazla ödeme yapıldığı tespit edilmiş olup, davacı şirketin takip tarihinde davalıdan 12.669,90 TL alacaklı olduğu yönünde görüş bildirmiştir. Bilirkişi raporu usulüne uygun olarak taraflara tebliğ edilmiş, taraflarca bilirkişi raporuna süresinde itirazda bulunulmamıştır. HMK’nın 281/I. fıkrasında belirtilen bilirkişi raporuna itiraz süresi, hak düşürücü süre olup hak düşürücü süre içinde rapora itiraz edilmezse diğer taraf için usuli kazanılmış hak doğacaktır (Emsal: Yargıtay 22. HD., 28/03/2018 tarih ve 2015-2018/8095 sayılı ilamı). Buna göre, bilirkişi raporunda yapılan tespitler taraflar yönünden kesinleşmiş olup dosya kapsamına uygun, gerekçeli ve denetime elverişli olduğu değerlendirilen bilirkişi raporunun hükme esas alınması uygun bulunmuştur.
Tüm dosya kapsamı, kayıt ve belgeler ile gerekçeli ve denetime elverişli olmakla hükme esas alınmasına karar verilen bilirkişi raporu birlikte değerlendirilerek; davacının davalıdan icra takibinde talep edilen 21.669,00 TL kadar alacaklı olduğu ve davalı tarafından ödenmediği, buna göre davalının takibe itirazının haklı olmadığı ve takibe konu alacağın muayyen ve likit nitelikte bulunduğu değerlendirilmekle davacı lehine asıl alacağın %20’si olan 2.533,80 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılarak, son tahlilde davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kabulü ile; Davalının … İcra Müdürlüğünün … sayılı takibe itirazın iptaline, takibin aynı koşullarda devamına,
2-%20 icra inkar tazminatı olan 2.533,80 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
3-Alınması gereken 865,41 TL harçtan peşin alınan 153,01 TL’nin mahsubu ile bakiye 712,40 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından başlangıçta yatırılan 54,40 TL başvurma harcı ve 153,01 TL peşin harç olmak üzere toplam 207,41 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 319,2 TL tebligat ve müzekkere gideri, 2.000,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.319,20 TL olan yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen miktar yönünden karar tarihindeki AAÜT uyarınca 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-6325 sayılı yasanın 18/A maddesi gereği Adalet Bakanlığı tarafından karşılanan ve yargılama giderinden sayılan Arabuluculuk Ücret Tarifesinde belirtilen arabuluculuk ücreti karşılığı olan 1.320,00 TL arabulucu ücretinin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
8-Davalı tarafından sarfedilen yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren yasal 2 haftalık sürede mahkememize müracaat ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf başvuru yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı.
20/12/2022