Emsal Mahkeme Kararı Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/271 E. 2022/304 K. 12.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/271 Esas – 2022/304
T.C.
ANKARA
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/271 Esas
KARAR NO : 2022/304

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 03/07/2020
KARAR TARİHİ : 12/04/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 11/05/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : müvekkil sigorta şirket sigortalısı … Kafe ve Gıda Lokanta Unlu Mamuller Sanayi Ticaret Limited Şirketi´nin Kardelen Mahallesi Başkent Bulvarı Yenimahalle/Ankara adresindeki işyerinin bulunduğu … Alışveriş Merkezinde 01.07.2018 tarihinde, AVM´ye ait ana pis su gider tesisatında yaşanan tıkanma sebebi ile bünyesinde barındırdığı suyu ark edememesi neticesinde geri tepen suların sigortalının işyerine sirayet etmesi sonucunda hasar meydana geldiğini, Söz konusu hasarların tazmini amacıyla müvekkili şirket tarafından sigortalı şirkete 27.897,75-TL ödeme yapıldığını, müvekkilinin sigortalısına ait işyerinde meydana gelen hasarın, binanın bakımındaki eksikliklerinden meydana geldiği açık olup malik olarak kiraya veren davalı şirketin kiralananı sözleşme süresince kullanıma elverişli şekilde bulundurma yükümlülüğüne aykırı davrandığın açık olduğunu, müvekkili şirket tarafından sigortalıya ödenen 27.897,75-TL hasar bedelinin faizi ile davalı şirketten rücuen tazmini için davalı şirkete başvurulmuş ise de davalı şirketçe hiç bir ödeme yapılmadığını, bu nedenle Ankara …İcra Müdürlüğü’nün ….esas sayılı icra dosyası ile icra takibi başlatılmış ise de davalının itirazı üzerine durduğunu bildirerek itirazın iptali ile takibin devamına, haksız yapılan itirazdan dolayı davalı aleyhine, alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
CEVAP : Davalı vekilinin mahkememize sunduğu cevap dilekçesinde özetle; davacı Şirket sigortalısı olarak bulunan … Kafe ve Gıda Lokanta Unlu Mam. San. Tic. Ltd. Şti, Müvekkil Alışveriş Merkezi içerisinde “DEMLİK” tabelası altında, “Cafe” olarak faaliyet gösteren; başka bir ifade ile, yiyecek, içecek ve özellikle kahve hizmeti veren bir işletme olduğunu, bu çerçevede, tıkanmaya sebebiyet veren kahve telvesi, krema vb. gibi artıkların Sigortalının işyerinde yapmış olduğu faaliyetleri sonucu olduğu izahtan vareste olduğunu, dava dışı kiracı ile müvekkili şirket arasında imzalanan kira sözleşmesinin 4. maddesi gereğince kiracı işletme yönetmeliğinde belirlenen yükümlülükleri yerine getirmek zorunda ise de ihlal edildiğinden hasarın meydana geldiğini, dava konusu hasarın tamamıyla sigortalının kusurundan kaynaklandığını, dava konusu olayda müvekkili şirket ile zarar arasında illiyet bağının bulunmadığını, binanın yapımında ve/veya bakımında eksiklik bulunmadığının da izahtan vareste olduğunu bildirerek davanın reddini talep ettiği anlaşılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; halefiyete dayalı rucüen tazminat talebine ilişkindir.
TTK’nın 4. maddesine göre bir davanın ticarî dava sayılması için, ya her iki tarafın tacir ve işin de tarafların (her ikisinin birden) ticari işletmeleriyle ilgili olması (nispi ticari dava) ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmeleriyle ilgili olup olmadığına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu veya diğer kanunlarda o davaya asliye ticaret mahkemesince bakılacağı yönünde bir düzenleme bulunması (mutlak ticari dava olması) gereklidir.
Dava, sigorta şirketi tarafından sigortalısının halefi olarak açıldığına göre, görevli mahkemenin tayininde sigortalı ile davalı arasındaki ilişkinin hukuki mahiyeti nazara alınır. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu’nun 22.03.1944 tarihli 37 Esas ve 9 Karar sayılı kararında bu husus “sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava sigorta poliçesinden doğan bir dava değildir. Bu nedenle, halefiyet davası bir ticari dava sayılamaz. Bu dava, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa aynı hak sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur” şeklinde vurgulanmaktadır.
Somut olayda; tüm dosya kapsamından dava dışı sigortalının kiracı olarak bulunduğu anlaşılan … AVM’de işletmesi altında bulunan kafeteryada meydana gelen su sızıntısı sebebiyle dava dışı sigortalıya yapılan ödemenin davacı sigorta şirketi tarafından davalı kiraya veren şirketten tazmini amacıyla huzurdaki davanın ikame edildiği anlaşılmakla, 6100 sayılı HMK’nın 4/1-a maddesine göre tarafların sıfatına bakılmaksızın kiralanan taşınmazların, 09.06.1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalarda sulh hukuk mahkemesi görevli olduğundan, halefiyete dayalı olarak açılan iş bu rücuen tazminat davasına ilişkin uyuşmazlığın çözümünde sulh hukuk mahkemesinin görevli olduğu gözetilerek, görevsizlik nedeniyle HMK’nın 114/1-c ve 115/2. maddeleri uyarınca davanın usulden reddine karar verilmesi gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur (Benzer yönde: Ankara BAM 23. HD., 17/11/2021 tarih ve 2018-1163/1717 sayılı ilamı).
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin görevsizliği nedeniyle dava dilekçesinin HMK 114/1-c,115/2 maddeleri uyarınca göreve ilişkin dava şartı yokluğundan usulden reddine,
2-HMK 20 maddesi uyarınca kararın kesinleşmesini müteakip yasal 2 haftalık sürede talep edilmesi halinde dosyanın görevli ANKARA NÖBETÇİ SULH HUKUK MAHKEMESİNE gönderilmesine,
3-HMK 331/2 maddesi uyarınca yargılama giderlerinin görevli mahkemece hüküm altına alınmasına,
4-Süresinde dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi talep edilmediği takdirde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verilerek yargılama giderlerinin hüküm altına alınmasına,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren yasal 2 haftalık sürede mahkememize müracaat ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf başvuru yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı.12/04/2022