Emsal Mahkeme Kararı Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/249 E. 2021/168 K. 12.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/249 Esas – 2021/168
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ANKARA
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2020/249 Esas
KARAR NO : 2021/168

DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : 24/06/2020
KARAR TARİHİ : 12/03/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 11/04/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Rücuen Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı ile davalı arasında hizmet sözleşmesi imzalandığını, davalı ile davacı arasında imzalanan hizmet alım işi kapsamında çalıştırılan personellerden ….’in her birinin işten çıkartılması sonucunda hem davacıya hem de yüklenici firma olan davalıya karşı 4857 sayılı kanun kapsamında alacaklarının tahsili için … Mahkemesi nezdinde 14 farklı dosyada dava açtığını, dava dosyalarından verilen kararlar sonrasında İstanbul … Müdürlüğü nezdinde 14 farklı dosya ile her bir kararın icraya konulduğunu ve icra dosyalarına davalı idare tarafından ödeme yapılmak zorunda kalındığını, icra dosyalarına ödenmek zorunda kalınan alacak bedellerinin ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davacıya iadesi hususunda arabulucuya başvurulduğunu ancak davalı ile uzlaşmaya varılamadığını, taraflar arasında imzalanan teknik şartnameye göre yüklenicinin yürürlükteki iş kanunu ve sosyal güvenlik mevzuatı hükümlerine göre çalıştıracağı elemanların her türlü özlük haklarını karşılamak zorunda olduğunu, mevzuata göre işçi alınması, işçi çıkartılması, işçi haklarının ödenmesi ve sair konulardaki tüm sorumluluğun yükleniciye ait olduğunu belirterek ödenmek zorunda kalınan toplam 39.700,21 TL’nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı kurum tarafından yayınlanan 01/10/2014 tarihli 9416 sayılı genelge ve 8 Şubat 2015 tarihli kıdem tazminatlarının ödenmesi hakkında yönetmelik hükümleri doğrultusunda işçilerin kıdem tazminatlarından davacının sorumlu olduğunu, 22/02/2019 tarihinde resmi gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren sosyal hizmetler kanunu ile bazı kanunlarda değişiklik yapılmasına dair kanun ile 4857 sayılı iş kanununda 112. maddeye eklenen fıkra gereği davacı kurumun dava dışı işçilere ödemiş olduğu alacak kalemlerini davalı şirketten rücuen tazmin edemeyeceğini, kamu ihale genel tebliği gereği işçiye işçiye yıllık izin haklarının davalı … tarafından kullandırılması gerektiğinden davalı şirketin izin ücreti alacağı açısından hiçbir sorumluluğu bulunmadığını, yıllık izinlerin kullandırılmasından üst işveren olarak idarenin sorumlu olduğunu, davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte … Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı teminatın iadesi konulu davada davacının davalı şirket ile birlikte eşit oranda sorumlu olduğunu dosyaya sunduğu cevap dilekçesinde ikrar ettiğini, davalı şirketin herhangi bir sorumluluğunun olmadığı açık olsa da mahkeme aksi kanaatte ise davacı idaresinin sorumluluktan bütünüyle kurtulamayacağı ve işçilik alacaklarını ödeme yükümlülüğünün yalnızca davalı şirkette olmadığının kamu ihale kunununca sabit olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE : Deliller toplanmış, SGK’dan dava dışı işçiler …’e ait hizmet döküm cetvelleri ve cetvellerde yer alan işyeri ünvan listeleri, UYAP sisteminden davaya konu rücu talebine esas ilk derece mahkemeleri olan … Mahkemesi …. Esas sayılı dosyaları ve İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü …. Esas sayılı dosyaları celp edilmiş ve hizmet sözleşmeleri de dosyaya sunulmuş ve … Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyaya ait bir kısım evraklar UYAP sisteminden dosya kapsamına temin olunmuştur.
Rücu talebine esas ilk derece mahkemesi dosyaları olan; … Mahkemesi … Esas sayılı dosyalarının incelenmesinde; dava dışı işçiler tarafından davalılar … Genel Müdürlüğü ile … Güvenlik Hizmetleri A.Ş’ye karşı alacak davası açıldığı, davanın kısmen kabulü ile fazla çalışma ücreti alacaklarına karar verildiği, kararların kesin olduğu,
Rücu talebine esas ilk derece mahkemesi kararlarının takibe konulduğu icra dosyalarının tümünde borçluların Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı ve … Güv. Hiz. AŞ olarak bulunduğu,
İstanbul Anadolu …. İcra Müdürlüğünün …. esas sayılı dosyasında takip dayanağının … Mahkemesinin …. karar sayılı kararı olduğu, alacaklının dava dışı işçi …., takibe giren tutarın 2.189,18 TL olduğu, borçlu kurum tarafından icra dosyasına 16/12/2019 tarihinde 2.823,39 TL ödendiğini, icra müdürlüğü tarafından fazla ödenen 118,28 TL’nin borçluya iade edildiği, iade edilen tutarın mahsubundan sonra davacı tarafından ödenen tutarın 2.705,11 TL olduğu görülmüştür.
Dosya kapsamında bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup raporda özetle; “davaya dayanak 14 adet iş mahkemesi ilamında dava dışı işçilerin 25/12/2014 – 24/03/2015 tarihleri arasında 89 gün, 11/04/2015 – 10/01/2016 tarihleri arasında 274 gün olmak üzere toplam 363 gün davalı şirket nezdinde davacı iş yerinde çalıştığı tespit edilerek işçilerin belirtilen çalışma süresindeki fazla çalışma ücreti alacağına hükmedildiğini, teknik şartnamenin 14.6 maddesinde ‘yüklenici yürürlükteki iş kanunu ve Sosyal Güvenlik Kanunu mevzuatı hükümlerine göre çalıştırdığı elamanların her türlü özlük haklarını karşılamak zorundadır. Mevzuata göre işçi alınması, işçi çıkartılması, işçi haklarının ödenmesi ve sair konularda tüm sorumluluklar yükleniciye aittir’ düzenlemesinin yer aldığını, her iki sözleşmenin sözleşmenin ekleri başlıklı 8. maddesinde ”ihale dokümanının sözleşmenin eki ve ayrılmaz parçası olup idareyi ve yükleniciyi başladığı ihale dokümanı oluşturan belgeler arasındaki öncelik sıralamasında 1. Sırada Hizmet İşleri Genel Şartnamesinin sayıldığı’ düzenlendiğini, Hizmet İşleri Genel Şartnamesinin çalışanların özlük hakları başlıklı 38. maddesinde ‘Yüklenici çalıştırdığı işçilerin işin yapılmakta olduğu, bir iş kolu veya meslekte aynı tipteki bu iş için mevzuatla kabul edilenlerden daha az elverişli olmayan şartlarda çalışmalarını ve ücret almalarını sağlayacaktır. Ücret yan ödeme ve çalışma şartlarının toplu sözleşme veya mevzuatla tespit edilmemiş olması halinde yüklenici en yakın ve uygun bir bölgedeki işkolu veya meslekteki aynı tip bir iş için mevzuatla tespit edilenlerden daha az elverişli olmayan ücret yan ödeme ve çalışma şartlarını sağlayacaktır, yüklenici varsa alt yüklenicilerin bu çalışma şartlarına uymalarını sağlamak için gerekli tedbirleri alacaktır. … Yüklenici iş verdiği alt yüklenicilerin gündelikçi haftalıkçı veya aylıkçı olarak iş yerinde çalıştırdığı işçi, personel ve teknik elamanların tamamı da yüklenicinin elemanları hükmünde olup bunların ücretlerinin ödenmesinden de doğrudan doğruya yüklenici sorumludur. Yüklenici bunların ücretleri hakkında da aynen kendi elemanları gibi ve yukarıda belirtildiği şekilde işlem yapmak zorundadır” düzenlemesinin yer aldığını, davaya dayanak iş mahkemesi ilamlarında dava dışı işçilerin fazla çalışma ücreti alacağına hükmedildiğini, davacı yanın dava dışı 14 işçi için kesin olarak verilen iş mahkemesi ilamlarına istinaden icra dosyalarına toplam 39.700,21 TL ödeme yaptığını, davacı işçiler için ödediği 39.700,21 TL’nin 1.671,60 TL’sinin fazla ödeme olması sebebiyle icra müdürlüğü tarafından 23/12/2019 tarihinde davacıya iade edildiğini, iade edilen tutarların mahsubundan sonra davacının 14 işçi için toplam ödediği tutarın 38.028,61 TL olarak hesaplandığını, davacının dava dışı işçiler için ödediği 38.028,61 TL’nin tamamını davalıdan rücuen talep edileceğini kanaat olarak bildirmiştir.
Arabuluculuk son tutanak aslının dava dilekçesi ile sunulduğu, dava açılmadan önce dava şartı kapsamında arabuluculuk yoluna başvurulduğu, tarafların görüşmelere katıldığı ve anlaşılamaması üzerine anlaşmazlık son tutanağının düzenlendiği görülmüştür.
Dava, taraflar arasındaki hizmet alım sözleşmesi gereğince davacının davalı bünyesinde çalıştırılan işçilere kesinleşmiş mahkeme ilamları doğrultusunda icraen ödemek zorunda kaldığını iddia ettiği işçilik alacaklarının rücuen tahsili istemine ilişkindir.
Tüm dosya kapsamı, taraf iddia ve savunmaları, deliller, bilirkişi raporu, dava müstenidi icra takip dosyası ve iş mahkemesi dosyası bir bütün olarak değerlendirildiğinde; huzurdaki davada davacı, kesinleşmiş … Mahkemesi nezdinde verilen 14 karar doğrultusunda dava dışı işçiler tarafından İstanbul … Müdürlüğü nezdinde başlatılan 14 icra takibi dolayısı ile icraen ödediği işçilik alacaklarının davalı alt işverenden rücuen tahsilini talep etmektedir.
Dava; 10 yıllık zamanaşımı süresine tabi olduğundan ön inceleme duruşmasından davalının zamanaşımına yönelik def’in reddine karar verilmiştir.
Davacının davalı ile hizmet alım sözleşmesi imzalaması dolayısıyla tarafların sorumluluklarının belirlenmesinde kanuna açıkça aykırı olmadıkça öncelikle sözleşme hükümlerinin nazara alınması gerekir.
Taraflar arasında imzalanan sözleşmelerde yüklenicinin yürürlükteki iş kanunu ve Sosyal Güvenlik Kanunu mevzuatı hükümlerine göre çalıştırdığı elamanların her türlü özlük haklarını karşılamak zorunda olduğu, mevzuata göre işçi alınması, işçi çıkartılması, işçi haklarının ödenmesi ve sair konularda tüm sorumlulukların yükleniciye ait olduğu şeklinde düzenlemelerin yer alması ve dahi davacı üst işverenin sorumluluğuna dair sözleşmede açık bir hükmün yer almaması nedeniyle, sözleşme hükümleri, Yargıtay 23. Hukuk Dairesi’nin güncel içtihatları birlikte değerlendirildiğinde, davalının sorumlu olacağı, davacının davalıdan talepte bulunabileceği sonucuna varılmıştır.
Her ne kadar icra dosyalarına davacı … tarafından toplam 39.700,21 TL ödendiğinden sebeple eldeki davada bu miktar üzerinden rücu talebinde bulunulmuş ise de, icra dosyalarına … tarafından toplamda 1.669,93 TL fazla ödeme yapıldığından ve yapılan fazla ödemenin de borçlu olarak yer alan …’ye iade edilmiş olmasından dolayı icra dosyalarına ödenen toplam meblağın 38.030,28 TL olduğu ve bu miktar nispetinde rücu talebinde bulunulabileceği anlaşılmıştır. Her ne kadar bilirkişi raporunda 1.671,60 TL fazla ödemenin iadesi nedeni ile 38.028,61 TL talep edilebileceği şekli ile görüş bildirilmiş ise de, dava dışı Halil İbrahim Göker tarafından başlatılan İstanbul Anadolu …. İcra Müdürlüğünün …. Esas sayılı dosyasında borçlu …’ye iade edilen tutarın reddiyat makbuzunda 120,00 TL olduğu ve bu suretle dava dışı işçiye ödenen meblağın 2.707,59 TL olduğu anlaşılmakla rapora bu kısım ciheti ile itibar edilmeyerek bu kısım mahkememizce değerlendirilmiştir.
Davalıdan rücu edilebilecek miktarın 38.030,28 TL olduğu anlaşılmakla, davanın kısmen kabulü ile fazlaya ilişkin istemin reddine karar vermek gerekmiş ve 29.888,81 TL’nin 16/12/2019 tarihinde, 8.141,47 TL’nin ise 17/12/2019 tarihinde ödenmiş olması nedeniyle bu tarihlerden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kısmen kabulü ile 38.030,28 TL’nin 29.888,81 TL’sine 16/12/2019, 8.141,47 TL’sine de 17/12/2019 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Fazlaya ilişkin istemin reddine,
3-Alınması gereken 2.597,85 TL harçtan peşin alınan 677,99 TL’nin mahsubu ile bakiye 1.919,86 TL’nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-6325 sayılı yasanın 18/A maddesi gereği Adalet Bakanlığı tarafından karşılanan ve yargılama giderinden sayılan Arabuluculuk Ücret Tarifesinde belirtilen arabuluculuk ücreti karşılığı olan 1.320,00-TL arabulucu ücretinin davanın kabul red oranına göre 1.264,56 TL’sinin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine, 55,44 TL’sinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
5-Davacı tarafından başlangıçta yatırılan 54,40 TL başvuru harcı, 677,99 TL peşin harcının toplam olan 732,39 TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
6-Davacı tarafından yapılan, 126,00 TL tebligat ve müzekkere gideri, 1.000,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.126,00 TL yargılama giderinin davanın kabul red oranına göre 1.078,71 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiyenin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihindeki AAÜT uyarınca 5.704,54 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden reddedilen miktar yönünden karar tarihindeki AAÜT madde 13/2 uyarınca 1.669,93 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-Davalı tarafından sarfedilen yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
10-Sarfedilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren yasal 2 haftalık sürede mahkememize müracaat ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf başvuru yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 12/03/2021