Emsal Mahkeme Kararı Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/232 E. 2021/183 K. 16.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
T.C.
ANKARA
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS SAYISI : 2020/232
KARAR SAYISI : 2021/183

DAVA : İstirdat (Kooperatif aidat)
DAVA TARİHİ : 21/05/2019
KARAR TARİHİ : 16/03/2021
Mahkememizde görülmekte olan İstirdat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkili aleyhine … müdürlüğünün … esas sayılı dosyası üzerinden aidat borcunun tahsili gerekçesiyle ilamsız icra takibi yapıldığı, bu takibin haberi olmaksızın kesinleştiğini ve öğretmen olan müvekkilinin maaşına haciz uygulandığını, 22/11/2018 tarihinde dosyanın ferileri ile birlikte 6.071,00 TL ödenerek hitam olduğunu, buna rağmen davalı kooperatifin halen müvekkiline aidat borcu ile ilgili bildirimler yapıp huzurunu kaçırdığını, oysa … nolu meskenin 13/07/2009 tarihinde alındığını ve tüm üyelik mali sorumluluklarının yerine getirilip 24/12/2014 tarihinde davalı …’a kooperatifin bilgisi ve muvafakatı çerçevesinde satış ve devir işleminin yapıldığını, kooperatif üyeliğinden çıkıldığını bildirerek kendisine haksız suretle yapılan takip ile ödemek zorunda kaldığı 6.071,00 TL’nin ödenme tarihinden itibaren işletilecek yasal ve temerrüt faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini ve kooperatif üyeliğinin sona erdirici işlem tesisini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
1-S.S … Konut Yapı Kooperatif vekili cevap dilekçesinde özetle, açılan davanın haksız ve yersiz olduğunu, davacının kooperatif üyeliğinden istifa ettiğine dair hiçbir başvuru ve bildiriminin olmadığını, gayrimenkul’ün satılmasının kooperatif üyeliğinden ayrılma anlamına gelmeyeceğini, kaldı ki işlemin tapu dairesinde yapıldığını, istifanın sözlü olarak dahi yapılmadığını, …’ın müvekkili kooperatif üyesi olmadığını, bu nedenle kooperatif ile arasında hukuki bir ilişkisi olmadığını, davacının kötü niyetli olarak bu davayı açıp müvekkili hakkında talepte bulunduğunu, gerek istirdat isteğinin, gerekse kooperatif üyeliğinden terkin talebinin yerinde olmadığını açıklayıp davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
2-Davalı … duruşmaya iştirak ederek alınan beyanında; taşınmazın davacıdan satın alındığını, davacının kendisine kooperatif üyeliği nedeniyle borcu yoktur yazısı vermediğini, bu nedenle davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
GEREKÇE:
Dava, kooperatif üyeliğinin ve taşınmazın satış ile devrinin yapıldığı iddiasına dayalı ödenen kooperatif aidat bedellerinin istirdadı isteğine ilişkindir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanununa 7155 sayılı kanunla eklenen 5/A maddesinde ”Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır. (…)” düzenlenmesi 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununa 7155 sayılı kanunla eklenen 18/A maddesinde ise ”(1) İlgili kanunlarda arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiş ise arabuluculuk sürecine aşağıdaki hükümler uygulanır.(2) Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. (…)” düzenlemesi bulunmaktadır.
Somut uyuşmazlık, istirdat ve kooperatif üyeliğinin sona erdirilmesini teminen işlem yapılması isteğine ilişkin olmakla 6102 sayılı TTK 5/A-1 maddesi ile 6325 sayılı yasanan 18/A-2 maddesi uyarınca dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olup işlem tesisinde muhtariyetin davacıda bulunduğu, davalı yanın usulü yönden verilen kesin süre içerisinde davacının gerekli faaliyeti gerçekleştirmemiş bulunması karşısında kazanılmış hakkının bulunduğunu bildirerek davacı yana bu usulü işlemin tamamlanmış sayılmasına muvafakat etmediği, diğer davalı …’ün de bir muvafakat beyanı olmaması karşısında dava tarihi öncesinde arabuluculuk anlaşamama belgesi olmayan ve davalılara yöneltilen bu davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
7155 sayılı kanunla eklenen 6102 sayılı TTK 5/A maddesi ile 6325 sayılı yasanın 18/A-2 maddesi gereğince davanın dava şartı yokluğundan HMK 114/2. ve 115/2. maddeleri uyarınca usulden reddine,
Bu karar nedeniyle alınması gereken 59,30 TL harçtan peşin alınan 103,68 TL indirilmesiyle artan 44,38 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
Davalılar tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
Davalı kooperatif kendisini vekille temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
Sarfedilmeyen avansın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Dair; taraf vekilleri ile davalı asılın yüzlerine karşı HMK’nun 345.m. gereğince kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde İstinaf başvuru yolu açık olmak üzere yapılan yargılama sonunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 16/03/2021

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı