Emsal Mahkeme Kararı Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/219 E. 2021/477 K. 16.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARARIDIR

ESAS NO : 2020/219 Esas
KARAR NO : 2021/477

DAVA : Tazminat (yönetici sorumluluğuna dayalı)
DAVA TARİHİ : 05/06/2020
KARAR TARİHİ : 16/09/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (yönetici sorumluluğuna dayalı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalının 18.10.2017 tarihine kadar davacı şirketin ortağı ve yönetim kurulu üyesi olarak faaliyet gösterdiğini, bu dönemde davalının davacı şirketin ürettiği mal ve hizmetleri yurtdışına satış ve pazarlamasında tek sorumlu olduğunu, davalının yönetimden uzaklaştırılmasından sonra yurtdışında yerleşik müşteriler ile davacı arasındaki ticaret hacmi konusunda anlaşmazlık baş gösterdiğini, davacı şirket kayıtlarının müşterilerin kayıtlarının hemen hemen yarısı kadar olduğunun anlaşıldığını, konu araştırıldığında davalının müşterilere ilettiği proforma faturalarda ürün bedellerinin hemen hemen yarısının davacı şirket hesabına bakiyesinin de kendi şahsi hesabına ödenmesini istediğini, ihracat kayıtlarının davacı hesabına yatırılacak hesap kadar oluşturulduğunun anlaşıldığını, davalının hileli hareketlerle davacı şirketi zarara uğrattığını belirterek şimdilik 15.000 USD’nin davacı şirkete iadesi gerektiği andan itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davacı şirkete ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davalının davacı şirketin yönetim kurulu başkanı olan …’un oğlu olduğunu, Haziran 2009’dan sonra davacı şirkette şirket ortağı ve yönetim kurulu üyesi olarak çalışmaya başladığını, şirketin faaliyetlerinin tek ve asıl sorumlusunun yönetim kurulu başkanı ve büyük hissedar olan … olduğunu, davalı hissesinin %10 olduğunu, şirketle alakalı tüm kararlar, anlaşmalar ve kesinlen faturalarda yönetim kurulu başkanının imzası veya tek başına omayı bulunduğunu, davalının babası ile yaşadığı problemler nedeniyle 26 Ocak 2017 itibariyle şirketteki fiili çalışmasına son verdiğini, resim ayrılık tarihi olan 09.10.2017 tarihine kadar davalının her tür iş ve işlemlerinin denetlendiğini, 07.10.2017 tarihinde ibraname düzenlendiğini ve tarafların birbirini gayri kabili rücu olarak ibra ettiğini, davacı tarafça düzenlenen fatura bedelleri ile mal alan yurtdışı firma tarafından davacıya yapılan ödemelerin birbirini tuttuğunu, davalının şirkette görevli olduğu dönemde pek çok kere şirket ile para transferi ilişkisi içerisinde olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Taraf delilleri toplanmış, Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğünden davacı şirketin sicil dosyası örneği temin edilmiş, ilgili banka şubelerin cevabi yazıları dosya kapsamına alınmış, mali müşavir ve nitelikli hesaplamalar uzmanı bilirkişilerce tüm dosya kapsamı ile davacı şirketin ticari defter kayıt ve belgeleri üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen rapor ve ek raporda özetle; “davacı iddialarına dayanak gösterilen proforma faturanın daha çok dış ticaret işlemlerinde kullanılan ve teklif yerine geçen bir ön fatura olduğunu TTK m23ve VUK m229 vd anlamında bir fatura olmayıp mali yükümlülüğü bulunmadığını, davacı şirketin proforma fatura ile gerçekleştirdiği teklifi ile gerçekleşen satışı arasında fark bulunduğu, bu farkın tam değil ancak yaklaşık olarak aynı miktarlarda davalı hesabına ödendiği, tespit edilmiş ise de havale açıklamasında ödemenin ihracat karşılığı yapıldığının belirtilmemekte olduğu, diğer yönden davalının dava dışı ödemeyi gerçekleştiren … Technology C.o şirketi ile farklı ticari ilişkisi bulunduğunu savunmakta ise de bu ticari ilişki yada ödemenin neye karşılık yapıldığını açıklamamış bulunduğunu, davalı hesabına ödenen miktarların toplam 30.756 USD olarak tespit edildiğini, proforma faturalar üzerinde ikinci ödeme olarak belirtilen tutarlara karşılık ürünü ihraç edildiğine yönelik ve/veya bahse konu tutarın davacı şirket banka hesabına gönderildiğini/tahsiline yönelik davacı yasal defterlerinde herhangi bir kayda rastlanılmadığı, davacı şirketin kendi aleyhine de delil niteliği taşıyan ticari defter kayıtlarından yola çıkılarak sonuca varılacak ise ihracat fatura bedelleri ve yapılan ödemeler uyumlu olduğundan zararın doğduğu sonucuna varılamayacağı, proforma faturaların aynı ihracatların hazırlık işlemi olarak değerlendirilip davacı şirketin mali kayıtlarını usulüne uygun tutmadığı sonucuna varılır ise proforma faturadaki teklif ile gerçekleşen satış arasında bir fark bulunduğu, bu farkın tam değil ancak yaklaşık olarak aynı miktarlarda davalı hesabına ödendiği tespit edilmiş ise de havale açıklamasında ödemenin ihracat karşılığı yapıldığının belirtilmemiş olduğu diğer yandan davalının da ödemeyi gerçekleştiren şirket ile ticari ilişkisini ödemenin neye karşılık yapıldığını açıklamamış bulunduğu, muaraza konusunun mahkemenin takdirinde olduğu” ifade edilmiştir.
Dava; yönetici sorumluluğuna dayalı tazminat talebine ilişkindir.
Anonim şirket yönetim kurulu üyelerinin ve yöneticilerin sorumluluğuna ilişkin TTK 553. maddesinde kurucular, yönetim kurulu üyeleri, yöneticiler ve tasfiye memurlarının kanundan ve esas sözleşmeden doğan yükümlülüklerini kusurları ile ihlal ettikleri takdirde hem şirkete hem pay sahiplerine hemde şirket alacaklılarına karşı verdikleri zarardan sorumlu olacakları düzenlenmiştir.
TTK 555 maddesi uyarınca davacı şirketin uğradığı zararın tazminini ancak şirket ve her bir pay sahibi isteyebilecek olup söz konusu tazminatın da şirkete ödenmesinin talep edilmesi gerekmektedir. Somut olayda … Elektro Mek. Sis. End. Müh. San. Tic. A.Ş. tarafından şirketin daha önceki yönetim kurulu üyesi olan davalıya yönelik açmış olduğu sorumluluk davasında tazminatın şirkete verilmesi talep edilmiş olmakla bu yasal koşulun gerçekleştiği anlaşılmıştır.
Davacı yan, şirketin ortağı ve aynı zamanda eski yönetim kurulu üyesi olan davalının şirketin yurtdışı müşterilerine gönderdiği proforma faturalarda ürün bedellerinin hemen hemen yarısını şirket hesabına bakiyesinin ise kendi şahsı hesabına ödenmesini isteyerek usulsüz işlemleri nedeniyle şirketi zarara uğrattığını belirerek gerçekleşen zararın davalıdan tahsili talebinde bulunmuştur.
TTK 553. maddesi kapsamında şirket yöneticisinin TTK ve şirket esas sözleşmesinden doğan yükümlülüklerini kusurlarıyla yerine getirmedikleri takdirde kusurları nedeniyle oluşan zararlardan kişisel bakımdan sorumlu olacaklardır. Bu konuda davalı şirket müdürünün kusurlu olduğunun iddia eden davacının davalı yanın kusurunu ve keza zararın tutarını kanıtlaması gerekmektedir.
Toplanan deliller yapılan bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen kök ve ek rapor içeriği ile tüm dosya kapsamı uyarınca davacı şirketin dava dışı … Technology C.o şirketi ile ihracat işlemlerine ilişkin proforma fatura üzerinde ikinci ödeme olarak belirtilen tutarın davacı şirket banka hesabına gönderildiğine dair bir kayda rastlanmadığı, bu tutara yakın meblağın söz konusu şirket tarafından davalının şahsi banka hesabına gönderildiği tespit edilmiş ise de havale açıklamasında ödemenin ihracat karşılığı yapıldığı hususu belirtilmediği gibi proforma faturanın genellikte dış ticaret işlemlerine kullanılan ve teklif yerine geçen bir ön fatura olduğu hususu gözetilerek dava dışı … Technology C.o şirketine ihracat işlemlerine esas davacı tarafça düzenlenen fatura içeriklerinin gümrük beyannameleri ile uyumlu olduğu, faturalarda belirtilen ürün adet, tutar ve içerik bilgilerinin gümrük beyannamesi ve eki belgeler ile birbirini doğruladığı, yurtdışı alıcı … Technology C.o şirketi tarafından davacı şirkete yapılan ödemelerin fatura tutarları ile davacı şirketin yasal defter kayıtlarında yer alan tahsilat tutarlarının birbiri ile uyumlu olduğu ve kayıtların birbirini doğruladığı, bu kapsamda ihracat fatura bedelleri ile yurtdışı alıcı tarafından ödemeler birbiri örtüştüğünden davacı şirketin yapılan ihracat işlemi nedeniyle davalı tarafından zarara uğratıldığı iddiasının kanıtlanamadığı sonuç ve kanaatine varılmakla davanın reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.

HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın reddine,
2-Alınması gereken 59,30 TL harcın peşin alınan 1.736,79 TL’dan mahsubu ile bakiye 1.677,49‬ TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden 13.610,93 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren yasal 2 haftalık sürede mahkememize müracaat ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf başvuru yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 16/09/2021
Gerekçeli kararın yazıldığı tarih: 06.10.2021

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …