Emsal Mahkeme Kararı Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/191 E. 2022/555 K. 28.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/191 Esas – 2022/555
T.C.
ANKARA
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/191 Esas
KARAR NO : 2022/555
DAVA : Sigorta (Trafik Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 27/02/2018
KARAR TARİHİ : 28/06/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 08/08/2022
Mahkememizde görülmekte olan Sigorta (Trafik Sigortası Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketçe dava dışı … Grup .. AŞ ‘ye ait … plakalı araç için 25/06/2016 – 2017 dönemini kapsayan kasko sigorta poliçesi tanzim edildiğini, 21/09/2016 tarihinde Ankara ili Çankaya mevkiinde … isimli Taş ocağında bu aracın park halindeyken üzerine mekanik yükleme haznesinin düşmesi neticesi maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, olay yeri görgü tutanağı tanzim edildiğini, yapılan ekspertizde 27.720,00 TL hasar bedelinin 30/11/2016 tarihinde ödendiğini, TTK 1472 madde hükmü gereğince alacaklı haklarına halef sıfatıyla davalı … Yapı İnş. Pet. Ürün. Tic. ve San. A.Ş.’den bu miktarın ödeme tarihi olan 30/11/2016 tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, olayın meydana geldiği Akyurt mahkemelerinin HMK’nın 15/1. maddesi gereğince yetkili olduğunu, ekspertiz raporunun fahiş olduğunu, fazla hesaplama ve ödeme yapıldığını, olaya karışan aracın hasarının çok daha az olduğunu, davacının fahiş talebinin kabulünün mümkün olmadığını, dava konusu olayın sigortalı araç sürücüsünün tam kusuru neticesinde meydana geldiğini, müvekkili şirketin kusurunun bulunmadığını, davanın reddi gerektiğini bildirerek davanın reddini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, TTK 1472 madde hükmü gereğince davacı sigortanın sigortalısının haklarına halef sıfatıyla zarar verene yönelik rücuen tahsil isteğine ilişkindir.
Mahkememizden verilen 17/09/2019 tarih ve 2018/148 Esas 2019/643 sayılı kararın Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesinin 05/02/2020 tarih ve 2019/1768 Esas 2020/162 Karar sayılı ilamıyla kaldırılması üzerine dosya yeninden ele alınmıştır.
Taraflarca dayanılan tüm deliller toplanmış, poliçe ve hasar dosyası celp edilmiş, kusur ve makine mühendisi bilirkişilerden rücuya tabi alacak kapsamında istenilen zararın ne kadarının davalıdan tahsilinin istenebileceği ile davaya konu kazada tarafların kusur durumlarının tespiti bakımından bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
06/12/2021 tarihli kök bilirkişi raporunda özetle; davalı işveren … İnş. Taah. Tic. ve San. Ltd. Şti.’nin iş sağlığı ve güvenliği konusunda gerekli eğitimi vermemiş, bilgilendirmemiş, bilinçlendirmemiş, emniyetli çalışma alışkanlığı kazandırmamış, denetlememiş, geniş anlamda denetim mekanizması oluşturmamış, emniyetsiz bir şekilde çalışılmasını engellememiş olması sebebiyle %80 oranında etkili olduğu, … plakalı araç sürücüsü … Grup İnş. Ad. İth. İhr. San. ve Tic. A.Ş. şantiye şefi …’un kullandığı aracı araç parkına bırkmamış, mekanik plentin yanına bırakmış olması sebebiyle %20 oranında etkili olduğu, dosyada mevcut olan Kasko Ekspertiz raporunda, dava konusu tespit edilen hasar miktarının 27.405,10 TL + KDV 4.932,92 = 32.338,02 TL olduğunun belirtildiği, aracın hasarsız emsalinin piyasa peşin rayiç değerinin 48.000,00 TL olarak, hasarlı vaziyetteki sovtaj değerinin 20.280,00 TL olarak tespit edildiği, pert total işlem uygulanması ile ödemesi yapılan 27.720,00 TL’nin uygun olduğu, bu miktarın fahiş olmadığı, ödemede bulunan davacı sigorta şirketinin yapmış olduğu ödemeyi davalının zararın meydana gelmesindeki kusuru nispetinde davalıdan tahsilini isteyebileceği, kaza sonucunda araç için ilgili poliçeden hasar dosyası açılıp hasar tespiti sonucu pert total işlemi yapılarak 27.720,00 TL hasar miktarı karşılığı olarak 30/11/2016 tarihinde ödeme yapıldığı yönünde kanaat bildirilmiştir. Taraf vekillerinin rapora itirazlarının karşılanması amacıyla aynı heyetten ek rapor alınmış, düzenlenen 14/04/2022 tarihli ek raporda özetle; davalı işveren … İnş. Taah. Tic. ve San. Ltd. Şti.’nin işyerindeki mekanik plentin bunkerinin (yükleme haznesinin) gerekli olan tamir ve bakımının (periyodik bakımlarının) zamanında yapılmamış olmasından dolayı olay esnasında yıkılmış ve dava konusu … plakalı aracın üzerine düşerek hasar vermiş olduğu, bu sebeple %80 oranında etkili olduğu, … plakalı araç sürücüsü … Grup İnş. Ad. İth. İhr. San. ve Tic. A.Ş. şantiye şefi …’un kullandığı aracı araç parkına bırkmamış, mekanik plentin yanına bırakmış olması sebebiyle %20 oranında etkili olduğu, dosyada mevcut olan Kasko Ekspertiz raporunda, aracın hasarsız emsalinin piyasa peşin rayiç değerinin 48.000,00 TL olarak, hasarlı vaziyetteki sovtaj değerinin 20.280,00 TL olarak tespit edildiği, pert total işlem uygulanması ile ödemesi yapılan 27.720,00 TL’nin uygun olduğu, bu miktarın fahiş olmadığı yönünde kanaat bildirmiştir. Bilirkişi raporu taraflara tebliğ olunmuş, taraf vekillerince kusur oranı, davalı vekilince ayrıca hasar bedeli bakımından itiraz edilerek yeniden rapor alınması talep edilmiştir. TBK’nın 74. maddenin ikinci cümlesine göre hukuk hakimi, “kusurun derecesini ve zarar tutarını belirlemede” tam bağımsız kılınmış olup HMK’nın 266. madde hükmüne göre kusur oranlarının belirlenmesi teknik değil hukuki bir konu olduğundan (Emsal: Y. 17 HD.’nin, 09/07/2020 tarih ve 2018-6414/4591 sayılı ilamı) kusur oranına yönelik olarak mahkememizce yapılan değerlendirmede, 14/04/2022 tarihli ek bilirkişi raporunda bahsedilen kusur oranlarının tüm dosya mündericatında yer alan teknik bulgular ile olayın örgüsüne uygun olduğu sonuç ve kanaatine varılarak, mahkememizce de benimsenmesine ve hükme esas alınmasına karar verilmiş, bilirkişiler tarafından hasar bedeli konusunda yapılan hesaplamanın da gerekçeli ve denetime elverişli olduğu nazara alınarak ek raporun hasar bedeli yönünden de hükme esas alınması uygun bulunmuş ve neticeten taraf vekillerinin yeniden rapor alınmasına yönelik istemlerinin yargılamaya yenilik katmayacağı değerlendirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı, kayıt ve belgeler ile gerekçeli ve denetime elverişli olmakla hükme esas alınmasına karar verilen 14/04/2022 tarihli ek bilirkişi raporu birlikte değerlendirilerek; davacı sigorta şirketinin kasko sigorta poliçesi ile sigortaladığı … plakalı aracın karıştığı kaza nedeniyle yapmış olduğu 27.720,00 TL ödemenin, mezkur kazanın diğer tarafı olan davalı şirketin %80 kusur oranına denk gelen 22.176,00 TL’yi davalı şirketten TTK’nın 1472. maddesi gereğince rücuen tahsilini talep edebileceği sonuç ve kanaatine varılmıştır. Rücuen tazminat talebi, başkasına ait bir borcu yerine getiren kişinin mal varlığında meydana gelen kaybı gidermeye yönelen tazminat niteliğinde olup, davacının mal varlığındaki eksilme ödeme tarihinde gerçekleştiğinden ödeme gününden itibaren her iki taraf da tacir olduğundan avans faizi talep edebilir (Emsal: Yargıtay 11. HD’nin 13/04/2016 tarih ve 2239/4044 sayılı ilamı). Bu nedenle davacının 22.176,00 TL’yi 30/11/2016 ödeme tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan talep hakkı bulunmaktadır. Açıklanan tüm bu gerekçelerle; son tahlilde davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile; 22.176,00 TL’nin 30/11/2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya dair istemin reddine,
2- Alınması gereken 1.514,84 TL harçtan peşin alınan 473,39 TL’nin mahsubu ile bakiye 1.041,45 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3- Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihindeki AAÜT’ne göre hesaplanan 5.100,00 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4- Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihindeki AAÜT’ne göre hesaplanan 5.100,00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5- Davacı tarafından başlangıçta yatırılan 473,39 TL peşin harç ve 35,9 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 509,29 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6- Davacı tarafından yapılan 365,25 TL tebligat ve müzekkere gideri ve 1.400,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.765,25 TL yargılama giderinden kabul ve red oranlarına göre 1.412,2‬0 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiyenin davacı üzerinde bırakılmasına,
7- Davalı tarafından sarfedilen yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
8- Sarfedilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren yasal 2 haftalık sürede mahkememize müracaat ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf başvuru yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 28/06/2022