Emsal Mahkeme Kararı Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/184 E. 2021/54 K. 27.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/184 Esas
KARAR NO : 2021/54

DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/03/2018
KARAR TARİHİ : 27/01/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 24/02/2021

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;

DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı … vekili … Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında; 09.04.2017 vadeli 45.000 TL bedelli, 09.06.2017 vadeli 45.000 TL bedelli, 09.07.2017 vadeli 45.000 TL bedelli, 09.08.2017 vadeli 45.000 TL bedelli bonoların tahsili için kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile yapılacak takiplerde ödeme emri talebinde bulunduğunu, icra dosyasında müvekkilinin taşınmaz malları haczedilerek kıymet takdiri yapıldığını, müvekkilinin kıymet takdirine itiraz ettiğini, müvekkilinin icra takibinde belirtilen senetlerden dolayı alacaklı tarafa borcu olmadığını belirterek müvekkilinin … Dairesinin … Esas sayılı dosyasından dolayı davalıya borçlu olmadığının tespitine, icra takibine konu olan beş adet muhtelif tarihli kambiyo senetlerinin ve icra takibinin iptaline, davalı kötü niyetle icra takibi yapmış olduğundan %20 kötüniyet tazminatının müvekkilin diğer zararlarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle senetlerde malen veya nakden ibaresinin olması senedin muteberliğine etki etmeyeceği gibi herhangi bir aksi iddianın senet borçlusu tarafından yazılı belge ile ispatı gerektiğini, davacının dava dilekçesinin diğer maddelerinde ileri sürdüğü hususların kabul edilemez olduğunu, zira daa dilekçesinde 05.12.2016 tarihli sözleşmeden bahsetmeklte ve bu sözleşmede 100.000 TL’nin sözleşmenin müteahhidi tarafından müvekkile ödeme yapılacağından bahsettiğini, öncelikle bahsedilen sözleşmenin davacı yanla bir alakası bulunmadığını, bu sözleşme müvekkili ile üçüncü şahıs arasında akdedilmiş bir sözleşme olup davacı yanın bu sözleşmede taraf olmadığını, diğer yandan davacı ile üçünc şahıs arasında imzalanmış olan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin de müvekkili yan ile bir alakası bulunmadığını, davacı yanın dava dilekçesinde idida ettiği her iki sözleşmede aleyhine menfi tespit istenen senetlerle bir alakası da bulunmadığını, her iki sözleşmede dava konusu senetlerle alakalı bir madde hükmü de bulunmadığı gibi bu şekilde ilişkilendirelemeye çalışılmasının kabul edilemez olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.

GEREKÇE:
Davacı vekili tarafından 27.01.2021 tarihli duruşmada davadan feragat ettiklerini bildirmiştir.
Davacı vekilinin vekaletnamede feragat yetkisinin olduğu feragatle davadan el çekildiği davalı sigorta şirketi vekilince de vekalet ücreti talebinin olmadığı görülmüştür.
HMK 309. maddesinin 2. fıkrası uyarınca feragat karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı olmayıp aynı yasanın 311. maddesi uyarınca da kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur.
Davacı vekilinin feragati aynı yasanın 309. maddesine uygun olduğundan ve yine aynı yasanın 74. maddesi uyarınca davadan feragate yetkili bulunduğundan vaki feragat nedeniyle davanın reddine karar vermek gerekmiştir.

HÜKÜM:
Davacı tarafından davalı aleyhine açılan davanın FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE,
Alınması gereken 59,30 TL harçcın peşin alınan 3.842,44 TL harçtan mahsubu ile fazla kalan 3.783,14 TL’nin yatırına iadesine,
Davacı tarafından yatırılan harçların ve yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
Davalı lehine masraf ve vekalet ücreti verilmesine yer olmadığına,
Karar kesinleştiğinde artan avansın iadesine,
Tarafların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta süre içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen tefhim kılındı. 27/01/2021

Katip …

Hakim …