Emsal Mahkeme Kararı Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/172 E. 2022/717 K. 18.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/172 Esas
KARAR NO : 2022/717

DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/03/2020
KARAR TARİHİ : 18/10/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 28/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı idare tarafından … San. ve Tic. A.Ş. sermayesindeki %28,2 oranındaki kamu hissesinin satış yöntemiyle özetlleştirilmesi için ihale çıkıldığını ve bu kapsamda ön alım hakkını kullanacağını belirten davalı ile 09/07/2018 tarihli hisse satış sözleşmesinin imzalandığını, ne var ki davalının davacı ile imzalamış olduğu hisse satış sözleşmesine aykırı davranarak müvekkili idarenin zarara uğramasına yol açtığından tazminini için iş bu davayı açma zorunluluğunun hasıl olduğunu belirterek, davacı idarenin uğramış olduğu maddi zarara ilişkin olarak şimdilik 10.000,00 TL zararın tahsiline, bu zarara üretilen hidrojein peroksitin … A.Ş üzerinden satışının yapılıp elde edilen gelirin şirket kasasına aktarılmaması ve şirketin kapasite arttırımının … A.Ş’ye fahiş bir bedelle yaptırılması suretiyle şirketin zarara uğratılması tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizinin tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının, davasına dayanak gösterdiği hükmün taraflar arasında imzalanan sözleşmede olmadığını, dava dilekçesine konu ettiği maddi vakıalara dayalı olarak davalının herhangi bir eyleminden dolayı uğradığı bir zarar olmadığını, böyle bir zararın varlığının ve miktarının ispat edilemediğini, faiz başlangıç talebinin hukuki bir dayanak ve gerekçesinin olmadığını belirterek, tüm talepleri yönünden davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE: Dava, anonim şirket hisse devir sözleşmesinden kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkin olup 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunun 489 ve devam eden maddelerinde düzenlendiği ve davanın aynı kanunun 4(1)/a. maddesinden kaynaklanan ticari dava niteliğinde olduğuna tereddüt bulunmamaktadır (Benzer yönde: Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 18/11/2015 tarih ve 2015/4866-2015/12185, 17/01/2014 tarih ve 2013/18405-2014/1029, 27/02/2015 tarih ve 2015/1755-2015/2750 E.K. sayılı, Ankara Bölge Adliye Mahkemesinin 23/03/2017 tarih ve 2017/125-2017/102 sayılı ilamları).
6102 sayılı Türk Ticaret Kanununa 7155 sayılı kanunla eklenen 5/A maddesinde ”Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır. (…)” düzenlenmesi 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununa 7155 sayılı kanunla eklenen 18/A maddesinde ise ”(1) İlgili kanunlarda arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiş ise arabuluculuk sürecine aşağıdaki hükümler uygulanır.
(2) Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. (…)” düzenlemesi bulunmaktadır.
Uyuşmazlığın bir miktar paranın ödenmesi talebini içerdiği bu kapsamda 7155 sayılı Yasa’nın 20. maddesi ile TTK’nin 5. maddesine eklenen 5/A maddesi kapsamında arabulucuya başvurmanın dava şartı olduğu mahkememizce kabul edilmiş dava dilekçesi ekinde uyuşmazlık konusuna ilişkin arabuluculuk son tutanağının sunulmadığı, cevaba cevap dilekçesinde de davanın ticari dava mahiyetinde olmadığından bahisle arabulucuya başvuru şartının bulunmadığı gerekçesiyle davadan önce arabulucuya başvuru yapılmadığının davacı tarafından bildirildiği anlaşılmakla davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine dair aşadığıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın dava şartı yokluğundan usulen REDDİNE,
2-Davacı harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihindeki AAÜT uyarınca 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Talep halinde davacının artan avansının iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren yasal 2 haftalık sürede mahkememize müracaat ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf başvuru yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 18/10/2022

Katip …
E-imzalı

Hakim …
E-imzalı