Emsal Mahkeme Kararı Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/171 E. 2022/718 K. 18.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/171 Esas
KARAR NO : 2022/718

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/03/2020
KARAR TARİHİ : 18/10/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 28/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı … Turz. Tem. İnş. İç ve Dış Tic. San. Ltd. Şti.’nin taşıma sözleşmesinden kaynaklı 30/11/2019 tarihli, 074641 sıra numaralı ve 31/12/2019 tarihli, 074644 sıra numaralı faturalara istinaden davacıya 9.842,70 TL ana para borcunun bulunduğunu, davalının mesnetsiz gerekçelerle icra takibinin durmasına sebep olduğunu belirterek, haksız ve dayanaksız itirazın iptaline, takibin devamına, borçlunun %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Usulüne uygun olarak yapılan tebligata rağmen davalının cevap dilekçesi sunmadığı anlaşılmıştır.
DELİLLER VE GEREKÇE: Dava, fatura alacağına dayalı icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkememizce taraflarca dayanılan deliller dosyaya kazandırılmış, davacı bakımından tacir araştırması yaptırılmış, Ankara …İcra Müdürlüğünün … sayılı takip dosyası celp edilmiş, dosya mali müşavir bilirkişiye tevdi edilerek taraflarca sunulan ticari defter ve kayıtlar ile tüm dosya kapsamında bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Davanın dayanağı olan Ankara …İcra Müdürlüğünün … sayılı takip dosyasının yapılan incelemesinde özetle; davacı tarafından 31/12/2019 tarihli 5.035,80 TL miktarlı ve 30/11/2019 tarihli 4.806,90 TL miktarlı olmak üzere toplam 9.842,70 TL alacak üzerinden başlatılan ilamsız icra takibinin davalının itirazı üzerine durdurulduğu görülmüştür.
Tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapılması bakımından ticari defter ve kayıtlarını mahkememize sunmak üzere taraflara verilen süreyi takiben davacı tarafından gerekli bildirimler yapılmış ise de davalı tarafından bildirim yapılmamıştır. Buna göre; davalı tarafından ticari defter ve kayıtlarının ibrazından kaçınılmakla HMK’nın 222. maddesi gereği davacının usulüne uygun tutulan ticari defterlerindeki kayıtların davacı lehine delil teşkil edebileceği hukuki sonucuna ulaşılmıştır.
Mahkememizce davacının ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi bakımından alınan 08/05/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacının ticari defterlerinin usulüne uygun tutulup açılış ve kapanış tasdikinin zamanında yapılmış olduğu anlaşılmakla TTK’nın 64 vd. maddelerine göre kanuni şartları taşıdığı, takip tarihi itibari ile ticari defter kayıtları ve belgelerine göre davalı borçlunun davacı alacaklıya 9.842,80 TL borçlu olduğunun tespit edildiği yönünde görüş bildirmiştir. Bilirkişi raporu usulüne uygun olarak taraflara tebliğ edilmiş; taraflarca bilirkişi raporuna süresinde itirazda bulunulmamıştır. HMK’nın 281/I. fıkrasında belirtilen bilirkişi raporuna itiraz süresi, hak düşürücü süre olup hak düşürücü süre içinde rapora itiraz edilmezse diğer taraf için usuli kazanılmış hak doğacaktır (Emsal: Yargıtay 22. HD., 28/03/2018 tarih ve 2015-2018/8095 sayılı ilamı). Buna göre, bilirkişi raporunda yapılan tespitler davacı ile birlikte davalı yönünden de kesinleşmiş olup gerekçeli ve denetime elverişli bilirkişi raporunun hükme esas alınmasına karar verilmiştir.
Tüm dosya kapsamı, kayıt ve belgeler ile usul ve yasaya uygun olarak alınan denetlenebilir bilirkişi raporu birlikte değerlendirilerek; davacının 31/12/2019 tarihli 5.035,80 TL miktarlı ve 30/11/2019 tarihli 4.806,90 TL miktarlı faturalar dolayısıyla davalıdan 9.842,80 TL alacağının bulunduğu ve davalı şirket tarafından ödenmediği sonucuna varılarak; davalının Ankara …İcra müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına vaki itirazın iptaline, takibin aynı koşullarda devamına karar vermek gerekmiştir. Davacının icra inkar tazminatı istemine gelince; itirazın iptâli davasında İcra İflas Kanunu’nun 67/II maddesi hükmünce borçlunun icra inkâr tazminatı ile sorumlu tutulabilmesi için alacağın likit ve borçlunun itirazının da haksız olması gerekir. Mevcut hukuki durum karşısında davalının takibe itirazının haklı olmadığı ve takibe konu alacağın muayyen ve likit nitelikte bulunduğu değerlendirilmekle davacı lehine asıl alacağın %20’si üzerinden hesaplanan 1.968,55 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılarak, son tahlilde aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile; davalının Ankara …İcra müdürlüğünün … esas sayılı takibe itirazının iptali ile takibin aynı koşullarda devamına,
2-Hükmolunan alacağın %20’si olan 1.968,55 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
3-Alınması gereken 672,35 TL harçtan peşin alınan 118,88 TL’nin mahsubu ile bakiye 553,47 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından başlangıçta yatırılan 54,40 TL başvurma harcı ve 118,80 TL peşin harç olmak üzere toplam 173,28‬ TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 323,25‬ TL tebligat ve müzekkere gideri ve 800,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.123,25 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen miktar yönünden karar tarihindeki AAÜT uyarınca 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-6325 sayılı yasanın 18/A maddesi gereği Adalet Bakanlığı tarafından karşılanan ve yargılama giderinden sayılan Arabuluculuk Ücret Tarifesinde belirtilen arabuluculuk ücreti karşılığı olan 1.320,00 TL arabulucu ücretinin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
9-Davalı tarafından sarfedilen yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
10-Sarfedilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran taraflara iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren yasal 2 haftalık sürede mahkememize müracaat ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf başvuru yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı.
18/10/2022

Katip …
E-imzalı

Hakim …
E-imzalı