Emsal Mahkeme Kararı Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/159 E. 2021/536 K. 15.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ANKARA
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2020/159 Esas
KARAR NO : 2021/536

DAVA : Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/03/2020
KARAR TARİHİ : 15/10/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 26/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında 17/12/2013 tarihli hizmet alım sözleşmesi imzalandığını, ancak davalı tarafından sözleşmedeki taahhütlerine rağmen sözleşme imzalandıktan hemen sonra davacının nakil güzergahına alternatif ihaleler açarak davacının daha az ürün taşımasına, bu sebeple kardan mahrum kalarak zarar etmesine neden olduğunu, davalı tarafından Kırka – Bandırma arasına doğrudan silobas alım ihalesi açarak davacıya alternatif bir rota oluşturduğunu, alternatif güzergahların faaliyete geçmesiyle davacının sevkıyat miktarının düştüğünü, davacının kalan kısmı taşıyabilmesi için süre uzatım talebinde bulunduğunu, meydana gelen düşüşün tek sebebinin davalının davacının taşıma işine zarar verici yeni ihaleler açması olduğunu, zira fabrikaların üretim durumunda bir azalma olmadığını, davalının fazla sevkıyat yapılmasını istemesi üretimde azalış olmadığını ortaya koyduğunu belirterek davanın kabulü ile sözleşme gereğince üzerine düşen taahhütlerini yerine getirmemesi ve ahde vefa ilkesine aykırı olarak davacıya zarar verici yeni ihaleler açması nedeniyle yoksun kalınan kar ile süre uzatım nedeniyle meydana gelen giderlerin tazmini amacıyla şimdilik 1.000,00 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; sözleşme gereğince +- %20 tolerans kullanılmaması yada kullanılacaksa +(artı) veya -(eksi) yönünde kullanılması hususunda idarenin takdir yetkisinin bulunduğunu, davacıya yaptırılan iş %20 tolerans sınırı içinde olduğunu tazminat talebinin haksız ve yersiz olduğunu, ayrıca sözleşmede firmaya aylık yaptırılacak tonaj miktarı konusunda idarenin bir taahhüdünün bulunmadığını, yine davalının başka güzergahlarda başka firmalara nakliye yaptıramayacağına dair bir taahhüdünün bulunmadığını, ayrıca sözleşmede fabrikalardaki üretim miktarının artması veya azalması davacının yaptığı taşıma miktarına etkili olmadığını, davacıya hakedişlerin aylık olarak yapılarak ödendiğini, 2013 yılının Nisan ayında başlayan Tavşanlı-Balıkesir demiryolu hattında yenileme çalışmaları nedeniyle Değirmenözünden Bandırma’ya demiryolu ile yapılan sevkıyatlarda yaşanan gecikme ve aksamalar nedeniyle Bandırma Limanı’ndan yapılan ihracatın aksatılmaması için İşletmeden Bandırma Limanına kara yolu ile taşıma yaptırıldığını, yapılan taşımalar nedeniyle davacının yapmış olduğu taşıma miktarlarında azalmalar yaşandığını, bu azalma nedeniyle davacının sözleşme gereğince ziyan talebinde bulunamayacağını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE: Deliller toplanmıştır.
Bilirkişi heyetinden görüş alınmış olup, düzenlenen bilirkişi raporunda özetle “tarafların defter ve kayıtları ile kayıtlara dayanak teşkil eden fatura ve hizmete konu diğer ilişkili belgeleri dikkate alındığında; tarafların 2014 ve 2015 yılı defterlerinin delil vasfının bulunduğu, davacı tarafın davalı tarafa yapmış olduğu teslimler kapsamında, tarafların defterlerine yapılan dava konusu faturaların ve karşılığında yapılan ödeme/tahsilat kayıtlarının taraflar açısından süresinde yapıldığını, Tarafların defter kayıtlarına göre davacının davalıya teslimi yapılan hizmetleri mukabili hakedişlerinin bedelinin ödenmiş olduğunu, Davacının yoksun kalınan kâr talebi yönünden, dava ve cevap dilekçelerinde, sözleşmenin 11.maddesine istinaden, işin miktarında %20’lik bir artış veya eksiliş olabileceği (+/- %20 tolerans) kabulleri de nazara alınarak, davalının sözleşmede öngörülen asgari sınırın (600.000 ton) altında kalmayacak miktarda davacıya taşıtma yaptırdığı ve bu bağlamda sözleşmeye aykırılığın bulunmadığını, Davacının süre uzatımı nedeniyle uğradığı zarar talebi konusunda ise, davacının 11.11.2014 tarihli yazısında ise süre uzatımı hususunda mutabakata varmak istediklerini belirttiği, işbu süre uzatımı döneminde (Ocak-Şubat 2015) 80.939,06 tonluk taşıma gerçekleştirdiği, neticeten davacının süre uzatımına rıza gösterdiği ve işi kabul ederek taşıma işini ifa ettiğini, mahkemenin aksi kanaatte olması durumunda Davacının yoksun kalınan kâr talebi yönünden, davacının talebi nazara alınarak hesaplama yapıldığı takdirde, davacının kar kaybına esas bedelin 70.272,40 TL olduğunu, Davacının süre uzatımı nedeniyle uğradığı zarar talebi konusunda ise, ayrıntıları yukarıda belirtildiği üzere, davacının 2015 Yılı Ocak ve Şubat döneminde katlandığı ek maliyetlerin, 285.025,89 TL genel hizmet gideri, 30.648,05 TL kar bakım aracı gideri, 9.601,34 TL servis küreme aracı gideri olmak üzere toplam 325.275,28 TL olduğu” şeklinde kanaat bildirmiştir.
Dava tacirler arasındaki nakliye işine ilişkin sözleşme ve eki teknik şartnameden kaynaklı olarak, davalının sözleşmeye aykırılığı nedeniyle davacı mahrum kaldığı kar ve haksız süre uzatımı nedeniyle işletme giderlerinin tahsiline ilişkindir.
Davacı davalıya ait fabrikalardan 01.01.2014 ile 31.12.2014 tarihler arasında çıkarılacak olan 750.000 ton Etibor-48 adlı ürünün dorselere yüklenmesi ve bunların Kütahya Değirmenözü’nde bulunan stok ve sevkıyat birimine nakliyesi ile tahliyesine ilişkin olarak sözleşme akdedildiğini, sözleşmeye göre davacının 600.000 ton ile 900.000 ton arasında değişen bir rakam ile sevkıyat yapacağını, iş bedelinin ton başına 4,25 TL olarak belirlendiğini, ancak davalının sözleşmenin akdedilmesi sonrasında davacıya ödenecek iş bedelinin düşük olmasına yol açacak şekilde, nakil güzergahına alternatif güzergahlar açacak şekilde ihaleler düzenlediğini ve davacının Ocak ayından sonra sevkıyat ortalamasında %24,88 oranında daha az ürün taşımasına neden olduğunu, davalı tarafından 22.09.2014 tarihli yazı ile taahhüt edilen 750.000 ton sevkıyat miktarının sağlanabilmesi için ek süre talebinde bulunulduğunu, talebin davacı tarafça kabul edildiğini ve toplamda 720.000 ton sevkıyatın yapıldığını , davacının zararının ise 900.000 ton taşınması gerekirken 720.000 ton sevkıyat yapılması nedeniyle taşınmayan 180.000 tona ilişkin mahrum kalınan kar ve işin normal süresinde bitmemesi ve süre uzatımı nedeniyle uğradığı zararlardan ibaret olduğunu belirtmiştir.
Taraflar arasında 17.12.2013 tarihli … Kırka Bor İşletme Müdürlüğü 750.000 ton Boraks Pentrahidrat Ürününün Kırka Bor Türevleri Fabrikalalarından Teşekküle Ait Dorse Tanskerlerle Kırka- Değirmenözü Arasında Yükleniciye Ait Çekicilerle Nakliyesi ve Stoklama Tesisi İçine Tahliyesi İşine Ait Sözleşme ve eki Teknik Şartname’nin akdedildiği uyuşmazlık konusu değildir, sözleşme konusu sözleşmenin imzalanmasını mütekip 1 yıl için 750.000 ton Etibor-48 ürününün nakliyesi ve stoklama tesisi içerisine tahliyesi, sözleşme bedeli ise 3.187.500,00 TL olarak belirlenmiştir. Sözleşmenin 11. Maddesinde iş miktarında değişikliğe gidilebileceğini, sözleşme bedelinden %80 daha düşük bir bedelle işin tamamlanabileceği, bu durumda yükleniciye yapmış olduğu gerçek giderleri ve yüklenici karına karşılık olarak sözleşme bedelinin %80’i ile sözleşme fiyatlarıyla yaptığı işin tutarı arasındaki bedel farkının %5’i ödeneceği belirtilmiştir.
Taraflar arasındaki ihtilaf, davalı tarafından sözleşmede kararlaştırılan taşıma miktarından daha az ürün taşınmasına neden olunarak davacının kar kaybına ve süre uzatımından kaynaklı olarak da işletme giderinden dolayı davacının zarara uğrayıp uğramadığına ilişkindir. Taraflar arasında akdedilen sözleşmede davacıya 1 yıl içerisinde 750.000 ton ürün nakliyesi yaptırılacağı belirtmiş ise de, 11. maddesinde iş sahibi davalıya tek taraflı olarak iş eksilişi yapılabileceği, 11/son maddesinde ise iş eksilişi yapılması durumunda sözleşmenin hangi şartlarda tasfiye edileceği durumu düzenlenmiştir. Mahkememizce alınan 08.02.2021 tarihli bilirkişi raporunda, davalı tarafından davacıya taşıtılan miktarın toplamda 719.882,05 ton olduğunun anlaşıldığı taşıtılan bu miktarın yine raporda belirtilen asgari taşıma miktarı olan 600.000 tonun üzerinde kaldığı, süre uzatımı ile işletme maliyetlerinin artmasına ilişkin olarak ise davacının süre uzatımına muvafakat ettiği bu suretle ise zarar talebinde bulunamayacağı anlaşıldığından davanın reddine karar verilerek aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın reddine,
2-Alınması gereken 59,30 TL harçtan peşin alınan 54,40 TL’nin mahsubu ile bakiye 4.90 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-6325 sayılı yasanın 18/A maddesi gereği Adalet Bakanlığı tarafından karşılanan ve yargılama giderinden sayılan Arabuluculuk Ücret Tarifesinde belirtilen arabuluculuk ücreti karşılığı olan 1.320,00-TL arabulucu ücretinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Davalı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihindeki AAÜT uyarınca 4.080,00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren yasal 2 haftalık sürede mahkememize müracaat ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf başvuru yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 15/10/2021

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.