Emsal Mahkeme Kararı Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/148 E. 2021/622 K. 19.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/148 Esas – 2021/622
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ANKARA
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2020/148 Esas
KARAR NO : 2021/622

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/03/2020
KARAR TARİHİ : 19/11/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 10/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (haksız fiilden kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;
davalı … tarafından yapılan kazı çalışmaları neticesinde hasarın meydana geldiği yer, hasar tespit tutanağı, hasar tespit görevlisi, fatura tarihi ve no, fatura tutarı, listede yer alan 24 ayrı mahalde davacıya ait iletkenlerde tesislerde ve varlıklarda hasara sebebiyet verildiğini, söz konusu olaylar neticesinde davalıya hasar bedelinin ödenmesi için başvuruda bulunulduğunu, yapılan yazışmalardan sonuç alınamadığını, bu nedenle oluşan zararın tazmini için davalı aleyhine Ankara … Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında takip yapıldığını, ancak borçlunun icra takibine itiraz etmesi üzerine takibin durduğunu, dava öncesi yapılan arabuluculuk görüşmelerinde tarafların anlaşamadığını belirterek itirazın iptali ile takibin devamına, %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı tarafından davacıya yapılan kazı çalışmaları ile ilgili olarak çekilen faxlarda söz konusu yerlerde çalışma yapılacağı, çalışmalar esnasında davacıya ait tesislerin zarar görmemesi için yetkili bir görevlinin kazı yapılacak alanda görevlendirilmesinin bildirildiğini, davalının gerekli önlemleri aldığını, çalışma yapılacağına dair davacıya bilgi verildiğini, davalı tarafından çalışma yapılan alanlara görevli veya kılavuz göndermeyerek üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirmediğini, kayıtların incelendiğinde bildirilen bazı adreslerde çalışmanın yapılmadığını bazı adreslerde ise yüklenici firmalar çalışmaların yapıldığını, bu kazılarda oluşan hasarın sorumluluğunun yüklenici firmalara ait olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Bilirkişi heyetinden alınan raporda özetle; Davaya konu 94 ayrı mahalde gerçekleşen yer altı ve yer üstü elektrik şebekesinde meydana gelen hasarların 83’ünün davalı … tarafından yapılan veya yaptırılan yer altı kanalizasyon içme suyu ve yağmur suyu şebekesine ilişkin kazı çalışmaları sırasında meydana geldiği, davacının talebine konu 11 ayrı hasardan 3 hasarın dava dışı Fen İşleri Başkanlığının yol kaldırım çalışmasına ilişkin olduğu, diğer 8 hasarın ise davalıya ait şebeke çalışmaları sırasında meydana geldiğine dair bir bulgunun mevcut olmadığını, davaya konu tüm hasarların davalının kazı yapacağı alanlara ait önceden yer altı elektrik şebekesine ait projeleri temin etmeden ve yer altı tesisi mevcut olan mahallelerde gözlemci bulunmasını sağlamadan kazı yapılmasının ve yaptırılmasının yanında kazı yapanın çalışma öncesi ve çalışma sırasında gerekli gerekli önlemleri almaması dikkatsizlik ve tedbirsizliği sonucunda meydana geldiği, olaylarda davacının yer altı tesislerinin mevzuata aykırı döşediğine dair bir bulgu olmamasına bağlı olarak kazı yapanların tam kusurlu olduğu, davalının kazıları tamamının kendisinin yapmamış olsa dahi iş sahibi olarak sorumluluğu olacağını, olayın haksız fiil olması nedeniyle davacının gerçek zararını talep edebileceği, davacının takip tarihi itibariyle talep edebileceği zararın tutarının toplam 12.699,33 TL olacağı şeklinde görüş ve kanaat bildirmiştir.
Dava haksız fiile dayalı alacağın tahsili için başlatılan takibe vaki itirazın iptaline ilişkindir.
Dosya kapsamından; davacıya ait yer elektrik şebekesi üzerinde yapılan çalışmalar neticesinde 94 ayrı tarihte hasar meydana geldiği, davacı tarafından 46.195,16 TL üzerinden davalı aleyhine takip başlatıldığı, ancak iş bu davada malzeme bedeli olan 14.546,75 TL ile bu alacağın faizi olan 238,58 TL’nin talep edildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce dosyaya ilişkin olarak bilirkişi incelemesi yaptırılmış ve hükme esas alınan 18.05.2021 tarihli bilirkişi raporundan anlaşılacağı üzere, davalı kurumca sorumlulukları olmadığı bildirilen 22.10.2018 tarihli kazı çalışmasında davalı kuruma ait tabelanın görüldüğü, 23.09.2018 tarihli kazıda ise kanalizasyon borularının kazı alanında görüldüğü, yine 27.09.2018/10.01.2018/18.09.2018 tarihli kazılarda davalıya ait kanalizasyon beton büzlerinin ve kapaklarının görüldüğü,
Ancak 16.09.2018/14.09.2018/15.10.2018 tarihli kazıda davalı tarafından kazı yapıldığına dair bulguya rastlanmadığı, 16.10.2018/05.11.2018 tarihli kazıların ise kazı mahallinin kapatılması nedeniyle kim tarafından yapıldığının anlaşılamadığı,
14.10.2018/19.10.2018 ve 20.10.2018 tarihli kazıların ise dava dışı Ankara Büyükşehir Belediyesi Fen İşleri Daire Başkanlığı tarafından yapıldığı değerlendirilmiştir.
Bu suretle davalı tarafından yapıldığı kabul edilen kazı çalışmaları sırasında kazı yapılacak yerde elektrik su şebekesinin olup olmadığının kontrol edilmediği, gerekli tedbirlerin ve Alt Yapı Koordinasyon Merkezi Çalışma Usul ve Esasları Uygulama Yönetmeliği gereğince gerekli izinlerin alınmadığı, davacı kurumdan gözlemci talep edildiğinin davalı yanca iddia edilmesine rağmen ispatlanamadığı anlaşıldığından davalının meydana gelen hasar nedeniyle tam kusurlu olduğu kabul edilmiş, yine rapor gereğince davacının ancak gerçek zararını talep edebileceği anlaşıldığından kullanılan malzeme bedellerine ilişkin olarak gerçek zararın 12.224,80 TL olduğu anlaşılmış, alacağın yargılamayı gerektirmesi nedeniyle davacı alacağı likit olarak kabul edilmeyerek davanın kısmen kabulü ile aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kısmen kabulü ile 12.224,80 TL asıl alacağın takip tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte takibin devamı ve Ankara … Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında yapılan itirazın iptaline,
2-Şartları oluşmadığından icra inkar tazminatının reddine,
3-Alınması gereken 835,08 TL harçtan peşin alınan 54,40 TL’nin mahsubu ile bakiye 780,68 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-6325 sayılı yasanın 18/A maddesi 11. fıkrası gereği Adalet Bakanlığı tarafından karşılanan ve yargılama giderinden sayılan Arabuluculuk Ücret Tarifesinde belirtilen arabuluculuk ücreti karşılığı olan 1.320,00 TL arabulucu ücretinin davanın kabul red oranına göre 1.091,51 TL’sinin davalıdan, 228,49 TL’sinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
5-Davacı tarafından başlangıçta yatırılan 54,40 TL başvurma harcı ve 54,40 TL peşin harç olmak üzere toplam 108,80 TL’nin davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 406,50 TL tebligat ve müzekkere gideri, 30,00 TL tanıklık ücreti, 2.000,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.436,50 TL’nin davanın kabul red oranına göre 2.014,75 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiyenin davacılar üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen miktar yönünden 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden reddedilen miktar yönünden karar tarihindeki AAÜT’ne göre 2.560,63 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-Davalı tarafından sarfedilen yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
10-Sarfedilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıranlara iadesine,
Dair davacı vekilinin, davalı vekilinin, ihbar olunan … .. AŞ ve … İnş. AŞ vekillerinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren yasal 2 haftalık sürede mahkememize müracaat ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf başvuru yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 19/11/2021