Emsal Mahkeme Kararı Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/110 E. 2021/257 K. 06.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/110 Esas – 2021/257
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
T.C.
ANKARA
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS SAYISI : 2020/110
KARAR SAYISI : 2021/257

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 24/02/2020
KARAR TARİHİ : 06/04/2021
GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 24/04/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, 29/09/2019 tarihinde davalı sigorta şirketine KTK ZMMS ile sigortalı … plakalı araç sürücüsünün kusurlu ve sorumlu olduğu şekli ile davacıların kızı ve farazi desteği konumundaki desteği Kübra Küçük’ün yaşanan trafik kazası neticesi vefat ettiğini ve bu nedenle davalı sigortaya yapılan başvuruya rağmen tazmin miktarlarının karşılanmadığını açıklamış ve her bir davacı için 50’şer TL olmak üzere toplam 100,00 TL’nin fazlaya ilişkin hakları saklı avans faiziyle tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle,kazaya ilişkin tutanak ve diğer soruşturma evrakları kapsamından kazanın karayolunda değil tohum ekme sırasında tarlada yaşandığı ve bu nedenle meydana gelen ölümün bir trafik kazası olarak yorumlanamayacağı ve bu nedenle müvekkiline ZMMS yönünden sorumluluğun yüklenemeyeceğini, teminat kapsamında olmayan olay ve zararın traktörün mibzer adı verilen traktör aleti üzerinde ve tohum atımı esnasında oluşmasının dikkate alınarak zarar görenin tam kusuru nedeniyle araç sürücüsünün kusurundan kaynaklanabilecek yasal bir sorumluluğun müvekkiline sirayet edemeyeceğini, adli tıp kusur raporu alınmasını, kaldı ki müterafik kusur olgusunun değerlendirilmesi gerektiğini, avans faizi talebinin yersiz bulunduğunu, teminat limiti ve kusur oranı ile sınırlı sorumluluğun dikkate alınarak tam kusurun vefat edende bulunması nedeniyle davanın tümden reddine karar verilmesini istemiştir.
GEREKÇE:
Dava, davacılar anne ve babanın destek tazminatı taleplerinin davalı sigortacıdan ZMMS kapsamında tahsili isteğine ilişkindir.
Tüm deliller toplanmış ve uyuşmazlığın; müteveffanın sigortalı araç ile yolculuk yaparken dava dışı sürücünün sevk ve idaresindeki araçtan düşmek suretiyle tek taraflı meydana gelen kaza nedeniyle davacıların davalı sigortacıdan destekten yoksun kalma tazminatı talebinin yerinde olup olmadığı yerinde ise bunun miktarı, faizin türü ve başlangıç tarihine ilişkin bulunduğu belirlenmiştir.
Getirtilen… Asliye Ceza Mahkemesinin … esas sayılı dava dosya örneği ve hazırlık dosya kapsamı ayrıntılı biçimde incelenmiştir.
Davacıların müteveffanın anne ve babası ve desteği bulunduğunda ve traktör cinsi aracın davalıya kazanın meydana geldiği tarihte ZMMS ile sigortalı bulunduğu hususlarında çekişme yoktur.
Olayın meydana geliş biçimi ve yerinin de yapılan soruşturma ve ceza dava dosya kapsamına göre yanlar arasında uyuşmaz bir nokta bulunmamaktadır.
Dava konusu olay tarihinde meydana gelen davacıların desteğinin eşi tarafından sevk ve idare edilen traktörde tohum ekimi faaliyeti amacıyla mibzer bölümünde hareket halinde iken düşerek hayatını kaybettiği kazanın mahkememizce yapılan incelemede örnek yargı kararları gereğince bir trafik kazası olduğunun kabulü gerekmiş olup davalı sigortacının da KTK ZMMS kapsamında davacılar anne ve babasının davalı sigortadan destek zararı talebinde bulunabilecekleri sonucuna varılmıştır.
Mahkememizce aracın kaza yerinde kullanımı ve olayın şekline göre dava dışı traktör sürücüsünün somut olayda tam kusurlu bulunduğunun kabulü gerektiği, eşini veya yolcuyu hangi nedenle olursa olsun engebeli arazide emniyeti hiçbir şekilde bulunmayan bir demir parçasına tutunduğu halde aracı hareket ettirmemesi gerekir iken üstelik tohum ekme hizmeti için bu şekilde yolculuğu başlatmış olması “veya emniyetsiz sürüp onu düşürmesi” bu konuda bir uzman heyetten veya trafik bilirkişisinden görüş alınmasına dahi gerek görülmeksizin tam kusurun varlığının kabulünü gerektirmiş ise de vefat edenin kusurunun direkt sonuca etkisinin bulunmadığı değerlendirilmiştir.
Araç ile tam kusurlu olarak neden olduğu kaza sonucu zarar gören üçüncü kişi sıfatıyla dava açan desteğin anne ve babasının Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortacısından tazminat talep edebileceği, davacıların sigorta sözleşmesinin tarafı olmaması nedeniyle olay tarihi itibariyle Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları ile işleten ve sürücünün kusuru ile neden olduğu kazalar sonucu meydana gelen destekten yoksun kalma zararlarının teminat kapsamında olmamasına ilişkin düzenleme yönünden Anayasa iptal kararı gereğince de yine sonrasında sonuca etkili olmadığı anlaşılmıştır.
Ayrıca haksız fiilin türü olan trafik kazalarına olayın meydana geldiği tarihte yürürlükte olan kanun hükümlerinin uygulanması gerekeceğinden, haksız fiil tarihi ile işlemeye başlayan zamanaşımı, temerrüt tarihi ve diğer maddi hukuk kurallarının olay tarihinde yürürlükte bulunan kanun hükümlerine göre belirlenmesi nedenleriyle de davacıların destek tazminatı talepleri yerinde görülmüştür.
Bu tazmin isteğinde davalı sigortacının yasal sorumluluk sınırı ile aktüer tarafından yapılan hesaba dair belirlenen miktar üzerinden vefat edenin kusurunun tazmin talebinin hukuki niteliği gereği davacıların kişilik haklarından doğduğu nazara alınmakla birlikte, bu durum vefat edenin kusurlu hareketleri nedeniyle mahkememizce TBK hükümlerine göre takdiri indirim yerinde tartışılmasına engel değildir.
Mahkememizce bu yön ele alınarak yapılan değerlendirmede; müteveffanın yolculuk yapılamayacak veya binilmemesi gereken tehlikeli bir şekilde hareket eden araçta kazanın oluşuna zemin hazırladığı ve zararın artmasına neden olduğu belirgin bulunmakla takdiren tazminat miktarlarından %30 oranında indirim yapılması gerekmiş ve davacı baba İsa’nın bu nedenle ıslah edilmiş destek talebinin 113.630,36 TL:100×70=79.541,32 TL, davacı anne Hacer’in 156.018,96:100×70=109.213,27 TL olarak tespiti ile bu miktarlar için davacıların zararlarının 23/12/2019 temerrüt tarihinden itibaren ticari nitelikli araç sigortasından kaynaklı olmakla da avans faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile davacılara verilmesine karar verilmesi sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Takdiri indirim nedeniyle fazlaya ilişkin taleplerin reddine konu bölüm yönünden davalı lehine vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmemiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
Islah edilen davanın kısmen kabulü ile;
Davacı … için 79.541,32 TL,
Davacı … için 109.213,27 TL,
destek tazminatlarının 23/12/2019 temerrüt tarihinden itibaren işletilecek avans faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacılara verilmesine, fazla istemin reddine,
Bu karar nedeniyle alınması gerekli 12.893,82 TL harçtan peşin alınan 54,40 TL ile ıslah sırasında alınan 920,47 TL toplamının indirilmesiyle eksik 11.918,95 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir yazılmasına,
6325 sayılı yasanın 18/A maddesi gereği Adalet Bakanlığı tarafından karşılanan ve yargılama giderinden sayılan Arabuluculuk Ücret Tarifesinde belirtilen arabuluculuk ücreti karşılığı olan 1.320,00-TL arabulucu ücretinin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacılar tarafından yapılan 729,50 TL yargılama gideri ile 1.029,27 TL harç masrafı toplamının davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
Davalı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
Davacılardan … kendisini davada vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince hesaplanan 11.140,37 TL vekalet ücretinin, davacı … kendisini davada vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince hesaplanan 14.325,26 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
Davalı taraf lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Sarfedilmeyen avansın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Dair;davacılar vekilinin yüzüne karşı davalı yanın yokluğunda HMK’nun 345.m. gereğince kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde İstinaf başvuru yolu açık olmak üzere yapılan yargılama sonunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 06/04/2021