Emsal Mahkeme Kararı Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/100 E. 2022/240 K. 22.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/100 Esas – 2022/240
T.C.
ANKARA
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/100 Esas
KARAR NO : 2022/240
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/02/2020
KARAR TARİHİ : 22/03/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 22/04/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı aleyhine Ankara …İcra Dairesi’nin … E. sayılı icra dosyası üzerinden 28/06/2019 tarihinde davacının 219.030,50-TL cari hesap alacağının bulunması sebebiyle icra takibi başlattıklarını, taraflar arasındaki ticari ilişkinin takipten sonra da devam ettiğini, davalı tarafından gerek takibe konu borca gerek yeni faturalara ilişkin kısım kısım ödemeler yapıldığını, bu şekilde de takibe konu asıl alacağın ödendiğini, ancak kalan bakiyenin ödenmediğini, asıl alacak miktarı düşüldüğünde 29.205,44-TL bakiye borcun kaldığını bildirerek, itirazın iptali ile takibin 29.205,44-TL üzerinden iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; yetkiye itiraz edilmiş, alacağın zamanaşımına uğradığı, alacağın sebebinin anlaşılamadığı, borcun bulunmadığı savunularak davanın reddine karar verilmesi talep edilmştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava cari hesap alacağı sebebiyle başlatılan icra takibinde davalı tarafından asıl alacağa ilişkin olarak yapılan ödemenin dışında kalan takip öncesi işlemiş faiz, icra harç ve giderleri ile icra vekalet ücreti sebebiyle takibe itirazın iptali isteminden ibarettir.
Tarafların dayandıkları tüm deliller toplanmış, Ankara …İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı icra takip dosyası celp edilmiş, davalının ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi bakımından İstanbul Anadolu …Asliye Ticaret Mah.’nden talimatla bilirkişi incelemesi incelemesi yapıldıktan sonra davacının ticari defter ve kayıtları ile tüm dosya kapsamı bakımından inceleme yapılmak üzere dosya mali müşavir bilirkişiye tevdi edilerek bilirkişi raporu alınmıştır.
Dava, cevap dilekçesi ve bilirkişi raporları ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı tarafından “22/06/2019 tarihli 219.030,50-TL tutarlı, cari hesap” açıklaması ile 219.030,50-TL asıl alacak, 765,11-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 219.795,61-TL üzerinden davalı aleyhine icra takibi başlatıldığı, davacı tarafından davalı yanca asıl alacağa ilişkin kısmın ödenmesine rağmen ödeme emrinde hesabı yapılan takip öncesi işlemiş faiz, icra harç ve giderleri ile icra vekalet ücretine isabet eden bakiye 29.205,44-TL alacağın kaldığı bildirilerek işbu davanın açıldığı anlaşılmakta ise de alınan bilirkişi raporuna göre davacının takip tarihinde davalıdan olan alacağının 203.579,50 TL kadar olduğu, davalı şirket tarafından 28/06/2019 takip tarihinden sonra 18/02/2020 dava tarihinden önce olarak “ödeme-iade belgesi” açıklamalarıyla farklı zamanlarda toplam 484.383,00 TL ödeme yapıldığının görüldüğü, yapılan ödemelere ilişkin açıklamalarda açıklık bulunmadığı da nazara alındığında taraflar arasındaki cari hesap ilişkisi takipten sonra da devam etmiş olmakla birlikte 6098 sayılı TBK’nın 100. ve 102. maddeleri hükmünce yapılan ödemelerin öncelikle faiz ve giderleri olmak üzere takibe konu edilen alacaktan mahsubunun gerektiği, yapılan ödemelerin başka bir borca ilişkin olduğunu ispat yükü ise davacı alacaklıda olup tüm dosya kapsamından ispat olunamadığının anlaşıldığı ve son tahlilde davalının takipten önce usulüne uygun olarak temerrüde düşürülmediği de anlaşılmakla toplam 203.579,50 TL asıl alacak kadar olduğu anlaşılan takibe konu borcun, davadan önce yapılan toplam 484.383,00 TL tutarındaki ödemeler nazara alındığında eldeki davaya konu edilen ferileri ile birlikte ödenmiş olduğunun anlaşıldığı, diğer bir ifadeyle dava tarihi itibarıyla davacının davalıdan bakiye alacağının bulunmadığı, bu bakımdan davacı tarafından dayanılan Yargıtay HGK’nın 31/05/2013 tarih ve 19-1827/802 sayılı ilamının dava konusu uyuşmazlığa doğrudan emsal alınmasının mümkün gözükmediği ve sonuç olarak davacının davaya konu alacak kalemleri bakımından itirazın iptali davası açmakta hukuki yararının bulunmadığı sonuç ve kanaatine varılarak davanın HMK’nın 114/1.h ve 115/2 maddeleri uyarınca usulden reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulması gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın hukuki yarar yokluğu nedeni ile HMK’nın 114/1.h ve 115/2 maddeleri uyarınca usulden reddine,
2-Alınması gereken 80,70 TL harçtan peşin alınan 54,40 TL harcın mahsubu ile 26,30 TL harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-6325 sayılı yasanın 18/A maddesi gereği Adalet Bakanlığı tarafından karşılanan ve yargılama giderinden sayılan Arabuluculuk Ücret Tarifesinde belirtilen arabuluculuk ücreti karşılığı olan 1.320,00-TL arabulucu ücretinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihindeki AAÜT uyarınca 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
6-Sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran taraflara iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren yasal 2 haftalık sürede mahkememize müracaat ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf başvuru yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 22/03/2022