Emsal Mahkeme Kararı Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/690 E. 2021/24 K. 21.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARARIDIR

ESAS NO : 2019/690 Esas
KARAR NO : 2021/24

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 31/12/2019
KARAR TARİHİ : 21/01/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Taraflar arasında yazılı olmayan bir komisyonculuk sözeşmesi olduğunu, geçmişden gelen para alış verişini gösterir banka hesap dökümleri bunu kanıtladığını, davacı davalı şahısların idare ve yönetimindeki davalı şirkete canlı hayvan temin etmekte olduğunu, işbu hayvanların kesimi ile kesilen etlerin davalılara teslimine aracılık ettiğini, taraflar arasında 08.01.2016 tarihinde başlayan ticari alışveriş 2016 yılı sonuna değin devam ettiğini, davalılar borcu kabul anlamında imzalı onaylı cari hesap ekstresini davacıya verdiklerini, işbu belge alacağın varlığına delil olduğunu, davalılar davacıya olan borçlarını ödememeye başlayınca davacı davalılardan borcu gösterir bir belge istediğini, davalılar da davacıya kendi bünyelerinde tuttukları cari hesabın bir dökümünü verdiklerini, bununla da yetinilmemiş cari hesap dökümünün alt kısmı “…, …’a bu mukabilde borcumuz” kaydı ile davalı … tarafından imzalandığını, davalılara son teslim edilen ancak bedelleri ödenmeyen etlere dair mezbahadan alınan teslim formlarının bulunduğunu belirterek davalı borçluların … Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına yaptıkları itirazın iptaline, %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; Davanın görevsiz mahkemede açıldığını, davanın esası … Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına dayanak belge niteliğindeki davalılardan …’in imzasına havi 28.11.2016 tarihli cari hesap sözleşmesi olduğunu, davacının davalı tarafı muhatap olarak gösterdiğini …Noterliğinin 12.11.2019 tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesinde belirttiği borç sebebi 23.10.2016, 27.10.2016 ve 03.11.2016 tarihli canlı hayvan teminine ilişkin 32193194 ve 228 nolu sıra fişleri olduğunu, söz konusu sıra fişleri incelendiğinde firma adı olarak her ne kadar “…” ibresi geçiyor ise de işbu şirket ticaret sicil müdürlüğü kayıtları ve vergi dairesi kayıtları ile de sabit olduğu üzere 09.11.2017 tarihinde kurulduğunu, henüz hukuk dünyasında var olmayan bir tüzel kişinin borçlandırılmasının da mümkün olmayacağını, dolayısıyla “….. Ltd. Şti” açısından davanın husumetten reddinin gerektiğini, yine söz konusu et kombinesinde 32 ve 228 nolu fişlerde mal sahibi …’ın sonradan el yazısıyla eklenmek suretiyle mal sahibi hanesi doldurulduğunu, yine bunun yanında 194 nolu föy numarasıda mal sahibi hanesi boş olduğu 193 nolu föy numaralı fişte ise mal sahibi …’nun olduğu anlaşıldığını, söz konusu … Et … Et Kombinasına ait fişler ile şirketin bir bağlantısının bulunmadığını, borcun sebebi olarak gösterilen …’in imzasına havi cari hesap ekstresinin başka bir kişi olan işbu şirketi ilgilendirmesinin mümkün olduğunu, … açısından da husumet itirazının bulunduğunu, …’in dosya borcunu ödediğini, davalının … İnş. Oto. Emlak Gıda Hayvan İth. İhr. Ve Tic. Ltd. Şti’nden alacaklı olduğunu, bu alacağına istinaden … ve …’in söz konusu şirketten olan alacağına karşılık,taşınmazın maliki olan ve … İnş… Şti.nin borcunu üstlenen …’ın ….nolu bağımsız bölüm “niteliğindeki taşınmazın direkt dosya davacısı …’a cari hesap ekstresindeki borcuna istinaden devrettiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğüne yazılan yazı cevabında davacı … ve davalı …’in kaydına rastlanmadığının bildirildiği görülmüş, Ankara Vergi Dairesi yazı cevabında davacı …’ın potansiyel (gelir getirici kazanca olmayan) mükellef olduğunun bildirildiği, davalı …’in ise 2019 yılında vergi mükellefiyetinin bulunmadığının bildirildiği anlaşılmıştır.
Deliller toplanarak bilirkişi incelemesine karar verilmiş mali müşavir bilirkişi raporunda uyuşmazlık döneminde davacı ve davalı …’in mükellefiyet kaydı bulunmadığından davalı şirketin ise 2017 yılında kurulmuş olması nedeniyle davalı …’in ticari defterleri incelenerek rapor tanzim edilmiştir.
6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesine göre, bir davanın ticari dava sayılması için uyuşmazlık konusu işin taraflarının her ikisinin birden ticari işletmesiyle ilgili olmalı ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmamasına bakılmaksızın, Türk Ticaret Kanunu veya diğer kanunlarda o davaya Asliye Ticaret Mahkemesi’nin bakacağı yönünde düzenleme olmalıdır.
6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 19/2. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmez. Zira, Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı, ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Buna göre işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez.
Yine aynı kanunun 11. maddesinde “Ticari işletme, esnaf işletmesi için öngörülen sınırı aşan düzeyde gelir sağlamayı hedef tutan faaliyetlerin devamlı ve bağımsız şekilde yürütüldüğü işletmedir. Ticari işletme ile esnaf işletmesi arasındaki sınır, Bakanlar Kurulunca çıkarılacak kararnamede gösterilir.” 15. maddesinde de “İster gezici olsun ister bir dükkanda veya bir sokağın belirli yerlerinde sabit bulunsun, ekonomik faaliyeti sermayesinden fazla bedeni çalışmasına dayanan ve geliri 11’inci maddenin ikinci fıkrası uyarınca çıkarılacak kararnamede gösterilen sınırı aşmayan ve sanat veya ticaretle uğraşan kişi esnaftır“ düzenlemesi bulunmaktadır.
TTK 4. Maddesinde her iki tarafında ticari işletmesi ile ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın bu kanunda ve maddenin birinci fıkrasının b,c,d,e ve f bendlerinde belirtilen hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava olarak sayılmıştır. Davacı tarafça davalı ile arasında komisyonculuk sözleşmesi bulunduğu iddia edilmiş ise de toplanan deliller çerçevesinde dava konusunun 2016 yılında canlı hayvan teminine ilişkin aracılık hizmet bedeline ilişkin olduğu anlaşılmakla somut uyuşmazlığın TTK 4. maddesinde sayılan ticari davalardan olmadığı, davacını tacir vasfı bulunmadığı, vergi dairesi yazı cevabı uyarınca gelir getirici kazancı bulunmadığı tespit edildiğinden genel görevli Asliye Hukuk Mahkemesinin görev alanında bulunan iş bu dava yönünden TTK 4-5/3 ve HMK 2 maddesi uyarınca mahkememizin görevsizliğine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-08.10.2020 tarihli ön inceleme duruşmasında göreve ilişkin ara karardan rücu ile mahkememizin görevsizliği nedeniye dava dilekçesinin HMK 114/1-c,115/2 maddeleri uyarınca göreve ilişkin dava şartı yokluğundan usulden reddine,
2-HMK 20 maddesi uyarınca kararın kesinleşmesini müteakip yasal 2 haftalık sürede talep edilmesi halinde dosyanın görevli ANKARA NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE gönderilmesine,
3-HMK 331/2 maddesi uyarınca yargılama giderlerinin görevli mahkemece hüküm altına alınmasına,
4-Süresinde dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi talep edilmediği takdirde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verilerek yargılama giderlerinin hüküm altına alınmasına,
Dair davacı vekilinin ve davalılar vekilinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren yasal 2 haftalık sürede mahkememize müracaat ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf başvuru yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı.
Gerekçeli kararın yazıldığı tarih: 08.02.2021

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …