Emsal Mahkeme Kararı Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/665 E. 2021/528 K. 13.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/665 Esas
KARAR NO : 2021/528

DAVA : Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen)
DAVA TARİHİ : 20/12/2019
KARAR TARİHİ : 13/10/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 25/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;

DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; sigortalının projede 18.11.2017 tarihinde davalı tarafından hizmet sağlanan riziko adresinde şantiye içerisinde kablo ve ekipmanların çalındığını hırsızlık olayının gerçekleştiğini, müvekkil şirketin ihbarı doğrultusunda yapılan incelemede hırsızlık olayı sonucunda toplam 22.266,59 USD zararın meydana geldiğini, zarardan poliçede mevcut hırsızlık teminatları dahilinde 15.000,00 USD muafiyet düşülerek 7.266,59 USD 27.06.2019 tarihinde sigortalıya ödendiğini ve sigortalısının haklarına halef olarak rücu hakkını kazandığını, rücu başvurusunu içeren 12.07.2019 tarihli dilekçeyle davalı tarafa gönderildiğini, davalı tarafın rücu talebine cevap vermediğini, rücuen tazminat için yapılan arabuluculuk görüşmesinin olumsuz sonuçlandığını, bu nedenle de söz konusu sigortalı projenin güvenliğini sağlayan davalı güvenlik şirketinin gerekli tedbirleri almaması ve gerekli özeni göstermemesinden dolayı meydana gelen hırsızlık sonucu oluşan tazminat için davayı açtığını belirttiğini, 7.266,59 USD rücuen tazminatın ödeme tarihi olan 27.06.2019 tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanun’un 4/a maddesi gereğince, fiili ödeme tarihine kadar devlet bankalarının o yabancı para ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı üzerinden işleyecek faizi ile birlikte, yargılama giderler ile vekalet ücretini davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.

CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı yanın dava dilekçesindeki hakları kazanabilmesi için geçerli bir sigorta sözleşmesinin olmasını, sigorta kapsamında kalan bir zararın gerçekleşmesini ve üçüncü kişilere karşı tazminat isteme hakkının olup olmadığını, sigortanın tazminatı ödemiş olup olmadığını, aksi taktirde sigortacının tazminat ödeme yükümlülüğünün doğmayacağını belirtiğini, müvekkil şirketin dava dışı sigortalıya sayısız kez elektrik bağlantısının bulunmaması nedeni ile faal durumda bulunmayan kameraların aktif hale getirilmesi gerektiğini dile getirdiğini, ancak asıl işveren tarafından bu durumun ihmal edildiği ve müvekkil şirketin bu duruma alternatif çözüm önerilerinin dava dışı şirket tarafından kabul görmediğini, müvekkil şirket çalışanlarının hırsızlığa konu şantiye alanındaki görevlerinin şantiyenin yabancı şahısların olumsuz eylemlerine karşı korunması olup şantiye çalışanları tarafından gerçekleştirilen eylemlere müdahale yetkileri bulunmadığını, şantiye alanında gün içerisinde gerçekleştirilen faaliyetler gözönünde bulundurulduğunda hırsızlığa konu kabloların dava dışı sigorta şirket çalışanları tarafından taşınmış götürülmüş olma ihtimalinin de göz ardı edilmemesi gerektiğini, müvekkil şirket çalışanlarından … ve …’in kolluk tarafından alınan ifadelerinde görev yerinde gece vardiyasında iki kişi oldukları için şantiye alanı içerisinde sürekli kontrol edildiğini, ancak saha içerisinde aydınlatma bulunmaması nedeni ile bu kontrolün el feneri yardımı ile yapıldığını ve görevde bulundukları saatlerde herhangi bir şüpheli şahıs ve araç görmediklerini, şantiye alanı içerisinde kamera kayıt sistemi kurulduğu halde sahada elektrik hattından dolayı kamera kaydı yapılmadığını ve kameraların faaliyete geçmediğini beyan ettikleri belirterek, meydana geldiği iddia edilen olayda müvekkilinin tamamen kusursuz olması nedeniyle davacı şirketin hukuken rücu hakkının bulunmadığını haksız davanın reddi ile yargılama giderleri vekalet ücretinin davacı yan üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.

GEREKÇE:
Dava; poliçe gereği ödenen hasar bedelinin rücuen tahsili talebine ilişkindir.
Davacı vekili, Montaj All Risk sigorta Poliçesi ile kendilerine sigorta edilen şantiye içinde 18.11.2017 tarihinde kablo ve ekipmanlarının çalındığı , inceleme sonucu tespit edilen 22.266,59 USD zarardan muafiyet düşülerek 7266,59 USD nin 27.6.2019 tarihinde ödendiğini, davalı güvenlik şirketinin gerekli güvenlik önlemlerini almamamsı nedeniyle zararın oluştuğunu ileri sürerek ödenen bedelin rücusu için eldeki davayı açmıştır. Davalı vekili;öncelikle geçerli bir poliçenin bulunması gerektiğini, olayda kusurlarının olmadığını, sigorta ettiren şirkete sayısız kez elektrik bağlanması gerektiğinin bildirildiğini, elektrik olmadığından kameraların faal hale getirilemediğini, çalındığı iddia edilen eşyaların gerçekten çalındığının ispat edilemediğini, ceza davasının sonucunun beklenmesinin gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir. 30.1.2017 tarihli Özel Güvenlik Geçici Hizmet alım sözleşmesi, … Jandarma Komutanlığı kayıtları, … Cumhuriyet Savcılığı 2017/6338 sayılı soruşturma dosya sureti, … Sulh Ceza mahkemesi … D.İş dosyası,Hasar dosya ve poliçesi, … 2. Asliye Ceza Mahkemesinin … sayılı karar sureti , sanıkların delil yetersizliğinden Beraat ettikleri ,mahallinde talimatla keşif yaptırılarak rapor alındığı, toplanan deliller ve tüm dosya münderecatından; 18.11.2017 tarihinde saat 9.00 sıralarında gelen ihbarla şantiyeyey gidildiği, Güneş Paneli Elektrik Üretim Sahasının inşaat halinde olduğu,etrafının telle çevrili olduğu, hırsızlığın gece saatlerinde inşaat alanını çevreleyen tel çitin kesilmesi sonucu makaraya sarılı bulunan makara ile birlikte sürüklenerek ve yere serili kabloların da kesilerek çalındığı, inşaatta elektriğin olmadığı, kameraların çalışmadığı,makara ve kabloların agır ve hacimli olması nedeniyle kısa zamanda az sayıda insan gücü ile çıkartılmasının mümkün olmadığı,olay gecesinde gece vardiyasında el feneri ile güvenlik için gezen iki kişinin olduğu, şantiye içinden yapılan hırsızlıkla ilgili bir görgü ve tespitin yapılamamasının güvenlik zaafiyeti olarak değerlendirilmesinin gerektiği, ancak karanlık olan şantiye sahasında elektriğin sigorta ettiren tarafından bağlatılması gerekmesine rağmen bağlatılmamamsında kusurun sigorta ettirende olduğu, gece karanlıkta güvenliğin sahanın geniş olması nedeni ile ikiden çok görevli ile güvenliğin sağlanması ve gerekli tedbirlerin alınması gerektiği gözetildiğinde davalının gerekli dikkat ve özeni göstermememsi nedeniyle kusurlu olduğu, diğer yandan şantiye sahasında açıkta bulunan malzemenin gerektiği gibi korunamayacağı gözetilerek yeterli aydınlatmanın yapılması ve kameraların faal hale getirilmememsinde sigortya ettirenin kusuru olduğu, hal böyle olunca zararın oluşmasında mahkemece kusurun taktiren yarı oranında olduğunun kabulü ile halefiyet ilkesi gereği sigorta şirketinin ancak kusuru oranında rücu edebileceği gözetilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM:
Davalının hırsızlık olayının meydana gelmesinde taktiren %50 kusurlu olduğu kabul edilerek 3.633,29 USD’nin 27.06.2019 ödeme tarihinden 3095 sayılı kanunun 4/A maddesi uyarınca fiili ödeme tarihine kadar Devlet Bankalarının USD ile açılan 1 yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı ile tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine,
Alınması gereken 1.473,23 TL harçtan peşin alınan 736,62 TL harcın üşümü ile eksik kalan 736,61 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından yatırılan toplam 781,02 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6325 sayılı yasanın 18/A maddesi gereği Adalet Bakanlığı tarafından karşılanan ve yargılama giderinden sayılan Arabuluculuk Ücret Tarifesinde belirtilen iki taraf için iki saatlik ücret tutarı karşılığı olan 1.320,00-TL arabulucu ücretinin kabul ve red dikkate alınarak 660,00 TL’nin davalıdan alınarak, 660,00 TL’nin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacı taraf kendisini vekille temsil ettiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesince belirlenen 4.080,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davalı taraf kendisini vekille temsil ettiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesince belirlenen 4.080,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan kabule göre hesaplanan taktiren 2.602,55 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Talep halinde artan avansın iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta süre içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu usulen tefhim kılındı. 13/10/2021

Katip …

Hakim …