Emsal Mahkeme Kararı Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/663 E. 2022/86 K. 10.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/663 Esas
KARAR NO : 2022/86

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/12/2019
KARAR TARİHİ : 08/02/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 21/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının davalı tarafın … plakalı aracı için motor, silindir vb. bakım ve onarım işini yaptığını, söz konusu işlerin hak edişlerinin davalı tarafça ödenmemesi üzerine 24.03.2018 tarih A008333 seri numaralı 5.895 TL bedelli faturayı kestiğini ve davalıya gönderdiği, davalının 8 günlük süre içerisinde faturaya itiraz etmediğini, ödeme de yapmadığını, davalı tarafın faturayı ödememesi üzerine davalı taraf aleyhine Ankara … müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile icra takibine geçildiği, ancak davalının itirazı üzerine takibin durduğunu, belirterek davalının takibe itirazının iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava ettiği görülmüştür.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; takibe konu 5.895,00 TL’lik faturanın davalı müvekkiline ulaşmadığını, müvekkil şirket uhdesine, muhasebe hesaplarına, defter ve kayıtlarına girmediğini, faturayı teslim alan ve faturada imzası olan …’in müvekkilin eski çalışanı olduğunu, dolayısıyla faturanın müvekkil işyeri ya da işyeri temsilcisi tarafından teslim alınmadığını, bu bakımdan müvekkili şirketin TTK hükümleri gereği faturaya itiraz süresinin dahi başlamamış olduğunu, dolayısıyl faturaya süresinde itiraz edilmediği gerekçesiyle fatura içeriğinin kabul edildiği ve fatura içeriğiyle ilgili ispat yükünün yer değiştirdiği hususunun kabulüne olanak bulunmadığını, fatura içeriğini kabul etmediklerini, davacı şirketin işi gereği gibi ifa etmediğini fatura kalemlerinde görülen işlemlerin yerine getirilmediğini, araçtaki arızanın giderilmemesi üzerine araç kullanımı esnasında aynı arızaları gösterdiğini ve davalı müvekkili şirketin tekrar ücret ödeyerek aynı arızalar sebebiyle farklı bir oto tamircide aracı bakım ve onarımını gerçekleştirdiklerini, ifa yükümlülüğünü yerine getirmeyen davacı tarafın ifa yerine getirmiş gibi fatura düzenleyerek bedel talep etmesinin hukuka aykırı olduğunu, borcu kabul etmediklerini bildirerek davanın reddini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, eser sözleşmesi niteliğindeki araç tamirinden kaynaklanan iş bedeli alacağına dayalı olarak başlatılan icra takibine vaki itirazın iptaline ilişkindir. Davacı vekili edimin ifa edilmesine rağmen iş bedelinin ödenmediğini iddia ederek bakiye iş bedeli alacağının tahsilini talep etmekte, davalı ise edimin gereği gibi ifa edilmediğini bildirerek davacının iş bedeli alacağının doğmadığını savunmaktadır.
Mahkememizce taraf delilleri toplanmış, davanın dayanağı olan Ankara … Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası celp edilmiş, dosya bilirkişiye tevdi edilerek dava konusu uyuşmazlık noktalarına ilişkin olarak teknik değerlendirme yaptırılmıştır.
Makine mühendisi ve mali müşavir bilirkişilerden oluşan iki kişilik bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen bilirkişi raporunda özetle; araçta öncesinde var olan ya da sonradan oluşan tampon çiziklerinin davacının aracı gereği gibi onarmadığı anlamına gelmeyeceği, davalının araç onarıldıktan bir yıl sonra motorun tekrar arıza verdiğini savunmasına rağmen bu yönde bir belge sunulmadığını, motor bakım ve tamiri yapılan aracın bir yıl içerisinde arızalanmayacağının söylenemeyeceği, motorun suyunun eksilmesi, yağ eksikliği ve kaçakları standart olmayan yakıt kullanımı, hararet, sürücünün aracı aşırı yüklemesi gibi nedenlerin de motor arızasına neden olabileceği gibi, aracın davacı tarafından tamir edilip bir yıl kadar kullanılmasının hatalı onarımı ortadan kaldırdığını, bir yıl sonra baş gösteren arızanın davacı tarafından ve onarımdan kaynaklandığına dair dosyada bir delil olmadığını, faturada belirtilen bakım ve onarım bedellerinin fahiş düzeyde olmadığı, piyasa rayiçlerine uygun olduğu, fatura tutarı olan 5.895,00 TL’den davalı tarafından yapılan 3.000,00-TL ödeme düşüldüğünde kalan bakiyenin 2.895,00 TL olduğu yönünde görüş ve kanaat bildirmiştir.
Tüm dosya kapsamı, kayıt ve belgeler ile gerekçeli ve denetime elverişli olmakla hükme esas alınmasına karar verilen bilirkişi raporu birlikte değerlendirilerek; davacının davalıya ait araca ilişkin bakım ve onarım işlerini yaptığı, davalı tarafından işin gereği gibi ifa edilmediğinin savunulduğu, ayıbın varlığını ispat yükü davalı iş sahibinde bulunmakta olup davalının davacı tarafından yapılan bakım ve onarımın eksik ve ayıplı olduğunu ispat edemediği sonuç ve kanaatine varılarak davacının davalıdan 2.895,00-TL bakiye iş bedeli alacağının bulunduğu anlaşılmıştır. Davacı vekili tarafından icra takibinde işlemiş faiz de talep edilmiş ise de dava dilekçesinde harca esas değer 2.895,00 TL olarak gösterilmiş ve bu miktar üzerinden harç yatırılmıştır. Harç yatırılan miktar takip talebindeki asıl alacağa karşılık geldiğinden ve sonradan harç ikmâli de yapılmadığından eldeki davanın takip talebindeki asıl alacakla sınırlı olarak açıldığının kabulü ile takibin asıl alacak olan 2.895,00 TL üzerinden devamına karar vermek gerekmiştir (Emsal: Yargıtay 15. HD., 11/06/2014 tarih ve 2013-2014/4068 sayılı ilamı). Davacının icra inkar tazminatı istemine gelince; itirazın iptâli davasında İcra İflas Kanunu’nun 67/II maddesi hükmünce borçlunun icra inkâr tazminatı ile sorumlu tutulabilmesi için alacağın likit ve borçlunun itirazının da haksız olması gerekir. Mevcut hukuki durum karşısında davalının takibe itirazının haklı olmadığı ve takibe konu alacağın muayyen ve likit nitelikte bulunduğu değerlendirilmekle davacı lehine asıl alacağın %20’si üzerinden hesaplanacak icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılarak, son tahlilde aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile;
A) Davalının Ankara … Müdürlüğünün … Esas sayılı takibe itirazın 2,895,00 TL asıl alacak üzerinden iptaline, takibin bu miktar üzerinden ve takip tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile birlikte devamına,
B) Asıl alacağın % 20’si üzerinden hesaplanacak icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gereken 197,75 TL harçtan peşin alınan 44,40 TL’nin mahsubu ile bakiye 153,35 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-6325 sayılı yasanın 18/A maddesi gereği Adalet Bakanlığı tarafından karşılanan ve yargılama giderinden sayılan Arabuluculuk Ücret Tarifesinde belirtilen arabuluculuk ücreti karşılığı olan 1.320,00 TL arabulucu ücretinin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından başlangıçta yatırılan 44,40 TL başvurma harcı, 44,40 TL peşin harç olmak üzere toplam 88,80 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 96 TL tebligat ücreti, 1000,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1096,00 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihindeki AAÜT uyarınca 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı tarafından sarfedilen yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
8-Sarfedilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıranlara iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı,miktar itibari ile kesin olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 08/02/2022

Katip …
¸

Hakim …
¸