Emsal Mahkeme Kararı Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/641 E. 2022/22 K. 18.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2019/641 Esas – 2022/22
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ANKARA
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/641 Esas
KARAR NO : 2022/22

DAVA : Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/12/2019
KARAR TARİHİ : 18/01/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 21/01/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Asıl davada davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili … Group Ltd. Şti. ile davalı … … İnş. Ltd. Şti. arasında 09.12.2017 tarihinde akdedilen sözleşmenin konusunun karşı taraf işveren … Ltd. Şti.’nin taahhüdü altındaki “So İncek Konut” inşaatının daire içi yangın spring tesisatı, bodrum katlar ve mağaza katları yangın spring tesisatı, kat yangın dolap tesisatı, bodrum kat ve mağaza katları yangın dolap tesisatı kat itfaiye su alma tesisatı sistem odası kolektör bağlatışına kadar işlerin işçiliklerinin yapılması işi olduğunu, sözleşme bedelinin 5. maddede taraflar arasında kararlaştırılan özel fiyat şeklinde belirlendiğini, ayrıca 5. maddede işçilik ve montajın yanında, yemek, konaklama, ssk, vergi, nakliye, alet edevat, iskele, her türlü yatay ve düşey taşıma, yemek vs. ücretlerin bu fiyatların içerisine alındığını, taraflar arasında akdedilen sözleşmenin ödemeler, ödemeler hakediş raporu düzenlenmesi ve iş programı başlıklı 6/3 maddesinde hakedişlerin her ayın 15’inde yapılacağının belirtildiğini, hakedişlerin incelenip onaylandıktan takip eden 25 gün içerisinde taşerona nakit ödeme yapılacağının kararlaştırıldığını, sözleşme süresi içerisinde tarafların 4 adet hakediş düzenlediğini, davalının 4 hakedişten sonra müvekkilinin yapmış olduğu işlerle ilgili olarak hakediş düzenlenmediğini, hakediş düzenlenmesine ilişkin talepleri de yerine getirmediğini, davalının düzenlenen son hakediş bedelini de ödenmediğini, sözleşmede malzemenin davalı şirket tarafından karşılanacağının kararlaştırıldığını, davalının malzemeleri de müvekkil tarafından karşılanmasını, bu durumun faturaya yansıtılması halinde ödeneceğini taahhüt ettiğini, yapılan işte malzemelerin bir kısmının müvekkil tarafından karşılanarak faturalara yansıtıldığını, davalının hakediş bedellerini ödememenin yanısıra, malzeme bedellerini de gerçek değerinden ödememek için bir kısım faturaları fiyat farkı ve yemek bedeli şeklinde düzenlemek sureti ile müvekkilinin hakettiği bedellerden haksız kesinti yaptığını, tüm bu sebeplerle Ankara … Hukuk Mahkemesi … sayılı Değişik İş dosyasında, sözleşme kapsamında yapılan işler ile bedellerinin tespiti için yapılan inceleme sonucunda müvekkil alacağının 273.027,00 TL + KDV olduğunun tespiti ile rapor düzenlendiğini belirterek müvekkilinin sözleşme hükümleri kapsamında yaptığı işlere karşılık alacağının şimdilik 10.000 TL’sinin davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin hakların saklı tutulmasına, hükmedilecek miktara ticari faiz uygulanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili asıl davaya cevap dilekçesinde özetle; davacının tespit bilirkişi raporu doğrultusunda bütün işlerin kendileri tarafından yapıldığı iddiasında bulunduğunu, oysa davacı şirketin işi bıraktıktan uzunca bir süre sonra bilirkişi incelemesi yapıldığını, tespit isteyen tarafça iş bırakılıp şantiye sahasından ayrıldıktan sonra yarım kalan, eksik ve ayıplı bir şekilde imalatı yapılan işlerin müvekkili tarafından tamamlandığını belirterek davanın reddini istemiştir.
BİRLEŞEN DAVA: Birleşen davada davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında 09.12.2017 tarihli sözleşmenin akdedildiğini, sözleşmeye göre So İncek Konut işine ait daire için yangın spring tesisatı, bodrum katlar ve mağaza katları yangın dolap tesisatı, kat itfaiye su alma hattı tesisatı, kat itfaiye su alma hattı tesisatı, bodrum kat ve mağaza katları itfaiye su alma hattı tesisatı sistem odası kolektör bağlantısına kadar karşı tarafça yapılması hususunun kararlaştırıldığını, müvekkilleri şirketin sözleşme ile yüklenen edimlerine uygun hareket etmesine karşın davalı karşı tarafça sözleşme hükümlerinin ihlal edildiğini, bir gerekçe belirtilmeksizin 08.06.2018 tarihinden sonra şantiye sahasında yapılan işin bırakıldığını, hatta davalı şirketin çalışanları şirketten maaşlarını alamadıkları için 08.06.2018 tarihinde davalı işvereni protesto ettiklerini, müvekkili şirketin davalı şirket işçilerine davalı şirket nam ve hesabına 10.000 TL elden ödeme yaptığını, davalı şirket çalışanları bu ödemeyi aldıktan sonra protestolarına son verse de o günden sonra bir daha şantiye sahasına gelinmediğini, davalı şirketin işe devam etmediğini, böylece davalı şirketin taraflar arasındaki sözleşmenin 15.2. maddesini ihlal ettiğini belirterek taraflar arasında akdedilen sözleşme gereğince müvekkilinin hak kazandığı cezai şart bedelinin şimdilik 5.000 TL kısmının dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalı taraftan tahsil ile müvekkil şirkete ödenmesini talep etmiştir.
Birleşen davada davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının cezai şart talebinin hukuki dayanağının bulunmadığını, zira dava konusu olayda kusurlu tarafın davacı işveren olduğunu, müvekkilinin sözleşme konusu işi sözleşmede belirtilen şartlarda yerine getirdiğini belirterek birleşen davanın reddini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Asıl ve birleşen dava eser sözleşmesinden kaynaklanmış olup, asıl dava davacı-birleşen dosya davalısı taşeronun bakiye iş bedeli alacağına, birleşen dava ise davacı-asıl dosya davalısı yüklenicinin cezai şart istemine ilişkindir.
Ankara … Hukuk Mahkemesinin … D.iş sayılı tesbit dosyasının incelenmesinde; tesbit isteyen … Grup Doğ. Müh. İnş. Teks. Otom. Gıda San. Tic. Ltd. Şti. vekilinin 27/08/2019 havale tarihli talep dilekçesi üzerine alınan karar uyarınca mahallinde 28/08/2019 tarihinde makine mühendisi bilirkişi refakatinde keşfen inceleme yapıldığı, bilirkişinin 10/09/2019 havale tarihli raporunu dosyaya sunduğu, bilirkişi raporunun sonuç bölümünde toplam 2279 adet kat springi, 1020 adet bodrum kat mağaza springi, 39 yangın dolabı, 19 kat su alma ağzı olmak üzere yapıldığı tespit edilen işlerin sözleşmede belirlenen birim fiyatlara göre bedelinin toplam 273.027 TL + KDV olduğu yönünde sonuç ve kanaate varıldığı görülmüştür.
Mahkemece yapılan yargılama sırasında taraflarca gösterilen tüm deliller toplanmış ve konunun incelenmesi uzmanlık gerektiren yönleri olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
İnşaat mühendisi, mali müşavir ve nitelikli hesaplamalar uzmanı bilirkişilerden oluşan bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen 26/06/2021 tarihli raporda özetle; “Asıl Dava Bakımından: Davacının sözleşme ile üstlendiği işten dolayı alacaklarını alamadığı ve tespit raporunda belirlenen tutardan şimdilik 10.000,00 TL taleple alacak iddiasında bulunduğu, a) Mali inceleme kısmında ayrıntısıyla belirtildiği üzere Davacıya yapılan toplam ödeme 149.539,33 TL olduğu, b) Tespit raporu ve davacı beyanı nazara alınarak toplam imalat tutarının (245.079,00TL + KDV =) 289.193,22TL hesaplandığı, c) Yapılan işe göre davacı alacağı ; Fatura karşılığı yapılan ödemeler malzeme satışı kabul edilmesi halinde 289.193,22 TL davacının hak ettiği miktar olarak kabul edileceği … fatura karşılığı yapılan ödemelerin hak edişlere ilişkin olduğunun kabulü halinde bakiye (289.193,22 – 149.539,33=)139.653,89 TL davacı alacağı kaldığı hesaplanacağı, Birleşen Dava Bakımından: Davacı … …… Ltd.Şti 15/2 maddesi gereğince cezai şart talebinde bulunmakta ise de davacının işten el çekmesi ve davalının bu hususta bir uyarıda bulunmaması işin bitmiş olması nazara alındığında cezai şart talep hakkının doğmadığı anlaşıldığı, mahkemece aksi kanaate varılması halinde 15/2 md gereğince işin toplam bedeli kadar cezai şart ödenmesi gerektiği,” ifade edilmiştir.
Davacı vekili tarafından sunulan 19/12/2021 tarihli ıslah dilekçesi ile bilirkişi raporunda fatura karşılığı ödemelerin hakedişlere ilişkin olduğunun kabulüne göre hesaplanan miktar esas alınmak suretiyle talep sonucu 139.653,89-TL’ye çıkarılarak harçlandırılmıştır.
Taraflar arasında imzalanan 09/12/2017 tarihli eser sözleşmesinde, davacı taşeronun “So İncek Konut” işine ait daire içi yangın spring tesisatı (spring montajı dahil), bodrum katlar ve mağaza katları yangın spring tesisatı (spring montajı dahil), kat yangın dolap tesisatı (dolap montajı dahil), bodrum kat ve mağaza katları yangın dolap tesisatı (dolap montajı dahil), kat itfaiye su alma tesisatı (bağlantı ağzı montajı dahil) sistem odası kolektör bağlantısına kadar işlerinin yapılması işini, sözleşmenin 5. maddesinde kararlaştırılan birim fiyatlara göre tamamlamayı üstlendiği ve aynı maddede birim fiyatlarında belirtilen miktarların ön keşif olup iş bitiminde hazırlanacak kesin keşfe göre, sahada imalatı yapılan metraj üzerinden ödeme yapılacağı ve yüklenicinin gerekirse keşif listesindeki işleri %25 eksiği ve fazlasıyla da aynı birim fiyatlarla yapmayı taahhüt ettiği kararlaştırılmakla sözleşmede yapılacak iş miktarının kesin olarak belirlenmediği; sözleşmenin 15/2. maddesinde taşeronun sözleşme imzalandıktan sonra veya iş esnasında yasada belirtilen mücbir sebepler olmaksızın işin tamamını veya bir bölümünü yapmaktan vazgeçerse işverene işin toplam bedeli kadar tazminat ödemeyi kabul ettiğinin kararlaştırıldığı görülmüştür.
Eser sözleşmeleri, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 470 ve devamı maddelerinde düzenlenmiş olup temelde yüklenicinin bir eser meydana getirmeyi, iş sahibinin de bunun karşılığında bir bedel ödemeyi üstlendiği sözleşmedir. Eser sözleşmesinde kural olarak davacı yüklenici, sözleşme ve yasaya uygun gerçekleştirdiği imalât miktarını, davalı iş sahibi ise yaptığı ödemeleri kanıtlamakla yükümlüdür. Yargıtay’ın yerleşik içtihatları gereğince taraflar arasında geçerli bir eser sözleşmesi ilişkisi kurulması durumunda işi üstlenen yüklenicinin işe hiç başlamadığı ya da işi terk ederek yarım bıraktığı iş sahibi tarafından yasal delillerle kanıtlanmadıkça sözleşmeye uygun olarak gerçekleştirilen imalatın bu işi üstlenmiş olan yüklenici tarafından yapılmış kabul edilmesi gerektiği karine olarak kabul edilmekte olup işin tamamlanmış olmasına rağmen yüklenici tarafından eksik bırakıldığı, başkasına tamamlattırıldığı iddiasında bulunulması halinde yazılı eser sözleşmesinin aksinin üçüncü kişilerden alınan belgeler ve tanık beyanlarıyla ispatlanmış sayılamayacağı kabul edilmektedir (Emsal: Yargıtay 15. Hukuk Dairesi’nin 16/06/2015 tarih, 2014-6961/3405 sayılı ve 15/06/2017 tarih, 2016-3587/2569 sayılı ilamı).
Tüm bu açıklamalar ışığında somut olaya gelince; taraflar arasındaki sözleşmeye konu işlerin tamamlandığı konusunda uyuşmazlık bulunmamakta ise de davacı taşeron, taraflar arasındaki sözleşme kapsamında üstlendiği işi tamamladığını ancak iş bedelinin ödenmediğini iddia etmekte, davalı yüklenici ise davacı taşeronun işi yarım bırakarak şantiyeyi terk ettiğini, eksik işlerin kendisi tarafından tamamlandığını savunmaktadır. Davalı yüklenicinin iş terk edilerek eksik bırakıldığı için, işin başkasına yaptırılacağına dair çekilmiş bir ihtarı veya işin eksik bırakıldığına dair yaptırdığı delil tespiti bulunmamakta olup davalı yüklenici işin eksik bırakıldığını savunmasına rağmen bu hususu kanıtlayamamıştır. Bu durumda sözleşmenin ayakta olduğunun ve yerleşik Yargıtay içtihatlarında kabul edilen karine gereği işin davacı taşeron tarafından yapıldığının kabulü gerekmektedir. Bilirkişi raporuna göre taraflar arasındaki sözleşmede kararlaştırılan birim fiyatlara göre davacı taşeron tarafından yapılan iş bedelinin 245.079,00-TL + KDV olmak üzere 289.193,22-TL olduğu belirtilmiş ise de mahkememizce davacının beyanına göre imal edilen 19 adet kat su alma ağzı yönünden hesaplama yapılması gereği kabul edilerek iş bedelinin KDV dahil 286.927,62-TL olduğu, yine bilirkişi heyeti tarafından ödeme tutarlarının toplamında yapıldığı belirlenen maddi hata usul ekonomisi gözetilerek mahkememizce resen düzeltilmiş olup davalı yüklenici tarafından yapılan toplam ödemenin 149.540,18-TL olduğu anlaşılmakla davacı tarafından yapılan iş bedelinden davalı tarafından kanıtlanan ödemeler düşüldüğünde davacının toplam iş bedeli alacağının 137.387,44 – TL kadar olacağı, asıl davaya yönelik olarak yapılan bu kabule göre davalının davacıdan taraflar arasındaki sözleşmenin 15/2 maddesinde öngörülen cezai şartı talep edemeyeceği sonuç ve kanaatine varılarak, son tahlilde asıl davanın kısmen kabulü ile birleşen davanın reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Asıl davanın KISMEN kabulü ile; 137.387,44 TL alacağın 10.000,00 TL’sine dava tarihinden, 127,387,44 TL’sine 19/12/2021 ıslah tarihinden itibaren ticari faiz işletilerek davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Alınması gereken 9.384,93 TL harçtan peşin alınan 2.385,78 TL harcın düşümü ile eksik kalan 6.999,15 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından yatırılan toplam 2.430,18 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6325 sayılı yasanın 18/A maddesi gereği Adalet Bakanlığı tarafından karşılanan ve yargılama giderinden sayılan Arabuluculuk Ücret Tarifesinde belirtilen iki taraf için iki saatlik ücret tutarı karşılığı olan 1.320,00-TL arabulucu ücretinin kabul ve red dikkate alınarak 1.293,60 TL’nin davalıdan alınarak, 26,40 TL’nin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacı taraf kendisini vekille temsil ettiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesince belirlenen 17.001,81 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davalı taraf kendisini vekille temsil ettiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesince belirlenen 2.266,45 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan kabule göre hesaplanan taktiren 2.486,75 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davalı tarafından yapılan masraf olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
2-Birleşen davanın reddine,
Alınması gereken 80,70 TL harçtan peşin alınan 54,40 TL harcın düşümü ile eksik kalan 26,30 TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından yatırılan harçların ve masrafların üzerinde bırakılmasına,
6325 sayılı yasanın 18/A maddesi gereği Adalet Bakanlığı tarafından karşılanan ve yargılama giderinden sayılan Arabuluculuk Ücret Tarifesinde belirtilen iki taraf için iki saatlik ücret tutarı karşılığı olan 1.320,00-TL arabulucu ücretinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davalı taraf kendisini vekille temsil ettiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesince belirlenen 5.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Talep halinde artan avansın iadesine,
Dair tarafların yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren yasal 2 haftalık sürede mahkememize müracaat ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf başvuru yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 18/01/2022