Emsal Mahkeme Kararı Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/580 E. 2021/640 K. 25.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARARIDIR

ESAS NO : 2019/580 Esas
KARAR NO : 2021/640

DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/11/2019
KARAR TARİHİ : 25/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı …’in keşideci davalının ise lehtar olarak görüldüğü 19.07.2019 düzenlenme ve 01.08.2019 ödeme tarihli bonodan dolayı davalı şirketin sorumluluğu bulunmadığını, davacı şirket kaşesinin senede sonradan eklendiğini, senette asıl borçlunun … aval verenin … olduğunun görüldüğünü, her ikisi tarafından ayrı ayrı ikişer imza atıldığını, davalı tarafça davacı …’e ait imzalardan birinin üzerine sonradan şirket kaşesi basıldığını bu konu ile alakalı davalı ve eşi aleyhine Ankara CBS nezdinde suç duyurusunda bulunduklarının soruşturmanın … dosya üzerinden yürütüldüğünü, davalı tarafça davalı şirkete aitmiş gibi gösterilen bir kaşe bastırılmış olduğunu, davacının kullandığı kaşedeki adres ile senet üzerinde bulunan kaşedeki adreslerin farklı olduğunu, bononun açık şekilde düzenlendiğini, sonradan kötü niyetli şekilde doldurulduğunu, davacı ile karşı taraf arasında hiç bir hukuki ticari ilişki bulunmadığını, davacının bonoyu sadece ön yüzüne imza atmak suretiyle açık bono olacak şekilde düzenlediğini, senedin davalının eşine duyulan güven ve şirketin müşterilerine mal gönderilmesi amacıyla müşterilere teminat olarak gösterilmek üzere açık şekilde düzenlendiğini, karşı tarafça açığa atılan imzanın rızaya aykırı şekilde ve kötü niyetle doldurulduğunu, senedin kambiyo senedi vasfında olmadığını, kayıtsız şartsız bir para borcunun içermediğini belirterek davacıların sahte şirket kaşesi kullanılarak tanzim edilen 01.08.2019 vade 19.07.2019 tazmin tarihli ve 100.000 USD bedelli senetten dolayı borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı şirketin senetten dolayı sorumluluğunun bulunduğunu, şirket kaşesinin senede sonradan eklenmediğini, davacı …’in dava dışı …’in eşi …’e danıştığını ve onlardan borç para aldığını, bunun üzerine dava konusu bononun düzenlendiği ve davalıya teslim edildiğini, senede şirket kaşesinin sonradan basılması gibi bir durumun söz konusu olmadığını, …’in davalıya takibe konu bonoyu doldurulmuş olarak verdiğini, hem kendi adına keşideci olarak hem de şirket yetkilisi olduğu için aval olarak imza attığını, senedin verildiği hususunda şahitler huzurunda tutanak tutulduğunu, senet üzerindeki imzaların davacı … ve …’e ait olduğunu, bononun borç verildiği sırada düzenlendiğini ve kambiyo senedi vasfına haiz olduğunu belirterek davanın reddini davacı aleyhine %20 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Taraf delilleri toplanmış, Ankara … Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası örneğinin celbi ile incelenmesinde alacaklı … tarafından borçlular …, … ve … Medikal … Şti hakkında 19.07.2019 tanzim 01.08.2019 vade tarihli 100.000 USD bedelli bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip başlatıldığı görülmüş, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının … soruşturma nolu .. karar nolu soruşturma dosyası örneğinin temini ile dosyanın tetkikinde şikayetçilerin … ve .. Medikal … Şti (… ) tarafından şüpheliler … ve … hakkında şikayetleri nedeniyle hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma açığa imzanın kötüye kullanılması ve nitelikli dolandırıcılık suçlarına ilişkin kovuşturma yapmaya yer olmadığına dair karar verildiği dava konusu edilen bononun keşide tarihi itibariyle …’nin sicil özeti Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğünden temin edilmiş tetkikinde 11.03.2015 tarihinde tecil edilen şirketi 10 yıl süre ile …’in temsil ve ilzama yetkili kılındığı görülmüştür.
Davaya ve takibe esas olan bononun tetkikinde 19.07.2019 düzenleme tarihli 01.08.2019 vadeli 100.000 USD bedelli bononun ön yüzünde …, … isim ve imzaları ile …Medikal Tıbbi Malz. İnş. Dış Tic. Ltd. Şti’nin kaşesi üzerinde imza atılı olduğu lehtarın ise … olduğu anlaşılmıştır.
Davacı yan, dava konusu bononun ön yüzündeki kaşenin sonradan eklendiği, davacı … Çeti’in atmış olduğu iki imzadan birinin üzerine şirket kaşesi basarak davacı şirketin borçlandırıldığı iddiası kapsamında Adli Tıp Kurumuna müzekker yazılarak 19.07.2019 keşide tarihli bono üzerindeki imzanın yaşı ile kaşe mürekkebindeki yazı yaşının tespitinin mümkün olup olmadığı sorulmuş, Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesi cevabi yazısında yazı yaşı (mürekkep yaşı) tayinine yarayan ve halen kullanılagelen bilimsel bir metod bulunmadığının bildirildiği görülmüştür.
TTK.nun 778. maddesi atfı ile bonolarda da uygulanması gereken TTK.nun 680. maddesi uyarınca açık bono düzenlenmesi mümkündür. Tamamen doldurulmamış bono tedavüle çıkarken anlaşmaya aykırı olarak doldurulduğu yazılı belge ile kanıtlanmadığı sürece, bono üzerinde yazılı vade, tanzim gibi tarihler gerçekliğini ve varlığını korur.
Öte yandan, TTK.nun 776/g. maddesi gereğince, takip konusu belgenin kambiyo vasfını taşıması için “senedi tanzim edenin imzasını” ihtiva etmesi zorunludur. Anılan maddede sorumluluk için sadece imzadan söz edilmiş, birden fazla imzanın bulunması koşul olarak kabul edilmemiştir. TTK.nun 778. maddesi atfı ile bonolar hakkında da uygulanması gereken 677. maddesi gereğince şirketin münferiden temsile yetkili temsilcinin şirket adına atmış olduğu imza dışında senet üzerine atmış olduğu imza bizatihi kendisini sorumlu kılar. Yine TTK.nun 778.maddesi atfı ile bonolar hakkında da uygulanması gereken aynı kanunun 701 ve 702. maddeleri gereğince, keşideci imzası dışında bononun ön yüzüne konulan her imza aval şerhi sayılır. Aval için sadece imza yeterli olup, ayrıca ad ve soyadının yazılması gerekli değildir.
Senedin keşideci bölümünde şirket ve şirket temsilcisinin (aynı kişinin) elinden çıkmış iki imzasının bulunması halinde ve imzalayanın şirket temsilcisi olması durumunda imzalardan bir tanesinin şirketi, açığa atılan diğer imzanın da imza sahibinin şahsı adına atılmış olduğunun kabulü zorunludur. Zira, senetteki borçtan sorumlu olmak için keşidecinin tek imzası yeterli olup birden fazla imza atılmasına gerek bulunmamaktadır.
Bu açıklamalar ışığında sorumluluk doğması için keşidecinin atacağı tek imza yeterli olup, bononun ön yüzündeki ikinci imzanın atılması zorunluluğu olmadığından açığa atılan imza aval olarak değerlendirilir.
Somut uyuşmazlıkta takip dayanağı bononun ön yüzünde davacı şirket kaşesi üzerine atılı imza gereğince bononun ön yüzünde imzası bulunan davacılar … ve … dışında davacı şirketinde bonodan dolayı sorumlu olduğu zira …’e ait imzalardan birinin kendi adına, şirket kaşesi üzerine atılı imzanın ise temsil ve ilzama yetkili olduğu davacı şirket adına atılmış olduğunun kabulü gerektiğinden bu yönü ile keşideci lehine aval veren davacı şirketin menfi tespit talebinin yerinde olmadığı mahkememizce kabul edilmiş, bononun sadece imza atılarak açık bono şeklinde düzenlenmesi olanaklı olup bono metninin anlaşmaya aykırı olarak doldurulduğu iddiasının davacı tarafça usulüne uygun yazılı delillerle kanıtlanamadığı, keza bononun teminat amacı ile verildiği iddiasınında mevcut dosya kapsamı uyarınca kanıtlanamamış olduğu davacılar vekilinin delil listesinde açıkça yemin deliline de dayanmadığı anlaşılmakla her üç davacı yönünden kanıtlanamayan menfi tespit talebinin reddine karar vermek gerekmiş, ihtiyati tedbir kararının takip dosyasında uygulanmadığı gözetilerek davalının koşulları oluşmayan tazminat talebinin reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın reddine,
2-08.09.2020 tarihli ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına,
3-Koşulları oluşmadığından davalının tazminat talebinin reddine,
4-Alınması gereken 59,30 TL harcın peşin alınan 9.531,81 TL’dan mahsubu ile bakiye 9.472,51‬ TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
5-6325 sayılı yasanın 18/A maddesi ve Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi gereğince belirlenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
6-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden 45.977,50 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair davacılar vekilinin ve davalı vekilinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren yasal 2 haftalık sürede mahkememize müracaat ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf başvuru yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı.
25/11/2021
Gerekçeli kararın yazıldığı tarih: 13.12.2021

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …