Emsal Mahkeme Kararı Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/579 E. 2022/227 K. 18.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2019/579 Esas – 2022/227
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ANKARA
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2019/579 Esas
KARAR NO : 2022/227
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 12/11/2019
KARAR TARİHİ : 18/03/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 11/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; davacının ticari taksi şoförlüğü yaptığını, 19/04/2016 günü davalı …’ın sevk ve idaresindeki … araç ile karıştığı kazada davacının ağır yaralandığını, davalının kaza nedeniyle yargılandığı ceza mahkemesi dosyasında hükmedilen cezanın kesinleştiğini, kazaya sebebiyet veren aracın davalı sigorta şirketi nezdinde ZMMS sigortası ile sigortalı olduğunu, davacının kaza nedeniyle 4 ay çalışamadığını davacı tarafından dava öncesi arabuluculuğa başvurulduğunu ancak sonuç alınamadığını belirterek 20.000,00 TL sürekli iş göremezlik, 5.000,00 TL geçici iş göremezlik tazminatının kaza tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte 2.000,00 TL bakıcı giderinin kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan tahsiline, 10.000,00 TL manevi tazminatın davalılar … ve …’dan kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı … Sigorta AŞ vekili cevap dilekçesinde özetle; kazanın çift taraflı olduğunu öncelikle kusur oranlarının tespit edilmesi gerektiğini, davacının vergilendirilmiş gelirine göre hesaplama yapılmasını talep ettiklerini, davacının maluliyet oranının Adli Tıp Kurumundan tespit edilerek aktüer hesap yapılması gerektiğini, poliçe kapsamında davalıdan geçici iş göremezlik ve tedavi giderinin talep edilmesinin mümkün olmadığını, faiz talep etmediklerini belirterek davanın reddine hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalılar … ve … vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle zamanaşımı ve husumet yönünden itirazlarının bulunduğunu, dava öncesi davacı tarafından davalı sigorta şirketine usulüne uygun başvuru yapılmadığını bu nedenle dava şartının yerine getirilmediğini, söz konusu kazada davalılara izafe edilecek bir kusur bulunmadığını, kaza tespit tutanağı ve bilirkişi raporları arasında çelişki bulunduğunu, bilirkişi raporunda kendi içerisinde çelişkilerin bulunduğu, bir kısım tespitlerin varsayıma dayalı olduğunu, varsayıma dayalı olarak kusur tespitinin yapılmasının hukuka aykırı olduğunu, bu nedenle bu rapora göre tazminat hesabı yapılmaması gerektiğini, talep edilen manevi tazminatın tazminattan ziyade maddi kazanç elde etmek için talep edildiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.

DELİLLER VE GEREKÇE :
Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığınca düzenlenen 23/10/2020 tarihli raporda özetle; “Davacı …’ün dosyasının incelenmesi, muayene ve değerlendirilmesi sonucunda 19/04/2016 tarihinde gerçekleşen trafik kazasına bağlı hastada meydana gelen humerus kırığı, beyinde kontüzyon ve diğer yaralanmalar dikkate alınarak Özürlülük Ölçütü Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki Yönetmelik ve ekindeki cetveller esas alınmak kaydı ile bedensel özür oranı hesaplandığında 19/04/2016 tarihli trafik kazasına bağlı kişinin beden özür oranının %7 olduğu ve sekel halini aldığı, kaza nedeniyle bakıcı ihtiyaç süresinin bir ay olduğu tıbbi iyileşme süresinin dört aya kadar uzayabileceği” şeklinde görüş bildirmiştir.
Mahkememizce alınan 22/01/2021 tarihli kusur raporunda özetle “davalı … adına kayıtlı, davalı … Sigorta AŞ’ye sigortalı aracın sürücüsü davalı …’ın kavşağa yaklaşırken hızını azaltamayarak seyir hızı ile kavşağa girmesi ve karşı yöne ait şeride girmesinin olayın fiziki oluşumunda etken olduğu, davacı …’ün kavşakta sola dönüş kurallarına uygun olmayan davranışının olayın fiziki oluşumunda etken olduğu” şeklinde görüş bildirmiştir.
Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığınca düzenlenen 12/04/2021 tarihli raporda özetle; “Davacı …’ün dosyasının incelenmesi, muayene ve değerlendirilmesi sonucunda 19/04/2016 tarihinde gerçekleşen trafik kazasına bağlı hastada meydana gelen humerus kırığı, beyinde kontüzyon ve diğer yaralanmalar dikkate alınarak Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Hakkındaki Yönetmelik ve ekindeki cetveller esas alınmak kaydı ile bedensel özür oranı hesaplandığında 19/04/2016 tarihli trafik kazasına bağlı kişinin beden özür oranının %10 olduğu ve sekel halini aldığı, kaza nedeniyle bakıcı ihtiyaç süresinin bir ay olduğu tıbbi iyileşme süresinin dört aya kadar uzayabileceği” şeklinde görüş bildirmiştir.
Ankara Adli Tıp Kurumu Başkanlığından alınan 26/05/2021 tarihli raporda özetle “Davalı sürücü …’ın %100(Yüzde yüz) oranında kusurlu olduğu, Davacı sürücü …’ün kusursuz olduğu” şeklinde görüş bildirmiştir.

Mahkememizce alınan 19/11/2021 tarihli aktüer raporunda özetle “davacının dava konusu olay nedeni ile uğramış olduğu %100 davalı araç sürücüsünün kusuruna denk gelir net maddi tazminatın 5.451,00 TL geçici iş göremezlik zararı, 13.389,37 TL işlemiş aktif dönem zararı, 54.809,77 TL işleyecek aktif dönem zararı, 45.274,25 TL pasif dönem zararı olmak üzere toplam 118.924,39 TL olduğu, hesaplanan maddi tazminatın poliçe limiti kapsamında kaldığı, bakıcı tazminatının 1.647,00 TL olduğu ve davalının sağlık giderleri limitinden bu tazminatın istenebileceği” şeklinde görüş bildirmiştir.
Tarafların itirazı üzerine Mahkememizce alınan 02/02/2022 tarihli aktüer raporunda özetle “davacının olayın oluşumunda kusursuz olduğu, davalı …’ın %100 kusurlu olduğu, davalı araç sürücüsünün kusurlarına denk gelir maddi tazminatın alternatif maluliyet oranlarına göre %10 maluliyete göre; 5.451,00 TL geçici iş göremezlik zararı, 18.493,45 TL işlemiş dönem zararı, 148.966,89 TL işleyecek dönem zararı olmak üzere toplam 172.911,34 TL %7 maluliyet göre; 5.451,00 TL geçici iş göremezlik zararı, 12.945,42 TL işlemiş dönem zararı, 104.276,82 TL işleyecek dönem zararı olmak üzere toplam 122.673,24 TL olarak hesaplandığını, bakıcı tazminatının 1.647,00 TL olduğu ve davalının sağlık giderleri limitinden bu tazminatın istenebileceği” şeklinde görüş bildirmiştir.
Dava trafik kazası nedeniyle tazminat talebine ilişkindir.
Davacı davasında; davacının taksi şoförü olduğunu, kaza tarihi olan 19.04.2016 tarihinde, davalılardan …’ın sahibi olduğu, Alperen Arslan’ın sevk ve idaresinde, davalı … Sigorta tarafından zorunlu mali mesuliyet sigortası ile sigortalı … plakalı aracın davacının şeridine geçerek kazaya neden olduğunu …. Karar sayılı ilamı ile hükmedilen cezanın Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 12. Ceza Dairesi’nin 2018/2232 Esas, 2019/997 Karar sayılı ilamı ile kesinleştiğini beyanla geçici/sürekli iş göremezlik tazminatı için 20.000,00 TL’nin, tedavi bakıcı gideri yönünden 2.000,00 TL’nin tüm davalılardan avans faizi ile, 10.000,00 TL manevi tazminatın ise davalılar Alperen Arslan ve …’dan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, yargılama sırasında manevi tazminat yönünden talebinden feragat etmiş, devamında talebini ıslah ederek 5.451,00 TL geçici, 167.460,34 TL sürekli iş göremezlik tazminatının davalılardan tahsilini talep etmiştir.
Davalı … Sigorta cevabında; kusur oranlarının ve maluliyet oranlarının belirlenmesi gerektiğini, sağlık giderleri ve geçici iş göremezlik tazminatı yönünden sorumlu olmadıklarını,
Davalılar … ve … vekili ise alacağın zamanaşımına uğradığını, tazminattan davalı sigorta şirketinin sorumlu olduğunu bu nedenle husumete itiraz ettiklerini, davalıların kusursuz olduklarını, ceza dosyasında alınan bilirkişi raporu ile kaza tespit tutanağı arasında çelişkiler olduğunu, manevi tazminat yönünden şartları oluşmadığından davanın reddinin gerektiğini savunmuşlardır.
Ankara Şehir Hastanesi’ne müzekkere yazılarak kaza nedeniyle davacının gördüğü tedavilere ilişkin belgeler mahkememizce dosyaya celp edilmiştir.
Kaza tarihinde davalı … adına kayıtlı olan … plakalı aracın davalı sigorta şirketinden hasar dosyası ve poliçe bilgileri istenilmiş, 15.06.2015-2016 tarihleri arasında davalı … Sigorta AŞ tarafından zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi ile sigortalı olduğu, kaza nedeniyle ödeme yapılmadığı anlaşılmıştır.
Ankara 34. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/357 Esas, 2018/252 Karar sayılı dosyası celp edilmiş, sanık davalı …’ın meydana gelen kaza nedeniyle netice olarak 3.000,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, hükmün istinaf edilmesi üzerine hükmolunan adli para cezasının miktarı yönünden hüküm kesin nitelikte olduğundan Ankara 12. Ceza Dairesinin 2018/2232 Esas, 2019/997 Karar sayılı ilamı ile istinaf davasının reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamı alınan bilirkişi raporları bir bütün halinde değerlendirildiğinde; kaza tarihi ola 19.04.2016 tarihinde davalı …’ın maliki olduğu, davalı …’ın sevk ve idaresindeki ve davalı sigorta şirketince zorunlu mali sorumluluk sigortası ile sigortalı olan … plakalı aracın Ankara İli Bilkent İhsan Doğramacı Bulvarı’nda seyir halinde iken davacının sevk idaresindeki 06 T 594 plakalı araca çarpması neticesinde kazanın meydana geldiği anlaşılmıştır. Her ne ceza yargılamasında sanık olarak yargılanan …’ın cezalandırılması yoluna gidilmiş ve kusur izafe edilmiş ise de, ceza yargılaması sırasında alınan 24.06.2016 tarihli raporda davacının tali kusurlu olduğu, Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’nce alınan 25.10.2017 tarihli raporunda sürücü ifadelerine göre değerlendirilerek seçenekli olarak değerlendirilmesi ve de hükmün kesin nitelikte olup deracattan geçerek kesinleşmemesi nedeniyle mahkememizce yeniden kusurun tespiti yönünde bilirkişi incelemesi yoluna gidilmiştir. Mahkememizce alınan 26.05.2021 tarihli Ankara Trafik İhtisas Dairesi Başkanlığı’nın raporundan anlaşılacağı üzere dosyada mevcut kusur raporlarında davacının karşı yola geçtiğine dair tespite rastlanmamış olması nedeniyle davacının meydana gelen kazada kusursuz davalı …’ın ise tam ve asli kusurlu olduğu kabul edilmiştir.
Hacettepe Üniversitesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı Başkanlığı’nın 23.10.2010 tarihli raporundan anlaşılacağı üzere Özürlülük Ölçütü Sınıflandırılması ve Özürlere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki Yönetmelik hükümlerine göre %7 oranında kalıcı maluliyet, 4 aya varan geçici maluliyet ile 1 ay bakıma muhtaç durumda olduğu anlaşılmış olup, maluliyete ilişkin raporun kaza tarihinde yürürlükte olan yönetmelik hükümleri gereğince alınması gerektiğinden bu rapora itibar edilmiştir.
Tazminat hesabında ise hükme esas teşkil eden 02.02.2022 tarihli aktüer bilirkişi raporunda ise davalıların %7 oranında sürekli malul olduğu kabul olunarak TRH 2010 yaşam tablosuna göre yapılan hesaplamada 5.451,00 TL geçici, 117.222,24 TL sürekli iş göremezlik ve tazminatı ile 1.647,00 TL bakıcı tazminatından sorumlu oldukları anlaşılmakla davalılar … ve Ahmet Arslan yönünden kaza tarihi itibariyle, diğer davalı sigorta şirketine yönünden ise başvuru tarihi olan 26.08.2019 tarihinden itibaren 06.09.2019 temerrüt tarihi esas alınarak ve ıslahta istenen faiz başlangıç tarihleri gözetilerek davanın kısmen kabulüne feragat nedeniyle manevi tazminat talebinin reddine davacıya ait aracın ticari taksi olması nedeniyle avans faizi talebi kabul edilerek aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Geçici iş göremezlik tazminatı yönünden davanın 5.451,00 TL üzerinden kabulü ile alacağın 5.000,00 TL’si yönünden davalılar … ve … yönünden 19/04/2016, diğer davalı … Sigorta yönünden ise temerrüt tarihi olan 06/09/2019 tarihinden, bakiye 451,00 TL yönünden ise ıslah tarihi olan 28/02/2022 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalılardan tahsiline,
2-Sürekli iş göremezlik tazminatı yönünden davanın 117.222,24 TL üzerinden kabulü ile alacağın 20.000,00 TL’si yönünden davalılar … ve … yönünden 19/04/2016, diğer davalı … Sigorta yönünden ise temerrüt tarihi olan 06/09/2019 tarihinden, bakiye 97.222,24 TL yönünden ise ıslah tarihi olan 28/02/2022 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan tahsiline
3-Bakıcı gideri tazminatı yönünden davanın 1.647,00 TL üzerinden kısmen kabulü ile davalılar … ve … yönünden 19/04/2016, diğer davalı … Sigorta yönünden ise temerrüt tarihi olan 06/09/2019 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsiline,
4-Manevi tazminat talebi yönünden talebin feragat nedeniyle reddine,
5-Alınması gereken 8.492,32 TL harçtan peşin alınan 126,38 TL, ıslah dilekçesi ile yatırılan 506,00 TL harcın toplamı olan 632,38 TL’nin mahsubu ile bakiye 7.859,94 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye gelir kaydına,
6-6325 sayılı yasanın 18/A maddesi gereği Adalet Bakanlığı tarafından karşılanan ve yargılama giderinden sayılan Arabuluculuk Ücret Tarifesinde belirtilen arabuluculuk ücreti karşılığı olan 1.320,00 TL arabulucu ücretinin kabul ve red oranına göre 938,26 TL’sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen 381,74 TL’sinin de davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
7-Davacı tarafından başlangıçta yatırılan 44,40 TL başvurma harcı, 126,38 TL peşin harç ve 506,00 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 676,78 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
8-Davacı tarafından yapılan 414,10 TL tebligat ve müzekkere gideri, 1.650,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.064,10 TL olan yargılama giderinden davanın kabul ve red oranlarına göre 1.467,17 TL’sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin davacılar üzerinde bırakılmasına,
9-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen miktar yönünden karar tarihindeki AAÜT uyarınca 15.760,42 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
10-Davalılar kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden reddedilen miktar yönünden karar tarihindeki AAÜT uyarınca 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
11-Davalı tarafından sarfedilen yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
12-Sarfedilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran taraflara iadesine,
Dair davacı vekilinin ve e-duruşma sistemi üzerinden davalılar … ve … vekili ile ihbar olunan … Sigorta AŞ vekilinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren yasal 2 haftalık sürede mahkememize müracaat ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf başvuru yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 18/03/2022