Emsal Mahkeme Kararı Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/564 E. 2021/72 K. 03.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/564 Esas
KARAR NO : 2021/72

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/11/2019
KARAR TARİHİ : 03/02/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 01/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;

DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin ortopedik ve tıbbi malzemeler sattığını, cihazların üretimi davalı … ve Rehabilitasyon Ltd. Şti. tarafından yapıldığını, … 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin … Esas … Karar sayılı dosyası ile … Protez Ortez ve Rehabilitasyon Ltd. Şti.’nin ürettiği ve satması için müvekkili şirkete vermiş olduğu bilateral bacak cihaz nedeniyle müvekkiline maddi manevi tazminat davası açıldığını, iş bu davanın taraflarınca … Protez Ortez ve Rehabilitasyon Ltd. Şti.’ne ihbar edildiğini, … Ortopedik Ortez ve Rehabilitasyon Ltd. Şti.’nin kusuru nedeniyle müvekkilinin … 3. Asliye Hukuk Mahkemesi davacısı …’a 67.426,12 TL ödendiğini, bileteral bacak üretimi davalı yan gerçekleştirmekte olup müvekkilinin bu hususta kusuru bulunmadığını, davalı yanın kusuru nedeniyle müvekkili tarafından ödenen miktarın tahsili amacıyla … Müdürlüğünün … Esas sayılı doyası ile takip başlattığını, davacı tarafça icra takibinde belirtilen borç aslına, işlemiş ve işleyecek yasal faiz ile tüm ferilerine itiraz edildiğini, her ne kadar taraflarına tebliğ edilmese de iş bu itiraz sonucu davalı takibi durdurduğunu, haksız itirazın iptali maksadıyla huzurdaki davayı açma mecburiyeti hasıl olduğunu, davalı borçlunun sadece tahsili geciktirmek, borcu ödememek ve icra takibini sürüncemede bırakmak için kötü niyetle takibe itiraz ettiğinin sabit olduğunu, borçlunun haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olan bu itirazının iptaline, takibin devamı ve alacağın likit, borçlu tarafından bilinen bir alacak olması dolayısıyla %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatı talebi ile mahkemeye başvuru zorunluluğu doğduğunu belirterek borçlunun icra takibine karşı yaptığı haksız itirazın iptali ile takibin devamına, %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacıya tarafından … Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyası ile müvekkil aleyhine başlatmış olduğu takibe taraflarınca itiraz edilmesi neticesinde iş bu itirazın iptaline karar verilmesinin talep edildiğini, … Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyasının takip dayanağı … 3. Asliye Hukuk Mahkemesi … Esas … Karar sayılı ilamı olup işbu ilam ile davacı yanın dava dışı hastaya 11.221,72 TL maddi ve 15.000 TL manevi tazminat ödemesine karar verildiğini, davacı yanın iddiasının aksine müvekkili şirketin dava dışı … meydana gelen rahatsızlıkla herhangi bir kusuru bulunmadığını, müvekkili şirket protez ortez sistemleri, karbon ayak sistemleri, bağlantı adaptörleri, adaptör tüpleri, tüp adaptörleri, laminasyon çapaları, protez diz ve kalça eklemleri, astarlar, pin kilit sistemleri, aktif vakuf sistemi, ventiller ve valfer, kozmetik köpükler, çocuklar için protez parçalar, dirsek eklemleri, el örtüleri, üst ekstremite protez parçaları, koşu sistemleri, diz üstü setleri, diz altı setleri, ortez setler tasarımı ve imalatı gibi konularda faaliyet gösteren yerli üretici firma olduğunu, müvekkili şirketin yapmış olduğu bütün üretimlerin kalite belgeleri ile garanti altına alındığı ve standartlara uygun oldukları onaylandığını, davacı yan dava dilekçesinde de ikrar ettiği gibi uygulayıcı firma olduğunu, uygulayıcı firma kendisine başvuran hastaya uygulamakla yükümlü olduğunu, müvekkili şirketin ise alıcılar tarafından kendisinden talep edilen ürünleri üretmek ve bunu uygulayıcı firmaya teslim etmekle yükümlü olduğunu, üretim aşamasında müvekkili üretilen cihazın hastaya ve hastanın reçetesine uygunluğunu denetleyemeyeceğini, hasta ile ilgili ölçüm yapamayacağını, bu hususlar da tamamen uygulayıcı firmanın sorumluğu olduğunu, ancak davacı yan dava dışı hastaya karşı üstlenmiş olduğu bu edimini yerine getirmediğini, dava dışı hastanın her iki taraf için Uzun Bacak İsveç Kilitli bel kemerli (ithal) yürüme cihazı kullanma gerekliği reçete edilmiş fakat davacı yan tarafından bu cihaz yerine yerli üretim cihaz hataya uygulandığını ancak bu hususta hasta bilgilendirilmediğini, davacı yanın yerli üretim yapan müvekkili şirketten ithal cihaz sipariş etmesi mümkün olmadığını, bu durum davacı yanın bilgisi dahilinde olduğunu, bu nedenle dava dışı hastaya takılan cihaz ile ilgili müvekkil şirkete atfedilecek bir kusur bulunmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.

GEREKÇE:
Dava, kesinleşen mahkeme kararı gereği ödenen bedelin rücuen tahsili için yapılan icra takibine vaki itirazın iptali talebine ilişkindir.
Davacı vekili, davalı tarafından üretilip satımı için kendilerine verilen bilateral bacak cihazı nedeniyle … 3. Asliye Hukuk Mahkemesi … sayılı dosyasında aleyhlerine açılan maddi, manevi tazminat davasının davalıya ihbar edildiğini, davalının kusuru nedeniyle dava dışı … ‘a 67.462,12 TL ödeme yapmak durumunda kaldıklarını, rücuen tahsili için yapılan icra takibine itiraz edildiğini ileri sürerek eldeki davayı açmıştır. Davalı vekili; kendilerinin yerli üretim yapan firma olduklarını, davacının Uygulayıcı firma olup, kendisine baş vuran hastaya reçete ve sağlık kurulu raporlarına uygun cihaz için ölçümleri yaparak sipariş verip, bunu hastaya uygulamakla yükümlü olduğununu, kendilerinin sipariş verilen ürünün hastaya ve reçetesine uygunluğunu denetleyemediğini, kusurun davacıda olduğunu, dava dışı hastaya Her iki taraf için uzun bacak İsveç Kilitli Bel kemerli (ithal) yürüme cihazı kullanması gerektiği reçete edilmiş olmasına rağmen davalıdan yerli üretim yürüme cihazı temin edildiğini ve hastanın bu konuda bilgilendirilmediğini, ayrıca SGK dan ihtal ürün ücretinin tahsil edildiğini, şirket kalite belgelerinin mevcut olduğunu savunarak davanın reddini dilemiştir. … Müdürlüğünün … sayılı dosyası celp edilmiş;… 3. Asliye Hukuk Mahkemesi … sayılı dosyasındaki karar ve 1.8.2018 tarihli protokol uyarınca ödenen bedelin rücuen tahsili için 67.426,12 TL asıl alacak için takip yapıldığı, davalının borca ve takibe itiraz ettiği görülmüştür. … 3. Asliye Hukuk Mahkemesi … sayılı dosyasındaki karar , bilirkişi raporları, ödemeye ilişkin banka dekontu,davalıya ait sertifika ve belge örnekleri celp edilmiş, … 3. Asliye hukuk Mahkemesinin… sayılı kesinleşen kararından hastanın düşerek yaralanması nedeniyle davanın açıldığı, davacının hastayı bilgilendirmeden reçete edilen ithal ürün yerine yerli üretim yürüme cihazı uyguladığı , SGK dan ithal yürüme cihazı ücreti tahsil ederek hizmet kusurunda bulunduğu kabul edilmiş; davacı şirketçe ilgili davada cihazı kullanımda gerekli güvenlik önlemlerinin alınmadığı iddiasında bulunulmuş ise de ; bunun ispatlanamdığı ve davacının yaralanmasında tam kusurunun olduğuna dayanılarak maddi tazminatın tümden, manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne karar verildiği görülmüştür. Mahkememizce yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucunda ; İthal yürüme cihazının kullanım kolaylığı ve hafifliği nedeniyle tercih edildiği,düşmenin kullanılan cihazdan kaynaklanıp kaynaklanmadığına ilişkin olarak cihazın tetkik edilemediği, dosyaya davalı tarafça sunulan sertifikaların kullanılan cihazın yeterliliğini göstermeyeceği,mevcut durumda yerli üretim ile ithal üretim farkından hasarın oluştuğu söylenemezse de ithal bacak yürüme cihazını hastaya sunmanın davacı firmanın sorumluluğunda olduğuna ilişkin görüş bildirilmiştir.Davacı vekilince;protezin kendilerine iade edilmediğini, kullanan şahısta olduğu ,ondan temin edilmesi konusunda bildirimde bulunulmuş, ancak ilgili şahsın vefat ettiği görülmüştür. Davacı tarafından süresi içinde böyle bir delile dayanılmadığı gibi; Asliye Hukuk mahkemesinde cihazın ayıplı olduğu değil davacının kullanma kusurundan dolayı düştüğü ileri sürülmüş ancak bu iddiası da ispatlanamamıştır. İlgili protezin üretim kusurunun bulunduğuna ilişkin dayanak kararda herhangibir iddia ve tespit de bulunmamaktadır. Davacının ilgili şahsı bildirmeyerek reçete edilen ithal üretim cihazı yerine yerli üretim yürüme cihazı temin ederek SGK dan ithal üretim cihazı bedeli tahsil ettiği, davalı tarafından üretilen cihazın ayıplı olduğunu ispat yükünün davacıda olduğu, bunun da ispatlanamadığı gözetilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur

HÜKÜM:
Davacının reçete edilip hastaya uygun görülen ithal üretim cihaz yerine yerli üretim cihazını verdiği kesinleşen mahkeme kararı ile ilgili şahsı bilgilendirmeyerek SGK’dan ithal yürüme cihazı ücreti tahsil ettiği, ayrıca kesinleşen davada düşme nedeni ile oluşan zararda ilgili şahsın kullanım kusuru olduğunun ileri sürüldüğü cihazın ayıplı olduğuna ilişkin iddianın olmadığı gibi cihaz ayıbının ispatlanamadığı gözetilerek açılan davanın reddine,
Alınması gereken 59,30 TL harcın peşin alınan 1.151,47 TL harçtan düşümü ile fazla kalan 1.092,17 TL harcın davacıya iadesine,
Davacı tarafından yatırılan 103,70 TL harcın üzerinde bırakılmasına,
6325 sayılı yasanın 18/A maddesi gereği Adalet Bakanlığı tarafından karşılanan ve yargılama giderinden sayılan Arabuluculuk Ücret Tarifesinde belirtilen iki taraf için iki saatlik ücret tutarı karşılığı olan 1.320,00-TL arabulucu ücretinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davalı taraf kendisini vekille temsil ettiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesince belirlenen 9.565,40 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan masrafların üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafından yapılan masraf olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
Davacı tarafın avansının iadesine,
Dosya kesinleştiğinde icra dosyasının iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta süre içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu usulen tefhim kılındı. 03/02/2021

Katip …

Hakim …