Emsal Mahkeme Kararı Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/562 E. 2021/211 K. 24.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ANKARA
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/89 Esas
KARAR NO : 2021/142

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/10/2020
KARAR TARİHİ : 01/03/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 28/03/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili …Asliye Hukuk Mahkemesine sunmuş olduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı firma tarafından kasko sigortası ile sigorta edilmiş olan ….plakalı aracı kendi iş yerinde yıkamak için teslim aldığını, yıkama sırasında park manevrası yapılırken aracın duvara çarparak hasarlandığını, aracın o tarihteki sahibi olan dava dışı Yeşim Arslan’ın durumdan haberdar edildiğini ve trafik polisini olay yerine çağırarak aracın kaza tutanağının tutturulduğunu ve davalı … firmasına hasarın ihbar edildiğini, eksperin aracın hasarını tespit ederken 31.712,29-TL hasar tespiti yaptığını, yapılan hasar tespitine göre davalı … firmasının aracı perte ayırmaya karar verdiğini ve durumdan haber olan müvekkilinin araçtaki hasarın 31.712,29 TL olamayacağını ifade etmesine rağmen davalının bu hasarın tamamını müvekkiline rücu edeceği inancı ile müvekkilinin sözlü beyanına itibar etmediğini, bu durum karşısında davalı … firması tarafından büyük zarara uğratılacağını düşünen müvekkilinin davaya konu hasarlı aracı sahibi olan dava dışı …’dan hasarlı hali ile 71.000,00-TL bedelle satın aldığını, böylece davalının ödeme yapması ve müvekkiline zararı rücu etmesi yolunu kapattığını, davalının hasar bedeli ödemediği gibi sigortalısına da hiçbir ödeme yapmadığını, davalının ödeme yapmamasına rağmen ağır hasar kaydının tramer’e işlendiğini, ancak araçta ağır hasar olmadığını, araçtaki hasarın 9.521,57-TL olabileceğini hesap edildiğini, aracı hasarlı hali satamayan müvekkilinin 2.250,00 TL airbag tamiri ve montaj işçiliği ile 1.000,00 TL kaporta boya işçilik olmak üzere toplam 3.250,00 TL’ye aracın onarımını yaptırdığını, piyasada 70.000,00 – 79.000,00 TL arasında satış fiyatı olan aracın ağır hasar kaydı nedeniyle tamir edildikten sonra 40.000,00 TL’ye alıcı bulup satabildiğini, müvekkilinin 71.000,00 TL’ye aldığı araca 3.250,00 TL hasar onarım masrafı yaptığını ve 74.250,00 TL’ye mal ettikten sonra normal bir hasar kaydı ile 65-70 bin TL’ye satabilecekken 40.000,00 TL’ye satabildiğini ve zararının tahminen 30.000,00 TL’nin üzerinde olduğunu, davalı firmanın haksız eylemi nedeniyle müvekkilinin zarara uğradığını belirterek fazlaya ilişkin haklarının saklı kalmak kaydıyla, davalı firmanın haksız eylemi ile sebep olduğu zarar nedeniyle belirsiz alacak davası olarak şimdilik 100,00-TL’nin davalıdan alınarak müvekkiline dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya dava dilekçesi tebliğ edilmiş, cevap vermediği anlaşılmıştır.
Dava, dava dışı şahsa ait araçla davacının tek taraflı kazası nedeniyle, aracın dava dışı şahıstan satın alınması ve araca yapılan onarım masrafı sonrası davalının eylemi nedeniyle zarara uğranıldığı iddiası ile tazminat istemine ilişkindir.
…Asliye Hukuk Mahkemesi 05/10/2020 tarih … Karar sayılı görevsizlik ilamı üzerine dosya mahkememiz esas sayısına kaydedilmiştir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4/1. maddesinde sayılan davalar ve bazı özel kanunlarda belirlenmiş olan davalar, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olması halinde ticari nitelikte sayılan işlerden kaynaklanan davalar (nispi ticari davalar) ile yalnızca bir tarafın ticari işletmesini ilgilendiren havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davalar (üçüncü grup ticari davalar) ticari dava olarak kabul edilmektedir ve bu davalara bakma görevi Asliye Ticaret Mahkemelerindedir.
Her ne kadar asliye hukuk mahkemesi tarafından davacının davaya konu aracı olaydan sonra alması nedeniyle sigortalıya halef olacağı ve aradaki ilişkinin tüketici ilişkisi olarak değerlendirilebileceği düşünülse de davacının davalı … ile arasında sigorta poliçesi sözleşmesi tanzim edilmediği, daha önceki malik ile davalı arasında sigortacılık hizmetine ilişkin sözleşme bulunduğu davacının sigorta ilişkisi dışında davalının araca dair yaptığı sigortacılık faaliyeti kapsamındaki hasar kaydına ilişkin talepte bulunduğu anlaşılmış, bu hal ile uyuşmazlığın tüketici mahkemesinin görev kapsamı dışında bulunduğu değerlendirilerek tüketici mahkemesinin görevsiz, görevli mahkemenin de Asliye Ticaret Mahkemesi olduğu yönünde karar verilmiş ise de, davaya konu olayın tetkikinde davacı ile davalı arasında herhangi bir sigorta sözleşmesinin bulunmadığı sigorta sözleşmesi bulunmaması nedeniyle olayın sigorta hukukundan kaynaklanmadığı, halef olma durumunun olayda söz konusu olmadığı, aksine genel mahkemelerin görevine girecek şekilde haksız fiilden kaynaklandığı açıktır.
Taraflar arasındaki dava konusu işin ticari işletme ile ilgili olmaması ve Ticaret mahkemelerinin görev alanına giren konuya ilişkin de olmaması karşısında mahkememizin görevli olmadığı anlaşılmıştır. Davanın ticari dava olmaması nedeniyle Ankara 14. Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğunun kabulü ile mahkememizin görevsizliğine dair karşı görevsizlik kararı vermek gerekmiş ve neticede aşağıdaki şekli ile hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1-Mahkememizin görevsizliği nedeniye dava dilekçesinin HMK 114/1-c,115/2 maddeleri uyarınca göreve ilişkin dava şartı yokluğundan usulden reddine,
2-HMK 20 maddesi uyarınca kararın kesinleşmesini müteakip yasal 2 haftalık sürede talep edilmesi halinde dosyanın görevli ANKARA 14. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE gönderilmesine,
3-Mahkememizce verilen görevsizlik kararının istinaf edilmeksizin kesinleşmesi halinde Ankara 14. Asliye Hukuk Mahkemesi ile mahkememiz arasında olumsuz görev uyuşmazlığı çıkmış olacağından görevli mahkemenin tayini yönünde dosyanın resen Ankara Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesine gönderilmesine,
4-HMK 331/2 maddesi uyarınca yargılama giderlerinin görevli mahkemece hüküm altına alınmasına,
5-Süresinde dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi talep edilmediği takdirde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verilerek yargılama giderlerinin hüküm altına alınmasına,
6-Gerekçeli karar tebliği sayılmamak ve yasal süreleri etkilememek kaydıyla HMK 27/2-a maddesi kapsamında hüküm özünün derhal davacı yana bildirilmesine,
Dair dosya üzerinde yapılan inceleme ile, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren yasal 2 haftalık sürede mahkememize müracaat ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf başvuru yolu açık olmak üzere verilen karar verildi. 01/03/2021
Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı
Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.