Emsal Mahkeme Kararı Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/559 E. 2021/428 K. 08.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARARIDIR

ESAS NO : 2019/559 Esas
KARAR NO : 2021/428

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 04/11/2019
KARAR TARİHİ : 08/07/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Taraflar arasında iki adet satım sözleşmesine imzalandığını, tüm bu sözleşmelerin konusunun Enerji Nakil Hattı Direklerinin satış ve tesliminin davalı şirket tarafından gerçekleştirilmesi ve buna karşılık olarak da sözleşmede yer alan bedelin davacı şirket tarafından davalı tarafa ödenmesi olduğunu, tadil sözleşmesi ile birlikte, A sözleşmesinde yer alan 3498,80 tonluk teslim miktarı 3696,31 tona, B sözleşmesinde yer alan 3207,70 tonluk teslim miktarı ise 3388,63 tona çıkarıldığını, nitekim tadil sözleşmesinde yer alan nihai miktarlar uyarınca 9.593.010 USD tutarındaki satış bedeli taraflar arasında sözleşemelere uygun olarak davacı şirket tarafından davalı şirkete ödendiğini, tarafların 09.07.2011 tarihli tadil sözleşmesi ile nihai ürün miktarı ve ödenecek tutarı belirlemesinden sonra davalı şirket tarafından sözleşme konusu ürünlerin sevkiyatı gerçekleştirildiğini. davacının yurtdışı menşeili olması sebebiyle sözleşmeye konu ürünler hem Türkiye Cumhuriyeti Gümrüğünde hem de Azerbaycan Devleti Gümrüğünde ayrı ayrı ölçüme tabi tutulduğunu, yapılan ölçümler neticesinde davalı şirketin gönderdiği ürünlerin ağırlığı ile taraflar arasında imzalanan tadil sözleşmesinde belirtilen ağırlık arasında sözleşmeye aykırılık teşkil eden ciddi farklılıklar bulunduğunu, buna göre Türkiye Cumhuriyeti Gümrüğünde yapılan ölçümde davalının B sözleşmesi kapsamında toplam 132.13 ton eksik ürün gönderildiğinin tespit edildiğini, eksik gönderilen 132.13 ton ürünün toplam değeri ise 132.13 ton x 1354 USD olmak üzere toplam 178.904,02 USD olduğunu, Azerbaycan Gümrüğü nezdinde yapılan ölçümlerde davalı tarafından gönderilen ürünlerin tadil anlaşması ile nihai olarak belirlenen miktarlardan 254,4 Ton daha az olduğunun anlaşıldığını, Azerbaycan Gümrük ölçümlerine göre eksik gönderilen 254,4 ton ürünün toplam değeri ise 254,4 ton x 1354 USD olmak üzere toplam 344.457,60 USD olduğunu, buna karşılık davalı tarafça sözleşme ile miktarı açıkça kararlaştırılan ürünlerin sözleşmeye aykırı bir biçimde eksik gönderilmesi itibariyle davacı fazla ödediği tutarı davalıdan talep edebileceği konusunda bir tereddüt bulunmadığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik taraflar arasındaki satım sözleşmesi kapsamında davalının sözleşmeye aykırı olarak davacıya eksik ürün teslim etmesinden kaynaklanan 178.904,02 USD (Amerikan Doları) alacağın temerrüt tarihi olan 28.12.2018 tarihinden itibaren devlet bankalarının dolar cinsinden dövize uyguladıkları 1 yıllık mevduata dair en yüksek faiz oranı uygulanmak suretiyle fiili ödeme tarihindeki efektif satış kuru üzerinden davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Her ne kadar dava dilekçesinde taraflar arasındaki 2 adet sözleşme ve 1 ek sözleşme satış sözleşmesi olarak tanımlanmakta ise de dava konusu sözleşmeler satış değil eser sözleşmesi olduğunu, davalı şirket tarafından icra edilen ticari faaliyet, (mağazada sergilenen, katalogdan seçilen, vb.) hazır bir ürünün alıcıya satılarak teslim edilmesi olmadığını, davalı şirket müşterileri tarafından direğin kullanılacağı ülkedeki yetkili kurumlar tarafından belirlenen standartlar enerji nakil hattının geçeceği arazi, taşıyacağı enerji yükü, rüzgar, buz ve deprem yükü gibi özellikler dikkate alınarak (direğin tipi, boyu, eni, konsol sayısı, uzunluğu, ayak boyu, vb.) verilen siparişe göre (her bir sipariş için ayrı ayrı) dizayn ederek imalat kartlarını hazırlamakta bu siparişe uygun (çelik, köşebent, vb.) hammaddeyi tedarik etmekte ve imalatı yaparak müşterisine teslim etmekte olduğunu, bu proses hazır bir ürünün satışına ilişkin olmadığını tamamen yeni bir ürün meydana getirmek üzerine kurulu olduğundan eser niteliğinde olduğunu, diğer yandan imalatı yapılan direklere ilişkin projeler davacı … tarafından davalı şirkete verildiğini ve bu projelere göre imalat yapıldığını, davacı ile davalı şirket arasında imzalanan sözleşmeler kapsamında imal edilen direkler, Türkiye’de bulunmayan ülkemizdeki enerji nakil hatlarında kullanılmayan standart olarak üretimi yapılmayan özel direkler olduğunu, taraflar arasında imzalanan 2 sözleşme kapsamında davalı şirket tarafından imal edilerek davacıya teslim edilecek direk adetleri 220 adet ⊓330-2 tipi, 98 adet ⊓330-2+5 tipi, 205 adet ⊓330-2 tipi ve 87 adet ⊓330-2+5 tipi direk olarak kararlaştırıldığını, direkler kararlaştırılan tam sayıda teslim edilmiş olduğunu, direklerin ağırlığı niceliğe değil direğin niteliğine ilişkin bir husus olduğunu, davacı tarafından ileri sürülen talepler zamanaşımına uğradığını, davacı yasada düzenlenen muayene ve ihbar yükümlülüklerini yerine getirmemiş olduğundan eseri kabul etmediğini, davalı şirket tarafından bu 610 adet direğin tamamı davacı tarafından verilen projeye uygun şekilde eksiksiz olarak davacıya teslim edilmiş ve davacı tarafından hiç bir itiraz ileri sürülmeksizin tamamı teslim alınarak sözleşme kapsamında atıf yapılan enerji nakil hattı projesinde kullanıldığını, davanın tarafları açısından ise sabit ve geçerli ölçüm istasyonu Şara kantarı olduğunu, nitekim davacı şirket, Şara kantarında yapılan tartı işlemlerine katılma gereği bile görmediğini, burada ortaya çıkan değerlere itiraz etmediğini, davacının sonradan eksik ağırlıktan bahisle bedel iadesi talep etmesi tamamen kötü niyetli olduğunu, tacir sıfatına sahip olan davacı şirket direkler kendisine teslim edildikten sonra da yetkili bir makamdan direklerin ağırlığını tespit ettirmediğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Taraf delilleri toplanmış tüm dosya kapsamı üzerinde elektrik mühendisi, inşaat mühendisi ve nitelikli hesaplamalar uzmanı bilirkişilerden oluşan heyet tarafından yapılan inceleme sonucu düzenlenen rapor ve bu rapora yönelik beyan ve itirazları incelenmesi bakımından düzenlenen ek raporda özetle; ” Taraflar arasında 19.04.2016 tarihinde iki sözleşme akdedildiğini, her iki sözleşmede belirlenen sözleşme bedellerinin direk sayısına göre değil, direk ağırlığına göre kararlaştırılmış olduğu gibi nihai bedelin teslimat sırasındaki ağırlığa göre belirlenmesinin ön görüldüğü, sözleşmenin 2.2 maddesinde teslimat yeri olarak gösterilen İskenderun İsdemir Gümrük Müdürlüğünde yapılan tartımın esas olarak alınması gerekeceğinin değerlendirildiği, resmi gümrük görevlilerce yapılan tespitlerin aksi kanıtlanıncaya kadar geçerli olduğu, davalının davacıya A sözleşmesi kapsamında 165.371,60 USD, B sözleşmesi kapsamında 149.117 USD olmak üzere toplam 314.488,60 USD fazla fatura keşide edilerek tahsil edilmiş olduğunun anlaşıldığı, enerji nakil hattı direklerinin kullanılacağı ülke standartları ve projelerine göre imal edilmekte olup dava konusu direklerin ülkemizde kullanılmayan genelde Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti döneminden beri Azerbaycan’da mevcut 220 kv gerilimlere uygun şekilde özel olarak imal edilen demir direkler olduğu, davaya konu direklerin imalatında kullanılacak malzemelerin dava dışı firma tarafından davalıya fatura karşılığı verildiği, direklerin dava dışı firma tarafından imal edildiğine galvanizlendiğine dair bir belge bulunmadığı, bu nedenle sözleşmeleri açık bir şekilde imalatı ve sonrasında teslimatı ön görmesine bağlı olarak sözleşmelerin eser sözleşmesi niteliğinde olduğu, davalı tarafından keşide edilen fatura bedellerinin ödendiği konusunda uyuşmazlık bulunmadığı, toplam 314.488,60 USD fazla fatura keşide edilerek tahsil edilmiş olduğu, İskenderun Gümrük Müdürlüğü belgelerine göre direklerin sözleşmenin 2.2 maddesi uyarınca İskenderun limanında yapılan son teslimatın 04.12.2011 tarihinde yapıldığı nazara alındığında davalının zaman aşımı itirazının yerinde olduğu, taraflar arasındaki sözleşmenin konusunun düzenlendiği 2.2 maddesinde “işbu sözleşme konusu ve prensibi üretici tarafından işbu tabloda gösterilen miktar üzere aşağıdaki listede yazılan EVX destekleri üretimi galvanizlenmesi ve ambalajlanması ve incoterms teslimat koşulları ve İskenderun limanında fob uyarınca müşteriye teslimini içermektedir” denilmek suretiyle EVX desteklerinin üretimini de içerdiğinin görüldüğü, keza sözleşmede üretici olarak anılan davalı firmanın sözleşmenin 5. maddesi hükmü ile dava konusu emtiayı yeni olarak üretmeyi taahhüt etmekte olduğunu, sözleşmenin ağırlıklı ediminin üretim olduğunu, keza 4.2.6 maddesinde “üretici üretim kusurları nedeniyle 1 yıl garanti temin etmelidir” hükmü ile davalı yanın asli edimini üretim olarak kararlaştırıldığının anlaşıldığı” ifade edilmiştir.
Dava: yanlar arasındaki eser sözleşmeleri kapsamında eksik ifa iddiasına dayalı alacak talebine ilişkindir.
Davalı yanın cevap dilekçesinde süresi içerisinde yapılan zamanaşımı defi kapsamında değerlendirme yapılması gerekmiştir.
Davacı ile davalı arasında 19.04.2011 tarihinde iki ayrı sözleşme ve 09.07.2011 tarihli tadil sözleşmesi imzalanarak toplam 610 adet enerji hattı demir direğin davalı tarafından imalatı ile davalıya teslimi hususunda anlaşmaya varıldığı sözleşmelerde bedelin direk ağırlığı esasına göre birim fiyat olarak kararlaştırıldığı, davacı tarafça enerji nakit hattı direkleri ağırlıklarının sözleşmede kararlaştırılan ağırlıkta olmadığı, davalının eksik ifada bulunduğu iddia edilmiş olup öncelikle sözleşmelerin niteliğinin ne olduğu hususu belirlenmelidir.
Yapılan bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen rapor ve ek rapor içeriğinde belirtildiği üzere sözleşmelerin 2.2 maddesinde sözleşme konusu “EVX destekleri üretimi galvanizlenmesi …” şeklinde belirtilerek davacının sözleşmelerde üretici olarak anıldığı, sözleşmelerin 5. maddesinde üreticinin teçhiz edilecek tüm malları yeni olarak üretmeyi taahhüt ettiği, 4.2.6 maddede ise üretim kusurları nedeniyle 1 yıl garanti süresinin ön görüldüğü anlaşılmakla davalı yanın asli ediminin üretim olarak ön görülmesi karşısında ve keza söz konusu direklerin Türkiye’de kullanılmayan Azerbaycan’da mevcut 220 kv gerilimlere uygun şekilde özel olarak imal edilen demir direkler olduğu bilirkişilerce ifade edildiğinden taraflar arasında düzenlenen her iki sözleşmenin eser sözleşme niteliğinde olduğu mahkememizce kabul edilmiştir.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 147/6 maddesi uyarınca eksik işler nedeniyle açılacak dava 5 yıllık zaman aşımı süresine tabii olup bu zaman aşımı süresi sözleşmeni ifa ile sonuçlandığı tarihten itibaren başlayacaktır. Sözleşmelerin 2.2 maddesi kapsamında İsdemir Gümrük Müdürlüğü belgelerine göre İskenderun limanında son teslimatın 04.12.2011 tarihinde yapılmış olduğu tespit edilmekle işbu davanın açıldığı 04.11.2019 tarihi itibariyle 5 yıllık zaman aşımı süresinin geçmiş olduğu, zaman aşımı süresinin durması ve kesilmesini gerektiren bir halin varlığı da ileri sürülmediğinden davalı yanın süresinde yapılan zaman aşımı def’inin kabulü ile davanın zaman aşımı nedeniyle reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalının zaman aşımı def’inin kabulü ile davanın zaman aşımı nedeniyle reddine,
2-Alınması gereken 59,30 TL harcın peşin alınan 17,384,27 TL’dan mahsubu ile bakiye 17.324,97 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-6325 sayılı yasanın 18/A maddesi ve Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi gereğince belirlenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden 68.374,88 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan 44,00 TL tebligat giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren yasal 2 haftalık sürede mahkememize müracaat ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf başvuru yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 08/07/2021
Gerekçeli kararın yazıldığı tarih: 14.07.2021

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …