Emsal Mahkeme Kararı Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/502 E. 2022/293 K. 05.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/525 Esas
KARAR NO : 2022/251

DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/10/2019
KARAR TARİHİ : 23/03/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 19/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;

DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirket ile müvekkili şirket arasında 08.11.2017 tarihli 5 yıl süreli akaryakıt bayilik sözleşmesi, 17.10.2017 tarihli LPG bayilik sözleşmesi ve eklerine istinaden müvekkil şirketin bayii sıfatı ile ürün satım hakkına haiz olduğunu, sunduğu taahhütname kapsamında yıllık asgari mal satın alma taahhüdünde limiti dahilinde davalı şirket lehine müşterek ve müteselsil şahsen kefil olduğunu, söz konusu bayilik sözleşmeleri gereğince üzerine düşün tüm sorumluluklarını eksiksiz yerine getiren müvekkili şirketin davalının edim ve taahhütlerini yerine getireceği inancıyla davalının istasyonuna ariyet sözleşmesi çerçevesinde kanopili kurumsal kimlik uygulaması yaptığını, otomasyon kurulumu gerçekleştirdiğini ve LPG tesisatı kurduğunu, davalı yanın 10.12.2018 tarihinden sonra müvekkil şirketten mal alımında bulunduğunu ve akaryakıt istasyonunu terk ettiğini, bayilik ilişkisinin müvekkil şirket tarafından bahsedilen şartlar altında daha fazla devam ettirilmesi mümkün olmadığından akdedilen bayilik sözleşmeleri ve bu sözleşmelere bağlı olarak akdedilen işletme sözleşmesi ve diğer tüm ekleri haklı nedenlerle feshedildiğini, bayilik sözleşmeleri ve bu sözleşmenin ayrılmaz bir parçası niteliğinde olan taahhütnameler ile davalı şirket her yıl kendi içerisinde değerlendirilmek kaydıyla yıllık asgari 2000 ton beyaz ürün, motorin ve benzin, 40 ton LPG satın alma taahhüdünde bulunduğunu ve her iki ürün için de bu taahhütlerin altında kalması halinde eksik aldığı beher ton için ödeme tarihinden TCMB Döviz Satış Kuru üzerinden olmak üzere beyaz ürünler için 150,00 USD Amerikan Doları karşılığı Türk Lirası müvekkil şirket uğradığı kâr kaybını ödemeyi kabul ve taahhüt ettiğini, yapılan hesaplama davacı vekili olarak taraflarından yapılmakta olduğunu ve yaklaşık değerleri verdiğinden borçlanılan kesin ve net meblağ bilirkişi incelemesi neticesinde açıklığa kavuşacağını belirterek müvekkili şirketin taraflar arasındaki cari hesap ilişkisinden ve ariyet sözleşmesinden doğan alacak ve sair talep hakları ile dava tarihinden sonraki hakları başta olmak üzere fazlaya ilişkin ve ileriye dönek her türlü yasal hakkı saklı kalmak kaydıyla ve dahi yanlışlıkla müstesna olmak üzere, bayilik sözleşmeleri ve satış taahhütlerine istinaden kar mahrumiyeti ve cezai şart alacağının şimdilik 10.000 TL’sinin ….yevmiye numaralı ihtarnamesinin davalı tarafa tebliğ tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı şirketten ve kefalet limiti dahilinde …’ten müştereken ve müteselsilen tazminine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalılara usulüne uygun tebligat yapılmasına rağmen davaya cevap vermemişlerdir.
GEREKÇE:
Dava; Bayilik sözleşmesi ve taahhütnamelerin ihlali nedeniyle alacağın tahsili talebine ilişkindir.
Davacı vekili ;davalı şirket ile 8.11.2017 tarihli 5 yıl süreli Bayilik sözleşmesi ile 17.10.2017 tarihli otogaz LPG bayilik sözleşmesi ile aynı tarihli taahhütnamelerin düzenlendiğini, davalı şahsın müşterek ve müteselsil kefil olduğunu, mal alımında düzensizlik ve alımların yeterli seviyede olmaması üzerine 4.6.2018 tarihinde seçimlik hakkı kullanması aksi taktirde boş olarak teslimine yönelik ihtarnamenin gönderildiğini, ancak davalı şirketin herhangibir ifada bulunmayıp 10.12.2018 tarihi sonrası için mal alımı yapmadığını, bunun üzerine sözleşmelerin haklı nedenle fesh edildiğini ileri sürerek kar mahrumiyeti ve cezai şartın tahsili için eldeki davayı açmıştır. Davalılar cevap vermemiştir. İlgili sözleşmeler, Taahhütnameler, kefaletname ve ihtarnameler celp edilmiş, davacı defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Davacı 4.6.2017 tarihli ihtarnamesi ile 30.6.2017 tarihi itibari ile sözleşmeyi fesh ettiğini bildirmiş ise de 7.12.2018 tarihine kadar mal almaya devam ettiği, bu nedenle 5.7.2019 tarihli ihtarname ile haklı nedenle fesh ettiğinin kabulünün gerekeceği, cezai şart ve kar mahrumiyetine ilişkin hesaplamaların yapıldığı, davacı vekilinin fazlaya ilişkin talep hakkını saklı tutarak mevcut dava değeri üzerinden karar verilmesini talep ettiği gözetilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
Davanın kabulüne, 10.000 TL’nin 09.07.2019 tarihinden avans faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline,
Alınması gereken 683,10 TL harçtan peşin alınan 170,78 TL harcın düşümü ile eksik kalan 512,32 TL harcın davalılardan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından yatırılan toplam 215,18 TL harcın davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
6325 sayılı yasanın 18/A maddesi gereği Adalet Bakanlığı tarafından karşılanan ve yargılama giderinden sayılan Arabuluculuk Ücret Tarifesinde belirtilen iki taraf için iki saatlik ücret tutarı karşılığı olan 1.320,00-TL arabulucu ücretinin davalılardan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacı taraf kendisini vekille temsil ettiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesince belirlenen 5.100,00 TL maktu vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan toplam 2.760,10 TL yargılama giderinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
Talep halinde artan avansın iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalıların yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta süre içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu usulen tefhim kılındı. 23/03/2022

Katip …

Hakim …