Emsal Mahkeme Kararı Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/397 E. 2021/136 K. 26.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ANKARA
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2019/397 Esas
KARAR NO : 2021/136

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/08/2019
KARAR TARİHİ : 26/02/2021
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … Mobilya … Ltd Şti’nin yaptığı ticaret karşılığında davalıya dava konusu … Bankası … şubesine ait 05/06/2017 keşide tarihli 3519825 nolu çeki verdiğini, davacının söz konusu çekin üzerine “avalindir” notu düşüp imzaladığını, davalı tarafından çekin bedelinin ödenmediği iddiası ile … Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile 07/08/2017 tarihinde takip başlatıldığını, yapılan icra takibinin 41.995,86 TL asıl alacak, 5.650,00 TL karşılıksız çek tazminatı, 440,00 TL ihtiyati haciz vekalet ücreti ve 88,70 TL ihtiyati haciz gideri olmak üzere toplam 48.174,56 TL olduğunu, söz konusu çek karşılığı yapılan kısmi ödemelerin tam olarak tenkis edilmeden icra takibi yapıldığından dava açıldığını, takipten önce, 15/06/2017 tarihinde, davalı şirkete çek bedeline mahsuben havale yoluyla 15.000,00 TL, yine çek bedeline mahsuben 05/06/2017 tarihinde 9.950,00 TL’si kredi kartından ve 10.000,00 TL’si elden olmak üzere 19.950,00 TL ödeme yapıldığını, davalı şirketin 15.000,00 TL ve 10.000,00 TL lik ödemeleri ticari defterine işlemiş olmasına rağmen 9.950,00 TL’lik kredi kartından yapılan ödemeyi hesaplarına işlemediğini, çek üzerinde yazılı avalin geçersiz olduğunu, 56.500,00 TL bedelli çekin 34.950,00 TL’lik kısmının icra takibinden önce ödendiğini, banka tarafından da 1.410,00 TL ödendiğinden toplam 36.360,00 TL’sinin ödendiğini, geriye ödenmeyen asıl alacak tutarının ise 20.140,00 TL olduğunu, karşılıksız çek tazminatının ödenmeyen kısmın %10’u olduğuna göre çek tazminatı olarak (20.140,00 TL*%10=) 2.014,00 TL olması gerektiğini, bu nedenle (5.650,00 TL-2.014,00 TL=) 3.636,00 TL fazla talep edildiğini, buna göre olması gereken takip tutarının 20.140,00 TL ödenmeyen çek bedeli (asıl alacak ), 2.014,00 TL çek tazminatı (karşılıksız kalan kısmın %10’u), 440,00 TL ihtiyati haciz vekalet ücreti ve 88,70 TL ihtiyati haciz gideri olmak üzere toplam icra takip tutarının 22.682,70 TL olması gerekirken (48.174,56TL-22.682,70 TL =) 25.491,86 TL fazla talep edildiğini belirterek davacının 25.491,86 TL borçlu olmadığının tespitine ve davalının kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı şirkete dava dilekçesi 05/09/2019 tarihinde tebliğ edilmiş, davalı vekili 19/09/2019 tarihinde süresi içerisinde sunduğu dilekçesi ile süre uzatım talebinde bulunmuş ve mahkememizce davalıya yasal 2 haftalık süreden itibaren 2 hafta ek süre verilmesine dair karar verilmiş ve böylece davalı yanın cevap süresinin son gününün 03/10/2019 olmasına karşın cevap dilekçesinin 09/10/2019 tarihinde sunulmuş olması karşısında, cevap dilekçesinin yasal süreden sonra sunulması ve davacı vekilinin de muvafakat etmemesi karşısında davalı münkir addedilmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE; Deliller toplanmış, dava müstenidi … Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyası celp edilmekle incelenmesinde; alacaklı … Mühendislik … Ltd. Şti. tarafından borçlular … Mobilya San. Tic. A.Ş. ve … aleyhine 41.995,86 TL asıl alacak, 5.650,00 TL %10 karşılıksız çek tazminatı, 440,00 TL ihtiyati haciz vekalet ücreti ve 88,70 TL ihtiyati haciz gideri olmak üzere toplam 48.174,56 TL’nin tahsili yönünde kambiyo senetlerine özgü takip yapıldığı, takip dayanağı olarak … Bankası …/Ankara Şubesine ait 05/06/2017 keşide tarihli 56.500,00 TL miktarlı, 3519825 nolu, keşideci … Mobilya San. Tic. Ltd. Şti.’te ait, aval olarak …’in imzasının bulunduğu çekin gösterildiği, 07/08/2017 tarihinde … Ticaret Mahkemesi … D.İş – K. sayılı ihtiyati haciz kararının alınarak uygulanmış olduğu görülmüştür.
….Bankası …/Ankara Şubesine yazılan müzekkereye …. nolu lehdarı … Müh. Plastik San. ve Tic. Ltd. Şti., keşidecisi … Mobilya San. ve Tic. Ltd. Şti. olan çekin 05/06/2017 tarihinde ibraz edildiği, çeke ilişkin herhangi bir ödeme yapılmadığı, çeke ilişkin banka yasal yükümlülük bedelinin ödenmediği şeklinde cevap verilmiş ve ibraz anındaki çek görüntüsünde davacı …’in avalimdir şeklinde çeki avalist olarak imzaladığı, çek bedelinin 56.500,00 TL olduğu görülmüştür.
Davalı yanın ticari defter, kayıt ve belgeleri üzerinde mali müşavir bilirkişi tarafından inceleme yapılarak rapor düzenlenmesi yönünde yazılan talimat uyarınca İstanbul Anadolu … Ticaret Mahkemesi’nin …. Talimat sayılı dosyası kapsamında düzenlenen bilirkişi raporunda özetle; davalının 2016 ve 2017 yıllarına ait defterlerinin incelendiği, defterlerin usulüne uygun tutulduğu, hesapların incelendiği, 20/01/2017 tarihinde 80406 belge no ile 05/06/2017 vad. Çek/3519825 açıklama ile 56.500,00 TL alacak kaydının bulunduğu, yine 02/06/2017 tarihinde 96546 belge no ile … Pos Hs/KK3519816 çeke ist. açıklaması ile 9.500,00 TL, 05/06/2017 tarihinde 96664 belge no ile … Pos Hs/KK3519825 çeke ist. açıklaması ile (9.950,00 TL + 50,00 TL) 10.000,00 TL, 15/06/2017 tarihinde 98267 belge no ile İş Bankası Ümraniye Hav./3519825 çeke açıklaması ile 15.000,00 TL alacak kaydedildiği ve 19/06/2017 tarihinde ise 98032 belge no ile 05.06.2017 vad. karşılıksız çek/3519825 açıklaması ile 56.500,00 TL borç kaydedildiği, davalının dava dışı şirketten takip tarihi itibari ile içeriğinde takip dayanağı da yapılan 05/06/2017 vade tarihli 3519825 nolu 56.500,00 TL tutarlı karşılıksız çekin de dahil olduğu açık cari hesap bakiyesinden kaynaklı olarak 41.757,24 TL alacağı bulunduğu, davalı şirketin dava dışı şirket ile davacı avalistten takip dayanağı çeke ilişkin takip tarihi itibari ile talep konusu yapabileceği asıl alacağının 56.500,00 TL – 25.000,00 TL = 31.500,00 TL olabileceği, çek dışındaki cari hesap alacağının dava konusu olmadığı, çek tazminatı ile ihtiyati haciz vekalet ücreti ve ihtiyati haciz giderleri yönünden değerlendirmenin mahkeme takdirinde olduğu şeklinde kanaat bildirilmiştir.
Talimat raporunun ardından mevcut ise davacının defterleri ile dava dışı keşideci … Mobilya … Ltd. Şti.’ye ait defterlerin incelenmesi yönünde inceleme gün ve saati tayin edilmiş, dava dışı şirketin defterleri sunulmuş olmakla mali müşavir bilirkişi tarafından düzenlenen raporda ise; dava dışı … Mobilya … Ltd. Şti.’nin 2017 yılı defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, takip konusu çek mukabilinde takip tarihinden önce … Mob. Ltd. Şti.’nin defter kayıtlarına açıklama olarak geçirdikleri üzere 05/06/2017 tarihinde 9.950,00 + 50,00 TL = 10.000,00 TL kredi kartı ile, 15/06/2017 tarihinde 15.000,00 TL banka havalesi ile olmak üzere toplam 25.000,00 TL ödemiş oldukları, takip tarihinden sonra çek mukabili başka ödeme yapılmadığı, 02/06/2017 tarihinde 691 nolu yevmiye kaydına alınan 9.450,00 TL + 50,00 TL = 9.500,00 TL kredi kartı ile yapılan ödemenin defter kayıt ve açıklamalarında ve dosyaya sunulan talimat yazılarında 3519816 nolu çek mukabili ödenmiş olduğu, dava konusu çek karşılığı olmadığı, takip tarihi ile ödenmemiş çek bedelinin ise 56.500,00 TL – 25.000,00 TL = 31.500,00 TL olduğu şeklinde kanaat bildirilmiştir.
Dava açılmazdan evvel dava şartı kapsamında arabuluculuğa başvurulduğu, tarafların görüşmelere katıldığı ancak anlaşılamaması üzerine anlaşmazlık son tutanağının düzenlenerek son tutanak aslının dosya kapsamında sunulduğu görülmüştür.
Dava, icra takibine konu çek nedeniyle kısmen borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkin menfi tespit davasıdır.
Tüm dosya kapsamı, deliller ve bilirkişi raporları birlikte değerlendirildiğinde; dava müstenidi … Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasından kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takibe konu …Bankası …/Ankara Şubesine ait 3519825 nolu, 56.600,00 TL miktarlı, lehdarı … Müh. Plastik San. ve Tic. Ltd. Şti., keşidecisi … Mobilya San. ve Tic. Ltd. Şti. keşide tarihi 05/06/2017 olan ve aynı tarihte bankaya ibraz edildiği bildirilen, davacının aval olarak imzaladığı çekin ibraz tarihinde karşılığının bulunmaması nedeniyle karşılıksızdır işlemine tabi tutulduğu, çeke ilişkin herhangi bir ödeme yapılmadığı ve çeke ilişkin banka yasal yükümlülük bedelinin de ödenmediği, davalı tarafından 07/08/2017 tarihinde … Ticaret Mahkemesi … D.İş – K. sayılı ihtiyati haciz kararı uyarınca da kambiyo senetlerine özgü icra takibine konu edildiği ve davacı aval verenin ise dava dışı keşideci … Mobilya … Ltd. Şti. tarafından davalıya haricen yapılan ödemelerin davalı tarafından başlatılan takibe konu çek bakiyesinden mahsup edilmediği iddiası ile kısmen borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkin eldeki davayı açtığı anlaşılmıştır.
Aval, 6102 sayılı TTK’nın 700-702. maddelerinde düzenlenen ve kambiyo senetleri hukukuna özgü, kambiyo taahhüdünün kısmen veya tamamen ödenmesini teminat altına alan bir kurumdur. Bir aval ancak kambiyo senedinin ön veya arka yüzüne yazılabilir. Avalin bir kısım şartları olmakla, maddi şartları aval veren kişinin ehliyetli ve aval yoluyla teminat altına alınacak kambiyo taahhüdüne dayanan bir borcun olması; şekli şartları ise kambiyo senedi üzerine yazılması, avalimdir, aval içindir anlamına gelen aval beyanını ve aval verenin imzası ile kimin lehine aval verildiğini belirtir ifadeyi içermesidir. TTK m. 701/4 uyarınca kimin için aval verildiğinin aval beyanında açık olmaması durumunda ise, aval keşideci lehine verilmiş sayılacaktır. Bu açıklamalar ışığında eldeki dosya incelendiğinde aval veren davacının avalinin geçersizliğine yönelik iddialarının dinlemeyeceği ve avalin geçerli olduğu sonucuna varılmakla, aval verenin lehine aval verdiği kişinin borcunu teminat altına alması nedeniyle lehine aval vermiş olduğu keşideci tarafından davalıya çeke mahsuben yapılan ödemeler nispetinde davacının borçlu olmadığının tespitine yönelik iddiaları bakımından ise araştırma yapılması gerektiği mahkememizce kabul edilmiştir. Nitekim lehine aval verenle hamil arasında kambiyo ilişkisine ait olup ödeme durumu aval verenin temin ettiği rizikoyu ödeme nispetinde ortadan kaldırmakta ve eldeki davada da aval veren tarafından bu durum ileri sürülmektedir.
Aval verenin senet alacaklısına karşı borcu, kambiyo senedinin ödenmesi, TTK m. 730’da düzenlenen durumlardan birinin gerçekleşmesi sebebiyle başvuru hakkının düşmesi, kambiyo senedinin zayi olması halinde iptali ve kambiyo senedinden doğan talep haklarının zamanaşımına uğraması halinde sona ermektedir (Arslan, Firdevs, ”Kambiyo Senetlerinde Aval”, İstanbul Aydın Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, C.6, S.1, 2020, s.130). Alınan bilirkişi raporları ile de ortaya konulduğu üzere çekin keşide tarihi olan 05/06/2017 tarihinde bankaya ibrazında çekin karşılığının bulunmadığı ve karşılıksızdır işlemine tabi tutulduğu, her iki taraf defterinde de kayıtlı olduğu üzere takibe konu 3519825 nolu çeke istinaden 05/06/2017 tarihinde 9.950,00 TL + 50,00 TL = 10.000,00 TL kredi kartı ve 15/06/2017 tarihinde de 15.000,00 TL banka havalesi ile olmak üzere toplam 25.000,00 TL ödeme yapıldığı, yapılan ödemenin çeke istinaden yapıldığının kayıtlı olması karşısında bu çeke yönelik yapıldığının kabulü gerektiği, icra takibinin 07/08/2017 tarihinde başlatılması karşısında takipten önce yapılan ödemelerin takibe konu çek bedelinden mahsubu gerektiği kanaatine varılmakla takibe konu çek miktarı olan 56.500,00 TL’den yapılan 25.000,00 TL miktarlı ödemenin düşülmemesi nedeni ile çek bakımından 31.500,00 TL’nin asıl alacak olarak icra takibine konulması gerekirken 41.995,86 TL asıl alacak üzerinden takibin başlatıldığı hususu gözetilerek 41.995,86 TL – 31.500,00 TL = 10.495,86 TL yönünden davacının davalıya borçlu olmadığının tespiti ile davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir. Her ne kadar davacı yan bilirkişi raporlarında yapılan 9.500,00 TL miktarlı ödemenin dikkate alınmadığı, gelinen noktada taraflar arasındaki tek ihtilafın bu miktar üzerinden kaynaklandığı iddialarında bulunmuş ise ide raporlarda da belirtildiği üzere 02/06/2017 tarihinde yapılan 9.450,00 TL + 50,00 TL = 9.500,00 TL kredi kartı ödemesi dava konusu olan 3519825 nolu çeke yönelik yapılmayıp, dava konusu olmayan 3519816 çeke yönelik olarak yapıldığından eldeki davada dikkate alınması mümkün olmadığından davacının bu yöndeki iddialarına itibar edilmemiştir.
Yüzde onluk çek cezasının meydana gelebilmesi için süresi içinde bankaya ibraz edilen çekin karşılıksız çıkması yeterli olup, bu andan itibaren hamil çekin karşılıksız kalan kısmının yüzde onunu düzenleyenden talep edebilir. Sonradan düzenleyen tarafından çek bedelinin tamamının veya bir kısmının ödenmesi, hamilin çek cezasını talep etme hakkını ortadan kaldırmaz, nitekim çek cezası niteliği itibariyle cezai şart niteliğinde olmadığı için hamilin yapılan ödemeyi çekincesiz kabul etmesi, onun çek cezasını talep etme hakkının miktarında bir azalma meydana getirmez (Yıldırım, Ali Haydar, ”Çek Cezası (TTK 783/3)”, Dokuz Eylül Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, C.16, Özel Sayı, 2014, (Basım Yılı: 2015) Prof. Dr. Hakan PEKCANITEZ’e Armağan, s.3486). Takibe konu asıl alacak dışındaki iddialar bakımından mahkememizce yapılan incelemede ise, yapılan anlatımlar nispetinde karşılıksız işleminin uygulandığı tarihten sonra ve fakat icra takibinin başlatıldığı tarihten önce yapılan kısmi ödemelerin yüzde onluk çek cezasının istenebilirliğini etkilemeyeceği açıktır. Yine Yargıtay bir kararında ”(..) ibraz tarihinde çek’in karşılığı muhatap banka nezdinde bulunmadığından bilahare ödeme yapıldığından TTK.nun 695 (yeni TTK 783). madde hükmü gereği muhatap nezdinde karşılığı bulunmadan bir çek keşide eden kimse çekin kapatılmayan miktarının %5’ini ödemekle mükellef olacağından alacaklının çek tazminatı ve komisyon ücreti açısından çek bedelinin tamamı üzerinden bu meblağları talep etmesinde bir usulsüzlük yoktur. Aksine düşüncelerle anılan fer’ilerin takibe konu miktar üzerinden hesaplanması gerekeceğine ilişkin merci kararının bozulması gerekmiştir. (…)” (Y.12. HD., T.20.05.1998, E.1998/5220, K.1998/5677 ilamı) demek sureti ile de çek tazminatının tamamının istenebileceğini karar altına almış olduğundan, davacının bu yöndeki sair iddia ve talepleri de yerinde görülmemiştir. İhtiyati haciz talebinin de şartlarının oluştuğunun kabulü ile buna yönelik vekalet ücreti ve yargılama giderinin de takibe konu edilmesinde bir usulsüzlük olmadığından, nihayetinde davanın kısmen kabulü ile davacının … Müdürlüğü … esas sayılı takip dosyasında davalıya asıl alacak yönünden 10.495,86 TL borçlu olmadığının tespitine, fazlaya ilişkin talebin reddine ve şartları oluşmadığından da kötü niyet tazminatı taleplerinin reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kısmen kabulü ile davacının … Müdürlüğü … esas sayılı takip dosyasında davalıya asıl alacak yönünden 10.495,86 TL borçlu olmadığının tespitine,
2-Fazlaya ilişkin talebin reddine,
3-Kötü niyet tazminatı taleplerinin reddine,
4-Alınması gereken 716,98 TL harçtan peşin alınan 435,34 TL’nin mahsubu ile bakiye 281,64 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
5-6325 sayılı yasanın 18/A maddesi gereği Adalet Bakanlığı tarafından karşılanan ve yargılama giderinden sayılan Arabuluculuk Ücret Tarifesinde belirtilen arabuluculuk ücreti karşılığı olan 1.320,00-TL arabulucu ücretinin; 543,58 TL’sinin davalıdan ve 776,42 TL’sinin ise davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
6-Davacı tarafından başlangıçta yatırılan 44,40 TL başvurma harcı, 435,34 TL peşin harç olmak üzere toplam 479,74 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan 216,08 TL tebligat ve müzekkere gideri, 1.250,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.466,08 TL yargılama giderinden davanın kabul ve red oranlarına göre 603,74 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiyenin davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihindeki AAÜT uyarınca 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden reddedilen miktar yönünden karar tarihindeki AAÜT uyarınca 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
10-Davalı tarafından sarfedilen yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
11-Sarfedilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran taraflara iadesine,
Dair davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren yasal 2 haftalık sürede mahkememize müracaat ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf başvuru yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 26/02/2021

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.