Emsal Mahkeme Kararı Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/376 E. 2021/71 K. 04.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARARIDIR

ESAS NO : 2019/376 Esas
KARAR NO : 2021/71

DAVA : Kayıt Kabul
DAVA TARİHİ : 19/01/2009
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 20/02/2009
KARAR TARİHİ : 04/02/2021
Mahkememizde görülmekte olan kayıt kabul ve alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı idare tarafından ihale olunan “İstanbul -Bahçeşehir Toplu Konut Alanı VII. Bölge Arsa Satışı Karşılığı Gelir Paylaşımı İnşaat İşi” nin …Noterliğinin 13.4.2007 tarih ve … yevmiye no ile onaylı Devir sözleşmesi ile 22.12.2006 tarihli Mutabakat Metni I ve 22.3.2007 tarihli Mutabakat Metni II hükümleri çerçevesinde davalı firma yükleminde kaldığım, ilk sözleşme tarihinin 27.3.2006 tarihi olup 6.4.2006 tarihinde yer teslimi yapıldığını, iş bitim tarihinin ise 22.9.2008 olarak tespit edildiğini; davalının süresi içerisinde gerekli imalatları sözleşme şartlarına uygun olarak yerine getirmediğini, 28.3.2008 tarihinde inşaatın ilerleme yüzdesinin onaylı iş programına göre % 77,69 olması gerekirken fiziki ilerlemenin % 2,25 olduğunu, iş programına göre yaklaşık % 75,44 oranında geri kalındığının tespiti üzerine …Noterliği vasıtasıyla 3.4.2008 tarih ve … yevmiye nolu ihtarname keşide edilerek işin bitirilmesine yönelik gerekli tedbirlerin alınmasının ihtar edildiğini; ancak yapılan şantiye kontrolleri sonucunda davalı firmanın işin bitirilmesine yönelik gerekli önlemleri almadığını, işi tam kapasite çalışır hale getirecek sayıda personel, araç-gereç ve malzeme bulundurmadığının tespit edildiğini, inşaat seviyesinde ilerleme kaydedilmediğini; devir sözleşmesinin 28. maddesinin (a) bendi uyarınca işin 12.5.2008 tarih ve 2327 sayılı Başkanlık Olur’u ile feshedildiğini; fesih nedeniyle teminatların nakde çevrilerek irat kaydedildiğini, fesih aşamasına kadar yüklenicinin yapmış olduğu konut satışları üzerinden Satış Toplam Geliri (…) hesabında 7.613.136,- YTL gelir elde edildiğini ve bu hesaptan sözleşmenin 4. maddesi gereği idare payı gelir tutarı (İPGT) olarak 6.284.105,28 YTL’nin idare hesaplarına aktarıldığını; ayrıca sözleşmenin 4. maddesi ve mutabakat metinleri gereği 368.740,60 YTL ÜFE farkı, 179.090,- YTL gecikme cezası ve 776.662,- YTL erteleme faizi olmak üzere toplam 1.324.492,60 YTL’nin satış toplam gelir hesabından tahsil edilerek idare hesaplarına gelir kaydedildiğini; ancak sözleşmenin feshedilmiş olması nedeniyle, konut satışları üzerinden Satış Toplam Gelir Hesabında toplanan 7.613.136,- YTL’nin ilgili konut alıcılarına iadesi gerektiğini, bu tutarın içinde sözleşmenin 4. maddesi ve mutabakat metinleri gereği yüklenici tarafından ödenmesi gerekirken ödenmemiş olması nedeniyle Satış Toplam Gelir Hesabından tahsil olunan toplam 1.324.492,60 YTL olmak üzere ÜFE farkı, gecikme cezası ve erteleme faizinin de bulunması ve anılan kalemlerin idare geliri olması nedeniyle 18.8.2008 tarihli Olur çerçevesinde idareye Satış Toplam Gelir Hesabından mahsup suretiyle gelir kaydı yapılan toplam 1.324.492,60 YTL nin konut iadelerinde kullanıldığını ve yüklenici davalı firma adına borç kaydı yapıldığını belirterek firma adına borç kaydı yapılan 368.740,60 YTL ÜFE farkı, 179.090,- YTL gecikme cezası, 776.662,- YTL erteleme faizi olmak üzere toplam 1.324.492,60 YTL idare alacağının, şimdilik 20.000 YTL Üfe farkı, 10.000 YTL gecikme cezası, 20.000 YTL erteleme faizi olmak üzere 50.000 YTL nin ticari reeskont faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının erteleme faizi, üfe farkı ve gecikme cezası taleplerinde haklı olduğu düşünülse dahi talep edilen alacakların müspet zarar kapsamında olduğunu, sözleşmenin feshedilmesi” halinde müspet zarar kalemlerinin talep edilemeyeceğini; davacı idarenin VII. Bölge konut yapımı işini başlangıçta dava dışı … Grup İnş.San. ve Tic.A.Ş + … İnş.San. ve Tic. A.Ş + … “Ortak Girişimi” ne ihale ettiğini, dava dilekçesinde 27.3.2006 olarak belirtilen sözleşmenin davacı ile ortak girişim arasında imzalandığını, esasında …Noterliğinin 26.04.2006 tarih, … yevmiye nolu sözleşmesi olduğunu; dava dışı ortak girişimin 1 yıldan fazla süre geçmesine rağmen proje, inşaat ruhsatı, şantiye personeli ve ekipmanı konusunda en ufak bir girişimde bulunmadığını, hiçbir imalat yapmadığını; ortak girişimin sözleşmenin 26. maddesine istinaden işin devri hususunda müvekkili ile anlaştığını, davacı …’nin de devre muvafakat etmesini müteakip müvekkili ile davacı idare arasında …Noterliğinin 13.4.2007 tarihli, … yevmiye nolu “arsa satışı karşılığı gelir paylaşımı” sözleşmesi (önceki sözleşme üzerine imzalar atılmak suretiyle) akdedildiğini; sözleşmeyi müteakip 3.276.000 YTL. tutarındaki kesin teminat mektubunu verdiğini, 9.8.2007 tarihinde inşaat ruhsatlarını aldığını; davacının, inşaat süresini hesaplarken ortak girişimle yaptıkları ilk sözleşmenin imza tarihini esas aldığını, oysa müvekkilinin işi devraldığı tarihe kadar 382 gün geçmiş olduğunu, davacının bu süre zarfında ortak girişimin hiçbir imalat yapmadığını bildiğini, bu nedenle ilk sözleşme tarihinden itibaren sürenin başlatılamayacağını, sözleşme süresi 1350 gün olan bir sözleşmede 382 günlük sürenin önemli bir yer tuttuğunu, bu durumda sözleşme süresinin müvekkili ile sözleşme imzalandığı 13.4.2007 tarihinden başlatılarak hesaplanması gerektiğini, bu tarih baz alındığında sürenin son gününün 23.12.2010 tarihine tekabül ettiğini; ortak girişimle yapılan ilk sözleşmeye göre yer teslim tarihi olan 6.4.2006 tarihinden başlayarak hesap yapıldığında daha sürenin 22.9.2008 olmayıp, 16.12.2009 olduğunu, davacının sözleşmeyi süresinden önce feshettiğini, feshin haksız olduğunu; mutabakat Metni I ve Mutabakat metni IFnin önceki ortak girişimle imza edildiğini, bu metinlerle ödemelerin 180 gün ertelendiğini, 372 gün hiçbir imalat yapmayan ilk yükleniciye müeyyide uygulanmak yerine ödeme sürelerinin uzatıldığını; Mutabakat metni II ile sözleşmenin 19/1 maddesinin tadil edilerek yapım ruhsatlarının 27.9.2007 tarihine kadar alınacağı kararlaştırılmasına rağmen, müvekkili tarafından daha önce 9.8.2007 tarihinde alındığını; sözleşme tarihi olan 13.4.2007 tarihinde muvafakat metinlerinin müvekkilinden saklandığını; davacı idarenin dayandığı iş programının müvekkili tarafından düzenlenmediğini, müvekkilinin imzasını taşımadığından müvekkilini bağlamadığını, bu durumda iş” ilerleme yüzdesinin ilk sözleşmeye ve müvekkilinin imzasını taşımayan iş programına göre belirlenmesinin mümkün olmadığını; davacı idarenin süre hesabında yaptığı hatalı yaklaşım nedeniyle hesap ettiği üfe farkı, gecikme cezası ve erteleme faizi taleplerinin yerinde olmadığını; sözleşmenin 4. maddesine göre ilk ödemenin sözleşme tarihinden itibaren 270. günde, ikinci ödemenin ise 450. günde yapılacağını, müvekkili ile yapılan sözleşmenin 13.4.2007 t. olması nedeniyle ilk ödemenin 8.1.2008 tarihinde, ikinci ödemenin ise 6.7.2008 tarihinde olması gerektiğini; davalı tarafından ödemelerin 21.9.2007 ve 17.3.2008 tarihlerinde (idarece … hesabından kesinti yapılmak suretiyle) yapıldığını, bu durumda ödemelerde gecikme olmadığını, davacının üfe farkı, gecikme cezası ve erteleme faizi istemekte haklı olmadığını, davacının … hesaplarından toplam 7.270.752,38 YTL para tahsil ettiğini, bu paranın’776.665,08 YTL sinin faiz, 269.687,30 YTL sinin ÜFE farkı, toplamının ise 1.046.352,38 YTL olduğunu, bu durumda davacının ödeme gününden evvel yaptığı kesintilerde … hesabından faiz ve üfe farkı kesintileri yaptığını, bu kesintilerini dava dilekçesinde yazmadığını; sözleşmenin 3. ve 7. maddelerine göre, elde edilecek gelirin % 38’inin idare, % 62’sinin müvekkili arasında paylaşılacağını, davacının beyanına göre … hesabında 7.613.136,- YTL para toplandığını, yapılan imalat 6.103.515,60 YTL olmasına rağmen satış gelirinden elde edilen paradan müvekkiline hiçbir ödeme yapılmadığını, aksamaya kendisinin sebep olduğunu; davacının sözleşmenin 4. maddesinin gecikme cezası ile ilgili bölümünü gerekçe göstererek 3.276.000,- YTL’lik teminat mektubunun 730.000 YTL Tik kısmını nakde çevirerek hesabına aktardığını, müvekkilinin 730.000 YTL’lik 29.11.2007 tarihli teminat mektubu vererek teminat eksiğini giderdiğini, davacının gecikme cezasına karşılık teminat mektubundan tahsil ettiği 730.000 YTL’nin dava dilekçesinde yer almadığını, 21.9.2007 ve 17.3.2008 tarihli ödemelerdeki faiz ve ÜFE kesinti kesintilerinin toplamı olan 1.046.352,38 YTL ile teminattan nakde dönüştürülen 730.000 YTL toplandığında, davacının faiz, üfe ve gecikme faizi adı altında tahsil ettiği rakamın 1.776.352.38 YTL olduğunu; oysa davacının 1.324.492.60 YTL alacaktan bahsettiğini, kaldı ki davacının kestiği toplam 1.776.352.38 YTL’nin de haksız olduğunu; bununla birlikte müvekkiline … hesabından hiçbir ödeme yapılmadığını, 6.103.515,60 YTL imalat bedelinden de bir kuruş dahi ödenmediğini, davacının haksız feshini müteakip 3.276.000 YTL’lik teminat mektubunu da haksız ve dayanaksız olarak irat kaydettiğini; davalı şirketin imzasını taşımayan ilk yüklenici ile davacı idare arasında imzalanan mutabakat metinlerine dayanarak erteleme faiz talep edilmesinin dayanağının bulunmadığını; dava dilekçesinde mevcut olduğu ileri sürülen üfe farkı, gecikme cezası ve erteleme faizinin hesap şeklinin açıklanmadığını; ödemelerin süresinden önce yapılmış olması nedeniyle sözleşmenin 4. maddesine göre üfe farkı talebinin haksız olduğunu; temerrüt söz konusu olmadığından, müvekkilinin erteleme faizinden sorumlu tutulmasının mümkün olmadığı belirtilerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
BİRLEŞEN DAVA: Birleşen … Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı davada davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … Endüstrisi İnş.ve Elekt. San. Ltd Şti. tarafından T.C. Başbakanlık … aleyhine ….sayılı dosya ile Ankara … Asliye Ticaret Mahkemesinde açılan ve huzurdaki dava ile birleştirilmesine karar verilen davada, Sayın Davalı vekili 20.2.2009 tarihli dava dilekçesinde özetle; Davalı …’nin İstanbul Bahçeşehir Toplu Konut Alanı VII. Bölge Konutlarının yapımını dava dışı … Grup İnş.San.ve Tic.A.Ş + … İnş.San. ve Tic. A.Ş. + …Ortak Girişimine ihale ettiğini ve taraflar arasında …Noterliğinin 26.4.2006 tarihli, … yevmiye nolu “Arsa satışı karşılığı gelir paylaşımı” sözleşmeleri imzalandığını; işi yüklenen ortak girişimin her iki bölgede hiçbir imalat yapmadığını, tarafların devir konusunda anlaştıklarını, davalı …’nin her iki bölge inşaatları için 13.4.2007 tarihinde devre muvafakat ettiğini; davacı şirket ile idare arasında (önceki ortak girişim ile imzalanan sözleşmeler üzerine imzalar atılmak suretiyle) VII. ve VIII. Bölge inşaatları ile ilgili olarak …Noterliğinin 13.4.2007 tarih ve … ve …yevmiye nolu “Arsa satışı karşılığı gelir paylaşımı” sözleşmeleri akdedildiğini; davacı şirketin VII. Bölge taahhüdü için … Bankasının 3.276.000 YTL’lik, VIII. Bölge için aynı bankanın 6.860.000 YTL lik olmak üzere toplam 10.136.000 YTL değerindeki kesin teminat mektuplarını idareye verdiğini; işin yapımı devam ederken VII. Bölge için verilen teminatın 730.000 YTL’lik kısmının idarece irat kaydedildiğini, eksilen kısım için aynı bankanın 730.000 YTL’lik teminat mektubu vererek teminat açığım kapattığını; VII. Bölgenin inşaat ruhsatlarının 9.8.2007 tarihinde alınarak bir kısım imalatın gerçekleştirildiğini, davalı idarenin, gerek teslim süresini gerek idare payı toplam gelir ödemelerini ve gerekse işin ilerleme yüzdesini, ilk yüklenici ile yapılan sözleşmeleri ve iş programlarını baz alarak hesapladığını, VII. Bölge ile ilgili sözleşmeyi iş ilerleme yüzdesinin yeterli olmadığından bahisle 14.5.2008 tarihli yazı ile, VIII. Bölge ile ilgili sözleşmeyi de idare payı taksitinin aksatılmasını gerekçe göstererek 28.2.2008 tarihli yazı ile feshettiğini, kesin teminat mektuplarını gelir kaydettiğini, ayrıca her iki bölgede müvekkili tarafından yapılan imalat bedellerinden hiçbir şekilde ödeme yapmadığını; davalı idarenin müvekkili şirketle olan ilişkisinde sözleşme sürelerinin 13.4.2007 tarihinden başlatılarak hesaplanması gerektiğini; sözleşmelerin 6. maddesine göre inşaatın bitirilme süresinin yer tesliminden itibaren 1350 gün olduğunu, müvekkiline yer teslimi yapılmamış olmakla birlikte 13.4.2007 tarihi baz alındığında dahi sürenin son gününün 23.12.2010 tarihine tekabül ettiğini; bu nedenle davalının sözleşmeleri süresinden önce ve haksız feshettiğini; davalı idarenin VII. Bölge ile ilgili sözleşmeyi ilk yüklenicinin hazırladığı iş programını dikkate almak suretiyle iş ilerleme yüzdesinin geri olduğunu ileri sürerek feshettiğini, oysa iş programının müvekkili tarafından imzalanmadığını, bu iş programına dayanarak sözleşmeyi feshetmesinin haksız olduğunu, davalının VIII. Bölge ile ilgili sözleşmeyi ise idare payı 1. taksitinin zamanında ödenmediğini iddia ederek feshettiğini, bu işlemi de ilk yapılan sözleşme ve ödeme tarihlerini dikkate alarak yaptığını; oysa 13.4.2007 tarihli sözleşmenin 4. maddesinin son fıkrası ve sözleşme eki Zeyilname-1’e göre yapım ruhsatının alımı konusunda süre uzatımı yapılması halinde idare payı toplam geliri ödeme tarihlerinin de aynı süre kadar uzayacağının yazılı olduğunu, bu durumda ilk taksit gününün taraflarca mutabakat metni III’e göre belirlenen yapım ruhsatının alım tarihi olan 25.3.2008 tarihine kadar uzamasının sözleşme ve zeyilname hükmü gereği olduğunu, idarenin kararlaştırılan ödeme gününün gelmesini beklemeden sözleşmeyi haksız olarak feshettiğini, VII.Bölge için verilen 3.276.000 YTL’lik teminat mektubunun 730.000 YTL’lik kısmının idarece irat kaydedilmesi sonucu eksilen bu kısım için yine 730.000 YTL’lik teminat mektubu verildiğini ve teminatın yeniden tamamlandığını, sözleşmenin feshi ile birlikte tamamlanan teminatın da irat kaydedildiğini, böylece toplam 4.006.000 YTL’nin irat kaydedildiğini; VIII.Bölge için verilen 6.860.000 YTL’lik kesin teminat mektubunun da irat kaydedildiğini, Her iki bölge için yapılan sözleşmelerin haksız feshedildiğini, bu nedenle teminat mektuplarının irat kaydının da haksız olduğunu; VII. Bölge için müvekkili tarafından yapılan imalat değerinin davalı idare tarafından sözleşmenin feshini müteakip “Durum Tespit Tutanağı” yaparak harcanan miktarın 6.103.515,60 YTL olarak tespit edildiğini; VII. Bölgede müvekkilinin daha sonra havuz ve fıtness center olarak kullanılmak üzere satış ofisi inşa ettiğini, örnek daire, proje, yol, hafriyat ve sair çalışmalar yaptığını, bunlar için 4.000.000 YTL nin üzerinde masraf yaptığını, davalının durum tespit_tutanağmı müvekkiline tebliğ etmediğini belirterek, VII. Bölge ile ilgili olarak haksız gelir kaydedilen 4.006.000 YTL teminat mektubu alacağından şimdilik 50.000,-YTL nin, -VIII. Bölge ile ilgili olarak haksız gelir kaydedilen 6.860.000 YTL teminat mektubu alacağından şimdilik 50.000,- YTL nin, -VII. Bölgede yapılan 6.103.515,60 YTL imalat bedelinden şimdilik 50.000,- YTL nin – VII. Bölgede yapılan 4.000.000 YTL imalat bedelinden şimdilik 50.000,- YTL sinin avans faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
BİRLEŞEN DAVAYA CEVAP; Birleşen davada davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; VII. Bölge inşaatı ve Satışı İşi ile ilgili olarak ; ilk Yüklenici ortak girişiminin sözleşmenin 26. maddesine istinaden işi aynı şartlarla davacı şirkete devretmek üzere idareye müracaat ettiğini, devir talebinin uygun görülmesi üzerine ortak girişim ile davacı şirket arasında imzalanan 13.4.2007 tarih ve … yevmiye nolu devir sözleşmesi ile söz konusu projenin bütün hak ve hukuk vecaibi ile davacı tarafından devir alındığını, böylece davacının 26.4.2006 tarihli sözleşme hükümlerinden ve yükümlülüklerinden sözleşme tarihi olan 26.4.2006 tarihinden itibaren sorumluluğu da kabul ettiğini, Sözleşmenin 6. maddesinde “İşin süresi” nin 1350 gün olarak belirtildiğini, 3. maddesinin ( a ) fıkrasında gelirin belirlendiğini, ( b ) fıkrasında ise idareye ödenecek payın belirlendiğini, 4. maddesinde de “İdare payı toplam geliri ödeme planı” na bağlandığını; davacının Devir sözleşmesi ile söz konusu yükümlülükleri kabul ve taahhüt ettiğini; tacir olan davacının basiretli bir işadamı gibi hareket etme yükümlülüğünün olduğunu; sözleşmenin 28. maddesinin ( a ) bendinde “Sözleşmenin Bozulması” halinin düzenlendiğini, 28.3.2008 tarihi itibariyle ilerleme yüzdesinin iş programına göre % 77,69 olması gerekirken % 2,25 olduğunun tespit edildiğini, 3.4.2008 tarihli ihtarnameden sonuç alınamaması üzerine sözleşmenin 12.5.2008 tarihli Olur’la feshedildiğini, durum tespit tutanağına göre iş ilerlemesinin % 4,10 oranında olduğunun tespit edildiğini, davacının durum tespit tutanağını imzalamadığını, teminat mektuplarının sözleşmenin 28. maddesi uyarınca gelir kaydedildiğini, 2- VIII. Bölge İnşaatı ve Satışı İşi ile ilgili olarak; ilk Yüklenici ortak girişiminin sözleşmenin 26. maddesine istinaden işi aynı şartlarla davacı şirkete devretmek üzere idareye müracaat ettiğini, devir talebinin uygun görülmesi üzerine ortak girişim ile davacı şirket arasında imzalanan 13.4.2007 tarih ve 15755 yevmiye nolu devir sözleşmesi ile söz konusu projenin bütün hak ve hukuk vecaibi ile davacı tarafından devir alındığını, böylece davacının 26.4.2006 tarihli sözleşme hükümlerinden ve yükümlülüklerinden sözleşme tarihi olan 26.4.2006 tarihinden itibaren sorumluluğu da kabul ettiğini; 29.12.2006 tarihli Mutabakat metni I ile 2006 ve 2007 yıllarına ait taksit tutarlarının ödeme günlerinin 90 gün faizli olarak ertelendiğini, 22.3.2007 tarihli Mutabakat Metni II ile daha önce 90 gün ertelenmiş olan taksit tutarlarının 180 gün daha faizli olarak ertelendiğini, ayrıca 2. maddesinde sözleşmenin 19. maddesinin 1. paragrafını yeniden düzenlenerek “Yapım ruhsatları yüklenici tarafından 27.9.2007 tarihine kadar alınacaktır. Bu süre sonunda ruhsat alamaz ise sözleşme fesh edilir…” hükmü getirildiğini; Mutabakat metni III ile sözleşmenin 19. maddesinin değiştirildiğini ve yapım ruhsatı alım tarihinin 180 gün ötelenerek 25.3.2008 tarihine kadar uzatıldığını, ancak idare payı ödeme tarihlerinin kesinlikle değiştirilmediğini, zikredilmeyen hususlarda sözleşme ve ekleri ile mutabakat metinleri I ve II nin geçerli olduklarının açıkça belirtildiğini, Zeyilname-l’de de açıkça sözleşmenin idare payı toplam geliri ödeme planı başlıklı 4. Maddesi 6. paragrafında yer alan metnin maddeden çıkarıldığını; mutabakat Metni I ve II. gereğince 18.9.2007 tarihinde ödenmesi gereken tutarların 17.9.2007 tarihli yazı ile bildirildiğini; 1. taksit tutarı 6.517.000,- YTL ve erteleme faizi tutarı 388.331,- TL nin ödenmemesi üzerine 21.9.2007 tarihli ihtarname ile talep edildiğini, davacının başvurusu üzerine Mutabakat metni IV.’ün imzalandığını; söz konusu mutabakat metni I, II ve III çerçevesinde, anılan idare payı birinci taksiti ödeme tutarı 6.517.000 TL’nin ödeme tarihi 13 ay ertelenerek 16.1.2008 tarihi olarak belirlendiğini, söz konusu taksit tutarı üzerinden 1.206.431,- TL gecikme faizi hesaplanarak yükleniciye bildirildiğini; 16.1.2008 tarihinde de ödeme yapılmadığından sözleşmenin 28. maddesinin ( a) bendi ve 4. maddesinin 5. paragrafı gereği günlük gecikme cezası ile birlikte 30 gün içinde ödeme yapılmasına yönelik ihtarname gönderildiğini, sonuç alınamaması üzerine 25.2.2005 tarihli Başkanlık Olur’u ile sözleşmenin feshedilerek 6.860.000 TLTik kesin teminatın gelir kaydedildiğini, Borçlar Kanunu’nun 358/1 maddesi ve konuya ilişkin Yargıtay kararları gereğince de sözleşmenin feshedilmesinin hukuka uygun olduğunu; 3- Davacımn imalat bedellerine ilişkin talebinin de kabul edilemeyeceğini, VII. Bölge ile ilgili olarak idarece 6.103.515,60 YTL imalat değeri belirlendiği iddiasının doğru olmadığını, 22.4.2008 ve 6.5.2008 tarihli tutanaklarda yapılan hesaplamanın sözleşmenin yürürlükte kalması halinde yüklenicinin yükümlülüklerini sözleşme hükümlerine göre süresinde ve gereği gibi yerine getirmesi halinde serbest bırakılacak yüklenici payı olduğunu, imalat bedeli olmadığını, Sözleşmenin 28. maddesinde fesih halinde yapılacak işlemlerin açıklandığını, idarece Durum Tespit Tutanağı düzenlendiğini, buna göre VII. Bölgedeki iş ilerlemesinin % 4,10 oranında olduğunun tespit edildiğini; Sözleşme eki YİGŞ.ne göre “Hesap Kesme hak edişi” düzenleneceğini; ancak, davacının kendi hesaplarına geçirdiği konut bedelleri ile ilgili taleplere idarece maruz kalındığından ve idare aleyhine davalar açılmakta olduğundan, hesap kesme hak edişinin durum tespit tutanağı, sözleşmenin 28. maddesi ile BİGŞ. nin 47. maddesi gereğince idare zararlarının mahsubu suretiyle düzenlenebileceğini; VIII. Bölge ile ilgili … Ruhsatlarının alınmadığını ve hiçbir imalat yapılmadığını, sadece VII. ve VIII. Bölge konut satışlarına yönelik 541/1 ada parselde satış ofisi binasının yer aldığının tespit edildiğini, somut durumun 20.3.2008 tarihli Durum Tespit Tutanağı ile de tespit edildiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Asıl dava; taraflar arasında imzalanan eser sözleşmesi kapsamında davacı idare alacağının davalı/yükleniciden tahsili talebi ile açılmış olup davalı yüklenicinin yargılama sırasında iflasına karar verildiğinden alacağın iflas masasına kayıt ve kabulü talebine dönüşmüştür.
Birleşen dava; taraflar arasında imzalanan eser sözleşmesi kapsamında davalı/işsahibi tarafından sözleşmenin haksız feshedildiği iddiasına dayalı 7. ve 8. bölge imalat bedellerinin tahsili ile davalı tarafından gelir kaydedilen teminat mektupları bedelinin tahsili talebine ilişkindir.
Asıl davada davalı birleşen davada davacı … Endüstrisi İnşaat ve Elektronik San. Ltd.Şti hakkında yargılama sırasında … 3.Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyası üzerinden 09/06/2009 tarihinde iflas kararı verildiği; iflas tasfiye işlerinin … 3.İcra Dairesinin … iflas sayılı dosyası üzerinden yürütüldüğü anlaşılmıştır.
Asıl davada davacı … vekilince 13/09/2012 tarihinde harçlandırılmış ıslah dilekçesi verildiği; dava değerinin fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak suretiyle 3.096.040,62 TL olarak ıslah ve bu bedel üzerinden en yüksek ticari temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsilinin talep edildiği görülmüştür.
Mahkemece bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilerek bilirkişi heyetince 30/01/2012 havale tarihli kök rapor ve 09/08/2012 havale tarihli ek rapor düzenlenmiştir.
Davanın açıldığı Ankara (kapatılan) … Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; 27.03.2006 tarihinde yapılan ilk sözleşmenin müflis yüklenici şirket tarafından 13.04.2007 tarihinde esas sözleşmedeki şartlarla bütün hak ve yükümlülükleriyle birlikte devralındığı, işin bitirilmesine yönelik gerekli tedbirlerin alınması yönünden iş sahibi idare tarafından ihtar edilmesine karşın işin bitirilmesine yönelik önlemleri alamadığı, işi tam kapasitede çalışır hale getiremediği ve sözleşme kapsamında işin seviyesinde ilerleme sağlanamadığından devir sözleşmesinin 28. maddesinin (a) bendi uyarınca idarenin işe ait sözleşmeyi feshetmekte haklı olduğu, asıl dava yönünden davacı idarenin ÜFE farkı olarak 2.018.218,44 TL ve erteleme faizi olarak 1.067.822,12 TL talep etme hakkı olduğu; bunun toplamının 3.086.040,62 TL yaptığı, bu miktara bilirkişiler tarafından mahsubu yapılan yüklenicinin şantiye şefinin imzası bulunan 06.05.2008 tarihli tutanakta belirtilmiş imalat bedeli olan 385.912,80 TL eklendiğinde mahsup yapılmaksızın idare alacağının 3.471.953,52 TL olduğu, taraflar alacaklarını karşılıklı olarak dava konusu yaptığından mahsup işleminin karşılıklı davalarda yapılmasının gerektiği, bu nedenle asıl davada davacı idarenin ıslah dilekçesindeki miktarın asıl alacak yönünden aynen kabulü gerektiği, birleşen davanın da imalat bedeli dikkate alınarak ve yapılan mahsup neticesinde kısmen kabulü gerektiği belirtilerek, asıl davanın kabulü ile 3.096.040,62 TL davacı T….İ. alacağının 4.sıraya kayıt ve kabulüne, fazlaya ilişkin istemin reddine, birleşen davanın kısmen kabulü ile 50.000,00 TL’nin 20.02.2009 dava tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalı T….İ.’den tahsili ile davacı Müflis … Endüstrisi İnşaat ve Elektronik San. Ltd. Şti. İflas idaresine ödenmesine dair verilen kararın taraflarca temyizi üzerine Yargıtay 23. Hukuk Dairesinin …. karar sayılı 08.06.2016 tarihli ilamı ile “1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, birleşen davada davalı vekilinin tüm, asıl davada taraf vekillerinin aşağıdaki 2 no’lu bendin kapsamı dışında kalan, birleşen davada davacı vekilinin aşağıdaki 3 no’lu bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2-Asıl davada taraf vekillerinin temyiz itirazları yönünden;
Asıl dava, davalının iflası ile kayıt kabul davasına dönüşmüştür.
Asıl davada davacı vekilince; firma adına borç kaydı yapılan 368.740,60 TL ÜFE farkı, 179.090,00 TL gecikme cezası, 776.662,00 TL erteleme faizi olmak üzere toplam 1.324.492,60 TL idare alacağından şimdilik 20.000,00 TL ÜFE farkı, 10.000,00 TL gecikme cezası ve 20.000,00 TL erteleme faizi olmak üzere toplam 50.000,00 TL’nin ticari reeskont faizi ile birlikte tahsilinin istendiği, davalının 09.06.2009 tarihinde iflası üzerine iflas masasına işbu davadan da söz edilerek 1.452.262,71 TL’nin kaydı için başvurulduğu, iflas masasınca talebin reddi üzerine, davacı vekilinin 30.06.2011 havale tarihli dilekçesinde … 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasıyla kayıt kabul davası açıldığını, açılan davada işbu davanın sonuçlanmasının beklenmesine karar verildiğini açıkladığı, bilirkişi ek raporu üzerine 13.09.2012 tarihli ıslah dilekçesiyle 3.096.040,62 TL’nin kaydının istendiği, mahkemece de birleşen davada davacının bakiye imalat bedeli alacağı mahsup edilerek, ıslah edilen miktar üzerinden davanın kabulüne karar verildiği anlaşılmıştır.
İİK’nın 195/1. maddesinin, ” Borçlunun taşınmaz mallarının rehni suretiyle temin edilmiş olan alacaklar müstesna olmak üzere iflasın açılması müflisin borçlarını muaccel kılar. İflasın açıldığı güne kadar işlemiş faiz ile takip masrafları anaya zammolunur.” hükmü uyarınca mahkemece asıl davada davalının iflas tarihine kadar alacağı ve fer’ileri ile takip masrafları konusunda uzman bilirkişiden rapor alınıp, belirlenen tutarın kayıt ve kabulüne karar verilmesi gerekir. İİK’nın 195. maddesine göre iflas masasına yazılacak alacakların iflas tarihi itibariyle hesaplanıp, belirlenmesi gerekir. İflasın açılması ile ipotekle temin edilen alacaklar hariç, diğer alacaklar muaccel hale gelir ve iflasın açıldığı tarihe kadar işleyen faizler ve takip masrafları da asıl alacağa eklenerek masaya yazılır. Asıl alacağa faiz işlemeye devam ederse de, bu ancak tasfiye bakiyesi kalırsa ayrıca ödenir. Kayıt kabul davalarında tahsile değil, alacağın iflas masasına kaydına karar verilmekle yetinilir. Alacağın ödenmesi ancak tasfiye sonunda masa mevcudunun sıra cetveline uygun biçimde dağıtımı aşamasında gerçekleşir ve alacakların tam olarak ödenip ödenmeyeceği ancak bu aşamada anlaşılabilir.
İİK’nın 235/1. maddesinin 1. cümlesi, “Sıra cetveline itiraz edenler, cetvelin ilanından itibaren onbeş gün içinde iflasa karar verilen yerdeki ticaret mahkemesine dava açmaya mecburdurlar.” hükmünü içermektedir. Anılan yasa hükmüne göre, kayıt kabul davaları onbeş günlük yasal süre içinde açılması gereken davalardan olup, bu sürenin geçmesinden sonra ıslah yoluyla talebin artırılmasına hukuki geçerli sonuç bağlanamaz. Dairemizin 12.09.2014 tarih ve 2014/902 E., 2014/5561 K., 11.05.2015 tarih ve 2014/10541 E., 2015/7210 K. sayılı ilamları da bu yöndedir.
Somut olayda, davacı tarafça fazlaya ilişkin hakları saklı tutularak talep edilen 50.000,00 TL ve fer’ileri yönünden dava kayıt kabul davasına dönüşmüş olup, davacı tarafça saklı tutulan kısım ile ilgili ilanlardan itibaren İİK’nın 235. maddesindeki hak düşürücü süre içerisinde işbu davaya ıslah dilekçesi sunulmadığından, saklı tutulan kısım yönünden de davanın kayıt kabul davasına dönüştüğünün kabulü isabetli olmamıştır.
Bu durumda mahkemece, saklı tutulan kısım yönünden ayrıca kayıt kabul davası açılmış olduğu ve süresinde ıslah dilekçesi sunulmadığı gözetilerek, kabulüne karar verilen ve dava dilekçesi ile talep edilen 20.000,00 TL ÜFE farkı ve 20.000,00 TL erteleme faizi toplamı 40.000,00 TL’nin iflas tarihi itibariyle faizi ile birlikte ulaşmış olduğu miktar yönünden bilirkişiden rapor alınması ve belirlenen tutarın kayıt ve kabulüne karar verilmesi gerekirken, yanılgılı gerekçe ile ıslah edilen tutar üzerinden hüküm kurulması doğru olmamıştır.
Öte yandan, mahkemece hükme esas alınan bilirkişi kurulunca, davacı tarafça talep edilen gecikme cezasının BK’nın 158/2 maddesine dayalı ifaya ekli cezai şart niteliğinde olduğu ve davacının gecikme cezası istemekte haklı olmadığı bildirilmiş olup, mahkemece hükmün gerekçe bölümünde bu görüşe uygun olarak davacının sadece ÜFE farkı ve erteleme faizi isteyebileceği kabul edilmesine rağmen, gecikme cezasını da içeren ıslah edilmiş miktar olan 3..098.040,62 TL’nin kayıt ve kabulüne karar verilmiş, hüküm fıkrasında da davanın kabul edildiği belirtilmesine rağmen çelişkili olarak fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir. Mahkemece, gecikme cezası yönünden davanın reddine ve davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, bu hususların gözardı edilmesi doğru olmamıştır.
3-Birleşen davada davacı vekilinin temyiz itirazlarına gelince;
Birleşen davada davacı vekilince; VII. bölgede yapılan 6.103.515,60 TL imalat bedelinden şimdilik 50.000,00 TL’nin, VIII. Bölgede yapılan 4.000.000,00 TL imalat bedelinden şimdilik 50.000,00 TL’nin avans faizi ile tahsili istenmiştir.
Mahkemece, hükme esas alınan bilirkişi kurulunca 20.03.2008 tarihli şantiye şefince imzalanan tutanak esas alınarak, davacının 385.912,80 TL imalat bedeli alacağı bulunduğu, VIII. bölge yönünden ise imalatı bulunmadığı, davacı yüklenicinin sözleşme kapsamındaki imalatlar dışındaki tesisler için bir talepte bulunmasının mümkün olmadığı görüşü bildirilmiştir.
Mahkemece, davalı idareden VII ve VIII. bölgede davacı yüklenici tarafından yapılan imalatlarla ilgili hak ediş tutanakları ve ekleri istendikten sonra, gerekirse mahallinde keşif ve inceleme yapılarak davacının sözleşme kapsamı dışında VIII. bölgede yapmış olduğu imalatların bedelini isteyebileceği de gözetilerek, VII. ve VIII. bölgedeki imalat bedelleri ile ilgili rapor alınması ve sonucuna göre, talep miktarı da gözetilerek, bir hüküm kurulması gerekirken, eksik incelemeye dayalı olarak yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır.
4-Kabule göre, birleşen davada davacı tarafça fazlaya ilişkin hakları saklı tutularak VII. bölge yönünden 50.000,00 TL imalat bedeli istenmesine ve talebini ıslah etmemiş olmasına göre, birleşen davada talep miktarı gözetilerek karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken, 50.000,00 TL’nin üzerindeki imalat bedelinin asıl davada mahsup itirazı ve birleşen davada ıslah olmadığı gözden kaçırılarak asıl davada davacı alacağından mahsubu doğru olmamıştır.” denilmek suretiyle kararın bozulmasına karar verilmiş, karar düzeltme talebinin reddi üzerine esas kaydı yapılan davada mahkememizce Yargıtay bozma ilamına uyularak yargılamaya devam olunmuştur.
Yargıtay bozma ilamı uyarınca İstanbul Bahçeşehir Toplu Konut Alanı VII. ve VIII. bölgede asıl davada davalı birleşen davada davacı yüklenici tarafından yapılan imalatlara ilişkin hakediş tutanakları ve eklerinden birer örneğin celbi yönünde …na yazılan yacı cevabında hakediş tutanaklarının bulunmadığı, durum tespit tutanakları ve eklerinin ise sunulmuş olduğu ifade edilmiş, İstanbul Bahçeşehir Toplu Konut Alanı VII. ve VIII. bölgede yapılan imalat miktarının tespiti bakımından mahallinde keşfen inceleme yapılmak suretiyle rapor tanzimi yönünde Bakırköy Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılmış inşaat mühendisi bilirkişi tarafından keşfen inceleme yapılmak suretiyle düzenlenen rapor ve bu rapora yönelik beyan ve itirazların değerlendirilmesi bakımından düzenlenen ek raporda özetle; “VII. bölgede kaba betonarme … dışında başka bir imalat bulunmadığı, VIII. bölgede ise işin fesih olduğu 2008 yılında bölgenin … ruhsatı alınmadığından ve onaylı projeleri de olmadığından söz konusu bölgede yerinde yapılan incelemede davalı Müflis … Endüstri … Ltd.Şti’nin sözleşme kapsamında yapmış olduğu ve hakedişe girecek herhangi bir inşaat elektrik ve mekanik imalatın olmadığı, durum tespit tutanağının eki ölçüm tutanağında satış ofisi binasının yer aldığının belirtildiği, satış ofisinin sözleşmeye göre bir imalat olmayıp davacının kendi kullanımı için yaptığı, herhangi bir plan projeye dayanmayan geçici olarak şantiye binası niteliğinde yapılan bir bina olduğu, sözleşmenin 5. maddesine göre satış ofisi vs. için herhangi bir bedelin ödenmesinin söz konusu olmayacağı, sözleşmenin bozulması başlıklı 28. maddenin C bendine göre 20.15.2018 tarihinde durum tespit tutanağı yapıldığı, yüklenici firma yetkilisinin imzası veya bir şerhi bulunmadığı, durum tespit tutanağında VIII. bölgede işin fesih tarihinde … ruhsatları alınmadığı için herhangi bir imalatın yapılmadığı tespit edildiği, VII. bölgede yüklenici şantiye şefinin imzası bulunan 06.05.2008 tarihli tutanakta 2008 birim fiyatları ile yapılmış imalat bedelinin 385.912,80 TL olduğu, hakediş raporları olmadığı için durum tespit tutanağı pursantaj oranları ve yerinde yapılan yaklaşık tespitler sonucu 2006 yılı birim fiyat esasına göre yüklenicinin sözleşmenin feshine kadar tamamladığı iş kalemleri yönünden alması gereken miktarın 2.079.359,00 TL olduğu, 2020 yılı itibariyle bu değerin 4.913.109,68 TL olduğu” ifade edilmiştir.
Yargıtay bozma ilamı içeriğine uygun olarak asıl davada dava dilekçesinde talep edilen 20.000,00 TL ÜFE farkı ve 20.000,00 TL erteleme faizi toplamı 40.000,00 TL’nin iflas tarihi itibariyle faizi ile birlikte ulaşmış olduğu miktarın tespiti yönünde mali müşavir bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişi tarafından düzenlenen 04.12.2020 tarihli ek raporda özetle; “asıl dava tarihi 19.01.2009 tarihinden 09.06.2009 iflas tarihine kadar 40.000,00 TL alacağın TCMBB avans faizi oranları üzerinden hesaplanan faizin 3.704,11 TL, reeskont faizi oranları üzerinden hesaplanan faizin ise 3.461,92 TL olduğu” ifade edilmiştir.
Asıl davada davacı iş sahibi idare ile dava dışı adi ortaklık arasında imzalanan 27.03.2006 tarihli sözleşmenin asıl davada davalı yüklenici tarafından 13.04.2007 tarihinde esas sözleşmedeki şartlarla devralındığı, iş sahibi tarafından yapılan ihtarlara rağmen sözleşme kapsamındaki işin seviyesinde ilerleme sağlanamadığından devir sözleşmesinin 28. maddesinin (a) bendi uyarınca asıl davada davacı idare tarafından sözleşmenin haklı nedenle feshedildiği, bu kapsamda asıl davada davacı idarenin davalı yükleniciden ÜFE farkı ve erteleme faizi talebinin yerinde olduğu anlaşılmıştır.
Dava tarihinden sonra davalı yüklenicinin iflasına karar verilmekle dava kayıt kabul davasına dönüşmüş olduğundan asıl davada davacının ıslah yolu ile arttırdığı talep yönünden İİK 235/1 maddesi kapsamında yasal 15 günlük hak düşürücü süre içerisinde dava değerine ilişkin ıslah dilekçesinin sunulmamış olması nedeniyle ıslah ile talep edilen tutara ilişkin davacı talebinin reddi gerekmiş, dava dilekçesinde talep edilen ve kanıtlanan 20.000,00 TL ÜFE farkı ve 20.000,00 TL erteleme faizi alacağına ilişkin dava dilekçesinde temerrüt tarihi belirtilmeksizin en yüksek ticari reeskont faizi ile birlikte tahsili talep edilmiş olmakla dava tarihi ile iflas tarihi arasında reeskont faiz oranı işletilmek suretiyle tespit edilen 3.461,92 TL faiz alacağı esas alınarak asıl davanın 43.461,92 TL üzerinden kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Asıl davada gecikme cezası talebi yönünden ise uyuşmazlık tarihi itibariyle uygulanması gereken BK 158/2 maddesi kapsamında ifaya ekli cezai şart niteliğinde olduğundan ve sözleşmede aksi kararlaştırılmadığı sürece sözleşmenin feshi halinde ifaya ekli cezai şartın talep edilemeyeceği anlaşılmakla asıl davada davacının gecikme cezasına ilişkin talebinin reddi gerektiği mahkememizce kabul edilmiştir.
Birleşen davada, davacı yüklenicinin İstanbul Bahçeşehir Toplu Konut Alanı VII. ve VIII. bölgede yapmış olduğu imalatlara ilişkin hakediş tutanağı bulunmadığının anlaşıldığı, birleşen davada davalı idare tarafından düzenlenen durum tespit tutanağı ve ekindeki ölçüm tutanağı ile Yargıtay bozma ilamı kapsamında mahallinde keşfen yapılan inceleme sonucu düzenlenen bilirkişi kök ve ek raporu uyarınca VII. bölgede kaba betonarme … imalatının bulunduğu, VIII. bölgede ise yüklenici tarafından yapılmış herhangi bir imalatın olmadığı, durum tespit tutanağı eki ölçüm tutanağında satış ofisi binasının yer aldığı ifade edilmiş ise de satış ofisinin sözleşmeye göre yapılan bir imalat olmayıp yüklenicinin kendi kullanımı için bir projeye dayanmadan yaptığı geçici şantiye binası niteliğinde olduğu ve yanlar arasındaki sözleşmenin 5. maddesi ile 28.b maddesine göre satış ofisi binası nedeniyle sözleşme kapsamında yüklenicinin imalat bedeli talebinde bulunamayacağı anlaşılmakla birleşen davada davacı yüklenicinin VII. bölgede yapmış olduğu imalat nedeniyle dava dilekçesinde talep edilen 50.000,00 TL alacak talebinin yerinde olduğu, VIII. bölgede davacı yüklenicinin imalat bedeli alacağının bulunmadığı sonuç ve kanaatine varılarak Yargıtay bozma ilamı ile kesinleşen hususlar korunmak suretiyle birleşen davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
A)1-Asıl davanın kısmen kabulü ile 20.000,00 TL ÜFE farkı 20.000,00 TL erteleme faizi ve 3.461,92 TL iflas tarihi itibariyle faiz olmak üzere toplam 43.461,92 TL davacı alacağının davalının iflas tasfiyesini yürütüldüğü … İflas Müdürlüğünün … sayılı iflas dosyasında iflas masasına kayıt ve kabulüne,
2-Davacının gecikme cezası talebi ile ıslah ile talep edilen tutar yönünden kayıt kabul talebinin reddine,
B)1-Birleşen davanın kısmen kabulü ile 50.000,00 TL’nin 20.02.2009 dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
2-Birleşen davada fazlaya ilişkin talebin reddine,
3-Asıl davada alınması gereken 59,30 TL harcın peşin alınan 675,00 TL ile 11.038,45 TL ıslah harcından mahsubu ile 11.654,15 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Asıl davada davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden 4.080,00 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Asıl davada davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden 4.080,00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Asıl davada davacı tarafca bozmadan önce yapılan 1.805,00 TL yargılama gideri ile bozmadan sonra yapılan 64,20 TL tebligat, 505,10 TL müzekkere, 1.500,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 3.874,30 TL yargılama giderinden kabul ve red oranlarına göre 3.367,69 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiyenin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Asıl davada davalı tarafca bozmadan önce yapılan 1.535,00 TL yargılama gideri ile bozmadan sonra yapılan 133,50 TL tebligat, 65,20 TL müzekkere gideri olmak üzere toplam 1.733,70 TL yargılama giderinden kabul ve red oranlarına göre 226,70 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, bakiyenin davalı üzerinde bırakılmasına,
8-Birleşen dava yönünden alınması gereken 3.415,50 TL harçtan peşin yatırılan 2.700,00 TL’nin mahsubuna, bakiye 715,50 TL harcın davalıdan tahsiline ve hazineye gelir kaydına,
9-Birleşen davada davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihindeki AAÜT’ne göre 7.300,00 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
10-Birleşen davada davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihindeki AAÜT’ne göre 18.200,00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
11-Birleşen davada davalı tarafından yapılan yargılama giderinin davalı üzerinde bırakılmasına,
12-Sarfedilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair Asıl davada davacı- birleşen davada davalı … vekilinin ve asıl davada davalı birleşen davada davacı iflas idaresi vekilinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren yasal 15 günlük sürede mahkememize müracaat ile Yargıtay nezdinde temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı.
Gerekçeli kararın yazıldığı tarih: 15.02.2021

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …