Emsal Mahkeme Kararı Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/352 E. 2021/246 K. 01.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARARIDIR

ESAS NO : 2019/352 Esas
KARAR NO : 2021/246

DAVA : Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/07/2019
KARAR TARİHİ : 01/04/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacının davalı ile imzalamış olduğu, Kontrollük ve Müşavirlik Hizmet Sözleşmesi ile davalının 8680 ada toplam 16 parselde yer alan Erzurum Akdağ Sanayi Sitesi 250 adet işyeri inşaatında yapılacak yapı sebebiyle davalının kontrollük ve müşavirlik hizmetini üstlenmiş olduğunu, davalının yaptırdığı inşaatı yapıldığı kadarıyla davacının sürekli kontrol ettiğini ve davalı kooperatife diğer işlerde müşavirlik hizmetini verdiğini, sözleşmenin 5. maddesinde işin süresinin 02.01.2017-31.10.2019 tarihlerini kapsadığı, 7. maddede sözleşme bedelinin 2.971.830,00 TL + KDV olarak belirlendiğini, toplam miktarın sehven bu şekilde yazıldığını, asıl toplam miktarın 2.991.830,00 TL + KDV olduğunun ödeme tablosunda görüldüğünü, ödeme planına rağmen davalının toplam 268.782,58 TL (KDV dahil) ödeme yaptığının davacının kontrollük ve müşavirlik hizmetini sürdürmesine rağmen davalının 27.12.2017 tarihinden sonra herhangi bir ödeme yapmadığını, Mayıs 2017- Kasım 2018 dönemi arasında sözleşmenin 8. maddesinde belirtilen aylık taksitler halindeki ödemeyi fiyat farkı hesapları da dahil edilerek ödenmiş olan meblağ düşüldüğünde kalan paranın ödenmesi için Ankara …. Noterliğinin 18.12.2018 tarihi 34071 sayılı ihtarname ile davalıya ihtar edildiğini, davalının ihtarname ile söz konusu alacağın davacıya ödenmeyeceğini bildirdiğini, ihtar zamanında sözleşmenin yürürlükte olduğunu, işin bitirilme oranının %10 civarında olduğunu, inşaat işinin davacı firmanın üstlenmediğini, yapılan inşaatın yapı denetim firmasının başkası olduğunu, hizmet sözleşmesinde tanımlanan işlerin zamanı geldikçe davacı tarafından yerine getirildiğini, sözleşmede belirtilen ücrete hak kazanmış olduğunu, sözleşmenin süre uzatımı başlıklı 10. maddesinin davacının yapacağı hizmetinin inşaat seviyesi ile ilgili olmadığını açıkça gösterdiğini, inşaatın yavaş ilerlemesinin sorumluluğunun davacı olmadığını, sözleşmeni konusunun inşaatın seviyesi ile değil yapılan inşaat işinin süresi ve niteliği ile ilgili olduğunu belirterek 1.889.741,22 TL alacağın KDV ve aylık yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davalı kooperatifin davacı ile imzaladığı 03.02.2017 tarihli sözleşmeye göre Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığınca %70’i finanse edilecek sanayi sitesi yapım işinin proje müellifi olarak hizmet edecek ve götürü usulü belirli periyotlarla ücret ödemesine hak kazanacak olduğunu, ilerleyen aşamalarda proje müellifi olan davacının sözleşme ili belirlenen yükümlülüklerinin bir kısmını kendi olumsuz eylemi doğrultusunda yerine getirmediğini, bir kısmını da bakanlığın ödeneğin çok az bir miktarının sağlayabilmesi nedeniyle inşaat tamamlama oranı nedeniyle doğal olarak yerine getirememiş olduğunu, davalının davacıya verdiği hizmet oranının çok daha üzerinde ödeme yaptığını, projenin 2018 yılı sonu içinde %4,88 oranında fiziki gerçekleşme sağlayabildiğini, yapılan ücret sözleşmesinin götürü ücret niteliğinde olduğunu, idarenin yazısı ile işin süresinin 05.08.2020 tarihine kadar uzatıldığını, proje başlangıcından 2018 yılına kadar bakanlıkça tahsis edilen ödenek miktarının tahsis edilmesi gerekene oranının %7,93 olduğunu, inşaat süresince bakanlıkça davalıya yapılan ödeme karşılığında işin oranına göre davacı firmaya ödeme yapıldığını, kötü niyetli olan davacının inşaat bitmeden parasını istediğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Taraf delilleri toplanmış tüm dosya kapsamı ile davalı kooperatifin defter kayıt ve belgelerinin incelenmesi bakımından Erzurum Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılmış, mali müşavir bilirkişi tarafından düzenlenen raporda özetle; “davacı tarafından 2017 yılında davalı adına 1 adet fatura düzenlendiği, davacının 2017 yılı içerisinde düzenlediği 454.300,00 TL faturanın ödemesinin yapıldığı, 2016 ve 2017 yılında davacı firmaya yapılan 339.000,00 TL tutarındaki iş avansına ait herhangi bir fatura kaybının olmadığı, hesabın alacaklı şekilde devrettiğinin davalı defter kayıtlarından tespit edildiği” ifade edilmiş, her iki yanın ticari defter kayıtları ve tüm dosya kapsamı üzerinde mali müşavir ve inşaat mühendisi bilirkişiler tarafından yapılan inceleme sonucu düzenlenen rapor ve bu rapora yönelik tarafların beyan ve itirazlarının değerlendirilmesi bakımından düzenlenen ek raporda özetle; “Davacı tarafından davalı adına tanzim edilen faturaların Akdağ KSS Ticaret ve Alışveriş Kompleksi Proje Hizmet Sözleşmesi kapsamında düzenlendiğinin anlaşıldığı, davaya konu edilen kontrollük ve müşavirlik hizmet sözleşmesi kapsamında davacı tarafından davalı adına fatura tanzim edilmediği, davacı defterlerinde sözleşmenin 8. ödeme planı başlıklı maddesi kapsamında davalı tarafından 268.782,58 TL ödeme yapıldığı, davalı tarafından dava tarihine kadar davacı şirkete avans mahiyetinde yapılan 268.782,58 TL ödemelerin davacı defterlerinde avans hesabında takip edildiği, dava konusu işin süresinin 02.01.2017-31.10.2019 tarihlerini kapsadığı, Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının yazısı uyarınca işin bitim süresinin 05.08.2020 tarih olarak yeniden belirlendiği, 12.09.2018 tarihli hakediş raporu esas alındığında bu işte fiziki gerçekleşme oranının %4,87 olduğunun tespit edildiği, bu durumda dava konusu hizmet işinin 30.11.20108 itibariyle yapım işine yönelik olarak %4,87 oranında kontrollük hizmetinin yerine getirilmiş olduğu, 30.11.2018 tarihi itibariyle sözleşmede belirtilen hizmet bedelinin talep edilebileceğinin kabul edilmesi halinde davacının bakiye iş bedelinin 1.996.817,42 TL olarak hesap edildiği, yapım işinde fiziki gerçekleşme oranına karşılık gelen 30.11.2018 tarihi itibariyle hizmet bedelinin talep edilebileceğinin kabul edilebilmesi halinde davacının davalıya 158.447,86 TL borçlu olduğunun hesap edildiği, yapım işlerinde teknik müşavirliğin üç aşamadan meydana geldiği, bunların yapım öncesi aşama, yapım aşaması ve yapım sonrası aşama olduğu, somut olayda taraflar arasındaki kontrollük ve müşavirlik sözleşmesinin kapsam ve içerik yönünden incelendiğinde yapım aşamasına karşılık geldiği, yapım aşaması içerisinde en önemli olarak yer alanın proje yönetimi olduğunu, proje yönetiminin tanımlanmasına bakıldığında proje tasarımını kapsaması nedeniyle niteliği ve görünümüyle eser sözleşmesi niteliğinde olduğunun anlaşıldığı” ifade edilmiştir.
Dava; taraflar arasında imzalanan kontrollük ve müşavirlik hizmet sözleşmesi kapsamında bakiye iş bedelinin tahsili talebine ilişkindir.
Davacının yüklenicisi olduğu 03.02.2017 tarihli kontrollük ve müşavirlik hizmet sözleşmesinde işin süresinin 02.01.2017 ile 31.10.2019 tarihlerini kapsadığı belirtilmekle beraber sürenin 05.08.2020 tarih olarak yeniden belirlendiğinin anlaşıldığı, sözleşmenin 7. maddesinde sözleşme bedelinin 2.971.830,00 TL + KDV olarak belirtildiği 8. maddede ise ödeme planının yer aldığı, davalı iş sahibi tarafından davacıya bu sözleşme kapsamında avans mahiyetinde toplam 268.782,58 TL ödeme yapılmış olduğu, sözleşme konusu işe ilişkin davacı tarafından davalı adına düzenlenmiş olan herhangi bir fatura bulunmadığı sözleşmenin davacı tarafından davalıya keşide edilen Ankara … Noterliğinin 08.04.2019 tarihli … yevmiye nolu fesih ihbarnamesi ile feshedilmiş olduğu hususları dosya kapsamı ile sabittir.
Davacı yan, taraflar arasındaki sözleşme kapsamında 2018 yılı Kasım ayı dahil ödenmeyen iş bedelinin tahsili talebinde bulunmuş olmakla öncelikli kontrollük ve müşavirlik hizmet sözleşmesinin niteliğinin tespit edilmesi gerekmektedir. Sözleşmenin “Sözleşmenin içeriği” başlıklı 4. maddesinin tetkikinde davacının üstlendiği işin onaylı projesinde gösterilen koordinatlara uygun aplikasyon ve temel kazılarının yaptırılması, tüm imalat kalemlerinde malzeme seçimlerinin yapılması ve onay raporlarının düzenlenmesi, temel altı dolgularının yaptırılması ve muayenelerinin yapılması ve sonuçların değerlendirilmesi, yalıtım işlerinin planlanması ve malzeme seçimi ile imalatların kontrolü, tüm betonarme ve çelik imalatların tekniğini uygun olarak yaptırılması, imalatların kontrolü ve uygunluk için gerekli test/deneylerin yaptırılarak sonuçlarının değerlendirilmesi, onaylı mimarı projesine, mekanik projesine, elektrik projesine göre tüm imalata giren malzeme onaylarının yapılması imalat detay projelerinin hazırlattırılması/incelenmesi imalatların tekniğine uygun olarak yaptırılması, kontrolü ve uygunluk için gerekli test/deneylerin yaptırılarak sonuçların değerlendirilmesi… şeklinde ifade edildiği görülmekle bilirkişi heyeti ek raporunda ifade edildiği üzere sözleşmenin kapsam ve içerik yönünden teknik müşavirliğin yapım aşamasına karşılık gelen proje tasarımını kapsadığı bu özelliği ile hizmet sözleşmesinden ziyade eser sözleşmesi niteliğinde olduğu anlaşılmıştır.
Taraflar arasında imzalanan eser sözleşmesi niteliğindeki götürü bedelle düzenlenen 03.02.2017 tarihli sözleşmenin feshi nedeniyle feshin haklı yada haksız yapıldığına bakılmaksızın eksik iş bedeline değil hak edilen iş bedeline göre davacı yüklenicinin alacağının bulunup bulunmadığının tespiti gerekir. Bu kapsamda yapılan işin tüm işe göre fiziki gerçekleşmesi oransal olarak belirlenerek buna göre hak edilen iş bedelinin hesaplanarak, kanıtlanan ödemelerin mahsubundan sonra alacağın kalıp kalmadığı belirlenecektir.
Somut uyuşmazlıkta sözleşmenin 7. maddesi gereğince götürü bedelle düzenlendiği anlaşılan eser sözleşmesine dayalı olarak gerçekleştirilen imalatın işin tamamına göre oranının tespiti ve bu oranın iş bedeline uygulanması suretiyle davacı yüklenicinin bakiye alacağının bulunup bulunmadığı yönünde yapılan değerlendirmede; bilirkişi heyetince tespit edilen son hakediş raporuna göre işin %4,87 fiziki gerçekleşme oranı esas alındığında davacının 110.334,72 TL bedele hak kazandığı, sözleşme kapsamında davalı tarafından davacıya yapılan 268.782,58 TL ödeme nedeniyle davacının davalıdan bakiye iş bedeli alacağının bulunmadığı anlaşılmakla kanıtlanamayan davanın reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın reddine,
2-Alınması gereken 59,30 TL harcın peşin alınan 32.272,06 TL’dan mahsubu ile bakiye 32.212,76 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-6325 sayılı yasanın 18/A maddesi ve Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi gereğince 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden 97.840,34 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından sarfedilen yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren yasal 2 haftalık sürede mahkememize müracaat ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf başvuru yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 01/04/2021
Gerekçeli kararın yazıldığı tarih: 09.04.2021

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …