Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C. ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/578 Esas – 2021/170
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ANKARA
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/578 Esas
KARAR NO : 2021/170
DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/11/2020
KARAR TARİHİ : 12/03/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 12/04/2021
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının “… Otel” adlı özel konaklama tesisi sınıfında faaliyet gösterdiğini, buna ilişkin olarak TC Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından verilmiş olan turizm işletme belgesinin bulunduğunu, davacının davalı kurumda … nolu su abonesi olduğunu, abone sözleşmesi ve faturalar incelendiğinde otelin su faturalarında ücretlendirmenin yüksek tarife üzerinden yapıldığının tespit edildiğini, davacı şirketin turizm işletme belgesinin mevcut olduğunu, 2634 sayılı kanunun 16. maddesi kapsamında su faturalarına sanayi ve meskenlere uygulanan tarifenin en düşüğü üzerinden ücretlendirme yapılması gerektiğini, davalı kurum tarafından kanun hükmüne aykırı olarak yüksek tarife üzerinden ücretlendirme yapıldığını, bu nedenle davacıdan kanuna aykırı şekilde fazla olarak ödeme tahsil edildiğini belirterek şimdilik 1.000,00 TL alacağın ileride tespit edilecek alacak miktarının tamamının ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; 19/01/2002 gün ve 2465 sayılı resmi gazetede yayınlanan 4736 sayılı kamu kurum ve kuruluşlarının ürettikleri mal ve hizmet tarifeleri ile bazı kanunlarda değişiklik yapılması hakkında kanunun 1. maddesi gereğince 2634 sayılı Turizm Teşvik Kanununun 16. maddesine göre yapılan ücretsiz ve indirimli tarife uygulamalarına son verildiğini, ayrıca kanunda söz konusu düzenlemeyle bütün ücretsiz ve indirimli tarifeleri kaldırdıktan sonra bunun istisnalarının da düzenlendiğini, yine aynı kanunda “Cumhurbaşkanı (Bakanlar Kurulu) birinci fıkra hükmünden muaf tutulacak kişi veya kurumları tespit etmeye yetkilidir” demek suretiyle ücretsiz ve indirimli tarife uygulanabilecek kişi veya kurumları belirleme yetkisi verildiğini, 4736 sayılı kanunun yürürlüğe girmesi ile birlikte elektrik, gaz ve su tüketimleri ile ilgili Turizm Teşvik Kanununun 16 maddesi ile uygulanan indirimli tarife uygulamalarının tamamen kaldırıldığını, artık bu indirimlerin uygulanabilmesi için yeni düzenleme yapılması gerektiğini, talep edilen fatura iadelerine ilişkin olarak zamanaşımı itirazlarının bulunduğunu, davacı şirketin abone olduğundan turizm belgesini ibraz etmediğini, ibraz edilen turizm belgesi ile geriye dönük olarak indirim uygulanamayacağını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE: Deliller toplanmış, …’den … abone nolu davacıya kesilen faturalar, kartlı su satış raporları ve abonelik dosyası celp edilmiş, Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan davacı adına düzenlenmiş Turizm İşletme Belgesi’nin onaylı bir suretinin celbi yönünde müzekkere yazılmış ve yazı cevabında … Otel isimli tesise düzenlenen 10728 nolu 4 yıldızlı otel turizm işletmesi belgesinin 20.11.2015 tarih ve 217875 sayılı makam oluru ile iptal edildiğinin tespit edildiği ve 26.04.2018 tarih ve 18495 nolu 4 yıldızlı otel turizm işletmesi belgesi düzenlendiği ve halen geçerliliğini koruduğu şeklinde bilgi verilmekle geçerli turizm işletmesi belgesi dosya kapsamına sunulmuştur.
Dava, Turizm Teşvik Belgesine sahip işletmenin, su bedelinin 2634 Sayılı Turizmi Teşvik Kanunu’nun 16. maddesine aykırı şekilde ücretlendirilerek davacı aboneden fazla para tahsil edildiği gerekçesiyle açılmış istirdat istemine ilişkindir.
Eldeki davadaki istirdat talebi su aboneliği ile ilgili olup, davacı tarafça Turizm Teşvik Belgesine sahip işletmenin kullandığı su bedelinin 2634 Sayılı Turizmi Teşvik Kanunu’nun 16. maddesine aykırı şekilde ücretlendirilerek davacı aboneden fazla para tahsil edildiği iddia edilmektedir.
16/03/1982 tarihli ve 17635 sayılı resmî gazetede yayınlanan 2634 sayılı Turizmi Teşvik Kanunun 16.maddesinde “Turizm belgeli yatırım ve işletmeler elektrik, gaz ve su ücretlerini o bölgedeki sanayi ve meskenlere uygulanan tarifelerden en düşüğü üzerinden öderler” hükmü yer almakta ise de, 19/01/2002 tarihli ve 24645 Sayılı resmi gazetede yayınlanan, 08/01/2002 tarihli ve 4736 sayılı “Kamu Kurum ve Kuruluşlarının Ürettikleri Mal ve Hizmet Tarifeleri ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun” 1. maddesinin son fıkrası; “…bu kanunun yayın tarihinden önce 5. fıkrada belirtilen kanunlar dışında; kanun, kanun hükmünde kararname, tüzük, yönetmelik, genelge ve benzeri düzenleyici işlemler ile diğer idari işlemlerle tesis edilmiş bulunan ücretsiz veya indirimli tarife uygulamalarına 31/12/2001 tarihinden itibaren son verilir.” şeklinde düzenlenmiş olup, 5. fıkrada belirtilen kanunlar ise; 24/02/68 tarihli ve 1005 Sayılı İstiklal Madalyası Verilmiş Bulunanlara Vatani Hizmet Tertibinden Şeref Aylığı Bağlanması Hakkında Kanun, 03/11/1980 tarihli ve 2330 Sayılı Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında Kanun ve 12/04/1991 tarihli ve 3713 Sayılı Terörle Mücadele Kanunu olduğundan, 2634 Sayılı Turizmi Teşvik Kanunu’nun 16. maddesinin 4736 Sayılı yasa ile değiştirilerek indirimli tarife uygulamasına son verildiği, bu nedenle davaya konu dönemler için su bedelinin iş yeri tarifesi üzerinden hesaplanmasının doğru olduğu nitekim su ücretlerinin indirimli uygulama kapsamı dışında kaldığı anlaşılmakla, davanın reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1-Davanın reddine,
2-Alınması gereken 59,30 TL harçtan peşin alınan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 4,90 TL harcın davacıdan tahsiliyle hazineye gelir kaydına,
3-6325 sayılı yasanın 18/A maddesi gereği Adalet Bakanlığı tarafından karşılanan ve yargılama giderinden sayılan Arabuluculuk Ücret Tarifesinde belirtilen arabuluculuk ücreti karşılığı olan 1.320,00-TL arabulucu ücretinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihindeki AAÜT madde 13/2 uyarınca 1.000,00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Sarfedilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren yasal 2 haftalık sürede mahkememize müracaat ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf başvuru yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 12/03/2021