Emsal Mahkeme Kararı Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/265 E. 2021/382 K. 23.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/265 Esas
KARAR NO : 2021/382

DAVA : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/05/2019
KARAR TARİHİ : 23/06/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 30/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;

DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 08.05.2014 tarihli kesin teslim tutanağı ile teslim edilen bazı precast yapı elemanlarında ciddiyet arz eden çatlaklar ve kırılmalar gözlemlendiğini, sözleşmenin 11 maddesi gereğince yapımcı firmanın yapıda meydana gelecek zarar, hasar ve ayıplardan kesin teslim tutanağı tarihinden itibaren 5 yıl süreli olarak sorumlu olduğu ve gereğinin yapılmaması halinde yargı yoluna başvurulacağı ihtar edildiğini, yapımcı firmanın cevaben zararda sorumluluk kabul etmediklerini, bedelin ödenmesi halinde zararı giderebileceklerini belirttiklerini, imalat ve montaj, tasarımının ve dizayn … Beton Sanayi ve Tic. A.Ş. tarafından yapıldığını, 25.04.2019 tarihinde bu hususla ilgili yeniden ihtarname gönderildiğini ve ayıpların giderilmesi için yeniden süre verildiğini, firmanın ikinci ihtara rağmen her hangi bir girişimde bulunmadığını belirterek ayıplı imalat nedeniyle meydana gelen hasarın tespit edilmesi, değer kaybı ve zararın giderilmesi için gereken bedelin tespit edilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde ileri sürülen hususları kabul etmediklerini, davacı tarafın talep ve istekleri sözleşmede belirtilen 5 yıllık süreden sonra yapıldığını ve zamanaşımına uğramış olduğunu, kesin teslim tarihinin 23.02.2014 tarihi olduğunu, bildirim tarihinin ise 05.04.2019 olduğunu, 2019 yılında kış döneminde yüksek binadan düşük kottaki depo ve idari ofis kısmın çatısına kar kütleleri düşmesi sonucunda 2 adet aşık kirişinin hasar gördüğünü, başka bölümden düşen kar kütlesinden firmalarının sorumlu olmadığını, diğer aşık kirişlerinde herhangi bir deformasyonun olmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.

GEREKÇE:
Dava; eser sözleşmesinden kaynaklanan zarar ve değer kaybı bedelinin tahsili talebine ilişkindir.
Davacı vekili; davalı ile imzalanan 7.10.2013 tarihli sözleşme gereği “Adana Tufanbeyli linyit İşletme Müdürlüğü Hizmet Binaları Precast Yapı Elemenlarının İmalatı ve Montajı “ işinin davalı tarafça üstlenildiğini, 8.5.2014 tarihli Kesin teslim Tutanağı ile teslim edilen yapıda bilahare bazı Precast Yapı Elemenlarında ciddi çatlaklar ve kırılmalar gözlendiğini, bunun 3.4.2019 tarihli ihtarla bildirildiğini, sözleşme 11. Maddesi gereği özetle ” Kesin teslim tutanağı tarihinden itibaren 5 yıl içinde oluşacak zarar ve ayıptan davalının sorumlu olduğunu” ancak davalının sorumluluğu kabul etmediği gibi bedeli karşılığı zararı giderebileceklerini bildirdiğini, ihtara rağmen bedelsiz olarak zararın giderilmediğini ileri sürerek öncelikle ayıbın giderilmesini ve zararlarının karşılanmasını , olmadığı taktirde tespit edilecek zarar ve değer kaybı bedelinin tahsiline karar verilmesini istemiş; bilahare talebini zarar ve değer kaybının tahsili olarak hasretmiştir. Davalı vekili; kesin teslim tutanağının 23.2.2014 tarihi olup 5 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğunu, imalatlarda herhangibir ayıp olmadığını, zararın yüksek binanın çatısından sundurma olarak tasarlanan düşük kottaki depo ve idare ofis amaçlı kısmın çatısına 2019 kış döneminde düşen kar kütleleri nedeniyle çatı kaplama paneli ve aşık krişlerinde oluşan deformasyondan kaynaklandığını, kar düşmesi sonucu zarar gören iki adet aşık krişinden kendilerinin sorumlu tutulamayacağını, zararın kendilerinin tasarım , üretim ve montajı ile proseslerden kaynaklanmadığını savunarak davanın reddini istemiştir. 7.1.2013 tarihli Sözleşme, ihtarnameler, 8.5.2014 tarihli aşık ve krişlerdeki onarımların tamamlanıp teslim alındığına ilişkin davalı taraf imzası da olan Tutanak suretleri celp edilmiş, mahallinde keşif yaptırılmıştır. Keşif sonucu alınan bilirkişi raporunda; davalı tarafça yapılan projelendirmenin ayıplı dolduğu, imalatın gizli ayıp niteliğinde olup, davalının ağır kusurunun olduğu tespit edilmiş 34.850,00 TL tamir masrafı çıkarılıp tamir ile hasarın giderilebilecek niteliğinde olup 34.850,00 TL de değer kaybı olabileceği tespit edilmiştir. Davalı tarafça bu rapora itiraz edilmiş, davacı tarafça ıslah dilekçesi verilmiştir. İtiraz üzerine mimari proje ve statik proje de incelenmek suretiyle yeni bir bilirkişi heyetinden rapor alınmış, Statik projede hesaplanan kar yükünün yoğun yağış alan bölge için yeterli olduğu , ancak 12.30 m kotundaki ana bina bitişiğinde bulunan 4.30 m. Kotundaki yapı üstüne düşebilecek kar kütlelerinin hesaba katılmadığı, bu nedenle çıkan ayıptan davalının sorumlu olduğu ve ayıbın gizli ayıp niteliğinde bulunduğu, ayıbın giderilmesi ile değer kaybının olmayacağı , ayıbın 34.850,00 TL ye giderilebileceği son bilirkişi raporu ile de tespit edilmiştir. Davalı vekilince her nekadar zamanaşımı itirazında bulunulmuş ise de son teslim tutanağı ve esasen ağır kusur ve gizli ayıp nedeniyle zamanaşımı itirazının reddi gerekmiştir. Davalı tarafça değer kaybı talep edilmişse de, onarım sonrası yapıda değer kaybı olmadığı tespit edildiğinden bu konudaki görüşe itibar edilerek ve sözleşme gereği ayıptan davalının sorumlu olduğu anlaşıldığından aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
Davanın kısmen kabulüne, 34.850,00 TL hasar bedelinin 09.04.2019 temerrüt tarihinden avans faizi ile davalıdan tahsiline, değer kaybı olmadığı bildirildiğinden davacı vekilinin buna ilişkin talebinin reddine,
Davacı tarafça hasarın davalı tarafça giderilmesine ilişkin talepten vazgeçip davanın zararın giderilmesine hasr edilmiş olduğundan bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
Alınması gereken 2.380,60 TL harçtan peşin alınan 1.234,40 TL harcın düşümü ile eksik kalan 1.146,20 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından yatırılan toplam 1.278,80 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6325 sayılı yasanın 18/A maddesi gereği Adalet Bakanlığı tarafından karşılanan ve yargılama giderinden sayılan Arabuluculuk Ücret Tarifesinde belirtilen iki taraf için iki saatlik ücret tutarı karşılığı olan 1.320,00-TL arabulucu ücretinin kabul ve red dikkate alınarak 660,00 TL’nin davalıdan alınarak, 660,00 TL’nin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacı taraf kendisini vekille temsil ettiğinden kabul edilen miktar üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesince belirlenen 5.227,50 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davalı taraf kendisini vekille temsil ettiğinden reddedilen miktar üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesince belirlenen 5.227,50 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan kabule göre hesaplanan 2.882,25 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davalı tarafından yapılan masraf olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
Talep halinde artan avansın iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta süre içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu usulen tefhim kılındı. 23/06/2021

Katip …

Hakim …