Emsal Mahkeme Kararı Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/25 E. 2021/481 K. 17.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ANKARA
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2019/25 Esas
KARAR NO : 2021/481

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/01/2019
KARAR TARİHİ : 17/09/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 04/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacıya ait … plaka sayılı aracın 09/03/2018 tarihinde davalıya ait servise onarım amacıyla bırakıldığını, davalının söz konusu aracın hem ithalatçısı hem satıcısı hemde yetkili servisi olduğunu, tamiratın uzaması üzerine servis ile yapılan görüşmede şifahi olarak aracın karbonfiber alt koruma parçasındaki arızanın onarımının mümkün olmadığını, bu onarımı yapacak teknik personelin bulunmadığı bilgisinin verildiğini, davaya konu aracın İstanbul/ Avcılar servisine çekildiğini, davalı tarafından davacıya … marka başka bir model aracın ikame edildiğini, bu aracın davacının onarıma bıraktığı araçla aynı segmentte olmadığını, aynı itibarı, aynı konforu ve aynı güvenliği sağlamayacağını, kullanım için verilen bu aracın ikame olarak kabul etmenin mümkün olmadığını, sürecin çözümsüz kalması ve davacıya ait aracın kullanılmaz hale gelmesi nedeniyle davalıya Ankara … Noterliğinin 11/01/2019 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamenin keşide edildiğini, aracın onarılamamasının aracın gizli ayıplı olduğunun kanıtı olduğunu, aracın satış sonrası hizmetler yönetmeliğinde belirlenen azami süre olan 30 iş günü aşmış olmasına rağmen onarılamadığından davalı tarafından üretilen aracın ayıplı olduğu anlamına geldiğini belirterek şimdilik 10.000,00 TL maddi tazminatın ihtar tarihinden itibaren ticari faizi ile birlikte ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP; Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacıya ait aracın 09/03/2018 tarihinde davacının veya dava dışı 3. kişilerin kusuru nedeniyle karbonfiber alt koruma hasar gördü şikayeti ile yetkili servise giriş yaptığını, davacının kendi kusuru veya başka kişilerin kusuru neticesinde aracında meydana gelen hasarların yetkili servis tarafından 30 gün içinde onarılması gerektiğine dair herhangi bir mevzuat düzenlemesi bulunmadığını, aksine 30 iş günlük onarım süresinin sadece arızaları kapsadığını, davacı tarafa ikame araç tahsis edilmesi yükümlülüğüne ilişkin herhangi bir yasal düzenleme bulunmamasına ve dava konusu aracın garanti süresi dahi dolmuş olmasına rağmen müşteri memnuniyeti çerçevesinde ikame araç sağlandığını, araçta herhangi bir üretim hatası veya ayıp mevcut olmadığını, aracın davacı şikayetleri ve meydana gelen arıza kapsamında karbonfiber alt koruma parçası değişimi yapılarak onarılıp müşteriye teslim edildiğini, davacının onarım hakkını kullanmış olduğunu, araç arızası olarak bildirilen sorunun kullanım hatasından kaynaklandığını, davacının kendi kusuru ile aracın hasar görmesine neden olmuşken aracın karbonfiber alt korumasının onarıma sebebiyet vermeyecek şekilde tasarlandığı iddiası ile gizli ayıplı iddiasında bulunarak misli ile değişik talep etmesinin haksız ve hukuka aykırı olduğunu iddia ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE: Deliller toplanmış, … plaka sayılı aracın kayıtları uyap sisteminden temini ile dosya kapsamına alınmıştır.
Mahkememizce bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen 31/07/2019 tarihli kök raporda özetle “araçta değiştirilen karbon fiber parçanın yapıştırma ile diğer parçalara kalıcı bağlantısının aracın karbon fiber yapısında gerekli onarımın yapıldığı, aracın onarım sırasına değiştirilen diğer parçalar ve yapılan tamirat ile aracın kullanım performansını etkileyecek herhangi bir sorunun tespit edilmediğini, araç üzerine gerçekleştirilen onarımın 73 iş günlük sürenin makul olduğunu, aracın onarımın sırasında davalı tarafça davacı tarafın kullanması için muaddil araç sağladığını” 09/07/2020 tarihli ek raporda “araca ait parçanın bir kaza sonrası değiştirildiğini, fabrika çıkışında böyle bir sorunun bulunmadığını dolayısı ile gizli ayıbın bulunmadığını, araç onarımı sonrası performansını etkileyecek bir nedenin oluşmayacağını, onarımda oluşan gecikmenin yedek parçanın imalatında kaynaklanan bu sürenin olağan olduğu” şeklinde kanaat bildirlmiştir.
Dava 6098 sayılı TBK’nın 227. Maddesinde gereğince satım sözleşmesinden kaynaklanan misli ile değişim ve tamir süresince araçtan mahrum kalınan süreye ilişkin ikame araç kira bedeline ilişkindir. Davalı, dava konusu … plakalı aracın aynı zamanda satıcısı ithalatçısı ve yetkili servisidir. Davacı tarafından 09.03.2018 tarihinde karbon fiber alt koruma hasarı nedeniyle davacı tarafından davalı satıcıya başvurulması sonrasında dava tarihi itibariyle 74 iş günü geçmesine rağmen teslim edilmemesi sonrasında tamirinin gecikmesi ve hasarın onarılamaması nedeniyle araçtaki hasarın gizli ayıp niteliğinde olduğu iddiasıyla aracın ayıplı misli ile değiştirilmesi ve araçtan mahrum kalınan döneme ilişkin olarak ikame araç kira bedelinin tahsili amacıyla 10.000,00 TL üzerinden açılmış olup, yargılama sırasında 09.07.2020 tarihli bilirkişi raporuna itiraz dilekçesinde talep ıslah edilerek 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun (TBK) 227. maddesinin 1. fıkrasının 2. no’lu bendinde belirtilen, “satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinde indirim” istemine çevrilip sadece araçtaki değer kaybının tahsili talep edilerek 1.000,00 TL üzerinden yargılamaya devam olunmuştur.
Tüm dosya kapsamından dava konusu aracın 23.10.2018 tarihinde geçirdiği kaza sonucunda aracın sol ön mazgalından giren taş parçalarının araca zarar vermesi nedeniyle davalıya başvurulduğu, Ankara ilinde herhangi bir tamir işlemi gerçekleştirilmeksizin, aracın teknik alt yapısı nedeniyle karbon fiber parçalar üzerinde Türkiye’de tamiri gerçekleştirmeye yetkili tek servis olan … … Oto Avcılar Yetkili Servisi’ne yönlendirildiği anlaşılmıştır. Yargılama sırasında alınan 31.07.2019 tarihli bilirkişi raporunda araçta gizli ayıp bulunmadığı gerekli onarımın yapıldığı, ve yapılan tamiratın aracın kullanım performansını etkilemediği ve 73 günlük tamir süresininde yeterli olduğuna dair rapor alınmış, devamında 09.07.2020 tarihli 2. Heyet raporunun da ilk raporu doğrulamış ve denetime elverişli tutarlı raporlar doğrultusunda araçtaki hasarın gizli ayıptan kaynaklanmadığı bu nedenle de gizli ayıptan kaynaklı olarak araçta değer kaybı olmayacağı anlaşılmış ve davanın reddine karar verilerek aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1-Davanın reddine,
2-Alınması gereken 59,30 TL harcın peşin alınan 170,78 TL harçtan mahsubu ile 111,48 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihindeki AAÜT uyarınca 4.080,00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Sarfedilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren yasal 2 haftalık sürede mahkememize müracaat ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf başvuru yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 17/09/2021

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı