Emsal Mahkeme Kararı Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/201 E. 2021/230 K. 30.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2019/201 Esas – 2021/230
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
T.C.
ANKARA
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS SAYISI : 2019/201
KARAR SAYISI : 2021/230

DAVA TARİHİ : 02/03/2020
KARAR TARİHİ : 30/03/2021
GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 29/04/2021
Mahkememizde görülmekte olan asıl ve birleşen davada yapılan açık yargılama sonunda,
ASIL DAVADA
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkili firma ile davalıların oluşturduğu adi ortaklığın inşaat işi için yüklenici sözleşmesi aktedildiğini, sözleşme konusunun Kuzey Marmara Otoyolu projesi Prekast Kirişt üretimi ve montaj işleri olup müvekkilinin tüm edimlerini yerine getirdiğini, işi eksiksiz ve hatasız bitirip teslim ettiğini, projenin tamamlanıp yolun faaliyete geçirildiğini, 3 yıldır da trafiğe açık şekilde hizmet verdiğini, geçici kabul işlerinin davalı tarafça tüm başvurulara rağmen yapılmadığını, bunun üzerine karşıya ihtarname keşide edildiğini, bakiye fatura tutarlarının tebliğ edildiğini, ancak sonuç alınamadığını, bunun üzerine … Müdürlüğü’nün … sayılı dosyasında takibe geçildiğini, geçici kabulün yapılmaması nedeniyle müvekkili firmanın vergisel anlamda çok büyük maddi kayba uğradığını, bu nedenle geçici kabulün dava yoluyla yapılması ve faturaya dayalı yapılan takibe yapılan itirazın iptali ve takibin devamı için işbu davanın açıldığını bildirmiş, geçici kabulün mahkeme aracılığıyla yapılarak … Müdürlüğünün … sayılı takip dosyasında itirazının iptaline, takibin devamına ve davalılar aleyhine %20 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalılardan … … vekili cevap dilekçesinde özetle, davacı yanın geçici kabule ilişkin herhangi bir talepte bulunmasının mümkün olmadığını, iş bu talebin ve davanın arabuluculuk başvurusu yapılmadan açılması nedeniyle usulden reddine karar verilmesi gerektiğini, geçici kabulün yapılmasına ilişkin davanın tamamen bağımsız bir davanın konusunu oluşturabileceğini, geçici kabulün koşullarının bulunmadığını, bu talebin itirazın iptali davası içerisinde görülerek sonuçlandırılamayacağını, davacının talebi ile bağlı kalması gerektiğini, ispat yükü davacıda olup yanlar arasında dava öncesi gerçekleştirilen arabuluculuk çalışmalarında dile getirilmeyen geçici kabul olgusunun dava şartı yokluğundan reddine karar verilmesi esasa dair ortağı olunan adi ortaklıktan davacının herhangi bir bakiye alacağının bulunmadığını, nitekim sözleşme kapsamındaki işler yürütülürken bir kısım şantiye malzemesinin adi ortaklığın bilgisi ve rızası dışında şantiyeden çıkartılıp götürüldüğünü, bu konuda yapılan şikayetin İstanbul Anadolu Cumhuriyet Savcılığı’na oradan da …. Asliye Ceza Mahkemesine intikal ettiğini ve tüm sanıkların cezalandırılmalarına karar verildiğini, devam eden süreçte şantiye alanının aktedilen sözleşme uyarınca müvekkillerine teslim edilmediğini, kaldı ki diğer geçici kabul şartlarının gerçekleşmediğini, davacının tüm taleplerinin ve fatura alacağına dair itirazın iptali davasının da reddine karar verilmesini , ayrıca kötüniyet tazminatına hükmedilmesini istemiştir .
Davalılardan … … İnşaat San. Ve Tic. AŞ vekili cevap dilekçesinde özetle, diğer davalı … … ile birlikte davalı gösterildikleri, bu davada unvanlarının düzeltilmesi gerektiğini, aksi halde husumet nedeniyle haklarındaki davanın reddine karar verilmesini ve yine geçici kabule ilişkin herhangi bir arabuluculuk faaliyeti gerçekleştirilmediğinden bu davanın dava şartı yokluğundan usul yönünden reddi gerektiğini, sonuç itibariyle takibe bağlı kılınan davada geçici kabul isteğinin de bulunmadığını bildirmiş esasa ilişkin davacı yanın müvekkili şirketin ortağı bulunduğu adi ortaklıktan herhangi bir alacağının olmadığını kaldı ki şantiye alanından götürülen malzemelerden kaynaklı sözleşmeye aykırı hareket ve kabul şartları oluşmadığından davacının yüklenici sorumluluklarını yerine getirmediği nedenleriyle herhangi bir cari hesap alacağından da söz edilemeyeceğini, aksine müvekkilinin ortağı olduğu adi ortaklığın davacıdan alacaklı bulunduğunu, diğer yönden müvekkili tarafından … Müdürlüğünün … sayılı takip dosyası üzerinden yürütülen ve başvurusu sonuçsuz kalan arabuluculuk çalışmaları sonrasında açılan davanın huzurdaki bu dava ile birleştirilmesinin talep edileceği davacı yanın geçici kabul isteyemeyeceği bu koşulların oluşmadığı için taleplerinin tümden reddine karar verilmesini ve davacı aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilmesini istemiştir.
GEREKÇE:
Asıl davada dava, yanlar arasındaki taşeronluk sözleşmesinin uygulanması sonrası geçici kabulün yapılmasında davalı ortaklık direniminin sonlandırılarak geçici kabulün mahkeme aracılığıyla yapılması, faturalandırılan bir kısım hakediş bakiye alacağının tahsili için yapılan icra takibine itirazın iptali isteğine ilişkindir.
Birleşen davada ise dava, asıl dava dosyasındaki sözleşmenin uygulanması sonrası bir kısım cari hesap alacağının tahsili için yapılan icra takibine itirazın iptali isteğine ilişkindir.
Asıl davaya dayanak yapılan … Müdürlüğünün … sayılı takip dosyasının yapılan incelemesinde; davacı-alacaklı şirket tarafından davalı-borçlu şirketler aleyhine 2017/41 ve 2017/42 nolu prekast kiriş imalatı bedellerine ait 28/02/2018 tarihli iki adet faturanın dayanak yapılarak işlemiş faizi ile birlikte toplam 241.929,70 TL’nin tahsili için 25/02/2019 tarihinde ilamsız icra takibine geçildiği, ödeme emrinin 27/02/2019 tarihinde borçlu şirketlere tebliğ edildiği, borçlu ortaklığı oluşturan şirketlerin takibe yasal süresinde itiraz ettikleri ve takibin bu aşamada durdurulduğu görülmüştür .
Birleşen dava dayanağı … Müdürlüğünün … sayılı takip dosyasının yapılan incelemesinde ise; davacı alacaklı şirketler ortaklığı tarafından davalı borçlu şirket aleyhine 56.209,89 TL tutarlı cari hesap alacağının dayanak yapıldığı, bu miktar asıl alacağın tahsilinin ilamsız icra takibi ile tahsilinin 16/04/2019 tarihinde istenildiği, borçlu … vekili tarafından ödeme emrinin 24/04/2019 tarihinde tebliğini takiben yasal sürede takibe itiraz edilerek takibin durdurulduğu görülmüştür.
Asıl davada; davacının iddialarının kısaca; davalıların ortak girişim şeklinde üstlendikleri işte kiriş üretimi ve montaj işlerinin taşeronluğunun üstlenildiği, işin eksiksiz ve hatasız olarak tamamlanıp teslim edildiği, projenin tamamlandığı, yolun hizmete açıldığı, davalılar ile görüşülmesine rağmen geçici kabulün yapılmadığı, bu nedenle de alacaklarını tahsil edemedikleri, bakiye iş alacağı kapsamında …Müdürlüğünün … sayılı takip dosyasında alacağın tahsilinin istenildiği, alacağın likit olduğu ve tazminata karar verilmesi istekleri olduğu anlaşılmaktadır. Davalıların savunmalarında kısaca; davacının davasının geçici kabulün yapılması yönünde gerek arabuluculuk gerekse talepte bulunulmadığını, bu nedenle davanın usulden reddine karar verilmesini, davacı yanın yapılan İş’te sorumluluklarını tam olarak yerine getirmediğini ve geçici kabule henüz sıra gelmediği nedenleriyle davanın esastan da reddine karar verilerek davacı aleyhine tazminata karar verilmesi isteğinde bulunduğu görülmektedir.
Mahkememizce asıl davada; taraflar arasında uyuşmazlığın; taşeronluk sözleşmesinden kaynaklı işin tamamlanıp tamamlanmadığı, arabuluculuk usulü girişiminin sonuçlanıp sonuçlandırılmadığı, eksik ve kusurlu yapılıp yapılmadığı, geçici kabule sıra gelip gelmediği, geldi ise davacının iş alacağının bulunup bulunmadığı, hakediş alacağı var ise isteme koşullarının ve miktarının ne olduğu, davalıların bu durumlardan sorumlu tutulup tutulamayacağı, yapılan takip miktarı yönünden davacının alacağının bulunup bulunmadığı, alacak var ise fer’ileriyle miktarının ne olduğu ve davalıdan tahsiline ve tazminata karar verilip verilemeyeceği noktalarında bulunduğu belirlenerek öncelikle geçici kabule dair arabuluculuk anlaşamama tutanağının sunulması yönünde bir nolu ara karar tesis edilmiştir.
Davacı … vekilinin 05/04/2019 tarihli uyuşmazlığa konu dayanak takip dosyasının ele alınarak tartışılıp uyuşmazlığın çözümü yönünde arabulucu önünde düzenledikleri son tutanak örneği dosyamıza sunulmuş ise de mahkememizce geçici kabulün davalı ortak firmalar tarafından mevcut direnimi ve talep olarak ortaya konulup neticede geçici hakediş miktarının belirgin hale getirilmesi yönünde bir çaba sarfedilmediği ve direkt alacak talebine dair fatura (2017 yılına ait olması gerekirken takipte bu faturalar 2018 yılına ait olarak bildirilmektedir) ların ödenmesinin talebe konu edildiği ve davalı ortakların bu toplantıdan olumsuz sonuç ile ayrıldıkları izlenmiş, dolayısıyla mahkememizce istenilen ara kararı (geçici kabule dair bir anlaşamama tutanağının) dosyamıza sunulamadığı belirlenmiştir.
Sonrasında mahkememizin iş bu dava dosyası ile bu kez davalı ortaklığı oluşturan şirketlerin … Müdürlüğünün … sayılı takip dosyasındaki cari hesap alacağına dair (dayanağın bir kısım ceza dava dosyasına konu malzemelerin de hesaba katıldığı ve neticeten kendilerinin alacaklı olduğu ve davacı …’nın borçlu çıkarıldığı şeklinde…) itirazın iptaline ilişkin birleşen davanın yine yalnızca takibe konu alacak için arabuluculuk anlaşamama tutanağı sunularak davanın ikame edildiği anlaşılmıştır.
Dava öncesinde geçici kabul talebi yönünden de arabuluculuk faaliyeti ve sonucu dosyamıza sunulması gerekmektedir.
Tarafların karşılıklı davalarında işin geçici kabulünün yapılması için bir araya gelinmesi ortak zorunluluktur. Yanlar arasında gelişen bir ceza dosyası da mevcuttur.
Geçici kabulün yapılma koşulları sözleşmede açıkça belirlenmiş olmakla ticari nitelikli eser sözleşmesinden kaynaklı davada geçici kabulün yapılması kesin kabulün yapılması gibi görevleri tarafların sorumluluklarında olup olumlu yada olumsuz sonuçların mahkememizce çözümlenmesi talep edilebilir.
Taraflar asıl ve birleşen davada delillerini sunmuş ise de asıl davada davalı ve birleşen davada davacı yanın asıl davanın geçici kabül yönünden arabuluculuk faaliyeti gerçekleşmeden açıldığı nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesinde ısrarcı olmaları üzerine mahkememizce karar celsesinde her iki davanın da netice itibariyle geçici kabul için biraraya gelinerek olumlu yada olumsuz bir hakediş hesabı çıkarmaları gereği için duruşmaya 3 aylık bir süre ara verilmesi, bu süre içerisinde anlaşma veya anlaşmama tutanağını mahkememize sunmaları için hazır vekillere fırsat tanınmıştır. Mahkememizin bu sözlü yaklaşımına taraflardan olumlu bir yanıt alınamamıştır.
Açıklanan nedenlerle tarafların dava dayanakları alacak isteklerine dair icra dosyaları hakkında hüküm tesisi öncelikle geçici kabulün ve hatta kesin kabulün yapılması ön koşullarına tabii olmakla ve taraflarca bu uyuşmazlık için 7155 sayılı kanunla 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununa eklenen 5/A maddesi uyarınca ”Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır. (…)” yine 7155 sayılı kanunla 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununa eklenen 18/A maddesi uyarınca;
”(1) İlgili kanunlarda arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiş ise arabuluculuk sürecine aşağıdaki hükümler uygulanır.
(2) Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir.(…)” şeklindeki düzenlemeler uyarınca, dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş ve anlaşmazlık son tutanağının düzenlenmiş olması dava şartı olarak kabul edildiğinden geçici kabul isteğinde işin esasına geçilememiş, bu nedenlerle de asıl ve birleşen davalarda ise alacak/itirazın iptali isteklerinin erken açıldığı sonuç ve kanaatine varılmış ve davalar usul yönünden reddedilmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1-Asıl davada;
Erken açılan davanın usulden reddine,
Bu karar nedeniyle alınması gereken 59,30 TL harcın peşin alınan 2.921,91 TL ile icra sırasında alınan 1.209,65 TL toplamından mahsubu ile artan 4.072,26 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
6325 sayılı yasanın 18/A maddesi gereği Adalet Bakanlığı tarafından karşılanan ve yargılama giderinden sayılan Arabuluculuk Ücret Tarifesinde belirtilen arabuluculuk ücreti karşılığı olan 1.320,00-TL arabulucu ücretinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davalılar kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihindeki AAÜT uyarınca 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
Sarfedilmeyen avansın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
2-Birleşen davada;
Erken açılan davanın usulden reddine,
Bu karar nedeniyle alınması gereken 59,30 TL harcın peşin alınan 678,88 TL ile icra sırasında alınan 281,05 TL toplamından mahsubu ile artan 900,63 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacılara iadesine,
6325 sayılı yasanın 18/A maddesi gereği Adalet Bakanlığı tarafından karşılanan ve yargılama giderinden sayılan Arabuluculuk Ücret Tarifesinde belirtilen arabuluculuk ücreti karşılığı olan 1.320,00-TL arabulucu ücretinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihindeki AAÜT uyarınca 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalıya verilmesine,
Davacılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
Sarfedilmeyen avansın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Dair; asıl ve birleşen davada taraf vekillerinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf başvurusu yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu karar verildi. 30/03/2021