Emsal Mahkeme Kararı Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/200 E. 2021/370 K. 15.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ANKARA
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2019/182
KARAR NO : 2021/361

DAVA : Alacak (Ticari Nitelikteki Banka Garanti Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/07/2018
KARAR TARİHİ : 08/06/2021
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Nitelikteki Banka Garanti Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı bankanın müşterisi olup sürekli olarak uluslar arası turizm fuarlarına katılım bedellerini davalı banka bünyesindeki hesabı üzerinden ödendiğini, Haziran 2017 tarihinde davalı banka aracılığı ile yurt dışı turizm fuarlarına 15.000 EURO, 9.000 USD, 1.160 EURO ve 1.165 USD gönderen müvekkilinin karşı alıcının bu ödemeleri almadığını öğrenmesi üzerine davalı bankayı şifahen defalarca uyardığını, ancak olumlu bir dönüş alamadığını, bunun üzerine Ankara …. Noterlik aracılığıyla bankaya ihtarname keşide edip paralarının iadesini istediğini, muhatap bankanın ihtarnameye yanıt verdiğini ve bu ihtardan sonra 9.000 USD’nin derhal müvekkili hesabına geçtiğini, başkaca bir gelişme olmadığını ve taleplerinin sonuçsuz bırakıldığını, davalının sorumluluğunu tam kusurlu bir şekilde yerine getirmediğini bildirip fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 100 USD ve 100 EURO alacaklarının temerrüt tarihi itibariyle yükletilecek reeskont faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın Ticaret Mahkemesinde görülmesi gerektiğini, müvekkilinin tüketici olmayıp işin ticari nitelikte bulunduğunu, davacının müvekkili bankanın …Ankara şubesi nezdindeki döviz hesabından 28/06/2017 tarihinde Hong Kong’a 15.000 Euro havaleyi interaktif kanaldan yaptığını, 11/10/2017 tarihinde bu havalenin alıcı tarafından tahsil edilmediğini, alıcının yaptığı araştırma neticesine göre bankada havaleye ilişkin herhangi bir kayıp olmadığını ve 15.000 euronun iadesini istediği, bunun üzerine bankaca talimatın iletildiği muhabir bankalara durumun iletildiğini, ancak yanıt gelmediği gibi bankaya 15.000 euronun iadesinin de gerçekleşmediğini, bu nedenle iade edilmeyen paranın davacıya iade edilmesinin mümkün bulunmadığını, 15/11/2017 tarihli 9.000 USD yi yine interaktif kanaldan yurt dışı başka bir hesaba gönderen davacının işlemin İran merkezli olduğunun belirlenmesiyle muhabir banka olan …. Bank’dan havale içeriğiyle ilgili açıklama istenildiğini, davacı yanın havale içeriği ile ilgili bilgi almak istediğinde davacının işlemden vazgeçtiğini ve 9.000 USD’nin kendisine iadesinin 12/12/2017 tarihinde gerçekleştiğini, davacının hesap kontrolünde değişik ve yüksek montanlı para aktarma işlemleri yapıldığı görülmekle bankadaki davacıya ait tüm hesapların 30/11/2017 de kapatıldığını, davacının gönderdiği ihtarnamelerde 4 grup paranın iadesinin talep edildiği ve müvekkili bankanın interaktif hesaptan yapılan işlemlerden ancak vazgeçme nedeniyle 9.000 USD’nin iadesinin yapılabildiğini, 1.165 USD’nin havale alıcısı hesabına geçtiğini ve yine 1.160 Euro hesabın alıcısı hesabına geçtiğinin tespit edildiğini, bankaca yapılan tüm işlemlerin usulüne uygun olmakla davacının kendi kusuruna dayalı ve banka sorumluluğuna gidilemeyecek işlemler nedeniyle açmış olduğu davanın usulden ve esastan reddine karar verilmesine istemiştir.
GEREKÇE:
Dava, davacı tarafından yüksek montanlı ve ticari nitelikli banka havalelerinden kaynaklı yapılan interaktif havale işlemleri sırasında davalı bankaya düşen objektif özen yükümlülüğünün gereği gibi yerine getirilmemesinden kaynaklı tazmin isteğine ilişkindir.
Tarafların beyanları ve dosya içine sunulan dilekçelerle bilgi ve belgeler dikkate alındığında davacının davalı banka nezdindeki hesabından dava dışı yurt dışı 3. kişiler hesabına çeşitli tarihlerde interaktif havale işlemleri yapıldığında ve bu yöntemle havale edilen 15,000 Euro, 9.000 USD, 1.165 USD ve 1.160 Euro miktarlarında transfer talimatlarının verildiği, bunlardan 9.000 USD’nin iadesinin davalı banka çabasıyla iade alınabildiği ve ancak diğer 3 adet havalenin iadesinin ve dönüşünün sağlanamadığı hususlarında uyuşmazlık bulunmamaktadır.
Uyuşmazlık; söz konusu transfer işlemlerinde davacı yanın talimatı ile dahi olsa paranın geri çağrılmasında davalı bankanın bankacılık teamül ve uygulamalarına göre objektif sorumluluğunun gerektirdiği iş işlem ve özveriyi diğer bir deyimle mevduat yöneticisi ve güven kurumu olmasından kaynaklı çabayı gösterip göstermediği, bu amaçla işlemleri doğru seri ve yeterli biçimde yapıp yapmadığı, kısaca bankanın davacının varlığını ileri sürdüğü zararının oluşmasında sorumluluğunun bulunup bulunmadığı ve söz konusu miktarın davacı lehine davalıdan tahsilinin gerekip gerekmediğine ilişkindir.
Mahkememizce tüm kanıtlar dosyaya eklenmiş konusunda uzman bankacı bilirkişiden banka kayıt ve belgeleri üzerinde inceleme ve araştırma yapma yetkisi de verilmek suretiyle rapor alınmıştır.
19/09/2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle bankacılık teamüllerine göre yurt dışındaki mevcut bir hesabı veya kişiye gönderilecek havale işlemlerinin yurt dışındaki muhabir bankalar üzerinden swift aracılığı aracılığıyla gerçekleştirilmesi davacının interaktif bankacılık yoluyla 4 ayrı işlem yaptığını 4208RI700184 referanslı işlemde daha sonra düzeltme talebinde bulunulduğunu ve davacının karşı yana ödenmeyen havalenin iadesi istediğini ödemenin geri çağırılması talebinde bulunluduğunu, muhabir bankanın yardımcısı sberbank Rusya’dan alınan cevapta havalenin ödendiği kişi ile temas kurduklarını alınan cevaba göre hareket edeceklerini ve ancak bir geri dönüşün olmadığını, 4208RI700185 referanslı işlemde 10/10/2017 tarihinde karşı tarafa ödenmemiş havalenin iadesini istenildiğini ödeme emrini hükümsüz ve geçersiz olduğunu muhabir bankanın ödemenin yapıldığını ve geri ödeme için lehtarla temasa geçilmesini bildirdiğini 4208RI700189 refaranslı işlemle 28/06/2017 tarihinde yapıldığını 10/10/2017 tarihinde karşı tarafa ödenmeyen havalenin istenildiğini muhabir bankanın 11/10/2017 tarihinde bilgilendirilip Deutschebank yardımcı bankasından havalenin iadesi talebinde bulunulduğu ancak bankadan geri bildirim alamadıklarını, 4208RI700387 referanslı işlemin 15/11/2017 tarihinde yapıldığı ve muhabir banka tarafından dahili işlem politikasına uyulmadığından 08/12/2017 tarihinde iptal edildiği banka tarafından 09/12/2017 tarihinde davacıya iptal edilen işlem miktarının ödemesinin yapıldığı, taraflar arasında akit bir ilişkiyi ortaya koyacak sözleşmenin davalı bankacı ibraz edilmediği elektronik ortamda yapılan işlem sonrası cayma hakkının kullanılamayacağının değerlendirildiği, davalı bankanın müracaatlar üzerine gerekli işlemleri ve bankacılıktan beklenilen özen sorumluluğunu yerine getirdiğini bu nedenle davacının davalıdan her hangi bir talepte bulunamayacağını bildirdiği görülmüştür.
Davacı vekili bilirkişinin bankacı müfettiş olması ve hukukçu olmamasının belirlenen sorumlulukta hukuki anlamda raporda boşluk yarattığını, bu nedenle müvekkili tarafından gösterilen çabanın ve paraları iade alma isteğinin banka tarafından sonuçsuz bırakılmasının bankanın sorumluluğunu gerektirdiğini, bu nedenle muhatap banka ile davalı banka arasında ki ilişkilerin değerlendirilme noktasında yetersiz kalındığını bildirerek müvekkilinin paralara kavuşabilmesinin umutsuz bir çabaya döndüğünü açıklayıp yeni bir bilirkişi heyetinden rapor alınmasını istemiştir.
Mahkememizin dosyayı tevdi ettiği bilirkişi emekli banka müfettişi olup konusunda uzman ve bankadaki işleyiş ve yurt dışı işlemlerinde işlem aşamalarını denetleme konusunda yeterliliğe sahip olmakla hukuki değerledirme mahkememize ait olmak üzere tüm itirazların değerlendirilmesi ve davacının var ise tazmini gerekir bankanın tam kusursuz olması gereğine değinilerek dosya aynı bilirkişiye ek rapora tevdi edilmiştir.
28/12/2020 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; davacının 4 adet yurt dışına döviz transfer işleminin kendisi tarafından interaktif bankacılık kanallarıyla gerçekleştirildiği, davalı banka tarafından işlemlerin yapılmadığı, davacının döviz tevdiyat hesaplarından dolar ve Euro SWİFT mesajlar çekilmek suretiyle gerçekleştirildiği, muhabir bankaların davalı bankanın muhabir bankaları olduğunu, havaleleri ödeyecek bankaları davacının kendisinin seçtiği ilk 3 işlemde yurt dışına transfer tarihinden 3 aya aşkın bir süre geçtikten sonra havalelerin alıcıya ödenmediği gerekçesiyle iptal edilip geri çağırıldığı ve iadesinin talep edildiği ilk 2 havale için muhabir bankaların havaleleri muhataplarına ödediklerini beyan ettiği 9.000 USD olan havalenin muhabir bankaca işlemin iptali ve iadesinin sağlandığı ancak 3. Bankanın ise muhabir banka talebine yanıt dahi vermediğinin izlendiği, bankacılık hizmet sözleşmesinin dosyada yer almadığı ve tüm işlemler dikkate alındığında davalı bankanın üzerine düşen tüm talimatları yerine getirdiği ve bankacılık teamüllerine uygun hareket ettiği açıklanmıştır.
Mahkememizce toplanan tüm kanıtlar ve alınan rapor ve ek rapor hüküm kurmaya ve denetime elverişli görüldüğünden, davalı bankanın kusursuzluğunu kanıtlaması noktasında objektif özen hükümlülüğüne konu tüm olguları sırasıyla ve talep üzerine yerine getirmeye çalıştığı bankadaki kayıt ve belgelerden işlemlerin davacı tarafından interaktif yöntemle gerçekleştirilmesini takiben talep tarihi ile işlem tarihi arasındaki geçen sürelerin de havaleyi geri çağırmada başarısızlığı artıracağı hususları dikkate alınmış, hukuki değerlendirme tümüyle mahkememiz takdiriyle davalı yana atfı kabil kusur yüklenemiyeceği kanaatine ulaşılarak davacının davasının kendi insitiyatifiyle yapmış olduğu interaktif bankacılık işlemlerinin sorumluluğunu ve tam olarak tespit edilemeyen ve kanıtlanamayan zararından da kendisinin sorumluğu olacağı kanaati ile davalı hakkındaki davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı vekili tarafından dava 11/04/2021 tarihinde Euro talebi 8.000 Euro artırılmakla toplam dava tarihindeki müddeabih 8.100 Euro ve 100 USD olup dava tarihindeki USD kuru 4.8389 olup Euro kuru 5.6171 üzerinden hesaplanarak 45.982,40 TL olmakla davalı vekili lehine vekalet ücreti bu miktar üzerinden hesaplanmıştır.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklanacağı üzere,
Davanın reddine,
Bu karar nedeniyle alınması gereken 59,30 TL harcın peşin alınan 35,90 TL ile 5.300,00 TL ıslah harcı toplamından indirilmesiyle artan 5.276,60 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafça yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
Davacı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Davalı davada kendisini vekille temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince hesaplanan 6.777,71 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Sarf edilmeyen avansın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Dair; davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı HMK’nun 345.m. gereğince kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde İstinaf başvuru yolu açık olmak üzere yapılan yargılama sonunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.08/06/2021

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı