Emsal Mahkeme Kararı Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/120 E. 2021/701 K. 21.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2019/120 Esas – 2021/701
TÜRK MİLLETİ ADINA

T.C.
ANKARA
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/120 Esas
KARAR NO : 2021/701

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/03/2019
KARAR TARİHİ : 21/12/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 06/01/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekilinin mahkememize sunduğu dava dilekçesinde özetle; davacı şirketin andezit, granit ve mermer gibi doğal taş üretim ve satışı işi ile uğraştığını, davalı …İnşaat Dış Ticaret Anonim şirketine teslim ettiği 14/11/2018 tarih ve 162100 seri numaralı faturadan kaynaklanan 24.238,14 TL alacağını ise tahsil edemediğini, faturadan kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla Ankara … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı icra dosyası ile icra takibi işlemlerine başlanıldığını, davalı tarafın sözleşme ve fatura ilişkisini kabul ettiğini, ödeme yapılacağını da beyan ettiğini, davalı taraf ile yapılan ve birinci oturuma davalı tarafın katılmamasına bağlı olarak anlaşamama ile neticelenen zorunlu ara bulucululuk başvurusundan da netice alınamadığından iş bu davanın açılması zorunlu olduğunu bu nedenle mahkememize dava ve talep ettiği görülmüştür.
CEVAP: Usulüne uygun yapılan tebligata rağmen, davalı tarafından cevap dilekçesi sunulmamış, duruşmalar takip edilmemiştir.
GEREKÇE: Dava, yanlar arasındaki ticari ilişkiden kaynaklı fatura alacağının tahsili için yapılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkememizce taraflarca dayanılan deliller dosyaya kazandırılmış, … İcra Müdürlüğünün … sayılı takip dosyası celp edilmiş, dosya öncelikle davalı defter ve kayıtlarının incelenmesi için talimatla mali müşavir bilirkişiye tevdi edilmiş, takiben mahkememizce mali müşavir bilirkişiye tevdi edilerek davacı defter ve kayıtları ile tüm dosya kapsamında bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.

Davanın dayanağı olan … İcra Müdürlüğünün … sayılı takip dosyasının yapılan incelemesinde özetle; davacı tarafından 07/02/2019 tarihli 24.238,14 TL bedelli faturaya dayalı olarak başlatılan ilamsız icra takibinin davalının itirazı üzerine durdurulduğu görülmüştür.
Öncelikle davalının ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapmak üzere mahkememizce Sakarya Asliye Hukuk Mahkemesi’ne talimat yazılmış ise de, davalıya usulüne uygun ihtaratlı tebligat yapılmasına rağmen davalı tarafından ticari defter ve kayıtlarını sunmadığı, bulunduğu yeri de bildirmediği, talimat mahkemesince tayin edilen bilirkişi tarafından inceleme yapmak üzere şirket adresine gidildiği, düzenlenen 21/02/2021 tarihli raporda defter ve kayıtların ibraz edilmediğinden inceleme yapılamadığının bildirildiği anlaşılmıştır. Mevcut hukuki durum karşısında; davalı tarafından ticari defter ve kayıtlarının ibrazından kaçınılmakla HMK’nın 222. maddesi gereği davacının usulüne uygun tutulan ticari defterlerindeki kayıtların davacı lehine delil teşkil edebileceği hukuki sonucuna ulaşılmıştır.
Davacının davaya konu alacağın varlığını kanıtlamakla yükümlü olduğu nazara alınarak davacı yanın ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup bilirkişi raporunda özetle; davacının ticari defterlerinin usulüne uygun tutulup açılış ve kapanış tasdikinin zamanında yapılmış olduğu anlaşılmakla TTK’nın 64 vd. maddelerine göre kanuni şartları taşıdığı, davacının davalı adına düzenlediği bir adet faturanın KDV dahil tutarının 24.238,14 TL olduğu, 10/11/2018 tarihli 164200 nolu sevk irsaliyesinden anlaşıldığı gibi fatura konusu malın davalıya sevk irsaliyesi ile teslim edildiği, davalının icra takibine itiraz dilekçesinde faturaya konu malzemenin teslim alındığını ikrar ettiği, ödemenin yapılacağının belirtildiği, malzemenin yanlış geldiğini belirtmesine rağmen davacıya süresinde ayıp ihbarı yapıldığına ilişkin bir evraka rastlanmadığı, ticari defter ve kayıtların incelenmesinde davacının davalıdan 24.138,14 TL tutarında alacaklı olduğu yönünde görüş bildirmiştir. Bilirkişi raporu usulüne uygun olarak taraflara tebliğ edilmiş; taraflarca bilirkişi raporuna süresinde itirazda bulunulmamıştır. HMK’nın 281/I. fıkrasında belirtilen bilirkişi raporuna itiraz süresi, hak düşürücü süre olup hak düşürücü süre içinde rapora itiraz edilmezse diğer taraf için usuli kazanılmış hak doğacaktır (Emsal: Yargıtay 22. HD., 28/03/2018 tarih ve 2015-2018/8095 sayılı ilamı). Buna göre, bilirkişi raporunda tespit edilen alacak miktarı davalı yönünden kesinleşmiş olmakla, gerekçeli ve denetime elverişli bilirkişi raporunun hükme esas alınmasına karar verilmiştir.
Tüm dosya kapsamı, kayıt ve belgeler ile usul ve yasaya uygun olarak alınan denetlenebilir bilirkişi raporu birlikte değerlendirilerek; davacının davalı ile arasındaki anlaşma gereği tedarik edilen malzemeleri davalıya 10/11/2018 tarihli sevk irsaliyesi ile teslim ettiği, karşılığında düzenlenen 14/11/2018 tarihli ve 24.238,14 TL miktarlı faturanın karşılığının ödenmediği, davalı tarafından icra takibine itiraz dilekçesinde malın teslimi kabul edilmekle beraber ayıplı olduğunun iddia edildiği, davacı tarafından malın teslimi ispat edildiğine göre ayıbın varlığını ispat yükü üzerinde olan davalı tarafından ayıbın varlığının ispat edilemediği, HMK’nın 222/III. fıkrası gereğince davacı lehine delil teşkil eden ticari defter kayıtlarına göre de davacının takip tutarı olan 24.238,14 TL kadar davalıdan alacaklı olduğu sonucuna varılarak; davalının … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına vaki itirazın iptaline, takibin aynı koşullarda devamına karar vermek gerekmiştir.
Davacının icra inkar tazminatı istemine gelince; itirazın iptâli davasında İcra İflas Kanunu’nun 67/II maddesi hükmünce borçlunun icra inkâr tazminatı ile sorumlu tutulabilmesi için alacağın likit ve borçlunun itirazının da haksız olması gerekir. Mevcut hukuki durum karşısında davalının takibe itirazının haklı olmadığı ve takibe konu alacağın muayyen ve likit nitelikte bulunduğu değerlendirilmekle davacı lehine asıl alacağın %20’si üzerinden hesaplanacak icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılarak, son tahlilde aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile
A)… İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına vaki itirazın iptaline ,takibin aynı koşullarda devamına,
B)Asıl alacağın %20 ‘si oranında hesaplanacak icra inkar tazminatı davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gereken 1.655,71 TL harçtan peşin alınan 413,93 TL’nin mahsubu ile bakiye 1.241,77 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihindeki AAÜT uyarınca takdir ve hesap edilen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-6325 sayılı yasanın 18/A maddesi ve Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi gereğince belirlenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
5-Davacı tarafça yatırılan 44,40 TL başvuru harcı, 413,93 TL peşin harç, 146,7 TL tebligat, 47,5 TL müzekkere ile talimat posta gideri ve 1.000,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.652,53‬ TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren yasal 2 haftalık sürede mahkememize müracaat ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf başvuru yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 21/12/2021