Emsal Mahkeme Kararı Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/113 E. 2021/64 K. 02.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
T.C.
ANKARA
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS SAYISI : 2019/113
KARAR SAYISI : 2021/64

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/05/2018
KARAR TARİHİ : 02/02/2021
… Hukuk Mahkemesinin … esasına kaydı yapılan ve görevsizlikle mahkememize intikal eden İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkili şirketin … Bankası … Ticari şubesi şirket hesabından davalı-borçlu tarafça 18/03/2016 tarihinde 25.000,00 TL paranın usulsüz biçimde çekildiğini, çekilen miktara dair hiçbir açıklama yapılmadığını, nereye harcandığının da bilinmediğini, bu nedenle davalı borçluya 14/02/2018 tarihinde … Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında takibe girişildiğini, çekilen paranın şahsi ihtiyaçları için harcandığını, ve takibe haksız ve kötüniyetli olarak itiraz edildiğini, bildirmiş ve fazla hakları saklı kalmak kaydı ile davalının itirazının iptaline takibin devamına ve %20 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davanın ticaret mahkemelerinde görülmesi gerektiğini, esasa dair ise davacı yana herhangibir borçlarının bulunmadığını, çekilen paranın hisse devri öncesinde çekilip parayı çekme yetkisinin bulunduğunu, iddiaların gerçek dışı olup tamamen kötüniyetli olarak takip yapıldığını, davanın reddine karar verilmesini ve davacı aleyhine tazminata hükmedilmesini istemiştir.
GEREKÇE:
Dava, şirketin eski ortağı ve yönetim kurulu üyesi davalının temsil ve ilzam yetkisi devam ederken şahsi hesabına nedensiz aktardığı meblağın istirdatını amaçlayan alacağın tahsili için yapılan icra takibine itirazın iptali isteğine ilişkindir.
… Müdürlüğünün … sayılı takip dosyasının yapılan incelemesinde; davacı alacaklı şirket tarafından davalı-borçlu aleyhine 25.000,00 TL asıl alacak ve 4.302,74 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 29.302,74 TL’nin şirket hesabından çekilen para olarak dayanağının bildirilip 14/02/2018 tarihinde ilamsız icra takibi yapıldığı, takibe davalının yasal süresinde itiraz ettiği ve takibin bu aşamada durdurulduğu görülmüştür.
Taraflar arasında; davalının davacı şirketin hisse devri öncesinde ortağı olduğu ve 25.000,00 TL’yi davacı hesabından geçerli imza yetkisine istinaden çektiği yönlerinde uyuşmazlık bulunmamasına rağmen uyuşmazlığa ilişkin konuların; davalı tarafından çekildiği belirgin olan 25.000,00 TL’nin davalı tarafından geçerli bir hukuki sebebinin (verilen bir talimat veya şirket kararının) olup olmadığı hisse devri öncesi bu miktar alacağının bulunup bulunmadığı, bu miktar alacağı yok ise takip dosyası kapsamındaki miktarı tazminat tutarı ile birlikte davacıya ödeyip ödenmeyeceği noktalarında bulunduğu tespit edilip tahkikat bu çerçevede sürdürülmüştür.
Tüm taraf delilleri getirtilip dosyaya eklenmiştir.
Davacı şirketin ticari kayıt ve defterleri üzerinde yapılan incelemede davalıya şahsen ödenmesi gereken bir borç veya davalı alacağına rastlanmadığı, aksine davalının bu para çekimi işleminden kaynaklı 2018 yılı kapanış kaydında davalının 24.925,00 TL borçlu gösterildiği, çekilen paranın şirket adına nereye ödemesinin yapıldığı hususunun açıklanmadığı, 2019 yılına da devrin bu şekilde tezahür ettiği, davacının toplam işleyen faiziyle birlikte 29.214,83 TL alacaklı görüldüğü açıklanmıştır.
İşbankasından gelen yanıttan, ait davacı şirket ibanına ait hesap dökümünde davalının havale gideri düşüldükten sonra 24.925,00 TL’nin davalı gösterdiği hesabına gönderinin gerçekleştiği anlaşılmaktadır.
Davalının savunmasında bu paranın çekilmesiyle veya aktarımla ilgili açık bir neden veya bu nedene dayalı yazılı bir belge sunulmamakta ve yetkili olma durumunun savunma dayanağı olarak gösterildiği anlaşılmaktadır.
Davalı vekilinin rapora yönelttiği itirazları çerçevesinde paranın 18/03/2016 tarihli talimat gereği …’a ödendiği, hisse devrinin ise 29/03/2016 tarihinde yapıldığı, şirketin ticari kayıtlarında tek taraflı işlem yaparak müvekkilini borçlandırmasının hukuken kabul edilemez olduğu açıklamaları karşısında bilirkişiden devir işlemlerinin de irdelendiği ek rapor hazırlanması istenilmiştir.
12/10/2020 tarihli ek raporda özetle, çekilen paranın 100 kodlu kasa hesabında kayıtlı iken davacı tarafından 136 hesaba kaydırılarak kayıtlarda usulüne aykırı değişiklik yapıldığı bildirilip 2016 yılı Kurumlar Vergisi beyannamesinin ilgili kurumdan getirtilmesi ile gerçek kayıtlara ulaşılacağını bildirmekte ise de davacı şirketin mizan kayıtlarının usulüne uygun olarak kapanış tasdikini yaptığı ve davalı tarafından çekildiği sabit olan paranın uhtesinde iken nereye harcandığının davalı tarafından yazılı belgeler ile ortaya konulması gerektiği ve önceki raporla netice olarak aynı sonuca ulaşıldığı açıklanmıştır.
Mahkememizce tüm deliller ve tarafların iddia ve savunmaları birlikte değerlendirildiğinde; davalının şirket parası üzerinde tasarruf etme yetkisinin var olduğu ve buna dayalı biçimde ve ortaklık sıfatından ayrılışının kısa bir süre öncesinde çektiği parayı takip devamında ortaklığı devrettiği taraftan tahsil etmesi gerekirken şirket parasından alması ve anılan paranın şirket kararlarına göre bir tevdii kararı olmaksızın çekerek veya başka bir hesaba havale ederek uhtesine geçirmesinin haklı bir açıklamasını yapamayan davalının anılan bedelin 24.925,00 TL olarak gerçekleştiği ve davacı şirketin bu miktarı ticari kayıtlarında davalıyı bu miktar borçlu göstermesine göre ve bu zararı davalıdan sorumluluk kapsamında istirdat olarak talep edebileceği kanaatine varılmış, aşağıdaki şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Alacak likit nitelikte bulunduğundan bu miktarın %20’si oranında hesaplanan icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
Davalı yanın kötü niyet tazminatı isteğinin ise yasıl koşulları olmadığı gibi davacının takip yapmakta kötü niyetli olduğu kanıtlanamadığından reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
Davanın kısmen kabulü ile davalının … Müdürlüğünün … sayılı takip dosyasında itirazının 24.925,00 TL asıl alacak için iptaline, takibin bu miktar için devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi işletilmesine, fazlaya ilişkin isteğin reddine,
Kabul edilen alacağın %20’si oranında hesaplanan 4.985,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davalının tazminat talebinin reddine,
Bu karar nedeniyle 1.702,62 TL harçtan peşin alınan 280,43 TL ile icra sırasında alınan 146,51 TL toplamının indirilmesiyle 1.275,68 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından yapılan 889,50 TL yargılama giderinden davanın kabulü oranında hesaplanan 886,83 TL’si ile 462,84 TL harç toplamının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafça yapılan 99,00 TL yargılama giderinden davanın reddi oranında hesaplanan takdiren 0,50 TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, kalan yargılama giderinin davalı üzerinde bırakılmasına,
Davacı taraf davada kendisini vekille temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davalı taraf davada kendisini vekille temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince hesaplanan 75,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Sarfedilmeyen avansın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Dair;hazır olan taraf vekillerinin yüzüne karşı HMK’nun 345.m. gereğince kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde İstinaf başvuru yolu açık olmak üzere yapılan yargılama sonunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 02/02/2021

Katip …

¸

Hakim …

¸